Yanan kuklaların peşinde İspanyol festivali
İspanya’ya defalarca gitmeme rağmen yolum Valensiya’ya hiç düşmemişti. Daha önce çok duymuştum ama ille de görülecek yerler sıralamasında başlarda değildi. Bir arkadaşım 'Las Fallas Festivali'nden bahsetti. Gittiğimde gördüklerim karşısında çok şaşırdım. On binlerce katılımcı, yakılan kuklalar ve canlı müziğiyle tam bir görsel delilik...
Ä°stanbul'da yaÅŸayan Valensiya doÄŸumlu bir arkadaşım 'Las Fallas'tan bahsetti. Arkadaşımın neden bahsettiÄŸi hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Tek anladığım bir çeÅŸit festival olduÄŸuydu. Grup eÄŸlenceliydi. GörmediÄŸim bir ÅŸehre gidiyordum. Festival dediÄŸin zaten renkli bir ÅŸey olmalıydı. Beklentimin çok ötesinde bir görüntüyle karşılaÅŸtığımı itiraf etmem lazım. Bir çeÅŸit görsel delilik... Binlerce çiçek, rengârenk ortaçaÄŸ günlerine ait kıyafetler,  devasa kağıt ve tutkaldan yapılmış heykeller. Bunun yanı sıra ışık seli, havai fiÅŸek ve çatapat... Â
Valensiya’da dört gün kaldım. Las Fallas'ın başlangıç tarihi 8 Şubat. Şubat ayının ilk pazarında, ışık sesli müzik eşliğinde festival başladı haberi veriliyor. Buna 'La Crida' deniyor. Ama asıl hengame son dört günüymüş. Festival her sene aynı tarihte yapılıyor. Mart 16 ile 19’u arası en hareketli olan zamanı. Bütün festival saat saat planlanmış durumda. Ben çok şanslıydım, arkadaşımın evi Taksim Meydanı'nın ortasında diyebileceğim kadar merkezi bir yerdeydi. Gece yarısı olan aktivitelerde insanlar saatlerce ayakta beklerken ben camdan seyredebildim.
Â
2 MİLYON KİŞİLİK İNSAN SELİ
Fallas kelimesi Latince meşale kelimesinin türemesinden geliyormuş. Zaten ateş, bütün festivalin merkezinde yer alıyor. Bu Saint Joseph’in anısına Valensiya'da yapılan geleneksel bir anma töreni. Fallas terimi hem anma törenini hem de anıt heykellerin yakılmasını içeriyor. Festival boyunca yaklaşık 700 cadde kapalıyken, 2 milyon kişi de ziyarete geliyor. Festival kendi içinde Valensiya için önemli bir ekonomi oluşturmuş. O derece ki şehrin bir bölümü 'Fallas ve Ciutat Faller' olarak ayrılmış. Festival biter bitmez hemen ertesi gün bir sonraki senenin hazırlıklarına başlanıyor. Festivalde sergilenen ve sonrasında yakılan kuklalar için sene boyunca sanatçılar, zanaatkarlar, heykeltıraşlar ressamlar ve diğer el sanatlarıyla uğraşanlar gruplar halinde aylarca çalışarak yapıyorlar heykelleri.
Bu heykellerin bir kısmı beş katlı bina boyunda. Boyu 30 metreye kadar çıkıyormuş . 2015’te en pahalı kukla ve heykel fiyatı yaklaşık 740 bin TL. Bununla da bitmiyor. Festival’de yürüyüş yaparlarken giydikleri kıyafetlerin bir kısmının maliyeti 4 bin liraya kadar çıkabiliyormuş. Festivalin tam olarak ne olduğunu anlamak için biraz tarihinden bahsetmek lazım. Bir de orada olduğunuz günler boyunca her an karşınız çıkacak olan terimlerin ne olduğunu anlamak.
ESKİYİ YAK, YENİYE YER AÇ...
