Son Güncelleme:
Ä°zmirliler’in yıllardır sakladığı ÇeÅŸme keÅŸfedildi
Bir kez daha gördükten sonra ÅŸuna inanıyorum. ÇeÅŸme'ye "hayır" demek artık imkansız.Tatilci tayfasını bir ÅŸekilde ÇeÅŸme'den sonraki istasyonlara yönlendirmiÅŸler. KuÅŸadası'nın mimari intiharını, sessiz ve de sakin bir ÅŸekilde izleyerek, Anadolu'nun batıdaki en uç noktasındaki güzelim yarımadayı, azıcık sağı solu ellenmiÅŸ olsa da, gelinlik kız gibi korumuÅŸlar. Ama gelin görün ki gelinlik kız ÇeÅŸme, fıkır fıkır. Artık baba evi Ä°zmir'in sakin ve huzurlu ağırlığından kurtulmak istiyor. Hafif meÅŸrep Bodrum'un yaptığı izdivacı kıskanmıyor deÄŸil. Kendisinin daha gösteriÅŸli ve atak olduÄŸunun farkında. Adını taşıyan, çeÅŸitli kuÅŸlara adanmış ÅŸarkı yarışmalarıyla aynı mutluluÄŸu yakalayamayacağını biliyor. Bu yüzden de çeyizini sürprizlerle takviye ediyor. Acemiliklerini üzerinden atmak üzere. Mahremiyeti gibi koruduÄŸu Ayayorgi Koyu'nu ve Dalyan'ı örten bikinisini çıkarıyor. Ona hayır demek imkansızÄ°zmir'den ÇeÅŸme'ye ulaÅŸmanın iki yolu var. Hangisini seçerseniz seçin mutsuz olmanız zor. Ä°ster süratli bir otoban yolculuÄŸu, ister sahildeki eski yol. Ben yine de eski yolu seçiyorum. Yolun başındaki Parmakyalatan'ın zengin tavuk mönüsünden tadıp, Urla'ya merhaba demeden geçmek ihanet gibi geliyor. Tanju Okan'ın heykeline ince bir saygı duruÅŸu, ÇeÅŸme sınırlarına dahil olmanın ilk koÅŸulu.Biraz içlere girerek Ildırı, Åžifne, Ilıca'yı geçerek ÇeÅŸme'ye varmak, 35 dakikalık otoban yolculuÄŸundan daha eÄŸlenceli. Yol üzerindeki plajları görünce paniklemeye gerek yok. Sezonun kısa olduÄŸu koskoca bir palavra. Eylülün sonuna kadar dünyanın eÅŸsiz plajlarından ve ücretsiz doÄŸal kaplıcalarından faydalanmak mümkün. Yok, eÄŸer benim param bol diyorsanız beÅŸ yıldızlı otellerin jakuzilerinden ve oyunlarından ve de ÅŸifalı sularından yararlanın. KOPARMA SAATÄ°EÄŸlence için de geç saatleri beklemeye gerek yok. Direksiyonu Ayayorgi'ye kırın. Bir kaç metresi asfalt gerisi ancak tek arabanın geçebileceÄŸi toprak yolu takip edin. Adres sormaya bile gerek yok. Öğle saatlerinde yeri göğü inleten müziÄŸin sesi, aradığınız adresi karşınıza çıkarıyor. AÄŸaçların arasındaki Fly Inn, Hakan Dalokay tarafından düzenlenmiÅŸ. Kumsalı olmamasına karşın tahta iskeleleri, koyun doÄŸal yapısını bozmamış. Bol aktiviteli bir mekan. Fly Inn'in faaliyeti akÅŸama doÄŸru bitiÅŸiÄŸindeki Mask'a kayıyor. Hafta içi partileri müzik ve dans. Hele bir de hafta sonu görün. AkÅŸamı beklemeye ne hacet. Zımba gibi DJ'lerin darbuka ve davulla takviye edilmiÅŸ ‘‘koparma saati’’ baÅŸlıyor. GüneÅŸin sönmesini beklemiyorlar. Tempolu müzik, ahaliyi bikini ve mayolarıyla denizden çimenlere