Adnan Kaya

Raporumuzu inceleyen dünyanın hiçbir yerinde uygulanmayan ÇED’e imza attığımızı görür

1 Mayıs 2012
İZMİR Demir Çelik (İDÇ) Yönetim Kurulu Başkanı Halil Şahin, son sözünü en başta söyledi, tartışmalara kendi cephelerinden noktayı koydu.

Bağlı ortakları İZDEMİR Enerji Elektrik Üretim A.Ş. tarafından Aliağa’da kurulan ithal kömüre dayalı termik santralın Türkiye’de ilk defa çevreye en duyarlı, hiç kimseyi rahatsız etmeyecek ve onur duyulacak bir yatırım olacağının sözünü verdi, “Hastane gibi steril olacak” dedi.
Bu yatırımın iş kollarını çeşitlendirme kararının bir ürünü olduğunu söyleyen Şahin, santralı önce liman arka sahasında inşa etmek istediklerini ancak SİT engeliyle karşılaşmaları nedeniyle fabrika sahasına aldıklarını kaydetti. Çok uzun bir ÇED süreci yaşadıklarını belirten Halil Bey, bu işe başladıklarından beri İzmirlilerin, Yatağan örneğinden de hareketle ciddi endişeleri olduğuna dikkat çekti, “Bir kez daha, endişeye kapılmalarına gerek olmadığını söylüyorum. Aldığımız raporu incelediklerinde dünyanın hiçbir yerinde şu ana kadar uygulanmayan bir ÇED’e imza attığımızı görecekler. 1 metreküp gazda 10 miligram partikül olmak kaydıyla bugüne kadar eşi benzeri olmayan yeni nesil tesis kuruyoruz” diye konuştu.

Almanya ve Japonya’da bile 1 metreküp gazda 20 mg biz ise 10 mg ile bir ilke imza atacağız

ÇEVREYE ve insan sağlığına hiçbir zarar vermeyeceklerini
her platformda dile getirdiklerini, bunda da iddialı olduklarını ifade eden Halil Şahin, bugün dünyanın gelişmiş ülkelerinde
1 metreküp gazda 30 partiküle izin verildiğini, sadece Almanya
ve Japonya’da bunun 20 mg olduğunu bildirdi.

Yazının Devamını Oku

"Acı" hobisini marka yaptı

28 Nisan 2012
Acıya düşkünlüğüyle bilinen ÖZEL Türk Koleji Genel Müdürü Oğuz Tatış, farklı karışımlarla elde ettiği lezzetlerle "Cızz Yakar" markasını yarattı.

Öyle ki, Tatış, bu merakı nedeniyle evinin bahçesinde Edirne ve Balkanlar’dan getirttiği tohumlarla acı biber yetiştirmiş. Dostlarına sunduğu biberlerin çok beğenilmesi üzerine, amatörce başladığı bu kulvardaki tecrübesini, profesyonel anlamda sofralara aktarmayı kendisine hedef seçmiş. Oğuz Tatış’ın hayal dünyasına ve mutfağına sığmayan bu hobisi uzun arayışlardan sonra farklı karışımlarla elde ettiği lezzetlerle “Cızz Yakar” markasını doğurmuş. Tatış, “Şimdilik çok fazla ticari beklentim yok. Kaliteden taviz vermeden iyi bir marka yaratmak, sonrasında büyütmek istiyorum” diyor. Aynı zamanda iyi bir koleksiyoner olan Oğuz Tatış’ın, sayıları 4 bin 800’e ulaşan para, 700-800 parçayı bulan Osmanlı süs eşyası var. Amacını, İTK’yı İzmir ve Ege’de geliştirip yaygınlaştırmak olarak açıklayan Tatış, 30 yıl yaptığı sanayicilik için ise, “Hala içimde bir ukde” diyor.


