GeriSeyahat Pek sevimli bir oyun: Postacı
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Pek sevimli bir oyun: Postacı

Pek sevimli bir oyun: Postacı

Filmi hatırlamayan yoktur. Şili’li büyük şair Pablo Neruda, 1950’lerin başında İtalya’da fakir bir adada sürgün hayatı yaşamaktadır.

Mario adlı meraklı ve güleç yüzlü postacımız Neruda’nın mektuplarını getirip götürürken ahbap olurlar. Kültürle, sanatla bir ilgisi bulunmayan Mario, Neruda sayesinde şiirin ne kadar büyülü bir şey olduğunu kavrar.
Köyünün rüzgârlarına, dalga seslerine, kuşlara bambaşka bir gözle bakmaya başlar. Sevgilisini evlenmeye ikna ederken bile şiirden yardım alır. Şair adadaki dingin günlerin ardından faşizm karşıtı mücadelesine geri döner. Mario’nun hayatında güçlü bir iz bırakmıştır. Bu iz Mario’nun yaşamını değiştirecektir...
Scarmeta’nın leziz eseri ‘Il Postino’, dünyada milyonlarca kişiyi duygulandırdı. İzleyiciyi zorlamayan bu güçlü metnin başarısı umut, neşe ve hüznü tam kıvamında harmanlamasında yatıyor. İzlediğimiz oyun bu kıvamı bozmayan, yalın, güçlü, duygulu ve pek keyifli bir iş. Metin Zakoğlu çok sevimli bir Mario portresi çizmiş. Tuncay Bayezıt da on numara bir Neruda olmuş. Hem güldük hem ağladık. Oyunun bazı bölümlerinde hafiften bir tuluat tadı var. Açıkçası benim pek sevdiğim bir şey değil ama dozunu da kaçırmamışlar.
Metin Zakoğlu’nun kafe-tiyatrosunu seviyorum. Bağdat Caddesi’nde küçük, samimi ve zevkli bir mekân. Her akşam oyunlar, gösteriler var. Hayatın içinde bir tiyatro. Kafe-tiyatro duygusuna uygun bir repertuvarları var. Kendi tarzlarında çok başarılı olduklarını düşünüyorum. Postacı zaten çok güzel bir oyun. Güzel de yapmışlar. Tiyatroya gitme alışkanlığı olsun olmasın hemen herkesi mutlu edebilecek bir deneyim.

Künye
Uyarlayan&Yöneten: Metin Zakoğlu
Oyn: Metin Zakoğlu, Tuncay Bayezıt, Nur Ertaş

Postacı’yı 30 Aralık,
6-13-20 Ocak’ta Cafe Theatre’de izleyebilirsiniz. (216) 467 33 32


 

False