GeriSeyahat Reyan Tuvi sorularınızı cevaplıyor
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Reyan Tuvi sorularınızı cevaplıyor

Reyan Tuvi sorularınızı cevaplıyor

Hasankeyf’te nereleri gezelim konaklayacak yer var mı?Hasankeyf’te son durum nedir, nereleri gezmeliyiz, konaklamak istersek kalacak yer var mı? Şirin Haydar10 bin yıllık tarihe sahip, ortaçağ kenti Hasankeyf’i sular altında bırakacak Ilısu Barajı’nın inşaatına ekim ayında başlanıyor. 40 yıldır diken üstünde yaşayan Hasankeyf halkının korktuğu başına geldi. Yılda 3.8 milyar kilowatsaat enerji üretecek baraj, antik kentin 183 köyünden 78 bin insanı göçe zorlayacak. Zaten yapımı planlanan baraj nedeniyle yıllardır Hasankeyf’te yatırım yapılamadığı gibi sanayi gelişmediğinden de göç durmuyor. Ayrılan ödenek açısından, dört medeniyetin geçtiği ve 130 yıl boyunca Artukoğulları’na başkentlik yapmış olan Hasankeyf’te yapılan kazının, Türkiye’nin bu en büyük kazısı olduğu biliniyor. Ancak 1986’da başlayan kazılara uzun yıllar ara verildiği gibi, her defasında sadece 20 günlük bir çalışma yapılabilmesi, Hasankeyf’in gün ışığına çıkmasını oldukça yavaşlatıyor. Yapılaşmaya izin verilmediğinden, Hasankeyf’te doğru dürüst bir konaklama tesisi de yok. Çoğu turist buraya günübirlik ya da birkaç saat için uğruyor. Eğer Hasankeyf’e birden fazla gün ayırmak isterseniz, konaklamak için 37 kilometre mesafedeki Batman’a gitmeniz gerekiyor. Batman’da kalınabilecek oteller; Otel Asko **** (0488 214 92 34), Turhan Otel (0488 214 55 02) ve Zeki Otel (0488 213 36 39). Yazın, Dicle Nehri kenarında, masaları suyun içinde bulunan lokantalar olduğu gibi, isteyenlere mağaralarda da yemek organize ediliyor. Turizm, bugün Hasankeyf’in en büyük gelir kaynağı. Yörenin çocukları kalıntılar hakkında okulda eğitiliyorlar. Burayı onların rehberliğinde gezebilirsiniz. GEZECEĞİNİZ YERLERKale Dicle Nehri kenarında, 100 metrelik bir kaya kütlesi üzerinde yükselen, zamanında Roma İmparatorluğu’nun en önemli üslerinden, muhteşem bir kale. Kalenin savaş yoluyla alındığına dair hiçbir bilgi yok. Kalenin içinde tam 2 bin mağara var. Kaleye ulaşan iki gizli, iki açık yol var. Halk, kalenin yılan figürü taşıyan Yılanlı Kapısı’nın ve kalenin efsunlandığına inanıyor. Mağaralar Hasankeyf’e, ‘’Mağara sakinlerinin başkenti’’ deniyor. Kaledekiler dahil, büyük küçük, yaklaşık 5 bin mağara var. En eski çağlardan beri bu mağaralarda yaşanmış. 70’lere kadar da, halkın yüzde 90’ı yine mağaralarda oturmayı sürdürüyormuş. 1967- 68 yıllarında, hükümet, mağara sakinleri için afet evi yapılmasına karar vermiş. Aşağı Şehir denilen kısım, dozerlerle yerle bir edilip, bu evler yapılmış. Geriye ancak yıkılamayacak kadar büyük eserler bırakılmış. Bugün hálá mağaralarda yaşayan birkaç aile var. Ulaşımlarını eşekle sağlıyorlar. Hasankeyf Köprüsü Kalenin tepesinden bakınca, göreceksiniz. Söylendiğine göre bu, dünyanın en büyük taş köprüsü. İki ayağı da Dicle Nehri içinde. Köprünün Asur döneminden olduğu tahmin ediliyor. Asırlarca İpek Yolu’na geçit verdiğinden, köprüye Hasankeyf’in Sancağı deniyor. Küçük Saray İzolasyon ve esneklik elde etmek için, yapının tavanında kullanılan küpçükler ilginç. El- Rızk Camii Minaresi, bir mühendislik harikası. Güzel taş işlemesi bir yana, dikkat çekici bir yanı da, minarenin içindeki birbirini görmeyen iki merdiven.Zeynel Bey Türbesi Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’ın oğlu Zeynel Bey, Osmanlılarla yaptığı Oltukbeli Savaşı’nda ölünce, bu soğan başlı türbeye gömülmüş. Mimar İranlı. Çini süslemelerle, Allah, Ahmet