×
Kılıçdaroğlu, Ankara’ya davet ettiği İmamoğlu’ndan İstanbul’un sorunlarına odaklanmasını, cumhurbaşkanı adayı olmadığını açıklamasını istemişti. 2021 yılının aralık ayında Çankaya’da gerçekleşmişti bu görüşme. Görüşme sırasında çok kararlı olduğu gözlenen Kılıçdaroğlu’nun, cumhurbaşkanı adaylığı konusuna işaret ederek, “Bu işin bitmesi gerek” dediği söylenmişti. İmamoğlu’na, “İstanbul’la ilgilen” demişti.
Ama İmamoğlu Ankara’da söz verdiği halde İstanbul’a dönünce vazgeçmişti.
Kılıçdaroğlu o tarihten sonra İmamoğlu ile arasına mesafe koydu. Bu arada Karadeniz gezisinden sonra muhalif medyanın linçine maruz kalan İmamoğlu hızla yıpranma sürecine girerken, Kılıçdaroğlu yaptığı hamlelerle yükseliş sürecine girdi.
TAKTİK DEĞİŞİKLİĞİ
Ekrem İmamoğlu sonunda Kılıçdaroğlu’na rağmen cumhurbaşkanı adayı olamayacağını anladı. Ondan sonra taktik değiştirdi.
Kılıçdaroğlu’na karşı değil Kılıçdaroğlu ile birlikte hareket etmeyi tercih etti.
O andan itibaren Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu arasındaki rekabet yerini işbirliğine bıraktı.
Bu arada ilginç bir gelişme yaşandı.
Koalisyon ortakları arasında kriz çıkınca gece yarısı gizli bir şekilde bir yerlerde buluşurlardı. Onlar basından gizli toplantı yapmak ister, biz ise o toplantının yerini öğrenip görüntülemek ve ne konuşulduğunu öğrenmek için çaba gösterirdik.
Çok gizli toplantı derken çıkışta karşılarında gazetecileri gören bakanlar şaşırırdı.
6’lı masada yaşananlar bizi koalisyon dönemlerine götürdü.
11 Eylül’de Kılıçdaroğlu ile Ali Babacan bir araya geldi. Zafer Şahin, Milliyet’teki köşesinde, Babacan’ın, “6’lı masanın adayı ben olayım” dediğini yazdı.
19 Eylül’de ise Babacan ile Akşener gizli bir görüşme yaptılar. Bugün ise Akşener ile Davutoğlu’nun bir araya gelmesi bekleniyor.
6’lı masanın 2 Ekim’de yapacağı toplantı öncesinde bu trafik anlamlı. Hem de çok önemli.
Çünkü 2 Ekim’deki toplantı öncesinde Kılıçdaroğlu, 26 Eylül’den başlayarak liderler turuna çıkacak.
Masanın gündeminde ne olursa olsun bu toplantılar cumhurbaşkanı adayı ve milletvekili listeleri için yapılıyor. Kimse liderlerin yediği pilavı, içtiği hoşafı merak etmiyor.
CHP’lilerin parmak sallaması 6’lı masadaki rahatsızlığı büyütüyor. Mümtaz Soysal’ın siyaset literatürümüze kazandırdığı bir deyim vardı. “Vuruşarak çekilme.” 6’lı masada bunun başka bir versiyonu yaşanıyor. Buna vuruşanların ittifakı demek mümkün.
Bu durum 6’lı masanın yara almasına neden olmaz mı? Olur. Gürsel Tekin’in başlattığı HDP’li bakan tartışması ve Barış Yarkadaş’ın İYİ Parti’ye yönelik ihale çıkışı neye mal oldu?
Bu kavgaların altında cumhurbaşkanı adaylığı mücadelesi yatıyor. Muhalefet cumhurbaşkanı adayı erken açıklanırsa yıpranır diyor ama açıklanmadığı sürece de 6’lı masa birbirine giriyor.
AKŞENER’İN TEMASLARI
Şimdi gözler 2 Ekim’de yapılacak olan ikinci tur görüşmelere çevrildi. Kılıçdaroğlu 26 Eylül’den itibaren lider turuna çıkacak. Ama ondan 1 hafta önce Meral Akşener’in Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’la görüşecek olması bir anda kulisleri hareketlendirdi.
Yorumlar birbirini izledi.
6’lı ittifak içinde 3’lü ittifak yapacaklar.
Akşener, Davutoğlu
Muhalefetin cumhurbaşkanı adayı elbette ki önemli. Ama daha önemlisi AK Parti’nin ne yapacağı. Çünkü millet çareyi Erdoğan’dan bekliyor. Metropoll Başkanı Özer Sencar’ın, son 4 ayda kararsız kitlenin yüzde 14’e indiği ve iktidarın oylarını 4 puan artırdığı yönündeki tespiti doğru. Aralık, ocak aylarında kararsızların oranı yüzde 25 seviyesindeydi. Ağustos ayında yüzde 13.4’e gerilemiş durumda.
