Son Güncelleme:
Pazar günleri
NE yaptıysam olmadı.Sevemedim.Nedenini bilmiyorum.Ne zaman başladığını biliyorum ama. Çocukluğumda. Aklım erer ermez.Yaygın olan ‘‘Pazartesi sendromu’’dur değil mi?Benimki ‘‘pazar sendromu’’.Eğer rengi varsa günlerin, pazarlar siyah.* * *Bir zaman dükkánların kapalı oluşuna yordum.Fırınlar bile ekmek çıkarmazdı pazar günleri İzmir'de.Pazarın ekmeği cumartesiden alınırdı.Bir paket sigara için şehri baştan başa katederdiniz.Nereye gitseniz kepenkler inik.‘‘İstanbul'un ilk nesi çarptı seni?’’ diye sorarsanız, ‘‘Çoğu dükkánın pazar günü de açık olması’’ derim.Hele Akmerkez'in açıldığı yıllar...Neredeyse yenecektim pazar sendromunu.Ama olmadı. Demek mesele sırf bu değilmiş.* * *Babaların evde olması da yaratmış olabilir bendeki bu durumu.Altı gün arkadaşın sende, sen arkadaşındasın. Pazar günü evli evine köylü köyüne.Minicik yürekleri birbirinden ayıran canavar babalar!Düzenimizi bozarlardı.Zamanlı zamansız uyumaya kalkıp gürültü istememeler...Anneyi rahat rahat üzmemize mani olmalar...Basbayağı bir rejim değişikliği evin içinde...Sınıfa müfettiş gelmiş gibi bir ciddiyet havası.* * *Futbolu da suçladım bir ara.Radyodaki o bitmek bilmeyen bağlantıları...Bir o stadyuma, bir bu stadyuma...Avaz avaz.Siz kapatsanız komşudaki susmaz.Yer gök inler, ‘‘Top bilmemkinden sekti’’.‘‘Pakize'yi sıktı’’ demezler tabii.Sıkmıştı hakikaten.Ama pazar günlerini ne yapıp ne edip sevmem lazımdı. Bunun yollarından biri de futbolu sevmemdi. Ama ikisi de olmadı işte.Şimdi düşününce... Sonradan hayatıma ünlü bir futbolcunun girmesi de sırf bu yüzden olabilir. Gayret neticesi...* * *Okulu geçebilir miyim?Asla.Tamam, ‘‘pazar günü ne okulu?’’ ama sorarım size, ‘‘Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir’’ de, pazartesinin gelişi pazardan anlaşılmaz mı?Ders çalışılacak en azından.Cumartesi avareliğinin bedeli ödenecek.Yürek sıkıntısından doğan çalışamama hali, çalışamamaktan doğan yürek sıkıntısı. Kısırdöngüyle ilk tanışmamız böyle oldu.Tamamı çocukluktan gelmiyor tabii.Zaman içerisinde kábusuma kábus katan gelişmeler de olmadı değil.Televizyonlar mesela...Sokakların ıssızlığı yetmezmiş gibi orada da bir ‘‘Yine tatil havası/Sıkıntının tam sırası’’ hali.Ancorman'ler bile haber okumuyorlar pazar akşamları. Gerçi cumartesi de okumuyorlar ama onu telafi edebiliyorum. Cumartesinin o ışıltısı sayesinde.* * *İnanmayacaksınız ama hava bile başka türlü oluyor pazar günleri.Vallahi. Dikkat edin.Balkanlar'dan gelen, sıcak ya da soğuk, bütün hava akımları pazarı bekler.Artık umudu kestim.Kurtuluşu yok bende pazar günlerinin.Siz bu satırları okuduğunuz sırada ben kendimi sokağa vurmuş, ‘‘pazar günü aileleri’’ni seyrediyor olacağım. Bilirsiniz o aileleri... Çoluk çocuk yemeğe çıkan... Allah'ın bir emrini yerine getirme ciddiyetiyle suratları hiç gülmez hani...MIŞ-MUŞİstanbullu tembellikten metroyu kullanmıyormuş.Her birimizi evdeki koltuktan alıp işyerindeki koltuğa bırakan vinç sistemini getiren belediyenin sırtı yere gelmez.*Petek Dinçöz, ‘‘Hülya Avşar da Gülben Ergen de beni örnek alıyor’’ demiş.Hızır gibi yetişti kızcağız(!)*BDDK, Uzanlar'ın İmar vurgununu kitap yapıyormuş.Bundan sonraki vurguncular için ‘‘kitabına uydurmak’’ mecazdan çıkıp gerçek olacak.