×
BAKİOĞLU Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cem Bakioğlu, iş hayatına daha 5 yaşında bahçede yere düşen incirleri toplamakla başlamış. Yüzlerce kez eğilip kalkmaktan küçük yaşta bel ağrısıyla tanışmış. Uzun süre pazarları dahil sabahın 4-5’inde işe gidip gecenin 11-12’sinde eve dönmüş. İncir, üzüm işini bırakıp sinemacılığa başladıklarında (Şan Sineması) Türk insanını ‘pop corn’la tanıştıran kişi olmasına rağmen hayatına yine de renk girememiş. Para hesabı yapmaktan fimlerin keyfini çıkaramamış. Arkadaşlarının parasını cebinden ödediği yetmezmiş gibi 450 liralık maaşının 250’sini kira, 50’sini de yemek parası olarak babasına geri vermiş. Ama merhum Enver Bey’den çok şey öğrenmiş, onu idol kabul etmiş, örnek almış, peşinden, izinden gitmiş. Disiplinli ve her şeyi programlı iş hayatı sayesinde Bakioğlu Holding’i günümüzde ambalaj, medya, inşaat, sigortacılık, bilişim, taşımacılık alanlarında da varlık gösteren bir dizi kuruluşa ve binlerce çalışana ulaştırmış. Ama Cem Bey, çok çalışıp tüm bunları yaparken hayatın güzelliklerini de ıskalamamış. Kendisine 3 hobi seçmiş. Cem Bakioğlu’nun ilk ve en büyük hobisi ağaç dikmek. Zira, çocukluğu hep ağaçların arasında geçtiği için bu sevgi daha o yaşlarda içine işlemiş ve bir daha hiç yok olmamış. Bir sanayici olarak hep doğaya borcunu ödemesi gerektiğini düşünüp 20 yıl önce bölgeye yeni ormanlar kazandırmak, gelecek nesillere daha yaşanılır bir dünya bırakmak adına fidan dikerek insanları kendi çevresel geleceklerine yatırım yapmaya çağırmak istemiş. Yani fidanla, ağaçla ilgilenmeyi şahsi hobisi olmaktan çıkarıp bir yaşam felsefesi olarak benimseyip Ege Orman Vakfı’nın kurulmasına önderlik etmiş. “Bugün bağışlarla 8 milyon fidan doğaya armağan olduysa bu benim ve benim gibi düşünen insanların giderek çoğaldığının müjdesidir” diyor. İkinci hobisi model uçaklar. Cem Bey’e göre model uçak kullanmak çok ciddi bir iş, kapsamlı eğitim gerektiriyor. “Adrenalini boldur, keyiflidir, yetenek ve emek gerektirir ama sizi iş yaşamının, hayatın tüm streslerinden uzaklaştırıp müthiş rahatlatır” diye konuşuyor. Deniz ise bir diğer tutkusu. Yeni yerler keşfetmek, ailesi ve dostlarıyla denizin keyfini çıkartmak için yazın sıklıkla tekneye açılıyor. En sevdiği sebze enginar. Pırasayı ise hiç sevmiyor. Çok dağıttığı için mutfağa girmesi yasak! Bol bol yüzüyor, yürüyüm. Gençliğinde ping pong ve tenis turnuvalarında kazandığı ödülleri var. Galatasaraylı. Teknoloji hayranı. ‘Rex’ ve ‘Snoopy’ adında iki Pincher sahibi. Ailesine ve dostlarına çok düşkün. Dahası mı? İşte ayrıntılar...
KİMDİR?
Adı: Cem Bakioğlu
Doğum yeri ve yılı: İzmir, 1945
Eğitimi: İzmir İktisadi Ticari İlimler Akademisi
İşi: Bakioğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı
ÇİĞLİ Aydınlıkevler’deki Madalyon Montessori Anaokulu’nun kuruluş öyküsü hayli ilginç. Anaokulu çağına yaklaşan oğluna yeteneklerinin keşfedileceği bir eğitim kurumu arayan anestezi uzmanı Yrd. Doç. Dr. Sevinç Varol, arzuladığı adrese ulaşamayınca, tüm dünyada kabul gören Montessori eğitim sistemini uygulayan Madalyon’u açmış. Sevinç Hanım, çocuğun kişisel becerilerinin geliştirilmesi üzerine kurulu bu özel eğitim sistemiyle özgüven sahibi bireyler yetiştirmenin mutluluğunu yaşadığını söylüyor. Onun için oğlu bir yana, dünya bir yana... İyi bir gurme. Gizli lezzetler ve yol üstü durakları ondan soruluyor. Yüzmeyi çok seviyor. Fırsat buldukça da koşuyor, dalıyor, su altında fotoğraf çekiyor. Evinin bir odasını kitaplara ayıracak tadar okumaya düşkün. Tam bir yengeç. Duygusal, evine bağlı.