PARMAK SALLAMA
Ama asıl göstergeler seçim sürecinin başlamasıyla birlikte kendini hissettirecek. Muhalefetin ortak cumhurbaşkanı adayını belirlemek gibi ciddi bir sorunu var. CHP ile İYİ Parti arasında yaşanan HDP gerilimi ve ihale tartışmasının altında da bu yatıyor. CHP’li Bülent Kuşoğlu’nun, “Kılıçdaroğlu dışında bir aday çıkarsa masa dağılır” açıklaması doğrudan adrese teslim olarak İYİ Parti’ye bir gözdağı şeklinde algılandı.
SIKIYÖNETİM İLAN EDİLDİ
Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla CHP’de sıkıyönetim ilan edildi. Faik Öztrak sadece 6 liderin açıklama yapabileceğini duyurdu. Çünkü tehdit dili sadece İYİ Parti’yi değil, 6’lı masanın diğer partilerini de rahatsız etti. Ama hemen 6’lı masa dağılıyor şeklindeki yorumları sağlıklı bulmuyorum. Fakat cumhurbaşkanı adaylığının belirlenme süreci yaklaştıkça krizlerin dozu artıyor. Gün gelir, bardak dolar ve taşar...
LİSTE KOZU
Çünkü 6’lı masada sadece cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi söz konusu değil, küçük partiler açısından hayati olan konu milletvekili seçimleri. Yeni seçim yasası ittifakları anlamsız kıldı. Ama küçük partilerin siyasi hayatlarını devam ettirebilmeleri için Meclis’e girmeleri gerekiyor. Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adaylığının desteklenmesi karşılığında küçük partilere CHP listelerini açmaya hazırlanıyor. Türkiye’nin tamamı değil ama 41 ilde küçük partilerle işbirliği yapılabileceği söyleniyor.
AKŞENER’İN TURU
Bu 40 gün içinde iki liderin ikinci görüşmesi olacak. Erdoğan, 5 Ağustos’ta Soçi’de görüştüğü Putin’in, Suriye’ye yönelik operasyonu gündeme geldiğinde, “Mümkün olduğunca bunları, rejimle birlikte çözme yolunu tercih ederseniz çok daha isabetli olur gibi bir yaklaşımı var” demişti.
Erdoğan’ın bu açıklamasından sonra “Erdoğan ile Esed görüşecekler mi?” diye bir tartışma başlamıştı. İran Haber Ajansı Tasnim, Putin’in Esed’i Şanghay toplantısına davet ettiğini belirterek, Erdoğan ile Esed’in Semerkant’ta görüşeceği haberi geçti. Böylece gözler Şanghay toplantısının yapılacağı Semerkant’a çevrildi.
ESED DAVET EDİLMEDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Şanghay ziyareti, hafta başında yapılan AK Parti MKYK toplantısında da gündem oluyor. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Semerkant’ta Esed’le görüşeceğine dair haberler olduğu hatırlatılarak, “Erdoğan ile Esed görüşecek mi?” diye soruyorlar. Çavuşoğlu, “Esad Şanghay beşlisine gelmiyor. Böyle bir davet de yok” diyor.
Tabii Esed gelmiyorsa o zaman görüşme de olmayacak demektir. Zaten zirve başladı, Esed yok. Böyle bir görüşme de yapılmayacak.
ERDOĞAN’IN ‘GÖRÜŞÜRÜM’ AÇIKLAMASI
Ancak Mevlüt Çavuşoğlu’nun bu yanıtından sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan sözü alıyor ve şu tarihi açıklamayı yapıyor, “Keşke Esed Özbekistan’a gelseydi, görüşürdüm” diyor. İşte Erdoğan böyle bir lider. Onu büyük bir lider yapan da bu özelliği. Demirel, “Barışmayı bilmiyorsan savaşmayacaksın” derdi. Biz Suriye ile savaşmadık. Suriye’deki terör örgütleriyle mücadele ediyoruz. Ama Esed’le de dost değiliz.
Erdoğan
Ama asıl önemli olan, cumhurbaşkanı adaylarının belli olduğu zaman yapılacak kamuoyu araştırmaları olacak. Seçim dönemine girilince daha fazla anket yayınlayacağım. Areda Survey’in 23-27 Ağustos tarihleri arasında 2 bin kişi üzerinde yayınladığı anketin sonuçları kadar satır araları da ilgimi çekti.
