Ahmet Karabıyık

Kira gelirinde vergi nasıl hesaplanıyor?

10 Mart 2018
Salıdan bugüne konut kira gelirlerini ve işyeri kira gelirlerinin vergilendirilmesini örneklerle irdeledikten sonra bugün beyanname vermenin yöntemlerini ve verginin hesaplanmasındaki dilim ve oranları ele alıyoruz. Yazlıklardan elde edilen ve günlük-haftalık kiralanan taşınmazlardan elde edilen gelirlerin püf noktalarını da ayrıca açıklıyoruz.

Beyannameler elektronik olarak iletilebiliyor mu?

2017’de elde edilen kira gelirlerinin en son 26 Mart’a kadar beyan edilmesi gerekmekte. (25 Mart Pazar gününe denk geldiğinden süre 26 Mart Pazartesi’ye uzuyor.) Beyannameler bizzat vergi dairesine verilebilir veya posta ile de gönderilebilir. Beyannamelerin, mükellefin bağlı olduğu (ikametgâhının bulunduğu) vergi dairesine verilmesi gerekiyor.

Gelir İdaresi Başkanlığı’nın internet sitesindeki ( https://intvrg.gib.gov.tr/) ‘Hazır Beyan Sistemi’ ile de gelirler beyan edilebilir.

Beyana tabi geliri sadece gayrimenkul sermaye iradından (GMSİ) ibaret olan mükellefler, istemeleri halinde vergi dairesinden alacakları kullanıcı kodu, parola ve şifreyi kullanmak suretiyle yıllık gelir vergisi beyannamelerini elektronik ortamda doğrudan kendileri de gönderebilir. Veya elektronik beyanname gönderme aracılık yetkisi almış mali müşavirler aracılığıyla gönderilebilir.

Postayla gönderimde postaya veriliş tarihi önemli. Eğer normal (adi) posta ile gönderiliyorsa postaya veriliş tarihi değil, vergi dairesine postanın ulaştığı tarih dikkate alınıyor. Taahhütlü posta yoluyla gönderimde ise postaya veriliş tarihi dikkate alınıyor.

Yaşlılar için evden beyanname alma hizmeti var mı?

Sadece kira geliri elde eden 60 yaş üzeri mükellefler ile engelli mükelleflerden yaşlılığı, engeli veya hastalığı nedeniyle vergi dairesine gidemeyecek durumda olanlar için, Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) bu kişiler için evden beyanname alma hizmeti sağlıyor. Belirtilen şartları taşıyan mükellefler, bağlı oldukları vergi dairesini veya Türkiye genelinde Vergi İletişim Merkezi’ni (VİMER - 444 0 189) arayarak randevu isteyebilirler.

Gelir vergisi çıkmasa da damga vergisi ödenecek mi?

Yazının Devamını Oku

İşyeri kira gelirinde vergi iadesi imkanı

9 Mart 2018
Aralık ayında yasa değişikliği ile götürü giderdeki oran yüzde 25’ten yüzde 15’e düşmüştü. Konut kira gelirlerinde olduğu gibi götürü giderdeki değişiklik işyeri kirası elde eden mülk sahiplerini de etkiliyor.

İŞYERİ kira gelirlerinde; konut kiralarının vergilendirilmesinden farklı olarak, yıl bitmeden her bir kira ödemesi yapıldığında yılın içinde vergilendirme başlıyor...

Kiracılar, yıl içinde bir yandan mülk sahibine kira bedelini öderlerken aynı zamanda yüzde 20 (stopaj) vergiyi de Maliye’ye ödüyorlar.

Mülk sahibi ise yıl içinde bir vergi yükü hissetmiyor, yalnızca kira bedeli tahsil ediyor, Mart ayı geldiğinde de (kiracı işletmenin yıl içinde ödediği) vergileri kendi beyannamesinden düşüyor... Ve belki mülk sahibi, vergi ödemek bir yana vergi iadesi dahi alabiliyor...

Aralık ayında yasa değişikliği ile götürü giderdeki oran yüzde 25’den, yüzde 15’e düşmüştü. Konut kira gelirlerinde olduğu gibi götürü giderdeki değişiklik işyeri kirası elde eden mülk sahiplerini de etkiliyor.