KİMDİR?
Adı: Sevinç Varol
Doğum yeri ve yılı: Aydın, 1970
Eğitimi: İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi
İşi: Doktor, Madalyon Montessori Anaokulu’nun kurucusu
Burcu: Yengeç
VOLKAN Kebir, panjur, perde, tente ve endüstriyel kapı sistemleri için motor ve kontrol üniteleri üreten dünyaca ünlü Alman Becker’in 37 yaşındaki Türkiye CEO’su... Satış ve pazarlamadaki üstün yeteneğinin yanı sıra sorun çözme kabiliyeti nedeniyle Almanların ‘Sihirbaz’ dedikleri Kebir, oturmuş bir düzen yerine, bilinmeyeni, riski, kaosu seven cesur yapısıyla fark yaratıyor. Aynı zamanda durağanlığı sevmeyen, karşısındakini dinlerken bile bir şeyler düşünen, sürekli yeni proje üreten, hayatı son derece hızlı ve planlı yaşayan başarılı bir yönetici. Tüm bunların yanı sıra fırsat bulduğu her anı ailesiyle geçiren iyi bir eş ve çocuklarına son derece düşkün bir baba. Yağlı boya resim yapıyor. Dramatik yazarlığı var. Gitar çalıyor. Aletli cimnastik yapıyor, yüzüyor, Kick Box’la ilgileniyor. Türlü ve İzmir köftesi meşhur. Becker Türkiye CEO’luğun yanı sıra Alüminyum Koruma, Kapatma, Gölgelendirme Üreticileri ve İşadamları Derneği (AKGİAD) Kurucu Başkanı, EGİAD, İZSİAD, TAİAD üyesi Volkan Kebir, Sıradışı okurları için hayatının sıra dışı kesitlerini paylaştı...
KİMDİR?
Adı: Volkan Kebir
Doğum yeri ve yılı: İzmir, 1977
Eğitimi: Kırıkkale Üniversitesi Makine Mühendisliği
İşi: Becker Türkiye CEO’su
Burcu: Boğa
İZMİR’in köklü inşaat firmalarından Yunusoğlu İnşaat’ın halkla ilişkiler ve reklam müdürü Gizem Yunusoğlu, genç, dinamik, pırıl pırıl yeni nesil iş kadını. Yönetim Kurulu Başkanı Güçlü Yunusoğlu’nun sağ kolu ve biricik kızı. İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde reklam ve halkla ilişkiler okumuş. Gözlerindeki ışıltı, pozitif enerjisi, iş dünyasındaki başarısı, ülkemizin geleceği açısından umut veriyor. Gezmeyi, eğlenmeyi, hayatı dolu dolu yaşamayı seviyor. Çalışkan, azimli ve kararlı. Aile şirketi Yunusoğlu İnşaat’ın tanıtım ve reklam faaliyetlerini yürütüyor. Şu sıralar Güzelbahçe’de hayata geçirdikleri Kentya Konutları projesinin başarısında onun ses getiren çalışmalarının da payı yüksek. Baba Güçlü Yunusoğlu, çocuklarıyla gurur duyuyor, “Onların azmi, çalışkanlığı ve dinamizmi en önemli motivasyon kaynağımız” diyor. Gizem Yunusoğlu’nun renkli, hareketli, enerji dolu hayatının ‘gizem’li yanlarını keşfedelim istedik...
HAYAT FELSEFESİÖzgürlük kimsenin izni olmadan kendin olmaktır... İşte bu söz benim hayata bakış açımın özeti.
KİMDİR?Adı: Gizem Yunusoğlu
Doğum yeri ve yılı: İzmir, 1989
Eğitimi: İzmir Ekonomi Üniversitesi Reklam ve Halkla İlişkiler
İşi: Yunusoğlu İnşaat Halkla İlişkiler ve Reklam Müdürü
Burcu: Yay
“Her şey bizim elimizde değil ve hiçbir şey de aslında bize ait değil” diyor ve kazanmanın paylaştıkça bir anlamı olduğuna inanıyor. Sahibi olduğu BC Elektrikli Ev Aletleri Ltd. Şti. ile halen İzmir’de 4 mağaza ve sanal ortamdaki satış mağazalarıyla hedef büyüten Bora Çetiner’in çocuk yaştayken ticarete ilgi duyarak girdiği farklı alanlardaki iş başarısı, onun adeta ileride nasıl bir konumda olacağının işaretlerini vermiş. Birçok arkadaşı gezip tozar, şık giyinip fiyaka atarken, o hep çalışmış. Bir gün, almak istediği bir şey için annesinden para istemek yerine çalışarak kazanma yolunu seçmesi, tüm hayatını bu doğrultuda şekillendirmiş. Sporcu kökenli asker bir babanın oğlu olarak, voleybol, masa tenisi ve dalış hayatında önemli bir yer tutuyor. Hep tersi söylenir ama o kendi söküğünü dikenlerden. Balık pişirmede üstüne yok. Zeytin ve zeytinyağsız bir yaşam düşünemiyor. Pul ve para biriktiriyor. Tam bir hayvan dostu. Bir dönem farklı türlerde 470 kuşu olmuş.
