Seçim iklimine girilmesiyle oylar belli partilerin etrafında toplanırken, küçük partiler futbol deyimiyle düşme hattına doğru geriliyorlar.
Ünlü anketçi Hilmi Daşdemir’in başkanı olduğu Optimar’ın 22-26 Eylül tarihleri arasında 2 bin 231 kişi üzerinde yüz yüze görüşme yöntemiyle yaptığı ankette partilerin adayların oy oranlarında değişiklik olduğu ortaya çıktı. Bu veriler cumhurbaşkanı adaylarının netleşmesiyle birlikte adayların ve partilerin oy oranlarında değişiklik olacağı sinyalini veriyor.
EKONOMİ İLK SIRADA
Ekonomi 2022 yılının başında yerleştiği birincilik kürsüsünden inmiyor. Optimar’ın “Türkiye’nin en önemli sorunu nedir?” sorusuna ankete katılanların yüzde 62.4’ü ekonomi cevabını verirken onu yüzde 9.1’le işsizlik takip ediyor. Ekonomi ve işsizlik yüzde 71.5’e ulaşırken, Suriyeliler yanıtını verenler ise yüzde 7.1’le üçüncü sırada yer aldı.
MUHALEFETİN SORUNU
Her defasında muhalefete uyarıda bulunma gereği duyduğum veri ise “Bu sorunu kim çözer?” sorusuna verilen yanıtta gizli.
Ankete katılanların yüzde 32.1’i “AK Parti” çözer diyor. “CHP” diyenlerin oranı ise CHP’nin oy oranının gerisinde kalarak yüzde 21.1 çıkıyor. Bu CHP seçmeninin bir bölümünün de ekonomi ve işsizlikle ilgili sorunu partisinin çözeceğine inanmadığını gösteriyor. “HDP” çözer diyenlerin oranı yüzde 8.2 olurken onu yüzde 7.7’yle “MHP” takip ediyor. “İYİ Parti” çözer diyenlerin oranı ise yüzde 7.6 çıkıyor. Ekonomide iddialı olmasına rağmen anketten Ali Babacan çıkmıyor.
Ekonomiyle ilgili ciddi bir sorun yaşanıyor ama buna rağmen halkımız “
AZ bir zaman geçirsem de Millet Kütüphanesi’nde ders çalışan, kitap okuyan gençler bana can suyu gibi geldi.
Çorba saatine denk geldim. Ders çalışan, sıkıldığı zaman çayını, kahvesini alan, çorbasını içen gençlere imrendim doğrusu çünkü benim kütüphaneyle ilk tanışmam çok iyi olmamıştı. Küçük bir ilçede, kütüphanenin kapısından içerideki kitapları göstermişler, “kitap gardiyanı” gibi bir görevlinin “Tamamsa gidin” uyarısıyla kütüphaneden uzaklaşmıştık.
Ta ki bir dönem ikinci adresim olan Meclis Kütüphanesi’ndeki siyasi tarihle ilgili araştırmalarıma kadar.
TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK KÜLTÜR MERKEZİ
Millet Kütüphanesi’ni ziyaretim ise Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Sefer Turan’ın koordinasyonunda Cumhurbaşkanlığı’nda bir ekibin hazırlıklarını yürüttüğü bir sergiyle ilgiliydi. Ha bu arada Millet Kütüphanesi’nde çok önemli sergiler açılıyor. Müzik sergisi yeni bitmiş. Millet Kütüphanesi kongre merkezi, sergi salonları ve kütüphanesiyle Türkiye’nin en büyük kültür ve sanat merkezi. Sergiyle ilgili çalışmaları Sefer Turan’ın koordinasyonunda bir ekip yürütüyor. Adını “Şut ve Gol” koymayı planlıyorlar. Bu sergi, Cumhuriyet’in Yüzüncü Yılında Futbol Tarihi sergisi. Sergide kulüplerin tarihi değil, futbol tarihi anlatılacak.
