Paylaş
İYİ Parti içinde bir grup Kılıçdaroğlu ile seçimin kazanılamayacağı görüşünde.
Meral Akşener ise Kılıçdaroğlu’nun adaylığı üzerinden İYİ Parti’de bir çatlak meydana gelmesini önlemeye çalışıyor. O nedenle de bazen rest çekiyor, bazen çok sert çıkışlar yapıyor.
İki liderin kamuoyuna açık görüşmeler dışında özel görüşme yapıp yapmadıklarını bilmiyorum. O nedenle bir iddiada bulunamam. Ama Kılıçdaroğlu, Akşener’in parti içindeki direnci kırmak için yaptığı çıkışların farkında. O nedenle Akşener’in restine restle karşılık vermedi. Zaten reste restle karşılık verse ortada 6’lı masa kalmazdı.
AKŞENER’İN ÇIKIŞININ NEDENİ
Gürsel Tekin’in “HDP’ye bakanlık verilebilir” çıkışı ile başlayan, Barış Yarkadaş’ın ihale restiyle tırmanan, Bülent Kuşoğlu’nun “Kılıçdaroğlu aday olmazsa 6’lı masa dağılır” restiyle zirveye çıkan kriz karşısında Akşener, öncelikle partisinin hukukunu korumayı tercih etti.
1- “6’lı masa noter değildir” dedi.
2- “CHP’de ve dışarıda zaman zaman parmak sallama hali var. Bu arkadaşlarımızı rencide ediyor” diye uyardı.
3- “CHP’ye borcumuzu ödedik. Hatta alacaklı hale geldik” diye konuştu.
Ama masayı devirmedi. Kılıçdaroğlu seçilemez demedi. Seçilecek aday Mansur Yavaş’tır ya da Ekrem İmamoğlu’dur diye konuşmadı. Akşener sert çıkışlarıyla İYİ Parti’nin hukukunu korudu. Ama kulislere yansıyan bilgilere göre Koray Aydın’ın başını çektiği bir grup, Kılıçdaroğlu’na karşı tavrını sürdürdü.
KORAY AYDIN FAKTÖRÜ
22 milletvekilinin ve teşkilatın önemli bir bölümünün Koray Aydın’ı desteklediği söylendi. Bu durum karşısında Akşener, kurultay silahını çekti. Akşener daha önce CHP’yle girdikleri tartışmalar nedeniyle Yavuz Ağıralioğlu’nu Genel Başkan Yardımcılığı’ndan, Koray Aydın’ı ise Teşkilat Başkanlığı’ndan almıştı. Akşener neden kurultay kararı aldı? Bir de işin yasal bir boyutu var. İYİ Parti 2 yıl içinde kongre yapmak durumunda. Ama bunu 1 yıl erteleyebilir. Yani seçimden önce de yapabilir seçim sonrasına da erteleyebilirdi.
AKŞENER’İN STRATEJİSİ
Buraya bir virgül koyup öncelikle Akşener’in ne yapmaya çalıştığını anlatmak istiyorum.
1- Akşener, cumhurbaşkanı adayı olmadığını açıkladı. “Başbakanlığa talibim” dedi.
Böylece 6’lı masanın başarısı için her türlü fedakârlığı yapan lider algısını oluşturdu.
2- Kazanacak aday modelini öne sürdü. Önce Ekrem İmamoğlu’na, sonra Mansur Yavaş’a destek verdi.
3- CHP 6’lı masaya Kılıçdaroğlu’nun ismini getirir, İmamoğlu ve Yavaş’ı aday göstermezse Akşener partisine, “Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu CHP’nin belediye başkanları. Kılıçdaroğlu’na rağmen onları aday göstermek 6’lı masanın dağılmasına neden olur. Masayı dağıtan bunun vebalini ödeyemez” diyecek.
KONGRE SİLAHINI ÇEKTİ
Akşener, Kılıçdaroğlu’nun aday olması durumunda Koray Aydın’la birlikte hareket eden bir grubun partide bir hareket başlatmaması için kongre silahını çekti. Kulislerde Akşener’in sürpriz bir şekilde kongre kararı almasında, Ankara İl Başkanlığı konusunda Koray Aydın’la yaşanan bir gerilimin etkili olduğu söyleniyor. Akşener’in diğer teşkilatlarda da benzer bir direnişle karşılaşmamak için kurultay kartını kullandığı konuşuluyor.