ve Muhammed yazılmış.Herakleia’da yürüyüşŞu sıralar Bafa Gölü civarında trekking yapmak için uygun mu? Trekking turu düzenleyenler var mı ve nerelerde yürüyebilirim? Haşmet KalkanHaziranın ortasına kadar, Beşparmak (Latmos) Dağları’nda trekking yapılabilir. Ancak bundan sonra uzun yürüyüşler için çok sıcak olabilir. Yürüyüşler sırasında, Bizans dönemi manastırları, surları, kral yolları ve tapınaklarının yanısıra tarih öncesi çağlara ait mağara resimlerine de rastlayacaksınız. Trekking parkurlarının çoğu işaretlenmemiş olduğundan, bir rehber eşliğinde gitmek gerekiyor. Hemen hemen bütün pansiyonlar, rehberlik hizmeti veriyorlar. Bazı turlar bir hafta sürebiliyor. Köy evlerinde ya da kamp kurarak konaklama yapılıyor. Ayrıca günlük ya da iki günlük olanlar da var. Bazı pansiyonlar, tura katılanların kamp eşyalarını da temin ediyorlar. Trekking turlarının en aranılan isimleri, Kapıkırı köyündeki (Herakleia) Selene’s Pansiyon’un (0252 543 52 21, 0542 316 45 50, www.bafalake.com), genç sahipleri Kubilay ve Tamer Karabulut kardeşler. Ayrıca Agora Pansiyon (0252 543 54 45, www.herakleia.com), konaklamalı trekking turları düzenliyor ve çadır gibi kamp malzemeleri pansiyon tarafından temin ediliyor. Pelikan Pansiyon da (0252 543 51 58) tekne ve dağ turları düzenlenliyor ancak konaklamalı turlar için, kamp malzemelerinizi kendiniz getirmelisiniz. FARKLI SEÇENEKLERFarklı trekking turlarından seçim yapabilirsiniz. Kapıkırı’na gelmeden önceki köy olan Gölyaka’dan (eski adı Bucak Köyü) bir saatlik zor olmayan bir yürüyüşle, Latmos Dağları (Beşparmak) eteklerinde saklı Yediler Manastırı’na varılıyor. Latmos manastırlarının en büyüklerinden biri olan bu yapının içine girdiğinizde ya da tepesindeki kayalıklara tırmandığınızda, nefes kesici, göle hakim bir manzarayla karşılaşacaksınız. Etrafı surlarla çevrili manastır, iki kilise, bir şapel ve bir sarnıçtan oluşuyor. Çilehanesi, yuvarlak bir kayanın içi oyularak kovuk haline getirilmiş ve tavanları fresklerle süslenmiş. İyi bir rehberiniz varsa, sizi, içinde kaya resimleri bulunan prehistorik mağaralara da götürebilir. Manastıra ve prehistorik mağaralara gidiş- dönüş, 4- 5 saat sürüyor. Yalnız manastır 2.5 saatte yapılabilir. Yürüyüş, Gölyaka köyünde sona eriyor.Kapıkırı köyünden başlayarak, antik şehir yolundan, Beşparmak Dağları’na, beş saat tırmanılarak varılan ve yörüklerin ‘’Arap Avlusu’’ olarak adlandırdığı yerde bulunan, bölgenin en büyük manastırı olan Stylos Manastırı’na ulaşabilmekse, kararlılık ve kondisyon gerektiriyor. Köyden ayrılır ayrılmaz, etkileyici antik Kral Yolu izlenir. Yol yer yer gözden kaybolur ve belirir. Arap Avlusu’nun bulunduğu düzlüğün biraz yukarısında, etrafı surlarla çevrili Stylos Manastırı, Hıristiyanlık dünyası için önem taşıyor. 10. yüzyılda burada yaşamış olan keşiş Paulos’un çilehanesi, manastırın biraz yukarısındaki bir kovuk. Freskler, iyi durumda sayılır. Efsaneye göre, Paulos, yıllarca burada meşe palamudu, çam fıstığı ve bitki kökleri yiyerek bir sütunun üzerinde yaşamış. Azizi, Miletos, Girit, Bulgaristan ve Rusya’dan ziyarete gelenler olurmuş. Anlatılan bir mucizeye göre, mağarasına giren bir panter keşişe zarar vermemiş. Ayrıca bu yol üzerinde, zeytinyağı çıkarılan ilkel bir değirmen de bulunuyor. Toplam yürüyüşün 5 saat sürdüğü, Pantokrator ve İsa Mağaraları’na ulaşmak için, Kapıkırı köyü, Kral Yolu, şehir surları ve tiyatrodan geçiliyor. Kapıkırı köyünden yola çıkılarak, 6 km uzunluğundaki şehir surları boyunca da bir yürüyüş yapılıyor ve ardından Herakleia antik kenti geziliyor.
False