taşıyor. Zaman ilerledikçe eÄŸlence, ayine dönüşüyor. Enerji yoksunlarını çileden çıkaracak dansın ve ÅŸamatanın bitmesini beklemek boÅŸ bir hayal. Hortumlarla kalabalığın üzerine su püskürtülmesi harareti düşüremiyor. Ä°ÅŸletmenin diÄŸer sürprizleri baÅŸlıyor. Sürahilerdeki buz gibi kokteyller kafalardan aÅŸağıya bocalanıyor. Sabaha kadar koyun her tarafında ayrı bir ÅŸamata. Paparazzi’de civardaki diÄŸer beach club'lardan farklı bir ambians var. Gece Fransız mutfağıyla baÅŸlıyor. Müzik, yalnızca alternatif rock. Herkesi büyük bir muhabbet halinde görmek ÅŸaşırtmasın. 250 kiÅŸilik çekirdek Paparazzi tiryakisi grup, her akÅŸam aynı yerde buluÅŸuyor. Paparazzi'nin sahibi Bülent Gülcen'in hayat hikayesi de en az mekanı kadar ilginç. Ä°ÅŸi bilenler ‘‘Çabucak küsen ruh hali olmasa dünyanın sayılı cazcılarından biri olurdu’’ diyorlar. DALYAN KOYUÇeÅŸme'nin kuzeyinde sevimli bir köy, mavi bayraklı Kocakarı plajı, her türlü konforun Akdeniz mimarisyle buluÅŸtuÄŸu Dalyan Plaza Oteli, filozof balıkçısı Huzur Hasan, özellikle de bayan Catherine'li Cafe L'Apero. Dalyan, deniziyle güneÅŸiyle tadına varılamayan bir yer. Ama önemli muhabbet noktaları atlanırsa tam olarak yaÅŸanmamış kabul edilir. AkÅŸam saatlerinde Akgün Sokak'ta hoÅŸ bir tabela var, L'Apero. İçeriye girmekte fayda var. Bayan Catherine konuklarını kapıda karşılıyor. Aperatif alınarak müzik eÅŸliÄŸinde Dalyan Koyu'nu izlemek için en uygun nokta. Duvarında Bayan Catherine’nin ÅŸiiri: Bir yanda tütün diziliyordu/Bir yanda balık tutuluyordu/1974'te geldiÄŸimde böyleydi köyümüz/Artık tütün yok, balık ta çok azaldı/Ama yollar, liman, tekneler ve evler/Hepsi çok büyüdü/Tıpkı bizim çocuklar gibi/Dünün Köste'si/Bugününün Dalyan'ı oldu.Karısının yanından ayrılmayan tabii ki balık bulamazDalyan Koyu'nda birbirinden leziz balıkların servis yapıldığı 15 restoran var. Özellikle biri var ki ne yenilen balığa ne de sahibinin muhabbetine doyuluyor. Hasan Kandemir'in cenneti. Masasına oturanlarda ne dert ne kasavet kalıyor. Bu yüzdendir ki adına Huzur Hasan demiÅŸler. Aslen Rizeli, balıkçı bir ailenin çocuÄŸu. Zamanında Ä°zmir'in balıkçı köyü Güzelbahçe'ye göç ederek Egeli olmuÅŸlar. Uzun yıllar Ä°zmir ve Ä°stanbul'daki restoranların balık ihtiyacını karşılamış. Karadeniz'den Akdeniz'e kadar olta atmadığı yer kalmamış: ‘‘1992'de bu meÅŸakkatli iÅŸi bıraktım. Zamanında çok sakin olan bu köye bir tır dolusu malzemeyle gelerek yerleÅŸtim. Derhal güzel bir kadro kurarak restoranı hizmete açtım.’’ Yine de 9 yıldır Dalyanköy'de restoranların önüne ‘‘bir sevgi yolu’’ yapamamaktan ÅŸikayetçi.