Adnan Kaya

Turizme kadın eli

25 Kasım 2016
TEZ aşamasında iken bölümünün İzmir’den Aydın’a taşınması sonucu kızıp üniversiteden ayrılan, bir turizm firmasında genel müdürlük yaptıktan sonra, 1997’de ortağıyla birlikte kendi acentesi İtaltur’u kuran Hande Arslanalp, zor bir mesleği, hala heyecanla ve amatör ruhla en küçük bir başarıdan bile büyük keyif alarak yapan bir kişilik.

Yapı olarak fazla mükemmeliyetçi olduğundan aslında bir turizmci olarak kendini çok yıpratan biri. Ama gerçek başarının da detaylardaki farklılıklardan, güzelliklerden geldiğine ve hele hele hizmet sektöründe çok çalışmadan mümkün olmadığına inanıyor. Sonuç odaklı, hedefe kitlenen bir yapısı var. Zorluklar onu üzebiliyor ama asla yıldıramıyor. Sabah masasına oturduğunda işe en zor konudan başlıyor. Çünkü onun üstünü 1 saat bile örtmek diğer işlerini yapmasını engelliyor. Mesleği Hande Hanım için nefes alıp vermek gibi. “İşimden çok büyük zevk alıyorum. Bir markayı, bir stratejiyi sıfırdan var etmek ve o markanın altında yer alacak öğeleri oluşturmak çok zor, ama insanı güçlü kılan şeyler. Bu anlamda kendimi gerçekten güçlü hissediyorum ve işimi iyi bildiğime, düzgün yaptığıma inanıyorum. Mesleğe başlayalı 25 yıl oldu ama hala acenteden çıkan her ürünün en ince ayrıntısıyla tek tek ilgileniyorum. İtaltur’da son derece profesyonel bir yapı kurduk, ama ruhumuz hep amatör ve öyle kalacak” diyor. Yoğun iş temposuna rağmen Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği, İzmir Kongre ve Ziyaretçi Bürosu, İzmir Sağlık Turizmi Derneği ve Rotary’de çeşitli görevleri başarıyla yürüten Hande Arslanalp, gastronomiyle de yakından ilgili. Her aslan burcu kadını gibi o da çok verici, fedakar, cömert ve enerjisiyle etrafındakileri mutlu ediyor. “Severek yaşamak ve sevgiyi koşulsuz verebilmek hayattaki en büyük meydan okumadır” diye özetlediği hayat felsefesiyle de fark yaratan Hande Hanım, özel hayatının çok da bilinmeyenlerini Sıradışı’na anlattı.

 

HAYAT FELSEFESİ
Hayatı geriye doğru anlayarak ancak ileriye doğru yaşamaya, bildiğimizi, olduğumuzu zannetmemizin en büyük düşmanımız olduğuna inanırım. Ve bir de severek yaşamanın ve sevgiyi koşulsuz verebilmenin hayattaki en büyük meydan okuma olduğuna inanırım.

 

OTOMOBİL

Yazının Devamını Oku

Zeytinyağı tüketmek için 16 güzel neden

25 Kasım 2016
ULUSAL Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) bence çok güzel bir çalışmaya imza attı.

Uluslararası Zeytin Konseyi’nin verilerine dayanarak, sızma zeytinyağı tüketmek için belirlediği ‘güzel nedenleri’ 16 başlıkta topladı.

Alanında uzman kişilere ve tamamen bilimsel verilere dayanan verileri broşür haline getirdi.
Bu broşürler Türkiye’de ilk kez yarın İzmir’de kutlanacak Dünya Zeytin Günü’nde dağıtacak.
Ben bugünden paylaşayım:
1. Yüzde 100 doğal meyve suyudur.
2. Oleik asitce yoğun yağ asitidir. Daha sağlıklı olan doymamış bir asittir.

Yazının Devamını Oku

Estetiğin ‘SO’n hali

18 Kasım 2016
SEHER Okan, Selçuk Üniversitesi’nde satış & pazarlama okudu. Mezun olduktan sonra bir süre ilaç sektöründe çalıştı.

Daha sonra kendi işini yapmaya karar verdi, pilates stüdyosu açtı. 2 yıl önce de adının ve soyadının baş haflerini verdiği SO Estetik Sağlıklı Yaşam Merkezi’ni kurdu. Seher Hanım, kendisine hayat felsefesi yaptığı, “İnsan isterse her şeyi yapabilir. Yeter ki, istesin” inanışıyla neler başarılabileceğinin en güzel örneklerinden. Aynı zamanda genel koordinatörlük görevini üstlendiği işinde üyelerinin güzelliğine güzellik katıyor. İnsan bedeninin bizlere verilen bir emanet olduğuna inanan Seher Okan, “Bu nedenle ona iyi bakmalıyız. Ruhumuzu beslediğimiz gibi bedenimizi de beslememiz gerektiğini düşünüyorum. İnsan vücudu, bedenin sanatla buluşmasıdır” diyor. Başak burcu kadını olarak mantığıyla hareket ediyor, kendini seviyor, titiz. Aynı zamanda pozitif enerjiye önem veriyor. Her daim güleç. Huzurlu ve mutlu. Kızı ve eşinin yeri çok ayrı. Zaten hayatındaki iki dönüm noktasını eşiyle tanışması ve Mina’nın doğuşu olarak özetliyor. Sakin, dingin bir hayattan hoşlanıyor. Fırsat bulduğunda yoga yapıyor. Meze yapımında iddialı.‘Gofret’ adında köpeği, ‘Tarçın’ ve ‘Sakız’ isimlerinde de Gine domuzları var.

