Kampanyayı üstlenen Ertan Aydın başkanlığında ekip, seçim stratejisi üzerinde yoğun bir çalışma yürütüyor. Ertan Aydın ve ekibi çarşamba günü AK Parti Strateji Ekibi’ne bir sunum yaptı. Numan Kurtulmuş’un başkanlığındaki strateji ekibinde geçmiş seçim kampanyalarında görev üstlenmiş isimler yer alıyor.
Anladığım, etap etap gidiliyor. İlk aşamada kullanılacak olan görseller değerlendirilmiş. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yapacağı konuşma üzerindeki çalışmalar da başlamış. Erdoğan’ın manifesto niteliğinde bir konuşma yapması bekleniyor.
Erdoğan’ın hem 20 yıllık AK Parti iktidarında yapılanları hatırlatıp hem de gelecek döneme ilişkin bir perspektif sunacağı söyleniyor, bekleniyor.
Erdoğan, “Yeni yüzyıl, Türkiye yüzyılı olacak” demişti. Erdoğan’ın ne diyeceği önemli.
MUHALEFET DEĞERLENDİREMEDİ
Çünkü halk artık muhalefetin ne dediğine değil Erdoğan’ın ne yapacağına ilgi gösteriyor. Oysa bundan 3 ay önceye kadar millet muhalefete bir alan açmıştı. Ekonomik sıkıntıların da etkisiyle muhalefetin oyları yükselişe geçmişti. Ancak muhalefet bu fırsatı değerlendiremedi. “Erdoğan gitsin” demenin ötesine geçemedi. “Biz gelirsek Türkiye’yi daha iyi yönetiriz” izlenimini veremedi. Birbirleriyle olan kavgaları milleti ürküttü.
CHP-İYİ PARTİ KAVGASI
CHP ile İYİ Parti arasındaki HDP kavgası muhalefete olan yönelişi bıçak gibi kesti. Travmatik bir etki yaptı. Muhalefete olan güveni sarstı.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın başkanlığında yapılan çalışmalar pazartesi günkü kabine toplantısında ele alındı. Toplantıdan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Anayasa değişikliği teklifinin Meclis’e sunulacağını açıklaması bekleniyordu. Oysa Erdoğan beklenen açıklamayı yapmadı. Kılıçdaroğlu’na yönelik çağrısını yinelemekle yetindi. “Gel Anayasa değişikliğini yapalım ve bunu tamamen masadan kaldıralım” dedi.
Peki Anayasa değişikliği neden Meclis’e sevk edilmedi? Kabine toplantısında Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, kapsamlı bir sunum yapmış. Bozdağ’ın açıklamaları tatmin edici bulunmuş. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan, STK’ların ve vakıfların yaptığı çalışmalar olduğunu belirterek, Anayasa değişikliğinde onların da değerlendirilmesini istemiş. Böyle olunca Anayasa değişikliğinin Meclis’e sevk edilmesi ertelenmiş. Bu tür çalışmalar duyarlı kesimlerin görüşlerinin alınmasında ve teklifin olgunlaşmasında çok yararlı oluyor.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ GENİŞLEYECEK Mİ
Kabine toplantısından sonra Anayasa değişikliğinin genişletileceği şeklinde bir hava oluştu. Ama bu doğru değil. Başörtüsü özgürlüğüne Anayasal güvence getiren bir düzenleme yapılıyor. Ayrıca aileyle ilgili bir değişiklik üzerinde çalışılıyor. Bu biliniyor. Yeni bir durum değil. Anayasa değişikliği paketine yeni bir ekleme yapılmıyor.
ANAYASA’NIN HANGİ MADDELERİ DEĞİŞİYOR
Başörtüsüyle ilgili olarak Anayasa’nın eşitlikle ilgili 10. maddesi ile din ve vicdan özgürlüğünü düzenleyen 24. maddesinde, yüksek öğretimle ilgili 42. maddesinde ve kamu hizmetlerinden yararlanmayla ilgili 49. maddelerinde değişiklik öngörülüyor.
ERDOĞAN KARAR VERECEK
Adalet Bakanı
Anketleri inceliyorum, halkla konuşuyorum. Muhalefet cephesine bakıyorum. Verileri masaya yatırıp ciddi analizler yapmam gerekiyor ama bir şarkının büyüsünden çıkamıyorum.
Hani sesim güzel olsa gam yemeyeceğim ama Mustafa Sandal edasıyla söylemekten kendimi alamıyorum.
Mustafa Sandal gibi:
“Onun arabası var güzel mi güzel
Şoförü de var özel mi özel
Bastı mı gaza gider mi gider
Maalesef ruhu yok” diyorum.
UMUT OLAMADILAR
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın AK Parti’nin hukukçu kurmaylarıyla yaptığı toplantıdan sonra çalışmalar sürdü. Bozdağ, cumartesi günü anayasa hukuku profesörleriyle görüştü. Dün ise Bozdağ’ın başkanlığında AK Parti’nin hukukçu milletvekilleriyle geniş katılımlı bir çalışma yapıldı. Böylece başörtüsüyle ilgili anayasa değişikliği teklifi büyük ölçüde şekillendi. Bekir Bozdağ bugün kabine toplantısında bir sunum yapacak. Ardından da değişiklik teklifi Meclis’e sunulacak. Böylece süreç başlayacak.
