Akıllı, yetenekli, eğlenceli, yaratıcı

1974 doğumlu. 1991’de henüz 17 yaşındayken, İngiltere’de çekilen Diet Coke’un reklam filminde oynadı. Londra David Game College’da dil, Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde oyunculuk, Akademi İstanbul’da müzik ve çesitli yazarlardan edebiyat, University of Wales’de business marketing ve PR eğitimi aldı. 1999’da ‘Bozkır’ adıyla Doğan Music Company’den albüm çıkardı. Yayınevi Yayıncılık’tan da şiir kitabı yayımladı. İstanbul’da çeşitli ajanslarda metin yazarlığı ve art direktörlük yaptı. 2008’de İzmir’e dönerek Konseptiz Reklam Ajansı’nı kurdu. Marka iletişim danışmanı ve kreatif direktör Hun Bozkır, halen ünlü markaların reklam kampanyalarını yönetiyor, şiir yazıyor, şarkı söylüyor, hayal kuruyor, pazarlama stratejileri geliştiriyor, şirketler yönetiyor. Zihni bir dakika boş durmuyor. Akıllı, yaratıcı ve eğlenceli. Hayatlarına girdiği insanlara yaşama sevinci, umut veriyor. Onunla zaman nasıl geçiyor anlamıyorsunuz. Biraz çılgın, biraz aklı başında. Kesin olan bir şey var: Müşterisinden çalışanına, dostlarından rakiplerine herkesin ortak fikri, çok yetenekli olduğu.

HAYAT FELSEFESİ
En büyük zaferimiz düşmemek değil, düştüğümüz zaman ayağa kalkmamızdır.

OTOMOBİL
Doğan görünümlü Şahin’di

* İlk arabam Doğan görünümlü Şahin’di. Şimdi Mini Cooper’ım var. Hızlı yaşadığım zamanlar da oldu. Büyük kazalar yaptım. İki arabamı hurdaya çevirdim. Evlendikten sonra duruldum. Artık 119’u geçmiyorum. Trafikte küfür etmiyorum. Sarıda kornaya basmıyorum. Bu nedenle otomobil kullanmaktan korkunç sıkılıyorum. Yanımda ehliyetli biri varsa bahaneler uydurup, direksiyonu ona veriyorum. Ben daha çok DJ’lik ve şoförle konuşma görevlerini yerine getiriyorum.

BESLENME
Et ve şarap adamıyım

* Kendimi bildim bileli yemek yemeyi sevdim. Çocukken de çok iştahlıydım, şimdi de. Et ve şarap favorim. Gittiğim her ülkeden bir çanta dolusu şarapla dönerim. Doğu mutfağıyla pek aram yok. Çok baharatlı ve yağlı geliyor. Annem otun binbir çeşidini bilir, eşim et konusunda profesör oldu, sayesinde etin en kralını evde yiyorum.

MEKAN
Kazıklamayanını severim

* İzmir’de ve İstanbul’da bilmediğim esnaf lokantası yok diyebilirim. Yol üstündeki tüm lezzet duraklarını bilirim. Yemek nerede ben orada yani... Yeni yerler denerim. Yemeğin, sohbetle birlikte daha da tatlandığına inanıyorum. O yüzden yalnız yemek yemeyi sevmiyorum. Mutlaka yanımda eşim, dostum ya da iş arkadaşlarım olur. Restoranın lezzetli, samimi, özenli ve kazıklamayanını severim.

SPOR
Her Türk erkeği gibi
doğuştan futbolcuyum

* Kendimi bildim bileli spor yaptım. İzmirspor’da (gençler) futbol oynadım. Lisede voleybol takımındaydım. Yıllarca fitness ve body building yaptım. Ancak 2009’dan beri trigeminal nevralji hastasıyım. Çok yorulmama izin vermiyor. Haftada 3 gün yürüyüş ve kısa koşular yapabiliyorum.

TATİL
Sırt çantamızı alıp çıkıyoruz

* Tatil benim için özgürlük demek. Türkiye’de görmediğim yer kalmadı. Özellikle tüm deniz kenarlarını ezbere bilirim. Bu aralar her fırsatta Eda’yla sırtımıza çantamızı alıp yurt dışını geziyoruz. Gideceğimiz yerler hakkında önceden mutlaka çalışıyoruz. Blogları, tatil rehberlerini, gezi sitelerini mutlaka okuyoruz. Yeni yerler, yeni kültürler keşfetmek, yeni insanlarla tanışmak, farklı deneyimler yaşamak beni ruhsal olarak zenginleştiriyor, geliştiriyor. Bu açıdan tatili, yaratıcılığımı besleyen zaman olarak çok önemsiyorum.

HOBİ
Sünnet oldum hayatım değişti

* Sünnetimde teyzem bir pikap ve Beatles’ın ‘With the Beatles’ plağını hediye etmişti. Hani kapağında, karanlığın içinde hepsinin yüzünün yarısı göründüğü... Özel Fatih Koleji’nde hazırlığa gidiyorum. Yarım yamalak İngilizcemle tüm şarkılarını ezbere söylüyordum. Bu sayede çaktırmadan müziğe de adım atmış oldum. İstanbul’da okurken, ‘Kemancı’ ve ‘Eylülist’ gibi barlarda şarkı söyledim. Doğan Music Company’den albüm çıkarttım. Hala beste yapıyorum, şarkı sözü yazıyorum. İşimizden zaman kaldıkça eski arkadaşlar toplanıp yine müzik yapıyoruz. Kimimiz artık kel, kimimiz kır saçlı. Her buluşmamızda mutlaka bir Beatles şarkısı söyleriz.