Tabloda 10 farklı kira geliri için ödenecek veya iade alınacak vergi hesabı görülebilir. Tablodaki hesaplama götürü gideri tercih edenler için vergi hesaplamasını içeriyor. Tabi ki götürü gider yerine belgeli gerçek gideri tercih edecekler için vergi hesaplaması gerçek giderin büyüklüğüne bağlı olarak farklılık gösterecektir.

Şimdi işyeri kira gelirlerinde merak edilen konulara göz atalım...

Kimler beyanname verecek?

2017’de net 24.000 lira, brüt 30.000 liradan fazla işyeri kira geliri elde edenler beyanname (1-26 Mart 2018) verecek (GVK Md. 86/1-c). Eğer işyeri basit usuldeki bir mükellefe kiraya verilmişse (veya vergi kesintisi zorunluluğu olmayanlarca kiralanmış ise) beyanname verme sınırı 2017 gelirleri için 1.600 lira (GVK Md. 86/1-d).

Yazının Devamını Oku

Hangi mülk sahipleri kira almasa da vergi ödeyecek?

8 Mart 2018
Konut kiralarının vergilendirmesinde merak edilen soruları cevaplamaya devam ediyoruz... Bugün istisnadan kimlerin yararlanama-yacağını, tahsil edilemeyen konut kiralarının beyan durumunu, kira almadan aile üyelerine-akrabalara tahsis edilen konutlar için beyan durumunu, eğitim ve sağlık masraflarının ödenecek vergiye etkisini ele alıyoruz...

3.900 liralık konut kira geliri istisnasından kimler yararlanamaz?

2017 kira gelirine ilişkin beyannamesini; 26 Mart 2018’e kadar vermeyip sonradan (denetim sonucu) vergisini ödeyecekler yararlanamıyor. Maliye’nin radarına takılanlar hem vergisini cezalı ödeyecek, hem de vergi hesabında 3.900 liralık istisnayı düşemeyecekler (GVK. Md. 21).

3.900 liralık istisna konut kira gelirleri için düzenlendiğinden, işyeri kira geliri olanlar istisnadan yararlanamıyor. Aynı dönemde hem işyeri, hem de konut kirası elde edenler, konut kira vergisinin hesabında 3.900 lirayı gelirinden düşebiliyor.

Ticari, zirai veya mesleki kazancı nedeniyle gerçek usulde gelir vergisi mükellefi olan, esnaf, tüccar, doktor, avukat vb. kişiler de istisnadan yararlanamıyor.

Ayrı ayrı veya birlikte elde ettiği ücret, menkul sermaye iradı, gayrimenkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve iratlarının tutarı yıllık 2017 kira geliri için 110 bin lirayı aşanlar da istisnadan yararlanamıyor.

Bir konuta birden fazla kişinin ortak olması halinde, bu konuttan elde edilen kira gelirlerinin vergilendirilmesinde, her bir ortak, 3.900 liralık istisnadan ayrı ayrı yararlanabilecek.

Bir kişinin birden fazla konuttan kira geliri elde etmesi halinde ise 3.900 liralık istisna yalnızca bir kez uygulanacak.

Kiracının ödemediği kiralar beyan edilecek mi?

Yazının Devamını Oku

Gerçek giderler yoluyla vergi nasıl azalır?

7 Mart 2018
Kira gelirinde vergi hesabı değişti bu yıl...

Mülk sahiplerinin kira gelirlerinden düştüğü götürü giderin oranı yüzde 25’den, yüzde 15’e düştü... Ve bu değişiklik 2018’de elde edilecek kira gelirleri beklenmeden, 2017 kira gelirleri için de geçerli hale geldi... (5 Aralık 2017’de Resmi Gazete’de yayımlanan 7061 sayılı yasa)

Götürü giderde hesaplama çok basit; belgeye ihtiyaç duyulmadan, beyannamede direkt kira gelirinden düşülebiliyor... Ancak oranın yüzde 15’e düşürülmesiyle götürü giderin artık cazibesini kaybedeceği de çok açık. Gerçek giderlerde yüzdesel bir sınır yok. Gerçek gider belgelerinin toplamına bağlı olarak mülk sahipleri vergi hesabında -götürü gider yöntemine göre- daha az vergi de ödeyebilir. Hatta kira geliri kadar gerçek gideri olan mükellefler için vergi ödemesi de çıkmayacaktır...