 

HAYAT FELSEFESİ
İnsan isterse her şeyi yapabilir. Yeter ki, istesin.

 

OTOMOBİL

Yazının Devamını Oku

Okuyun, siz karar verin

17 Kasım 2016
YORUMSUZ

BU haber hafta içinde Ege’de Son Söz’de yer aldı.

Görebildiğim kadarıyla 1-2 gazete de alıntılayarak kullandı.
AK Parti İzmir Dış İlişkilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Mehmet Tozlu, katıldığı bir canlı yayında CHP’li belediyeleri eleştiriyor.
Beceriksiz olduklarını, vatandaşlara gerekli hizmeti sunamadıklarını, proje üretemediklerini, olanları da bitiremediklerini, hükümetle aralarında kopukluk bulunduğunu vs. söylüyor.
(Sonuçta; iktidarın muhalefeti, muhalefetin de iktidarı beğenmediği bir ülkede yaşıyoruz. Bir görüştür, saygı duyarım.)
Tozlu, İzmir özelinde ise, “Emin olun diğer şehirlere nazaran bir ışıltısı kalmadı. İzmir’in bir rengi, kokusu, ışığı kalmadı. Kokusu var ama o da Körfez’in kokusu” tespitinde bulunuyor.

Yazının Devamını Oku

Temiz bir dünya için çalışıyor

12 Kasım 2016
“YENİLENEBİLİR, çevreci ve temiz enerji” deyince yollar hep aynı isme çıkıyor: Arsin Demir...

O bir avukat ve enerji hukuku uzmanı. Türkiye’yi enerjide dışa bağımlılıktan kurtaracak yenilenebilir enerjinin önemini her platformda, her fırsatta kararlılıkla savunuyor. Ticarete küçük yaşlarda adım atmış, pazarda ilk limonunu sattığı gün de dolandırılmış. Çocukluk hayali de hukukçu olmakmış. İşi gereği çok sık seyahat ediyor. Ahde vefayı hayatının merkezine oturtmuş, “Şu anda işimden ve ailemden başka bir şeye yeterince zaman ayıramıyorum” diyor. Enerji, turizm, sağlık alanlarında uzmanlığını sivil toplum kuruluşlarında gönüllü olarak kamuoyuyla paylaşmaya devam ediyor. Yatılı okuduğu için düzenli bir hayatı seviyor. Mesleği gereği modayı yakından takip ediyor, göze hitap eden kıyafetler giyiyor. Aslan burcu. Disiplinli. İş konusunda asla ödün vermiyor. Hayat felsefesini, “Çalış ve temsil ettiğin insanların hakkını yedirme” ve “Rahat ol, çocuklarına ve dünyaya güzel bir gelecek bırakmaya çalış” diye özetleyen Arsin Demir’le iş dışı yaşamının çok bilinmeyenlerini konuştuk.

 

HAYAT FELSEFESİ
(Mesleki hayatımda): Çalış ve temsil ettiğin insanların hakkını yedirme. (Özel hayatımda): Rahat ol, çocuklarına ve dünyaya güzel bir gelecek bırakmaya çalış.

 

OTOMOBİL
Statü değil, güvenlik

* İlk arabamı mesleğe başladıktan 6 yıl sonra 2006’da alabildim. Mavi düz vites bir Citroen C3’tü ve ona aşıktım. 3 yıldır ise Mercedes kullanıyorum. Bir statü göstergesi olarak değil, güvenlik açısından tercih ettiğim bir araç oldu ve memnunum. Yoğun iş hayatım nedeniyle sık seyahat ettiğim şoför arkadaşım da var. Ancak kendim kullandığımda deşarj oluyorum. Bir hukukçu olarak kurallara uymanın önemini gayet iyi biliyorum. Bir otomobilden beklentim kaza durumunda canımızı kurtaracak nitelikte ve sağlamlıkta olması. İki çocuk babası olmam ve onlara karşı duyduğum sorumluluk güvenliği ön plana çıkarıyor.

Yazının Devamını Oku

Bu sese kulak verin

11 Kasım 2016
KİMDEN mi bahsediyorum?

Tabii ki, Dr. Ülkümen Rodoplu’dan...