CUMHURBAŞKANI’NA BIRAKILDI
Anayasa değişikliği teklifinde ne getiriliyor? Ona değineceğim. Ama bir nokta var ki çok önemli. İşte o konuda karar Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bırakıldı. Peki o konu ne?
Hatırlarsanız Cumhurbaşkanı Erdoğan, aile konusunda da bir anayasa değişikliği yapılabileceğinin sinyalini vermişti. LGBT sapıklığının aileyi tehdit ettiği bir dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu çıkışı çok önemli. Erdoğan, sadece başörtüsüyle ilgili düzenleme ile kalınmamasını istemiş, “Kadının ve erkeğin birlikteliğinden oluşan aile kurumumuzu da güçlendirerek geleceğe güvenle bakmamızı sağlayacak ilave değişiklikler yapalım” demişti.
EVET DERSE PAKETTE
Erdoğan’ın bu talimatı üzerine Anayasa’nın 41. Maddesi’nde yer alan “aile” tanımı üzerinde değişiklik yapılması gündeme geldi. Ancak aileyle ilgili düzenlemenin başörtüsü serbestisini güvence altına alacak anayasa değişikliği paketine eklenip eklenmemesinin kararı Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bırakıldı. Erdoğan onay verirse başörtüsü düzenlemesi ile birlikte aileyle ilgili değişiklik de pakete eklenecek.
BAŞÖRTÜSÜ DÜZENLEMESİ
Bu arada başörtüsü ile ilgili anayasa değişikliğinin kapsamı netleşti. Anayasa’nın eşitlikle ilgili 10. Maddesi ile yüksek öğretimi düzenleyen 42. Maddesi’nin esas alındığı değişikliğe bir de kamuda çalışma boyutu eklendi. Böylece başörtüsüyle ilgili değişiklik Anayasa’nın 5 maddesini kapsayacak şekilde genişletildi.
Dün Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın başkanlığında ilk çalışma yapıldı. Toplantıya AK Parti Grup Başkanı İsmet Yılmaz ile Grup Başkanvekilleri Bülent Turan, Mehmet Emin Akbaşoğlu, Mustafa Elitaş ve Yılmaz Tunç ile Genel Başkan Yardımcıları Hayati Yazıcı, Ali İhsan Yavuz, Hamza Dağ ve Özlem Zengin katıldı. TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Yusuf Beyazıt ile Adalet Komisyonu Başkanı Abdullah Güler de toplantıda hazır bulundu.
AK Parti’de Anayasa değişikliği için pazar günü hukukçu milletvekillerinin katılımı ile geniş kapsamlı bir çalışma yapılacak. Başörtüsü serbestisine anayasal güvence getirecek düzenleme pazartesi günü kabine toplantısında ele alınacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kabine toplantısının ardından Anayasa değişikliği teklifini kamuoyuna açıklamasından sonra salı günü Meclis’e sunulması bekleniyor.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ NE GETİRİYOR
2008 yılında AK Parti ve MHP’nin hazırladığı teklifte, Anayasa’nın eşitlikle ilgili 10. maddesi ve Yüksek Öğretimle ilgili 42. maddesi esas alınıyordu. AK Parti’nin yeni Anayasa değişikliği teklifinde 10’uncu ve 42’nci madde korunurken, başörtüsü serbestisinin sadece yüksek öğretimde değil, kamu görevi sırasında geçerli olduğuna dair bir ibarenin de yer alması bekleniyor.
Başörtüsüyle ilgili Anayasa değişikliği Meclis’te 411 oyla kabul edilmişti. CHP tarafından Anayasa Mahkemesi’ne götürülerek iptal ettirilen Anayasa değişikliğinden sonra AK Parti hakkında kapatma davası açılmıştı.
CHP’NİN BAŞÖRTÜSÜ SINAVI
Başörtüsüyle ilgili Anayasa değişikliği teklifinin Meclis’te öncelikle görüşülmesi bekleniyor. Başörtüsüyle ilgili Meclis’e kanun teklifi veren CHP’nin Anayasa değişikliği oylamasında nasıl hareket edeceği merak ediliyor. CHP, Anayasa değişikliğinin aleyhinde oy kullanırsa bu kez kendi önerisiyle çelişmiş olacak. Şimdiye kadar başörtüsüne karşı mücadele veren CHP ilk kez, “Destek verecek mi vermeyecek mi” sorusu ile karşı karşıya kaldı.
CHP’DEKİ RAHATSIZLIK
AK Parti’nin oylarının yeniden yükselişe geçmesi mi yoksa Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü konusundaki çıkışı mı etkili olmuştu tam bilemedim. Sanıyorum ikisinin de etkisi oldu.
