Adı gibi

BİLGE Güre, isimlerin kişiliği de belirlediği inancına güzel bir örnek. Adı gibi... Araştırıyor, sorguluyor, bilmeden konuşmayı sevmiyor. Öğrenmeye meraklı, çok okuyor. Yazmaya da ilgisi var. Kelimelerle arası iyi. Kalemi güçlü. Yazdıklarını gelecekte kitap olarak yayınlamak gibi bir hayali var. Açık sözlü, lider özellikli, dürüst, sürekli yeni şeyler düşünüyor ama çabuk sıkılıyor, kolay sinirleniyor ama kin tutmuyor, biraz da aceleci. 3 kız kardeşin en büyüğü. İşlerin her zaman içinde olmuş, neredeyse her departmanda çalışarak, babasıyla birlikte, aile şirketi Eltaş’ın bugünlere gelmesinde önemli pay edinmiş. Şimdi de genel müdürlük görevini yürütüyor. Erkek egemen bir sektörde kadın yönetici olarak, kadınlara pozitif ayrımcılığı şirketinde uyguluyor. STK’larda da önemli görevler üstleniyor. Hem iş dünyasında, hem de sosyal projelerde katkı sağlamak için büyük çaba içinde. Su böreğine asla ‘Hayır’ diyemiyor. Futbolda koyu Fenerbahçeli. Basketbolda ise KSK’nin yeri ayrı. Yeni yerler görmek, keşfetmek için son zamanlarda özellikle kültür turlarına katılıyor. Gezdiği yerlere özgü aksesuvar ve magnet topluyor.

HAYAT FELSEFESİ
Mutluluk bir yolculuktur. Her an mutlu olamayız ama mutluluğa giden yolda pes etmeden yürümeyi seçebiliriz.

OTOMOBİL
Biz ona ‘Kamikaze’ derdik

* İlk arabam kırmızı renkli Honda Civic Hatcback’ti. Üniversite üçüncü sınıfta ikna edebilmiştim ailemi. Yağmurdan sırılsıklam ıslanıp geldiğim gün bir de blöf yapmıştım, ‘Bu şekilde artık okula gidemem’ diye... Gittiğim yer de Bostanlı’dan Bornova’ydı ama işe yaradı. Plakası ‘KKZ’ idi. ‘Kamikaze’ derdik. Anlamı ‘kutsal rüzgar’... Şu an beyaz bir BMW 520’m var. Otomobilimi biraz hızlı kullanmayı severim, o yüzden beklentim çabuk hızlanmalı ama frene basınca da durmalı. Araçta müzik dinlemek beni dinlendiriyor, o nedenle her türlü cihazı bağlayabileceğim bir donanımı olmalı. Bir de bana yani kadın sürücüye yakışmasını isterim, elbise gibi içinde kendimi iyi hissetmeliyim. Kurallara uyan bir sürücüyüm, çevremi iyi gözlemlerim, etrafımdaki sürücüleri de dikkatli bir şekilde takip etmeye çalışırım.

BESLENME
Su böreğine ‘Hayır’ diyemem

* Her gün kahvaltı yaparım ama uyandıktan 1-1.5 saat sonra... Hafta içi genelde maillerimi kontrol ederken masamda kepek ekmekli, keçi peynirli bir tost yerim. Hafta sonları yumurtalı, peynirli, ballı, zeytinli, cevizli kahvaltı ederim. Öğle yemeklerimi çoğunlukla şirkette yerim. Genelde kırmızı et ve sebze tercih ederim. Bazen de babamla önemli konuları konuşmak, biraz iş ortamından uzaklaşmak üzere yakın çevrede öğlen yemeğine çıkarız. Saat 16.00 gibi ya kepekli galeta ve peynir ya da yeşil elma yerim. Akşamları evdeysem balık, sebze ya da ızgara tüketirim. Ama dışarıdaysam sohbetle birlikte bazen aşırıya kaçabiliyorum. Her çeşit peyniri, kremasız soslu makarnayı, mücveri, balığı, Ege yöresi mezeleri çok severim. Su böreğine asla ‘Hayır’ diyemem. Geçen yıl beslenme alışkanlıklarımı değiştirdim ve kilo verdim, bundan sonra da böyle kalacağımı düşünüyorum. Mutfakla aram iyi. Gerçi, yapmaktan çok organize ederim. Soslu et ve makarnayı güzel yaparım. Annemden miras, elim lezzetlidir.

MEKAN
Mekanın kokusu seçimimi etkiler

* Gittiğim mekanlarda kaliteli, özenli menü, hizmet, ferahlık ve şıklık ararım. İzmir’de Yüzde 100, Ada, Pepe Rosso, Balıkçı Hasan; İstanbul’da Angel Blue, Nar Cafe’yi çok severim. Kokulara karşı hassasım, bu yüzden mekanın soluduğumuz havası direkt seçimlerimi etkiler. Masa yalın ama şık düzenlenmiş, ekip de güler yüzlü olmalı.