SAVAŞTA FUTBOL
Bu sergide neler bulacaksınız? Çok şaşıracağınızdan eminim ama sadece tadı damağınızda kalması kaydıyla bazı bilgileri paylaşmak istiyorum.
Bir anlamda Kılıçdaroğlu’nun adaylığını ilan ettiği konuşmasından sonra Akşener’in, “6’lı masa noter değildir” çıkışı ile her şey bir anda tersine dönmüştü. O nedenle Akşener-Kılıçdaroğlu görüşmesi kritik bir hale geldi.
İki liderin görüşmesi 1 saat 45 dakika sürdü. Beklenenden uzun bir görüşmeydi ama yaşanan kriz nedeniyle az bile görüştüler denilebilir.
Çünkü 6’lı masanın bir özelliği var. Doğrudan diyalog yerine birbirlerine medya üzerinden mesaj vermeyi tercih ediyorlar.
YAVAŞ VE İMAMOĞLU DENKLEMDE
Akşener, yaptığı çıkışla Kılıçdaroğlu’nun önünü keserken, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nu tekrar denkleme soktu. Ancak masayı dağıtma pahasına Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adaylığında kararlı. Kılıçdaroğlu için ya 6’lı masanın ortak adayı olur ya da Cumhuriyet Halk Partisi’nin cumhurbaşkanı adayı olur deniliyor. Böyle olunca, Yavaş ve İmamoğlu aday oldukları takdirde CHP’den istifaları istenecek.
İmamoğlu ve Yavaş’ın bunu göze alacaklarını zannetmiyorum.
DEVA VE GELECEK DE KARŞI
Ama İYİ Parti’de
Akşener’in çıkışından sonra 6’lı masa dağılır mı? Bunu söylemek için erken ama 6’lı masa şimdiden Türkiye’ye umut olma özelliğini kaybetti. Daha seçimi kazanmadan saç saça baş başa kavga eden, birbirine medya üzerinden parmak sallayan 6’lı masa Türkiye’ye nasıl umut verecek? Kendilerine umut olamıyorlar ki. Koalisyon hükümetleri döneminde birbirine operasyon çeken ortaklar vardı. Onlar bunu seçimden sonra yapardı. 6’lı masa daha seçime gitmeden birbirine operasyon çekmeye başladı. Düşünsenize, bunlar bir de ülkeyi yönetmişler. Memleketin vay haline.
AĞIR SÖZLER
Akşener’in çıkışı dedim. Aslında eksik ifade etmişim. Akşener resmen bombaladı. Akşener daha ne desin?
“Kemal Bey dedi ki, ‘Bu 6’lı masa cumhurbaşkanı adayını tespit edecek’. Bu masaya bu görevi verip kendini bağlayan Sayın Kılıçdaroğlu. O masanın bir noter olma görevi yok” dedi.
Bu yenilir, yutulur bir laf değil. Demirel, hükümeti kurma görevini kendisine değil Ecevit’e verdiği için cumhurbaşkanı Fahri Korutürk için “Çankaya noteri” deyişini kullanmıştı. Ecevit hükümeti kuramayıp başbakanlık görevini tekrar Demirel’e verirken, Korütürk, “Ben Çankaya noteri” diye tepki göstermişti.
Akşener aynı söyleşide iki yerde “noter” çıkışını yaptı. Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığı mesajının 6’lı masaya olup olmadığı sorusuna, “6’lı masaya böyle bir mesajın verilmesi doğru değil. Çünkü o masa noter değil” dedi.
Bunun siyasetteki okuması nedir? Akşener CHP’ye, siz 6’lı masaya Kılıçdaroğlu mesajını verdiniz ama biz noter değiliz dedi. Bir şey daha söyledi. Kılıçdaroğlu’nun adaylığını onaylamıyoruz dedi.
