BİRİNCİ KUŞ: İlk kez Suriyeliler dışında bir konuyla gündem oldu.
*
İKİNCİ KUŞ: Millet İttifakı adı verilen çarşıyı hafiften karıştırdı.
*
ÜÇÜNCÜ KUŞ: Kılıçdaroğlu’nun adaylığını istemeyenleri galeyana getirdi.
DÖRDÜNCÜ KUŞ: Ekrem İmamoğlu’nu, Mansur Yavaş’ın gerisine attı.
*
Meğer Macaristan’da iktidarı devirmek için tam altı parti bir araya gelmiş.
Beş değil...
Yedi değil...
Altı, altı, altı.
*
Onlar da bizimkiler gibi altılı bir masada ayda bir kez buluşup bir araya geliyorlar mıydı acaba?
Deva ve Gelecek’e bol bol yatırım yapıyor.
*
Bu yatırımdan bir kazanç elde edebilirler mi?
Hiç sanmıyorum.
Çünkü tırtık siyasetinin işe yaradığı pek görülmemiştir.
*
Bir siyasi partiden etkili kopuş...
İki türlü
“Ortak akıl varken güçlü liderlik de neymiş” denirdi.
*
Laf aramızda, ben de biraz böyleydim.
Güçlü liderlik, hiç sıcak ve çekici gelmezdi bana.
Ama artık net karşıyım.
*
Bunun en temel nedeni tabii ki ekonomik sıkıntılarla boğuşuyor olmamız.
*
Ayrıca...
Beş yıldızlı iftarlarla ramazan coşkusunun yaşanabileceğine de artık pek inancım kalmadı.
*
Sonuçta
Sürekli örselendi, sürekli itildi, sürekli kakıldı, sürekli ötekileştirildi.
*
Galiba İYİ Parti için...
Çokça milli, çokça yerli, çokça HDP karşıtı, çokça bu topraklara özgü kaçıyordu.
Oysa Yavuz Ağıralioğlu...
Diliyle, üslubuyla, müktesebatıyla, yaklaşımıyla, duruşuyla...
AK Parti seçmenini en çok etkileyebilecek potansiyele sahipti.
O kadar ki...
Konuşmayanı tokatlıyorlardı.
*
Olayın cereyan ettiği günün akşamı...
Biz de Tarafsız Bölge’de beş on dakika konuştuk konuyu.
Vay vay vay!
Hemen yadırgamalar, yargılamalar başladı.
Ne görüyoruz? Şunları:
*
Komedyenimiz Chris Bey, oyuncu Will Bey’in eşiyle ilgili densiz bir şaka yapıyor. Herkes gülüyor bu densiz şakaya.
Aaaaa! O da ne?
Bizim Will Bey de gülüyor. Hem de gevrek gevrek.