Festivalin baÅŸlangıç noktası ile ilgili oradayken birbirinden farklı hikâyeler dinledim . Özünde hikayeler aynı yerde birleÅŸiyor.  Ortaçağ’da marangozlar, zanaatkârlar, temizlik yapmak için mart ayı geldiÄŸinde baharın geliÅŸini kutlamak adına ellerindeki kalan tahtaları, kırık eserleri yakıyorlarmış. Valencia’lı marangozlar kış boyunca karanlıkta çalışabilmek için mumlarını 'PapaÄŸan' dedikleri kalaslara yerleÅŸtirirlermiÅŸ. Baharın gelmesiyle artık bu kalaslara ihtiyaç kalmadığından bunlar yakılırmış. Bir süre sonra yakma törenleri kilisenin de araya girmesiyle marangozların azizi Saint Joseph’i anma törenleriyle aynı tarihe alınmış. PapaÄŸan denen kalasları yakma adeti zamanla geliÅŸmiÅŸ. Kalasa kıyafetler giydirilerek insana benzetilmiÅŸ. Çocuklar evden eve dolaÅŸarak eski kıyafet ve eÅŸyalar toplamışlar. Bunlar da papaÄŸanla beraber ÅŸenlik ateÅŸinde yakılır olmuÅŸ. Zaman içinde âdetler bugünkü halini almış.Â
Casal Faller: Şehir Fallas’ları yapacak mahallelere bölünmüş durumda. Şehirde yaklaşık toplamda 200 bin üyesi olan 750 Casal Faller varmış. Her Casal Faller kendi kuklalarını yapmak için festivalin bitiminden hemen sonra toplanarak bir sonraki sene için organizasyon yapmaya başlıyorlar. Sene boyunca bağış toplama yemekleri ve partileri düzenliyorlar. Bu arada bütçeler belirleniyor, hangi sanatçılarla çalışılacak, bu senenin teması ne olacak bunların seçimleri yapılıyor.  Her Casal Faller birbiriyle bu konudaki en iyi sanatçıları kapmak, bütçeleri dahilinde ve en gösterişli en şaşırtıcı, şoke edici en kinayeli eser yapmak derdinler. Sonuçta tüm yapılan eserlerin içinden ilk üç belirleniyor.
Ninots: Valensiya dilinde bebekler ya da kuklalar demek. Bunlar kağıt balmumu tutkal tahta ve polyesterine köpük plakalardan oluÅŸuyor. İçleri kağıt fiÅŸeklerle dolu. Genelde yapılan heykeller düşsel, hiciv içeren, politikacılarla ya da o dönemdeki gündemi oluÅŸturan olaylar ve kiÅŸilerle bir manada eÄŸlenen dalga geçen figürler. Her bir figür kendi içinde bir hikâye anlatıyor. En pahalı ve en etkileyici olan 14 tanesi seccion especial olarak biliniyor. 15 Martta hepsi yerleÅŸtirildikten sonra seçici kur Valensiya’yı dolaÅŸarak deÄŸerlendirme yapıyor.Â
La Despertà : Uyandırma çaÄŸrısı. Her gün saat 8'de baÅŸlıyor. Bandolar her sokaktan çıkarak canlı müzikle sokakları yürüyorlar. Arkalarından fiÅŸek atarak yürüyen semt sakinleri geliyor.Â
Calle Luminado: Tüm caddeler ışıl ışıl süsleniyor. En ışıltılı olanı ise Calle Ruzafa civarında... Burada da kim daha gösteriÅŸli ışıklandırmayı yapacak diye yarışma var.Â
Mascletà : Her mahallede festivalin her günü saat 2’de havai fiÅŸek ve kağıt fiÅŸekler patlatılıyor. Bunun en büyüğü ve en gösteriÅŸlisi ayın 19’unda Ayuntamiento Meydanı'nda yapılıyor. Saatler öncesinden binlerce insan bunu seyredebilmek için meydanda toplanıyor.Â
La Cremà :ÂFallas’ın son gecesinde tüm heykeller teker teker büyük ÅŸenlik ateÅŸleriyle yakılıyorlar. Ayuntamiento Meydanı'nda belediye tarafından yaptırılmış olan heykel en son yakılıyor. Ä°nsanlar bunun yakılışını görmek için saatler önceden orada toplanmaya baÅŸlıyorlar. Hayal etmesi bile zor.  Bir gece içinde kimisi yüzbinlerce Euro deÄŸerinde olan heykel teker teker yakılıyor. ÇoÄŸunu görmeye yetiÅŸememiÅŸ oluyorsunuz. Bir kısmı kocaman apartman boyunda. Åžehrin içinde diÄŸer binaların dibinde.Tüm bunun için itfaiye 24 saat çalışıyor. Her bir ÅŸenlik ateÅŸi ancak gerekli güvenlik önlemleri alındıktan sonra baÅŸlatılıyor. Kimi zaman etraftaki binalar ıslatılıyor ki kıvılcımlar sıçramasın. Normal bir yakılışta deÄŸil, her tarafa kıvılcımlar sıçrıyor. Ä°nsanlar tam dibine kadar girmiÅŸ seyrediyor. Valensiya’nın itfaiye servisi yeterli gelmediÄŸinden bu delilikle baÅŸ etmek için Ä°spanya’nın her tarafındaki itfaiyelerden ekipler yardım için geliyorlar.
Sonra artık La Crema Fallas’ın müthiÅŸ kapanışına sıra geliyor. Tam bir renk karmaÅŸası...  Alevler, kostümler içindeki insanlar, çatapat, havai fiÅŸek, sokak gösterileri, ışık gösterileri ve canlı müzikten oluÅŸan bol gürültülü, çok renkli ve eÄŸlenceli bir aktivite... Bu eÄŸlence sabaha kadar sürüyor. Bu arada gitmiÅŸken ‘Museum of the Union of Fallas Artists’i ziyaret etmeden dönmeyin. Bu müzede yangından kurtarılmış kuklaların yanı sıra, üretim aÅŸamasını da görmek mümkün.Â