HOBİ
Para koleksiyonum var

· En büyük hobim koleksiyon. İki tane var. Biri, 28 yıldır biriktirdiğim Orhan Gazi’den günümüze para koleksiyonu. Sayıları 4 bin 800’e ulaştı. Uşakizade Latife Hanım Köşkü’ne hediye ettim. Benden sonra da devam etsin istiyorum. Diğeri, Osmanlı süs eşyaları. Gümüş kemerler, tokalar, muskalıklar, tepelikler, başlıklardan yaklaşık 700-800 parça var.
· 2-2.5 yıldır fotoğrafçılığa merak saldım. Doğayı ve torunlarımı görüntülemekten büyük mutluluk duyuyorum.
· Bir başka hobim de acı biber. Evimin bahçesinde kendi tüketimimiz için yetiştirdiğim biberlerim kısa sürede ünlendi. 100 metrekarelik alanda başlayan bu serüvenim bugün Urla’da 100 dönüme ulaştı. Ayrıca, Salihli ve Turgutlu’da sözleşmeli ektiriyorum. Ufak bir de fabrika kurdum, “Cızz Yakar” markasıyla piyasaya da verdim. Formülü bana ait tozbiber, pulbiber, acı zeytinyağı ve acı sos olmak üzere 4 çeşit ürünümüz var. Hardal için de çalışmalarımız sürüyor. Şimdilik çok fazla ticari beklentim yok. Kaliteden taviz vermeden iyi bir marka yaratmak, sonrasında büyütmek istiyorum.

Yazının Devamını Oku

Hollywood'un gözü ESBAŞ'ta

24 Nisan 2012
Hollywood'dan iki firma, ses ve görüntü montaj işlerini Ege Serbest Bölge'de yapmak istiyor.

EGE Serbest Bölge Kurucu ve İşleticisi A.Ş. (ESBAŞ) Pazarlama ve Tanıtım Grup Başkanı Ertuğrul Işıksoy’la, Kaya Tuncer’in vefatı, bayrağı eşi Mary Mills Tuncer’in devralmasının ardından yaşananları konuşuyoruz.

Işıksoy’dan, Ekonomi Bakanlığı’nca çıkarılması planlanan Özel Ekonomik Bölgeler Yasası kapsamında serbest bölgelerde de faaliyet çeşitliliğinin artırılması çalışmalarının yapıldığını ve bu bağlamda Hollywood’dan iki firmanın, ses ve görüntü montaj işlerini İzmir Gaziemir’deki Ege Serbest Bölge’de yapmak istediklerini öğreniyorum.

Şimdilik isim vermek istemediğini söyleyen Ertuğrul Bey, “Bu hafta içinde İstanbul’da bir araya geleceğiz. Önce onları dinleyip ne istediklerini anlayacağız. Sonra Ankara’ya gidip Serbest Bölgeler Yurtdışı Yatırım ve Hizmetler Genel Müdürlüğü’ne konuya ilişkin görüş soracağız. Biliyorsunuz ki, serbest bölge avantajlarından yararlanabilmeniz için ya üretim ya da ticaret yapmanız gerekiyor. Mevzuat böyle diyor. Peki; film sektörü hizmet mi, üretim mi? İşte bunu öğrenip ona göre yol haritamızı belirleyeceğiz” diyor.

İzmir bugün Dubai’den daha  popüler olabilirdi

ERTUĞRUL Işıksoy, “Serbest bölgeler artık kabuğuna sığmıyor, taşıyor. Hükümetin gündeminde özel ekonomi bölgeleri var. Buralarda
sanayi sektörünün yanı sıra inovatif nitelikli
olmak şartıyla eğitim, eğlence, sinema, televizyon, sağlık, lojistik, turizm gibi sektörler de desteklenecek. Özetle, her sektöre özel bir bölge. Yeni dönemde

Yazının Devamını Oku

84'lük delikanlının sırrı

21 Nisan 2012
Sıradan adamolmak istememİzmir’in 84’lük delikanlısı Erdoğan Tözge, “Hırslıyım, en iyiyi, kimsenin yapamadığını yapmak isterim. Sıradan olmaktan hoşlanmam, benim işim fark yaratmak. Limitim yoktur. ‘Buraya kadar’ demem. Zira, durursan düşersin” diyor.? İzmir’e sayısız eser kazandıran Erdoğan Tözge, bitmek tükenmek bilmeyen enerjisinin sırrını şöyle açıklıyor: “Hayatımda bir gün bile dinlenmedim. Hafta sonu da işe gelirim. Sağlığımı yumurta ve balığa borçluyum.” »6. sayfada

Adnan Kaya ile SIRA DIŞI


Mekanda lezzet ararım
· İzmir’de; Deniz, Sipari, Sakız, Bolu Mangal, Bizim İnegöl Köftecisi, Hisar Balıkçısı Rıza, Balıkçı Veli Usta.
· Çeşme’de; Dalyan Körfez, Dost Pide, İmren, Gözde Balık.
· İstanbul’da; Kıyı, Karaköy, Papermoon.
· Yurtdışında; ağırlıklı olarak deniz ürünleri sunan mekanlar.