KİMDİR?
Adı: Bora Çetiner
Doğum yeri ve yılı: İzmir, 1977
Eğitimi: Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi
İşi: BC Elektrikli Ev Aletleri’nin sahibi
Burcu: Aslan, yükseleni yengeç
BİLGE Güre, isimlerin kişiliği de belirlediği inancına güzel bir örnek. Adı gibi... Araştırıyor, sorguluyor, bilmeden konuşmayı sevmiyor. Öğrenmeye meraklı, çok okuyor. Yazmaya da ilgisi var. Kelimelerle arası iyi. Kalemi güçlü. Yazdıklarını gelecekte kitap olarak yayınlamak gibi bir hayali var. Açık sözlü, lider özellikli, dürüst, sürekli yeni şeyler düşünüyor ama çabuk sıkılıyor, kolay sinirleniyor ama kin tutmuyor, biraz da aceleci. 3 kız kardeşin en büyüğü. İşlerin her zaman içinde olmuş, neredeyse her departmanda çalışarak, babasıyla birlikte, aile şirketi Eltaş’ın bugünlere gelmesinde önemli pay edinmiş. Şimdi de genel müdürlük görevini yürütüyor. Erkek egemen bir sektörde kadın yönetici olarak, kadınlara pozitif ayrımcılığı şirketinde uyguluyor. STK’larda da önemli görevler üstleniyor. Hem iş dünyasında, hem de sosyal projelerde katkı sağlamak için büyük çaba içinde. Su böreğine asla ‘Hayır’ diyemiyor. Futbolda koyu Fenerbahçeli. Basketbolda ise KSK’nin yeri ayrı. Yeni yerler görmek, keşfetmek için son zamanlarda özellikle kültür turlarına katılıyor. Gezdiği yerlere özgü aksesuvar ve magnet topluyor.
HAYAT FELSEFESİMutluluk bir yolculuktur. Her an mutlu olamayız ama mutluluğa giden yolda pes etmeden yürümeyi seçebiliriz.
OTOMOBİL
Biz ona ‘Kamikaze’ derdik
* İlk arabam kırmızı renkli Honda Civic Hatcback’ti. Üniversite üçüncü sınıfta ikna edebilmiştim ailemi. Yağmurdan sırılsıklam ıslanıp geldiğim gün bir de blöf yapmıştım, ‘Bu şekilde artık okula gidemem’ diye... Gittiğim yer de Bostanlı’dan Bornova’ydı ama işe yaradı. Plakası ‘KKZ’ idi. ‘Kamikaze’ derdik. Anlamı ‘kutsal rüzgar’... Şu an beyaz bir BMW 520’m var. Otomobilimi biraz hızlı kullanmayı severim, o yüzden beklentim çabuk hızlanmalı ama frene basınca da durmalı. Araçta müzik dinlemek beni dinlendiriyor, o nedenle her türlü cihazı bağlayabileceğim bir donanımı olmalı. Bir de bana yani kadın sürücüye yakışmasını isterim, elbise gibi içinde kendimi iyi hissetmeliyim. Kurallara uyan bir sürücüyüm, çevremi iyi gözlemlerim, etrafımdaki sürücüleri de dikkatli bir şekilde takip etmeye çalışırım.
BESLENME
Su böreğine ‘Hayır’ diyemem
* Her gün kahvaltı yaparım ama uyandıktan 1-1.5 saat sonra... Hafta içi genelde maillerimi kontrol ederken masamda kepek ekmekli, keçi peynirli bir tost yerim. Hafta sonları yumurtalı, peynirli, ballı, zeytinli, cevizli kahvaltı ederim. Öğle yemeklerimi çoğunlukla şirkette yerim. Genelde kırmızı et ve sebze tercih ederim. Bazen de babamla önemli konuları konuşmak, biraz iş ortamından uzaklaşmak üzere yakın çevrede öğlen yemeğine çıkarız. Saat 16.00 gibi ya kepekli galeta ve peynir ya da yeşil elma yerim. Akşamları evdeysem balık, sebze ya da ızgara tüketirim. Ama dışarıdaysam sohbetle birlikte bazen aşırıya kaçabiliyorum. Her çeşit peyniri, kremasız soslu makarnayı, mücveri, balığı, Ege yöresi mezeleri çok severim. Su böreğine asla ‘Hayır’ diyemem. Geçen yıl beslenme alışkanlıklarımı değiştirdim ve kilo verdim, bundan sonra da böyle kalacağımı düşünüyorum. Mutfakla aram iyi. Gerçi, yapmaktan çok organize ederim. Soslu et ve makarnayı güzel yaparım. Annemden miras, elim lezzetlidir.