Cumhurbaşkanı adaylığının netleşmeye başlamasından itibaren Kılıçdaroğlu’nun yükselişi sürüyor. Ama Mansur Yavaş da cumhurbaşkanı adaylığına dönük hiçbir mesaj vermemesine rağmen ilk sırayı kaptırmıyor.
Erdoğan ve Kılıçdaroğlu kendi partileri dışında sürpriz kesimlerden destek alıyor. Areda Survey’in araştırmasında bana çarpıcı gelen bir nokta ise HDP seçmeninin eğilimi oldu. AK Parti’nin bu veri üzerinde çalışmasında yarar var.
ORTAK ADAY KUŞKUSU
CHP ile İYİ Parti arasında yaşanan Kılıçdaroğlu mu, Mansur Yavaş mı tartışması Millet İttifakı’nda kuşkuya neden olmuş.
Areda Survey’in anketine katılanların yüzde 51.9’u Millet İttifakı’nın ortak aday çıkarabileceğini söylerken yüzde 48.1’i aday çıkaramayacağı görüşünde.
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNDE HANGİ İTTİFAK ÖNDE
Cumhurbaşkanlığı seçimi olsa hangi ittifaka oy verirsiniz sorusuna ankete katılanların yüzde 51.5’i Cumhur İttifakı yanıtını verirken, Millet İttifakı diyenlerin oranı yüzde 48.5 çıkıyor.
Seçim için AK Parti cephesinde 14 Mayıs tarihi konuşuluyor. Akşener de, 14 Mayıs tarihini desteklediğini açıkladı.
Muhalefet, ekonomik sıkıntının yakıcı olduğu bir dönemde erken seçim istiyordu. Ayrıca erken seçim olursa muhalefet eski seçim yasasına göre ittifak yapmayı planlıyordu. Akşener, 24 Haziran 2018 seçimlerinde ittifak sayesinde CHP’nin 21, İYİ Parti’nin ise artı 4 milletvekili çıkardığını söyledi. CHP’de yapılan simülasyonda ise ittifak sayesinde fazladan 32 milletvekili çıkardılar.
Seçimlerin zamanında yapılacağını söylemekten Erdoğan ve Bahçeli’nin dillerinde tüy bitti. Zaten muhalefet de artık seçimlerin zamanında yapılacağını kabullenmiş durumda.
ERDOĞAN NEDEN İSTİYOR
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ise birkaç nedenden dolayı seçimlerin zamanında yapılmasını istediği söyleniyor.
1- Yılbaşından itibaren ekonomideki iyileşmenin daha çok hissedileceği.
2- Yılbaşında memur ve emekli maaşlarında yapılacak artış, asgari ücrette tatmin edici bir düzenleme ile dar gelirlilere yönelik iyileştirici ek tedbirlerin devreye sokulması.
3-
12 Eylül’de Türkeş’i Mevki Hastanesi’nde tuttuklarını anlatmıştı. “MHP davası devam ediyordu. O sırada biz Mevki Hastanesi’nde Türkeş’in kaldığı bölümün demir parmaklıklarını kesmiştik. Dışarıdan anlaşılmasın diye balmumu ile yapıştırıp aynı renge boyamıştık. Başbuğ’u kaçıracaktık. Ama Türkeş kabul etmedi” dediği aklımda kalmıştı.
Ülkücü camiada Türkeş’in doktoru olarak bilinen Selim Kaptanoğlu, Kılıçdaroğlu’na “Genel başkanım” diye hitap ederken şaşırdım mı? Hayır. Çünkü Selim Kaptanoğlu CHP’nin Yenimahalle Belediye Meclis üyesi. Kılıçdaroğlu’na genel başkanım diye hitap etmesi kadar doğal bir şey olabilir mi? Aksini söylese şaşırtıcı olurdu.
CHP’DEKİ ÜLKÜCÜLER
Ama Kılıçdaroğlu bir grup Ülkücü ile buluştu diye haberlerin yapılmasına şaşırmak lazım. Bunlar sanki MHP’li ülkücüler gibi sunuldu. Ama doğru değil. Selim Kaptanoğlu başta olmak üzere CHP’de siyaset yapan isimler. Mansur Yavaş da bir dönem MHP’nin Beypazarı Belediye Başkanı’ydı. Ankara’dan MHP’nin belediye başkan adayı oldu. Ülkücü olduğunu hiçbir zaman inkâr etmedi.
MANSUR YAVAŞ’A OPERASYON
Kılıçdaroğlu’nun, “Bozkurt Kemal” sloganları ile karşılandığı “Ülkücü buluşması” siyasi kulislerde farklı değerlendirmelere neden oldu.
1- Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adaylığı mücadelesinde Ekrem İmamoğlu’nu geriletti ancak Mansur Yavaş, polemiklere girmediği için hâlâ muhalefetin cumhurbaşkanı adayı olarak ilk sırada çıkıyor.
2-