ANLAŞTILAR MI?
Şimdi yazımın başına dönecek olursak, tüm itirazlarını yapmasına rağmen 6’lı masadan Kılıçdaroğlu’nun adaylığı çıktığı takdirde Akşener’in engelleyici bir rol oynaması beklenmiyor. Çünkü iki lider arasında bir anlaşma olduğu düşünülüyor.
MECLİS BAŞKANLIĞI’NDA BAŞ BAŞA GÖRÜŞME
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Ekim’de Meclis’te açılış konuşmasını yaptıktan sonra Meclis Başkanı Mustafa Şentop’un daveti üzerine Cumhur İttifakı ortağı Devlet Bahçeli ve Mustafa Destici ile birlikte Meclis Başkanlığı makamına geçti. Erdoğan’a kabine ve parti yönetiminden isimler eşlik etti.
Meclis Başkanı Şentop, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve liderlere memleketi Tekirdağ’ın köftesi ile simit ve kaşar peyniri ikram etmiş.
Meclis Başkanı’nın ev sahipliği bir buçuk saat sürmüş. Bunun 45 dakikasında Erdoğan, Şentop, Bahçeli ve Destici baş başa görüşmüşler. Peki ne konuşulmuş? Geçen dönemin değerlendirilmesi yapılmış ama daha çok önümüzdeki dönemin üzerinde durulmuş.
SEÇİM KONUSU
Meclis Başkanı Şentop’un makamında yapılan değerlendirmede seçim tarihinin ele alınıp alınmadığını bilmiyorum. AK Parti’de bir ara seçimleri 14 Mayıs’a çekme düşüncesi vardı. Ama daha sonra Cumhurbaşkanlığı seçimindeki iki dönem kuralı nedeniyle muhalefetin bunu istismar edebileceği düşünüldü. O nedenle seçim Mayıs’a mı çekilecek Haziran’da mı yapılacak net değil. Net olan bir şey varsa o da artık erken seçimin olmayacağı.
ÇAVUŞOĞLU’NUN UYARISI GERÇEK OLDU
ABD başta olmak üzere Batı ülkeleri Ukrayna’yı NATO’ya alma vaadiyle harekete geçirdi. Bu gelişmeyi kendisi için tehdit olarak gören Rusya ise Ukrayna’ya saldırdı. Rusya-Ukrayna Savaşı başlayınca bu kez Ukrayna’nın NATO üyeliğinin gündemde olmadığı açıklandı. Ama Putin ile Zelenski bu tuzağa düştüler.
Putin, geçen hafta imzaladığı bir kararname ile Ukrayna’nın referandum yapılan Lugansk, Herson, Zaporijya ve Donetsk bölgelerini Rusya’ya bağladığını ilan etti.
Bu bölgeler Ukrayna’nın Karadeniz’e açılan kapısıydı. Önce Kırım’ı ilhak eden Putin, adım adım Ukrayna’nın denizle olan bağlantısını koparıyor. Ama bunun böyle olacağı konusunda Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun tam 9 yıl önce uyarı yaptığı ortaya çıktı.
ÇAVUŞOĞLU’NUN İLERİ GÖRÜŞLÜLÜĞÜ
2013 yılında yapılan ABD Dışişleri Bakanları’nın gayri resmi toplantısının gündeminde Ukrayna’nın NATO’ya alınması yer alıyor.
Toplantıya Türkiye’yi temsilen o sırada AB Bakanı olan Mevlüt Çavuşoğlu katılıyor. Çavuşoğlu, “Ukrayna’yı Rusya karşısında tercih yapmaya zorlayarak yanlış yapıyorsunuz. Rusya Kırım’ı ilhak etmek isterse bir şey yapabilecek misiniz? Putin, Donbass bölgesine girmek isteyecek. Peki o zaman Ukrayna’yı koruyabilecek misiniz? Putin, Ukrayna’nın, Karadeniz’le olan bağını koparmak için Odessa’yı almak isteyecek. Engel olabilecek misiniz?” diye uyarıyor.
Çavuşoğlu sözlerini bitirirken toplantıya başkanlık eden Catherine Ashton, “Oh my God” diyor.
Aman Tanrım.
Sonuç? Donbass bölgesi gitti.
Paylaş