WEST Orion Group Yönetim Kurulu Başkanı Koray Bayar, gerçekten sıradışı bir kişilik. 4 yaşında okuma yazmayı söküp, herkesin üniversiteye başladığı yıl Dokuz Eylül Üniversitesi İnşaat Mühendisliği’nden mezun olunca hayata 4 yıl erken başlama ayrıcalığını elde etmiş. O bir köprü mühendisi... Türkiye’nin dört bir yanında onun izini taşıyan 74 köprü var. Türkiye’nin ilk duble yolu Seferihisar’ı da yapan müteahhit olma kıvancını taşıyor. 2002’de 2 gün sürüklenerek denizde mahsur kaldıkları olaylı yolculuktan sonra eve döner dönmez bir tekne satın alacak kadar da mavi su ve balık tutkununa dönüşen usta bir kaptan. Kamuda yabancılarla çalışarak elde ettiği deneyimleri bugün özel sektör için kullanmaya devam ediyor. Hayatı şantiyelerde geçmiş. İşçinin halinden iyi anlıyor. Köpekler en yakın dostu. Ama hiç cins köpeği olmamış. Yolda ya da şantiyede bulduğu hiçbir köpeğe sırtını dönmemiş, hep sahiplenmiş. En sevdiği lezzet zeytinyağlı pırasa. Küçük yaştan beri bisiklet tutkusu var. Koyu Galatasaraylı. Akvaryuma meraklı. Ayrıca klasik otomobillerden hoşlanıyor. 80 parçalık model araba koleksiyonu mevcut. Terazi burcu. Duygusal.
KİMDİR?
Adı: Koray Bayar
Doğum yeri ve yılı: Havza-Samsun, 1975
Eğitimi: Dokuz Eylül Üniversitesi İnşaat Fakültesi
İşi: West Orion Group Yönetim Kurulu Başkanı
Medeni durumu: Müzik öğretmeni Evrim Bayar’la evli. Beste (13) adında bir kız babası
HAYAT FELSEFESİ
1974 doğumlu. 1991’de henüz 17 yaşındayken, İngiltere’de çekilen Diet Coke’un reklam filminde oynadı. Londra David Game College’da dil, Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde oyunculuk, Akademi İstanbul’da müzik ve çesitli yazarlardan edebiyat, University of Wales’de business marketing ve PR eğitimi aldı. 1999’da ‘Bozkır’ adıyla Doğan Music Company’den albüm çıkardı. Yayınevi Yayıncılık’tan da şiir kitabı yayımladı. İstanbul’da çeşitli ajanslarda metin yazarlığı ve art direktörlük yaptı. 2008’de İzmir’e dönerek Konseptiz Reklam Ajansı’nı kurdu. Marka iletişim danışmanı ve kreatif direktör Hun Bozkır, halen ünlü markaların reklam kampanyalarını yönetiyor, şiir yazıyor, şarkı söylüyor, hayal kuruyor, pazarlama stratejileri geliştiriyor, şirketler yönetiyor. Zihni bir dakika boş durmuyor. Akıllı, yaratıcı ve eğlenceli. Hayatlarına girdiği insanlara yaşama sevinci, umut veriyor. Onunla zaman nasıl geçiyor anlamıyorsunuz. Biraz çılgın, biraz aklı başında. Kesin olan bir şey var: Müşterisinden çalışanına, dostlarından rakiplerine herkesin ortak fikri, çok yetenekli olduğu.
HAYAT FELSEFESİ
En büyük zaferimiz düşmemek değil, düştüğümüz zaman ayağa kalkmamızdır.
OTOMOBİL
Doğan görünümlü Şahin’di
* İlk arabam Doğan görünümlü Şahin’di. Şimdi Mini Cooper’ım var. Hızlı yaşadığım zamanlar da oldu. Büyük kazalar yaptım. İki arabamı hurdaya çevirdim. Evlendikten sonra duruldum. Artık 119’u geçmiyorum. Trafikte küfür etmiyorum. Sarıda kornaya basmıyorum. Bu nedenle otomobil kullanmaktan korkunç sıkılıyorum. Yanımda ehliyetli biri varsa bahaneler uydurup, direksiyonu ona veriyorum. Ben daha çok DJ’lik ve şoförle konuşma görevlerini yerine getiriyorum.