Bugün; ‘gerçek gider yönteminin püf noktalarını ve yasal kriterleri’ ele alıyoruz...

Gerçek gider yöntemi kimler için avantajlı?

Yüzde 15 götürü gidere göre, daha fazla indirilebilir gerçek gideri olan mülk sahipleri gerçek gider yöntemini seçip daha az vergi ödeyebilirler. Gerçek gider de; söz konusu belgelerin, beş yıl saklanarak olası incelemede de ibraz edilmesi gerekiyor. (2017 kira gelirleri için; 2022’nin sonuna kadar belgelerin saklanması gerekiyor.)

Gerçek gider kabul edilen harcamalar neler?

- Son beş yılda (2013 ve sonrasında)  konut alanlar, konut edinim bedelinin (tek bir konut için) yüzde 5’ni kira gelirinden düşebiliyor (GVK Md. 74/4). İşyeri kira gelirinin vergi hesabında, yüzde 5 giderden faydalanılamıyor.

- Kiraya verilen gayrimenkul için borçlanılan kredinin (2017’de ödenen ) faizleri gelirden düşülebilir. (GVK Md. 74/4).

Yazının Devamını Oku

Kira gelirini kimler beyan edecek?

6 Mart 2018
Vatandaşın en çok merak ettiği konuların başında kira gelirlerinin nasıl vergilendirildiği geliyor. Biz de bu yazı dizisiyle sorulara cevap arıyoruz. intvrg.gib.gov.tr adresinden ”Adıma yapılan kira ödemeleri” sekmesine tıkladığınızda geçen yıl hesabınıza ne kadar kira ödemesi yatmış görebilirsiniz...

GEÇEN yıl ne kadar kira geliri elde ettiniz? Hangi tarihte, kiracınız kaç lira ödemişti? Hangi bankadaki hesabınıza yatırılmıştı bu kira bedelleri? Yatan para; konut kirası mı, işyeri kirası mı?

Bu bilgilerin tümü Maliye’nin hafızasında. Hepsi sistemde görünüyor. Kira ödemelerinin büyük çoğunluğu bankalar üzerinden yapıldığından, kira geliri elde eden mülk sahiplerine ilişkin bu bilgiler Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) sistemine otomatik akıyor. Bu bilgiler; yurdun dört bir yanında 2017 yılı içerisinde gerçekleşen kira ödeme işlemleri tek bir merkezde toplanarak elde ediliyor.

Kira geliri elde eden mülk sahipleri, Maliye’nin internet sitesine kendileri eriştiklerinde de de bu bilgileri görebilir…

Maliye’nin internet vergi dairesine ‘kimlik numarasıyla da’, ‘e devlet şifresiyle de’ girilebiliyor. (https://intvrg.gib.gov.tr/) ”Adıma yapılan Kira Ödemeleri” sekmesine tıkladığınızda geçen yıl hesabınıza ne kadar kira ödemesi yatmış görebilirsiniz. 

Peki, Maliye’nin kira gelirleriyle ilgili bu bilgileri hafızasında tutması ne demek? “Kira geliri beyan edilmezse Maliye’nin bunu sistemden rahatlıkla tespit edebiliyor olması” demek. E tabiatıyla Maliye tespit ettiğinde kira gelirinin vergisine ilaveten bir de vergi cezası olacak. Ayrıca süresinde beyanname verenler istisnadan yararlanıp daha az vergi ödeyebilirlerken, denetim sonrası beyanname verecekler istisnadan da yararlanamayacak.

Kiraların bankadan ödenmesi zorunluluğu 2008 yılında başlamıştı. İşyeri kirası ödemelerinin tümü için, banka veya PTT vasıtasıyla mülk sahiplerine ödeme yapılması zorunlu. Konut kira ödemelerinde ise aylık 500 lirayı aştığında bu zorunluluk başlıyor. 1 Temmuz 2017’den itibaren de haftalık, günlük veya benzeri şekilde “kısa süreli konut kiralamalarında da” tutara bakılmaksızın ödemelerin bankadan veya PTT’den yapılması zorunluluğu geldi.