AK Parti başörtüsü mücadelesinin liderliğini yapıyor. AK Parti milletvekilleri başörtüsü mücadelesinin içinden geliyor. CHP ise başörtüsü zulmünün sembolü olarak görülüyor. Kılıçdaroğlu, başörtüsü yasağının mimarı olarak biliniyor. Şimdi Kılıçdaroğlu, AK Parti’ye başörtüsü konusunda meydan okuyor. Akıl alacak iş mi? Kılıçdaroğlu, bu çıkışıyla AK Parti seçmenini konsolide etti. CHP’nin başörtüsü düşmanı geçmişinin hatırlanmasına neden oldu. AK Parti seçmeninin başörtüsü zulmünü hatırlamasına vesile oldu.
ALKIŞLANDI
Erdoğan milletvekilleri tarafından ayakta karşılandı, konuşması sırasında milletvekilleri sık sık ayağa kalkıp alkışladı ve uzun uzun alkışlar eşliğinde uğurlandı.
Erdoğan en fazla alkışı Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü yasağını savunan konuşmalarının yer aldığı videoyu izletirken aldı. Daha video bitmeden milletvekilleri ayağa kalkıp Erdoğan’ı uzun uzun alkışladılar.
CHP’NİN YASAKÇI GEÇMİŞİ
Erdoğan, CHP’nin başörtüsü yasağı konusundaki geçmişini hatırlattı. Hafızaları tazeledi. Başörtüsü yasağını kaldırmak için verdiği mücadeleyi gündeme getirdi. Böylece ekonomik sıkıntıların yaşandığı bir dönemde muhafazakâr kesime, sorunun iki kilo domates sorunu olmadığını, başörtüsü zulmünü hatırlattı. Erdoğan, bu fırsatı kendisine verdiği için Kılıçdaroğlu’na ne kadar teşekkür etse azdır.
Kılıçdaroğlu
Yıllarca başörtüsü yasağının bekçiliğini yapan, başörtüsüne serbestlik getiren her düzenlemeyi, Anayasa Mahkemesi’ne götürerek iptal ettiren CHP’nin, başörtüsüyle ilgili yasa teklifi sunması önemli.
Bu Erdoğan’ın bir başarısıdır. Çünkü Erdoğan, 27 Nisan e-Muhtırası’na, AK Parti’ye açılan kapatma davasına rağmen başörtüsü yasağını kaldırdı. Bir dönemler başörtüsü yasağının bekçiliğini yapan CHP bile artık yasağı değil, özgürlükleri savunmak durumunda kaldı. Bu değişimin mimarı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Erdoğan başörtüsü konusunda öyle bir iklim oluşturdu ki, CHP de yasakların değil özgürlüklerin yanında pozisyon almak zorunda kaldı.
KILIÇDAROĞLU’NUN SAMİMİYETİ
CHP’nin, başörtüsü serbestisini savunan, yasakçı geçmişi açısından bir dönüm noktası olarak görülebilir. Ama bu Kılıçdaroğlu’nun samimiyetini sorgulamamıza engel olmamalı. Kılıçdaroğlu, bunu başörtüsü özgürlüğüne inandığı için mi yapıyor yoksa seçim yatırımı için mi? Kılıçdaroğlu, bunu başörtüsü serbestisine inandığı için değil, seçim yatırımı için yapıyor. İslamcılarla helalleşmeden ülkücülerle buluşmaya, PKK’lı teröristi savunmaktan başörtüsüne özgürlüğe kadar, her tarafa mavi boncuk dağıtan bir Kılıçdaroğlu var karşımızda. O açıdan tutarlı değil. Samimi değil.
İYİ Parti içinde bir grup Kılıçdaroğlu ile seçimin kazanılamayacağı görüşünde.
Meral Akşener ise Kılıçdaroğlu’nun adaylığı üzerinden İYİ Parti’de bir çatlak meydana gelmesini önlemeye çalışıyor. O nedenle de bazen rest çekiyor, bazen çok sert çıkışlar yapıyor.
İki liderin kamuoyuna açık görüşmeler dışında özel görüşme yapıp yapmadıklarını bilmiyorum. O nedenle bir iddiada bulunamam. Ama Kılıçdaroğlu, Akşener’in parti içindeki direnci kırmak için yaptığı çıkışların farkında. O nedenle Akşener’in restine restle karşılık vermedi. Zaten reste restle karşılık verse ortada 6’lı masa kalmazdı.
AKŞENER’İN ÇIKIŞININ NEDENİ
Gürsel Tekin’in “HDP’ye bakanlık verilebilir” çıkışı ile başlayan, Barış Yarkadaş’ın ihale restiyle tırmanan, Bülent Kuşoğlu’nun “Kılıçdaroğlu aday olmazsa 6’lı masa dağılır” restiyle zirveye çıkan kriz karşısında Akşener, öncelikle partisinin hukukunu korumayı tercih etti.
1- “6’lı masa noter değildir” dedi.
2- “CHP’de ve dışarıda zaman zaman parmak sallama hali var. Bu arkadaşlarımızı rencide ediyor” diye uyardı.
3-