2024’ün kavramları: ‘Kalabalık yalnızlık’ ve ‘beyin çürümesi’

Türk Dil Kurumu, 2024 yılının kelimesini ‘kalabalık yalnızlık’ olarak açıkladı. Yılın kelimesini ve kavramını belirlemek için Ankara Üniversitesi İletişim Araştırmaları ve Uygulama Merkezi (İLAUM) ile birlikte bir çalışmaya imza atan TDK, alanında uzman isimlerden oluşan Değerlendirme Kurulu tarafından seçilen 7 kelime ve kavram internet sitesinde halk oylamasına sundu.

Haberin Devamı

Yaklaşık bir milyon kişinin katıldığı oylama sonucunda, ‘kalabalık yalnızlık’ 2024 yılının kelimesi ve kavramı olarak seçildi. Değerlendirme Kurulu, bu kavramın son yıllarda insanların kalabalıklar içinde giderek daha fazla yalnız hissettiğini gösteren araştırmalarla bağlantılı olduğunu belirtti.

SUÇLU SOSYAL MEDYADAKİ KALİTESİZ İÇERİK 

Yılın kelimesini ya da kavramını seçen bir başka kurum ise Oxford. Yaklaşık 20 gün önce yapılan açıklamaya göre ‘beyin çürümesi’ (brain rot), Oxford tarafından 2024’ün kelimesi olarak seçildi.

Oxford dil uzmanlarının geçen yılı şekillendirmeye yardımcı olan ruh hallerini ve konuşmaları yansıtmak için oluşturdukları altı kelimelik kısa listesine 37 binden fazla kişi oy vererek seçti bu kavramı.

Yapılan açıklamada ‘beyin çürümesi’, “özellikle önemsiz veya zorlayıcı olmayan materyalin (özellikle çevrimiçi içerik) aşırı tüketiminin sonucu olarak görülen, bir kişinin zihinsel veya entelektüel durumunun varsayılan bozulması” olarak tanımlanmış.

2024’ün kavramları: ‘Kalabalık yalnızlık’ ve ‘beyin çürümesi’

Haberin Devamı

Açıklama şöyle devam ediyor: “Uzmanlarımız, bu yıl ‘beyin çürümesi’ teriminin, özellikle sosyal medyada aşırı miktarda düşük kaliteli çevrimiçi içerik tüketmenin etkisiyle ilgili endişeleri ifade etmek için kullanılan bir terim olarak yeni bir önem kazandığını fark etti. Terimin kullanım sıklığı 2023 ile 2024 arasında yüzde 230 arttı.

Terim, özellikle son 12 ayda dijital çağda yeni bir önem kazandı. Başlangıçta sosyal medya platformunda -özellikle Z Kuşağı ve Alfa Kuşağı toplulukları arasında TikTok’ta- ilgi gören ‘beyin çürümesi’ artık, aşırı çevrimiçi içerik tüketiminin olumsuz etkisine ilişkin toplumsal endişeler arasında, ana akım gazetecilik gibi alanlarda daha yaygın bir şekilde kullanılıyor.”

Dijital çağın kazanımları kadar hayatımızı olumsuz yönde etkileyen zararları 2024’e damgasını vurdu. Biri sosyal hayatı ve insan psikolojisini diğeri düşünce dünyasını ve entelektüel üretimi zayıflatan iki kavram. İkisine de neden olan ise tek bir virüs.

Haberin Devamı

YEREBASAN PROJELER BEKLENİYOR

İSTANBUL
Kültür Sanat Vakfı’nın koordinasyonunu üstlendiği Venedik Bienali 19. Uluslararası Mimarlık Sergisi Türkiye Pavyonu’nda Ceren Erdem ve Bilge Kalfa küratörlüğünde ‘Yerebasan’ projesinin sergileneceği duyurulmuştu. Projenin küratörleri açık bir çağrı yaparak mimarlık bölümü öğrencilerini ve mimarları sergiye katkı sunmaya davet ediyor.

10 Mayıs–23 Kasım 2025 tarihleri arasında düzenlenecek bienalde yer alacak projeler için yapılan açık çağrıda şöyle deniliyor:

Toprak; yaşayan bir ekosistem, doğal bir zekâ formu ve geçmişin izlerini taşıyan bir arşivdir. 2025 Venedik Mimarlık Bienali Türkiye Pavyonu için seçilen ‘Yerebasan’, topraktan öğrenmeyi ve onun duyusal ve döngüsel yapısından ilham alan projelere de sergide yer vermeyi hedefliyor. Bu çağrı, mimarlık öğrencilerini ve mimarları, mimarlığın toprakla ilişkisini yeniden düşünen, Türkiye bağlamında bu ilişkiyi tartışmaya açan ve toprağın geleceğin fiziksel ve sosyal mekân üretimindeki rolünü araştıran projelerle başvuruda bulunmaya davet ediyor.

Haberin Devamı

Başvuran projelerin toprağın barındırdığı geleneksel bilgilerin izini sürerken toprağı ötekileştirmeyen, yaşamı onunla birlikte konu alan yenilikçi ve sorgulayıcı çalışmalar olması beklenmektedir. Bu sergiye özel yeni projeler geliştirilebileceği gibi, üniversitelerin mimarlık bölümü proje stüdyolarında bugüne dek üretilmiş ya da üretilecek projelerle başvurulabilir.”

Açık çağrıya başvurular 3 Mart 2025 Pazartesi günü Türkiye saati ile 17.00’ye kadar kabul edilecek. Ayrıntılı bilgi için: yerebasan@iksv.org

5 BİN FOTOĞRAFLIK ARŞİV DİJİTALDE

SALT
Araştırma toplumsal ve kültürel hafızayı korumak, ulaşılabilir hale getirmek için çok önemli bir arşiv çalışması yürütüyor. 19. yüzyıldan günümüze eğitim, toplum yaşamı ve yapılı çevreye ilişkin belgeleri bir araya getiren ‘Kent, Toplum ve Ekonomi Arşivi’ndeki görsel malzemeler arasında basılı fotoğraf, cam negatif ve pozitif, dia ve negatif filmlerin yanı sıra dolaşıma giren kartpostal ve fotokartlar yer alıyor.

2024’ün kavramları: ‘Kalabalık yalnızlık’ ve ‘beyin çürümesi’

Haberin Devamı

Son olarak fotoğrafçı ve foto muhabiri Ali Öz’ün arşivi Salt Araştırma’da çevrimiçi erişime açıldı.

Uzun yıllar basın dünyasında foto muhabiri olarak çalışan, özel fotoğraf projelerini hayata geçiren Ali Öz’ün koleksiyonu, 1978’den 2000’lerin başlarına Türkiye’nin toplumsal ve mekânsal dönüşümünü belgeleyen 5 bine yakın fotoğraftan oluşuyor.  Geniş bir coğrafyada hem birey hikâyeleri hem de toplumsal bellekte yer edinmiş değişimlerin kaydını tutan bu fotoğraflar, Türkiye’nin sosyo-kültürel ve kentsel dokusunu anlamak için önemli bir görsel kaynak niteliği taşıyor. İncelemek için: archives.saltresearch.org.

Yazarın Tüm Yazıları