Milyonlarca mülk sahibi için konu hassas... 2017’de elde edilen kira gelirlerinin beyan dönemi başladı… Ve ay bitmeden de (son tarih 26 Mart) beyan süresi doluyor.

Hangi mülk sahipleri kira geliri olsa da beyanname vermeyecek? Hangi mülk sahipleri kira geliri elde etmese de vergi ödeyecek? Hangi mülk sahipleri vergi iadesi alabilecek? Vergi hesabında hangi masraflar gelirden düşülebilir? Çocukların okul masrafları ve sağlık masrafları kira gelirinden düşülebiliyor mu?

Yazının Devamını Oku

Hangi patron vergi iadesi alacak, hangisi vergi ödeyecek?

28 Şubat 2018
DIŞARIDAN bakıldığında öyle görünür. Kasada, bankada ne kadar para varsa hepsi patronundur. Dilediği zaman, dilediği kadar parayı, sahibi olduğu şirketin kasasından- bankasından çekebilir.

Aslında pek de öyle değil.

Patronun; huzur hakkı, ücret gibi şirketten bir alacağı yoksa, ticaret mevzuatına göre de, (vadesi geçmiş sermaye taahhüt borcu olmaması gibi...) vergi mevzuatına göre de (ilaveten şirkete faiz ödemesi gerekeceği gibi...) çeşitli kriterlere tabi para çekmek. Hatta ortağın çekeceği para; en tabi hakkı olan ‘kâr payı’ olsa dahi yine bir prosedüre tabi...

Kâr elde edildiğinde de patronlar bu kârı hemen alamıyor. Öncelikle şirkete ortak olmayan ama kâra ortak olan devletin payını alması lazım. Şirket kâr elde ettiyse öncelikle devlet payını alır; kârın yüzde 20’si oranında. (7061 sayılı yasa ile bu oran 2018, 2019 ve 2020 yılları için yüzde 22 oranında uygulanacak.) 

Şirketler kârın yüzde 20’ni kurumlar vergisi olarak ayırdıktan sonra kalan kârı da hemen ortaklara dağıtamıyor. Kâr dağıtılmadan önce yüzde 15’de (ortak adına) gelir vergisi hesaplanmak zorunda. (Ticaret Kanunu hükümlerinin ve şirket ana sözleşmesinin de, kâr dağıtımı sırasında ayrıca dikkate alınması gerekir.)

Yani patronlar; yıl içinde şirketleri kâr elde etsin diye çaba sarf etseler ve bu çabanın ardından başarıp kâr elde etseler bile şirketin kasasındaki-bankasındaki paraya hemen dokunamıyorlar. Öncelikle elde edilen kârdan iki kalem vergilendirme yapılması gerekiyor, sonrasında ancak kâr payı elde edilebiliyor...

Kurumlar vergisi (yüzde 20) ve gelir vergisi (yüzde 15) hesaplandıktan sonra vergilendirme bitiyor mu peki? Ortaklık payları karşılığı alınan kâr için  (2017 için, 60 bin lirayı aşıyorsa) ayrıca şahsen gelir vergisi beyanında da (1-25 Mart)  bulunulması gerekiyor.

Beyannamedeki hesaplamalar sonucunda ise; ‘bazı patronlar vergi ödeyecek’, ‘bazı patronlarsa vergi iadesi alacaklar’.

Yazının Devamını Oku

Barcelona’ya ödenecek 57 milyon Euro gider yazılabilecek mi?

21 Şubat 2018
ÜRÜN tanıtımı için, hedef müşterilerle temas için, dev firmalar reklama ciddi bütçeler ayırıyor. Gazetelerde, televizyon kanallarında, sosyal medyada, açık havada, ürünlerin-markaların tanıtımı yapılıyor. Tanıtımın ardından reklam verenlerin satışlarında da beklenen artışlar yaşanıyor ki, reklam bütçeleri de artıyor, reklam mecraları da çeşitleniyor.

Tanıtımın, reklamın bir mecrası daha var... Spor kulüplerinin formalarında, statlarında şirketlerin ürünlerine-markalarına yer verilerek tanıtım yapılıyor. Spor kulüpleri de, reklam verenlerden yüklü gelirler elde ediyor böylece. 