Yazının Devamını Oku

13.5 milyar dolar havaya...

17 Nisan 2012
TÜRKİYE’NİN önde gelen yalıtım firmalarından İzmir merkezli BTM’nin patronu Levent Ürkmez, ülkemizin 2011’de cari işlemler açığının 77 milyar dolar civarında olduğunu söyledi, enerji ithalatının ise 54 milyar dolar olduğuna dikkat çekti.

Ürkmez, geçen yıl Türkiye’de tüketilen toplam enerji miktarının 80 milyar dolar olduğu bilgisini de verdi, “Bunun 54 milyar dolarlık bölümü ithal edildi. Kalan 26 milyar dolarlık kısmı ülkemizde üretildi. Düşünebiliyor musunuz, 77 milyar dolar cari işlemler açığına karşılık 80 milyar dolarlık enerji tüketimimiz var” dedi.
Levent Bey, sözü buradan konutlara getirdi. Bu 80 milyar dolarlık enerji tüketiminin üçte birinin konutların ısıtılmasında kullanıldığına dikkat çeken Levent Ürkmez, “Demek ki, Türkiye olarak ısınmak için yılda yaklaşık 27 milyar dolar harcıyoruz” diye konuştu.
Ülkemizde yaklaşık 19 milyon adet konut bulunduğunu dile getiren Ürkmez, acı bir gerçeğe dikkat çekti:

- Ne yazık ki bu konutların yüzde 90’ında yalıtım yok.
- Olsa ne değişir?- En az yüzde 50 civarında enerji tasarrufu sağlanır. Yani ısınmak için harcadığımız yaklaşık 27 milyar doların yarısı cebimizde kalır. Toplum olarak bizim şu an yapmaya çalıştığımız göğü ısıtmaya çalışmaktan başka bir şey değil.
Bu rakamın iklim koşullarına ve petrol fiyatlarındaki dalgalanmaya göre yıldan yıla değişebildiğini vurgulayan Levent Bey, “Nitekim, bu sene toplam enerji ithalatımızın 54’ten 60-63 milyar dolara çıkması bekleniyor. Ama şu değişmez gerçek ki, binalarımızda ısı yalıtımı olsa her yıl ortalama 13.5 milyar dolarlık enerji tasarrufu sağlamış olacağız” dedi.
Enerji ve yalıtım fakiri ülkemizin bu konuda atacağı adımlardan ikinci büyük kazancın çevreye yönelik olacağını belirten Levent Ürkmez, ekledi:

Yazının Devamını Oku

Eşime göre hobim yok

14 Nisan 2012
Ünlü sanayici Kemal Çolakoğlu, “Eşim beni hobim olmamakla suçluyor. Çünkü ona göre hobi kelebek yakalamak, balık tutmak demek.

Oysa ben sivil toplum örgütlerinde görev yapmaktan büyük keyif alıyorum. Osmanlı dönemine ait mavi opalin, oryantalist suluboya tablo biriktiriyorum. Her cumartesi sinemaya gidiyorum. Günde ortalama 4 saat TV seyrediyorum” diyor. Kilolarıyla dalga geçecek kadar kendiyle barışık olan Çolakoğlu, fanatik Fenerbahçeli olmasına rağmen torunları için Galatasaray Store’dan alışveriş yapmaktan çekinmiyor. Titizliği evdeki baharatlıkları hizaya sokmaya kadar varan Kemal Bey, sosyal medyayı yakından takip ediyor, tweet atmaktan keyif alıyor. Toplantılı günlerde kol düğmeli gömlek giyiyor, ceketinin cebinden mendili eksik etmiyor.

 

KARİYER
ODTÜ Metalurji mezunuyum
· Türkiye’nin 72’nci metalurji mühendisiyim.
· Babamın demir haddanesi vardı. Bu mesleği de o nedenle seçtim. Ancak mezun olmadan bir yıl önce babamı kaybettim. Fabrikamız kapandı. Mesleğimi kendi tesisimizde yapamadım.
· İş hayatım 1973’te Aliağa Rafinerisi’nde başladı. 1975’te kendi şirketimi kurdum. 40 yıldır da ticaret ve sanayinin içindeyim.

Yazının Devamını Oku

Sağlık turizminde Ege'nin yeri ne?