SPOR
Futbolda FB, baskette KSK

* Spor yapma alışkanlığı edinebilmiş biri değilim. Spordan kaçmak için binbir mazeret üretebilirim. Yine de son zamanlarda en azından haftada 2 gün pilates yapıyorum. Bir hocam var, sağ olsun tembelliğe izin vermiyor. Fırsat buldukça sahilde yürüyorum. Bu yıl tekrar düzenli tenis oynamak istiyorum. Futbolda koyu Fenerbahçeli’yim. Özellikle derbilerin takipçisiyim, Şükrü Saraçoğlu’nda maç izlemek ayrı bir keyif. Basketbolda ise KSK’nin yeri ayrı. Zaten en zoru Fenerbahçe ve KSK’nin karşı karşıya geldiği maçlar. Bu durumda Karşıyakalı’yım. Bu kadar denizle iç içe olup, verdiği özgürlük hissini sevip sörf veya yelken yapmadığım için üzülüyorum diyebilirim.

TATİL
Deniz kokusu önceliklidir

* Oğlum okullu olduğundan beri hayatıma şubat tatili girdi. Eskiden pek kış tatili yapmazdım. ‘Yılda şu kadar tatile çıkarım’ diyemiyorum. Ama seyahat etmeyi severim. Yeni yerler görmek, zihni dinlendirmek için gerekli. 3-4 günlük tatillerin bana daha iyi geldiğine karar verdim. 2-3 ay aralıklarla bazen işle birleştirerek, bazen tatil amaçlı gidiyorum. Gitmediğim yerleri görmek hep tercihim. Bunun yanında Londra ve Çeşme’nin yeri ayrı. Tatil benim için özgürleşmek, ailemle veya arkadaşlarımla keyifli zaman geçirmek, anı yaşamak demek. Deniz kokusunu her zaman kar kokusuna tercih ederim.

HOBİ
İleride kitap yazacağım

* Oğlumla lego ve puzzle yaparız. Bisiklete binerim. Dekorasyonla ilgili araştırmalardan hoşlanırım. Beğendiğim köşe yazılarını ve resimleri toplarım. Deneme yazılar yazarım. Çocukluğumdan beri günlük tutarım. İleride kitap yazmak istiyorum. Aynı anda genelde iki farklı kategoride kitap okurum. Kişisel gelişim, biyografi, roman, yakın tarih, işe yönelik eserleri tercih ederim. Güzel bir kütüphanem ve her daim okunacak kitaplarım var, orada olmaları beni mutlu ediyor. Duygu durumuma göre klasik de dinlerim, jazz da, pop da, TSM’de... Önemli olan, sözleri ve müziği zihnimde ve ruhumda bir etki yaratsın. Gezdiğim yerlere özgü aksesuvar ve magnet toplarım.

KARİYER
Reklamcı olmak isterdim

* Sırasıyla Dokuzeylül İlköğretim Okulu, Özel Türk Koleji, Ege Üniversitesi Kimya Mühendisliği’ni bitirdim. Bilgi Üniversitesi’nde MBA yaptım. İş hayatım 1998’de başladı. Yani mezun olduktan hemen sonra aile şirketimiz Eltaş’ta üretim mühendisi olarak göreve başladım. Daha sonra planlama, kalite, satın alma, yurt içi ve yurt dışı satış neredeyse tüm departmanlarda çalıştım. Şu anda genel müdürlüğünü yürütüyorum. Ayrıca birçok sivil toplum örgütüne üyeyim. İş hayatının dışında topluma hizmet edecek projelerde yer almaya önem veriyorum. Bu ortamlarda güzel bir sinerji yaratıp topluma katkı koyduğumuzu düşünüyorum. Çocukken reklamcı olmak isterdim. Reklam hikayesi yazmak, kurgulamak çok heyecanlı ve yaratıcı bir şey bence. Yazmayı sevmemle de ilgili sanırım.

MODA
Renklerin gücüne inanıyorum

* Moda olan bir şeyin içinde kendimi iyi hissetmezsem ve tarzıma uymazsa tercih etmem. Sade ama farklı, tarzı olan, şık ve rahat kıyafetleri tercih ederim. Genelde mavi tonları, kırmızı, beyaz ve siyahı bolca kullanırım. Renklerin gücüne inanıyorum. Kıyafetlerimi kendim alırım. Çabuk karar veririm, yakıştığını düşünüyorsam fazla alternatif aramakla uğraşmam. Sembollere önem veririm. O yüzden belli zamanlarda çok severek aldığım kolyelerim ve bilekliklerim vardır, onlardan vazgeçemem.

TEKNOLOJİ
Oğlum var, sıkı takipçiyim

* Z kuşağında bir oğlum var. Bu yüzden teknolojiyi takip etmemem pek mümkün değil. Facebook ve Twitter’da varım. Toplumsal olaylara dikkat çekmek için, kendimize dönük farkındalık yaratacak konularda ve de sevdiklerimin görmesini istediğim fotoğraflar olduğunda paylaşıyorum. Günde 1 saat ayırıyorum herhalde.

SEVİMLİ DOSTLAR
Müstakil ev olunca köpek

* Kuşlarımız vardı ama maalesef bakamadık. İleride müstakil bir evde yaşamaya başlarsam köpeğim olsun isterim.

ASTROLOJİ
Astropsikoloji ilgimi çekiyor

* Koç burcuyum. Astrolojiyi takip ederim. Hatta astropsikoloji ilgimi çekiyor. Koç burcu insanı açık sözlü, aceleci, lider özellikli, sürekli yeni şeyler düşünen ama çabuk sıkılan, kolay sinirlenen ama kin tutmayan, paraya fazla önem vermeyen, dürüst insanlar olarak bilinir ki, bu özelliklerin bana uyduğunu düşünüyorum. Bir de çekingen olmadıkları söylenir ama sanırım bu benim için geçerli değil.