En son; dünya devi Barcelona’yla, Beko yeni bir anlaşma yaptı. Beko, Barcelona’nın antrenman tişörtlerinde de yer alacak. Beko ayrıca Barcelona’nın ana sponsorları arasına da dâhil oldu. 

Dört yıldır Barcelona formalarının sol kolunda yer alan Beko, her yıl kulübe 10 milyon Euro ödüyordu. Şimdi bu anlaşmayı antrenman tişörtleri yoluyla daha da büyüttü ve her yıl ödeyeceği tutar da yıllık 19 milyon Euro’ya yükseldi. Üç yıl için bu tutar 57 milyon Euro’yu buluyor.

Futbol aracılığıyla tanıtıma ayrılan bütçeler devasa... Ödemeyi yapan şirketler için finansal yönü gibi, vergisel yönü de önemli...

Vergisel olarak şirketler için kritik sorular şunlar: Kulüplere tanıtım için, reklam için ödenen bedeller, şirketlerin gelirlerinden düşebiliyor mu, gider yazabiliyor mu? Harcanan milyon Euro’lar ödenecek vergiyi azaltıyor mu? Maliye ne diyor bu türden harcamalara?

Vergi kanunları; şirketlerin, ‘sponsorluk harcamalarının yarısının’ (amatör spor dalları için tamamı), kazançtan indirilebileceğini ‘reklam harcamalarının ise tamamının’ gider yazılabileceğini öngörüyor. Bu durumda yapılan harcamanın, sponsorluk harcaması mı, tanıtım-reklam harcaması mı olduğunun netleşmesi önem arz ediyor.

Detaylarına aşağıda yer verdik. Kısaca bu  ayrımı şöyle özetleyebiliriz: Harcama eğer ticari kazancın elde edilmesi ile doğrudan ilişkili olmayan veya ilişkisi ölçülemeyen, sosyal amacı öne çıkan türden ise sponsorluk harcamasıdır. Sporcuların; bonservis bedelleri, spor malzemeleri, seyahat ve ikamet giderleri, müsabaka sonucuna göre ödenen primler gibi... Yok eğer, ticari kazancın elde edilmesi ile doğrudan ilişkili ise reklam harcamasıdır. Spor sahalarına, spor giysilerinin üzerine yazılı olarak kurumun tanıtımının yapılmasını sağlayacak amblem, marka, isim ve benzeri işaretler konulması gibi...

SPONSORLUK VE REKLAM HARCAMASI AYRIMI

Yazının Devamını Oku

Kaçakçının aracını ‘dozerle ezme’ ve ‘hapis’ cezası

14 Şubat 2018
TV’de, haberlerde izledim... Olay yeri Filipinler: Onlarca lüks ve yeni otomobil yan yana dizilmiş, üzerlerinden dozer geçiyor... Ve tabii kaçakçıların arabaları hurda haline geliyor. Bu işlemi yapan devlet, talimatı veren Filipinler Devlet Başkanı Rodrigo Duterte...

Değerli arabaları satıp gelir de elde etmek varken, belli ki öncelikle “âleme ibret olsun” mesajı vermek, “kaçakçılara gözdağı” vermek amaçlanmış. 

Bu ceza yönteminin, ‘dozerle arabaları imha etmenin’ caydırıcı etkisi Filipinler’de ölçülecektir. Biz şimdi ülkemizdeki vergi mevzuatına göz atalım... Bakalım vergi kaçakçılığında hangi cezalar uygulanıyor?

Konu hassas... Vergi kaybı tespit edildiğinde parasal ceza da var, kaçakçılık suçu tespit edildiğinde hapis cezası da var.

Önce hürriyeti bağlayan, ‘hapis cezası’ yaptırımı olan suçlara bakalım. 

Vergi Usul Kanunu’nda (VUK) kaçakçılık suçu için süre bakımından üç farklı hapis cezası öngörülüyor. (Md.359)

HAPİS CEZASI

a- 18 aydan 3 yıla kadar hapis cezası

1- Defter ve kayıtlarda hesap ve muhasebe hileleri yapanlar, gerçek olmayan veya kayda konu işlemlerle ilgisi bulunmayan kişiler adına hesap açanlar veya defterlere kaydı gereken hesap ve işlemleri vergi matrahının azalması sonucunu doğuracak şekilde tamamen

Yazının Devamını Oku