CHP’YE MEYDAN OKUMA
İl başkanlarının milletvekili listeleri yapmaları da istenmiş ama onlar milletvekili başvuruları başlamadığı için liste yapmak yerine ilkeleri ortaya koymakla yetinmişler. Bu yaklaşımı çok sağlıklı buluyorum. Çünkü başta sahada seçim çalışmasını yapacak olan teşkilatın görüşü alınırsa ilk düğme doğru iliklenmiş olur. Tabii sadece görüş alınması yeterli olmaz. O düşüncelerin milletvekili listelerine yansıması gerekiyor.
1) Teşkilatlar ithal aday istemiyor. Millet kapısını çalıp derdini anlatacağı milletvekili istiyor.
2) Kontenjan aday gösterilecekse bu tercihin en az 10 ya da daha fazla milletvekili çıkaracak yerlerde yapılmasını öneriyorlar.
3) İl başkanları ve belediye başkanlarından aday gösterileceklerin istifa ettirilmesini ama aday gösterilmeyecekse izin verilmemesini istiyorlar.
4) Temayül yoklaması nedeniyle sert bir rekabet yaşandığını, bunun da seçim kampanyasına olumsuz yansıdığını düşünüyorlar.
5) Milletvekili adayları için birbirini denetleyen çapraz anketler yapılsın.
KAZANMAK İÇİN
Seçim kazanmak için sadece teşkilatların görüşü yeterli olmaz. Ama teşkilatın çalışmadığı bir seçim de kazanılamaz. Lider, icraatlar, vatandaş memnuniyeti, seçimde kullanılacak dil, kampanyanın şekli, milletvekili listeleri gibi birçok faktörün mükemmel uyumunun sağlanması gerekiyor.
2 Ekim’deki 6’lı masanın toplantısı öncesinde Kılıçdaroğlu, önemli bir hamle yaptı. “Şunu da artık bilmek zorundayım, siz gerçekten benimle birlikte misiniz? Bazılarınızın sesi çıkmıyor, bazılarınızın da isteyerek veya istemeyerek zarar verdiğini de görüyorum. Artık karar verin. Benimleyseniz, benimle olduğunuzu da artık hissetmek istiyorum. Sırtımı size yaslayacağımı bilmek istiyorum” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun hamlesinin zamanlaması çok önemliydi. Kılıçdaroğlu böylece birinci adımda CHP’nin cumhurbaşkanı adaylığını garantiye aldı. Şimdi sıra 6’lı masanın ortak adayı olmakta. Kılıçdaroğlu’nun çıkışına dönersek CHP lideri bu hamlesiyle Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ı denklem dışı bıraktı. Şah çekti, mat etti.
6’LI MASAYA OTURURKEN
Kılıçdaroğlu böylece 6’lı masanın toplantısına otururken CHP’nin cumhurbaşkanı adaylığını cebine koymuş oldu. O güçle masaya oturacak. Ayrıca İYİ Parti’nin, Mansur Yavaş ya da Ekrem İmamoğlu önerisini getirmesinin önünü kesmiş oldu. Bir taşla iki kuş vurdu.
CHP GENEL BAŞKANLIĞI
Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığı neredeyse kesinleştikten sonra CHP’de Kılıçdaroğlu sonrasına yönelik hazırlık başladı. Ekrem İmamoğlu, zaten bir süredir Kılıçdaroğlu’na rağmen ortak cumhurbaşkanı adayı olamayacağını görmüş, dümeni CHP Genel Başkanlığı’na kırmıştı. Kılıçdaroğlu ile ilişkilerini güçlendirmişti. Ama İmamoğlu’na kötü bir haberim olacak. Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkanlığı’nı da İmamoğlu’na kaptırmamakta kararlı. CHP kulislerinin nabzını iyi tutan iki gazeteci İsmail Saymaz ile Sedat Bozkurt da cumhurbaşkanı seçilse dahi Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanlığı’ndan istifa etmeyeceğini yazdılar.