O, hekimliğinin yanı sıra aynı zamanda Herkes İçin Acil Sağlık Derneği Başkanı.
Dönem dönem yaptığı açıklamalarla...
Denizde boğulmalardan sıcak çarpmasına, sahte rakı zehirlenmelerinden motosiklet kazasına kadar...
Çeşitli konularda acil yardımın önemine ve nasıl yapılacağına dair kamuoyunu bilgilendiriyor.
Ülkümen Hoca, birkaç yıldır tüm bunların yanı sıra ‘bonzai’ hakkında da çarpıcı bilgiler paylaşıyor.

Yazının Devamını Oku

Güler yüzlü fuarcı

4 Kasım 2016
ONUN için ‘stantların efendisi’ de deniyor. Zira, İzmir dahil yurt içi ve dışında düzenlenen birçok fuarda onun imzası var. Aslında endüstri mühendisi.

Mezun olur olmaz doktora yapmak için gittiği ABD’de tanıştığı fuarlarda stant kurulumu işini Türkiye’ye dönüşünde kendisine iş edindi. Küçük bir atölyede başladı. Ama kısa sürede tanındı. İsim yaptı. Asel Expo’yu kurdu. Sonra Almanya’ya açıldı. Köln’de bir şirketi satın alıp Asel Expo Messe Bau’yu hayata geçirdi. Halen Türkiye ve Almanya’da imalat atölyeleri, Cezayir ve Dubai’de depoları, ABD’de ofisleri var. Ayrıca, Discover Events markasıyla da fuar, zirve, kongre gibi organizasyonlara imza atıyor. Yunus Ete, her kapının anahtarının güler yüz olduğuna inanıyor ve başarısını buna ve hayal kurmasını engellemeyen, kısıtlamayan, hep destek veren ailesine bağlıyor. “Bugüne kadar 50-60 ülkeye gittim. Güler yüz ve pozitiflikle her kapının açıldığını deneyimledim. Hayatımın hiçbir anının olumsuz yanlarına bakmadım.

Daima sorumluluğu kendimde aradım. Yüzde 1 ihtimal de varsa değiştirebileceklerim için mücadelemi verdim. Değiştiremeyeceklerim için de kendimi üzmedim. Her zaman arkadaş, dost canlısı oldum” diyor. Araştırmayı, öğrenmeyi, keşfetmeyi seviyor, bir an için bile olsa boş durmayı sevmiyor. Hangi şartlarda olursa olsun her insanın bir gayesi, hedefi olması gerektiğine inanıyor. Dolayısıyla eyleme geçmeyen düşünceye değer vermiyor. “İş yaşamı bana sorunlardan kaçmamanın önemini öğretti. Sorunları halının altına süpürmektense o an çözmekten yanayım. Ben her şeyden önce çalışanlarımın mesai arkadaşıyım. Onlara doğru şekilde ilham vermeye çalışıyorum. İyi bir yöneticinin sevilmesi gerektiğine inanıyorum” diye konuşuyor. Dile karşı çok büyük ilgisi var. İngilizce’de iddialı. Biraz İspanyolca, Almanca, ve Korece, çat pat Fransızca ve Rusça konuşabiliyor. Dil öğrenmeyi hobi olarak görüyor. İçindeki keşfetme arzusu ve isteğini hiç kaybetmeyen Yunus Ete, belki de bu nedenle az uyuyor. Cesaretli, iyi niyetli, mütevazı ve her koç burcu erkeği gibi inatçı. En büyük hedefini, “Uzun vadede dünyada bu alanda parmakla gösterilen bir Türk markası olmak” diye özetleyen Yunus Ete, ‘Sıradışı’ yaşamının kapılarını Hürriyet EGE’ye açtı. Keyifle okumanız dileğiyle...

 

HAYAT FELSEFESİ
Cesaret insanı zafere, kararsızlık tehlikeye, korkaklık ise ölüme götürür demiş Yavuz Sultan Selim. Benim de öncelikli hayat felsefem cesaretli olmak. İyi niyetli hallerim ise vazgeçilmezim.

 

Yazının Devamını Oku

Bugün günlerden Ayvalık

4 Kasım 2016
12’NCİ Uluslararası Ayvalık Zeytin Hasat Günleri bugün başlıyor.

Çok istiyordum ancak programım uymadı.

Gidemiyorum ama gönlüm de, aklım da orada.
Bu yılın teması ‘Barış’...
Çok isabetli bir tercih olduğunu düşünüyorum.
Zira, şu günlerde bu sözcük en çok ihtiyaç duyduğumuz şey.
Zaten, binlerce yıldır en büyük kültürel zenginliklerimizden biri olan ‘hayat ağacı zeytin’, barışın, bereketin ve sağlıklı yaşamın da simgesi değil mi?

Yazının Devamını Oku