KARİYER
Reklamcılık olmasa işsizdim

* 14 yaşımdaydım, Adidas Torsion’un ‘I want, I can’ sloganını görünce çok etkilenmiştim. Anneme yalvar yakar ayakkabıyı aldırdım. Herkesinki gibi ayakkabıydı ama ben kendimi onun içinde çok farklı hissediyordum. Gerçekten de istediğim her şeyi yapabilecekmişim gibi geliyordu. Bir spor ayakkabısının bende yarattığı bu özgüven patlamasından çok etkilenmiştim. Böylece, reklamın büyülü dünyasına meraklı bir çocuk olarak adım attım. Kelimelerle aram iyiydi ve gerçek bir hayalperestim. Ben de sevdiğim markalar için sloganları bulmaya, hikayeler yazmaya, görseller tasarlamaya başladım. Fikirlerimi çevremdekilerle paylaşıp, onları etkilemeye çalışıyordum. Sanırım o zaman reklamcı olmaya karar verdim. 3 sene sonra, 17 yaşındayken İngiltere’de çekilen Diet Coke reklam filminde oynayarak, reklam sektöründen ilk paramı kazandım. Yıllar içinde pazarlama, oyunculuk, müzik ve edebiyat eğitimi aldım ve hepsini hizmet verdiğim markaların iletişim için kullandım. İyi ajanslarda çalıştım. Çok şanslıyım ki, şimdi, reklamcılığa benim kadar tutkulu insanlardan oluşan bir ajans yönetiyorum.

MODA
Her şeyin modasını takip ederim

* Grafik, mimari, ürün ya da tekstil her şeyin modasını takip ederim. Kıyafetim kendimi ifade etme yollarımdan biri. Yıllar içinde kendime özgü, içinde mutlu olduğum bir tarz geliştirdim. Moda olan kıyafet ya tarzımın dışında kalıyor ya tarzımı zenginleştiriyor ya da tarzımı değiştiriyor. Toplantı olan günlerde klasik, olmayan günlerde casual giyinmeyi tercih ediyorum. Hafta sonları kesinlikle sporum. Lüks peşinde değilim, şık olanı, içinde kendimi rahat hissedeceğim şeyleri giyiyorum. Üstümde mutlaka kırmızı renk vardır, yoksa altımdadır.

TEKNOLOJİ
İşim gereği beynimin uzantısı

* Web sitesi tasarlama ve programlama, internet hizmetleri ve sosyal medya iletişimi Konseptiz’in verdiği hizmetlerden birkaçı. Dolayısıyla, teknoloji işimin çok önemli bir parçası. Bilgisayar beynimin bir uzantısı. Bilgisayar, internet ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeleri yakından takip ediyorum. İşimde teknolojiyi, markaların iletişim sorunlarını çözmek için kullanıyorum. Yaratıcı fikri, basılı ve konvansiyonel mecralar dışında internet üzerinden de yaymak ve yönetmek için bilgisayar, internet ve mobil telefon teknolojilerini kullanıyorum. Mac Book’umu ve Iphone’numu yanımdan ayırmıyorum.

SEVİMLİ DOSTLAR
Severim, bakımına karışmam

* Londra’da okurken Golden Retriver’ım vardı. Her yer park. Bakımı çok kolay ve keyifli. Eda’da üniversitede Rotweiller bakmış. Eda’nın bir köpek hayali var. Anlaşmamız yaptık. Ben sadece seveceğim, bakımına karışmam.

AŞK
14 Şubat’ta İtalya’da evlendik

* Karıma çok aşığım. Klişe gibi olacak ama ben gerçekten ilk görüşte aşık oldum. Eda’nın tertemiz bir kalbi var, çok zarif. Yaralarımı o iyileştirdi. Bana yaşama sevinci veriyor. Tanıştığımız günden bu yana hiç ayrılmadık. Birlikte çalışıyoruz, hayatı birlikte omuzluyoruz. Birlikte gülüyoruz, birlikte ağlıyoruz, birlikte susuyoruz. Sanki ortada bir tane hayat var, ikimiz yaşıyoruz. Aşık olduğum kadını bulup, onunla bir aile kurduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum.

AİLE
Hala kanatları üzerimizdedir

* 3 erkek kardeşiz. En büyükleri benim. Babam henüz 35 yaşındayken ani bir mide kanaması geçirip vefat etti. Ben kendisini hayal meyal hatırlıyorum. Kardeşlerim hiç hatırlamıyor. Bizi annem büyüttü. Hem de bir öğretmen maaşıyla, hem de İzmir gibi bir büyük şehirde. Hayatım boyunca ondan daha güçlü bir kadın tanımadım. Annem, her şeyin en iyisine sahip olan bir insan değildi ama sahip olduklarını kaybetmeyecek kadar çok sevenlerdendi. Hala kanatlarını üstümüzde hissederiz.