KULİSLERDE KONUŞULANLAR
1-
Böyle olunca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gençlerle buluşmasını izlemek üzere Sakarya’daydım. 2023 seçim kampanyasının ipuçlarına dair ilginç gözlemlerim oldu. Onları paylaşacağım ama öncelikle AK Parti ve gençlik konusunda bir noktaya dikkat çekmek istiyorum.
Bir ezber vardı. Z kuşağı şöyle, gençler böyle, gençler AK Parti’ye oy vermiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu algıyı kırmak için müthiş bir çaba sarfediyor. AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Eyyüp Kadir İnan da bu yönde çok başarılı organizasyonlara imza atıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Adana’da, Mersin’de, Diyarbakır’da, Kahramanmaraş’ta, Trabzon’da, Ankara’da Millet Kütüphanesi’nde gençlerle bir araya getirdi. Erdoğan kimi zaman şiir okudu, kimi zaman onlarla birlikte şarkılara eşlik etti.
GENÇLERLE BULUŞMA
Sakarya’daki, “İlk oyum Erdoğan’a, ilk oyum AK Parti’ye programının konsepti ise farklıydı. İsminden de anlaşılacağı gibi seçimlere dönük bir çalışmaydı. Gençlik Kolları Başkanı Eyyüp Kadir İnan, “2023 seçimleri gençlerden en fazla oy aldığımız bir seçim olacak” diyerek hedeflerini ortaya koydu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sakarya’dan başlayan, “İlk oyum Erdoğan’a ilk oyum AK Parti’ye” etkinliği kapsamında 10 yerde daha gençlerle buluşacak.
KIPIR KIPIRDILAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gençlerle buluşacağı salona ulaştığımda henüz Sakarya mitingi devam ediyordu. Gençler kıpır kıpırdı. Sıra “Erik dalı” şarkısına gelince salon oynadı. Erdoğan salona klasik seçim şarkıları ile değil, Erdem Kınay’ın performans sergilediği “Senden daha güzel” eseriyle girdi.
GENÇLERLE SELFIE
Erdoğan
Muhalif medya sürekli olarak 6’lı masada kriz yok yayını yaptıkça bir krizin yaklaşmakta olduğu anlaşılıyor. Bizde “Ateş olmayan yerden duman çıkmaz” derler.
Meslek hayatı boyunca koalisyonların kuruluşunu, koalisyonlarda çıkan krizleri ve koalisyonların dağılışını izlemiş bir gazeteci olarak 6’lı masanın asıl sorununun koalisyon görüntüsü vermekten kaynaklandığını düşünüyorum. Zaten Ali Babacan da ittifak demiyor, “koalisyon” diyor.
Koalisyonlar her an kriz çıkarmaya müsait yapılardır. Topluma güven vermez...
Ben 6’lı masayı dağıtacak bir kriz yaşandığını düşünmüyorum. Ama 6’lı masa giderek anlamını yitiyor. 6’lı masa bir sinerji üretemiyor. Geleceğe dair seçmene bir umut vermiyor. “Erdoğan gitsin” demekten öteye bir şey vaat etmiyor.
Muhalefet cephesi çok hareketli olduğu için bir süredir 6’lı masayı yazıyorum. Ama bu noktadan itibaren AK Parti cephesindeki çalışmalara değinmek istiyorum.
VİZYON BELGESİ
AK Parti Teşkilat Başkanı Erkan Kandemir, 2023 seçimlerine ilişkin vizyon belgesinin 28 Ekim’de Ankara Arena’da Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanacağını söyledi.
Muhalefet henüz cumhurbaşkanı adayını belirlemedi. 6’lı masanın ortak cumhurbaşkanı adayı çıkarıp çıkarmayacağı bile kesin değil. Milletvekili listelerinin nasıl olacağı ise bir muamma. Seçim kampanyasını ise her parti ayrı yürütecek. Daha seçimlere ilişkin bir hazırlıkları yok. Günlerini “