10 Nisan 2012
İZMİR, 2015’i Milano’ya kaptırdığı dünyanın en büyük fuarı EXPO’yu 2020’de düzenlemekte kararlı.

Sokaktaki vatandaş çok farkında olmasa da, şimdilik bu organizasyon onlar için fazla bir şey ifade etmese de oluşturulan kurullar aracılığıyla çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. Tema, 2015 için belirlenenle aynı, ‘sağlık’...
İşin içinde ‘sağlık’ olunca, bu sektörün İzmir’deki duayen isimlerinden Dr. Ulvi Ünal’ın kapısını çaldım. Ege Özel Hastaneler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı, TOBB Sağlık Komisyonu Başkan Yardımcısı ve aynı zamanda Universal Hastaneler Grubu Ege Bölge Koordinatörü olan Ünal, söze, “Bir küçük eleştirim var” diyerek girdi:
- Ana tema sağlık ama EXPO çalışmalarında özel sağlık sektörünün çok fazla yeri yok. Birkaç son gün son dakika çağrısını saymazsanız ne olup bittiğinden haberimiz yok. EXPO’yu gerçekten istiyorsak biz niye yokuz? Oysa biz elimizden gelen her türlü desteği sonuna kadar vermeye hazırız.
Ulvi Bey, ardından, esasında bir ütopya olarak başlayan, uzun süre turizmcilerin hakimiyetinde giden, sonrasında bambaşka bir kulvara ilerleyen ‘sağlık turizmi’nin dünya ve ülkemizdeki gelişimini özetledi:
- Son dönemde sağlık turizminin bu kadar dikkat çekmeye başlamasının altında dünya nüfusunun giderek yaşlanması yatıyor. Bu oran yüzde 7.5 dolayında. Avrupa’da ise yüzde 20’ler seviyesinde. Günümüzde dünyada yaklaşık 60 milyon kişi sağlık turizmi kapsamında hareket ediyor. 90 milyar dolar para harcıyor. Bu yıl bu rakamın 100 milyar dolara çıkması bekleniyor. Normal turistler yıllık ortalama 700-800 dolar harcarken, sağlık turizminin içinde yer alanlar için bu rakam 3-5 bin dolar civarında. Hatta 8-10 bin dolara kadar da çıkabiliyor.

2020 hedefi 500 bin hasta, 10 milyar dolar

- BU pazarda Ege’nin yeri ne?

Yazının Devamını Oku

Ailem benim her şeyim

7 Nisan 2012
İZMİRde, 11 şirketten oluşan, yüzde 100 Türk sermayeli BSS Grup’un yüzde 50 ortağı ve aynı zamanda hem CEO’su hem de yönetim kurulu üyesi Türker Ay için ailesi her şeyden önce geliyor.

Yengeç burcu olan Ay, “Yengeçler için evine, ailesine bağlıdır derler. Ben de öyleyim. Benim için evimdeki huzur başka hiçbir yerde yok. Oğullarım ve eşim hayatımdaki en önemli değerler. İş nedeniyle dışarıda olmam gerekenin dışındaki tüm zamanımı onlarla geçiririm” diyor. Yengeçler için mülayim denildiğini, ama kendisinin öyle olmadığını belirten Ay, “Olaylar karşısındaki sakinliğim dillere destantır. Ama tuttuğunu koparan bir yapım var. Son derece odaklı biriyim” diye konuşuyor. Türker Ay, iş dışı yaşamını Sıradışı’na anlattı...

BESLENME
Mutfak eşimin, ben girmem

· Kahvaltıya düşkün biri değilim. Ancak eşim bu konuda çok hassas. Her sabah en az 10-15 çeşitten oluşan sofra hazırlar. Ben de bu emeğine karşılık oturur 1-2 parça bir şey atıştırırım. Peynirsiz yapamam.
· Öğlenleri şirketimizde 7-8 çeşitten oluşan yemek çıkıyor. Eğer misafirim yoksa bundan yerim. Ama dışarı çıkmam gerekirse tercihim sulu yemektir. Haftada bir kez de oğluma eşlik eder, fast-food tüketirim.
· Akşamları genelde evde yemekten hoşlanırım. Eşim, aklınıza gelen her türlü Türk yemeğini yapar. Biri 7.5 yaşında, diğeri 9 aylık iki oğlumuzla benim beslenmemize özen gösterir. Dışarıda balık tercih ederim.
· Ara öğün olarak 16.00 gibi meyvem vardır.

Yazının Devamını Oku