Åžimdiki balıkçıları biraz nazlı buluyor. ‘‘Denizlerde balık kalmadı’’ iddiası Huzur Hasan'ın asla kabul etmediÄŸi bir sav: ‘‘Şimdikiler ev balıkçısı, karılarının yanından ayrılamadıkları için balık bulamıyorlar. Biz sahil sahil balığın peÅŸinde dolaşırdık. Yoksul köylere beÅŸ altı kasa balık verir karşılığında bir parça ekmek alırdık’’ diyor. Okuyanlarla arkadaÅŸ oldum, böylelikle gözlerime zarar vermeden öğrendim.Balıkçının manzarası kötüyse, teknesine yer deÄŸiÅŸtirir.Ä°stanbul'da ÅŸato istiyorsan, git önüne demir at.Sinirlerimi aldırdım, boÅŸa attım.Geceleri uyumam, erken kalkarım, hayattan çalmak büyük avanta. Uykudan iyi bir hayatım var.Bir cebinden çalıp diÄŸer cebine koymuyorsan paran olmaz.Çok para zor. Çok yüklersen deve bile çöker.Bir kayık ve üç oltayla denize çık, karnın doyar.Devamlı istakoz yiyerek organlarımı yeniliyorum. BildiÄŸin gibi istakozun ayağı kırılıyor. Yeniden çıkıyor.Asla geriye bakma, güneÅŸteki patlamayı görürsün. İçelim ayılalım. İçip sarhoÅŸ oluyorsan ne faydası var ki.Kendine zararın yoksa baÅŸkasına da yoktur.Dünyanın merkezi Dalyanköy. Burada sallanma dünyanın dengesini bozarsın.Üç kuruÅŸluk malı ziyan etmiyorsan, birÅŸeyleri atmıyorsan kendini batırırsın.Az akıl çok huzur, çok para az huzur, az para çok huzur, hiç para tam huzur. Mutlaka Karşıyaka'dan bir kız alacaksın.Hayatın menopozu yoktur, yaÅŸayabildiÄŸin kadarını yaÅŸa.Mevkiler ağır gelir insana.Aile orkestrası FISHBONEHaftasonu L'Apero'da dünyada eÅŸi benzeri bulanamayan bir orkestra sahneye çıkıyor. Ellerindeki neÅŸterleri kısa bir süre bırakan Erol ve Yıldız Balık çifti çocukları Deniz ve Gökhan'la sahnedeler. Profesör Erol Balık ve oÄŸlu Gökhan gitarla, Yıldız Hanım ve Deniz'e eÅŸlik ediyorlar. Yıldız Hanım, mikrobiyoloji ve enfeksiyon hastalıkları uzmanı. BaÅŸ asistanlığını yaptığı Erol Bey'i pek de romantik olmayan bir ortamda tanıyarak evlenmiÅŸ: ‘‘Hastaneye ağır bir yanık vakası gelmiÅŸti. DiÄŸer doktorlar bu temizleme iÅŸini daha sert bir ÅŸekilde yaparken Erol'un hassasiyetini görünce çok etkilendim.’’ Böylece tanışıyorlar. Erol Bey Ä°zmir'in eski orkestralarından Maça BeÅŸlisi'nin de kurucularından. Yıllarca çeÅŸitli kulüplerde müzik yapmış, Hürriyet Gazetesi tarafından düzenlenen Altın Mikrofon yarışmasında Erkin Koray'ın da yer aldığı ‘‘takdir toplayan gruplar’’ arasına girmiÅŸler. Sempozyum ve kongrelerin zaman zaman sıkıcı atmosferlerinde Erol Bey ve ailesi meslektaÅŸlarının yardımına koÅŸuyor. Günün önemine binaen bestelenmiÅŸ ÅŸarkılarıyla ortamı yumuÅŸatıyorlar. SöylediÄŸi napoliten ÅŸarkılarla izleyenleri kendisine hayran bırakan Deniz, Haliç Ãœniversitesi Mimarlık Fakültesi'nde öğrenimini sürdürüyor. Gökhan bu yıl üniversiteye baÅŸlıyor. Ailenin müzik stüdyosunu andıran evlerindeki faaliyet yalnızca müzikle sınırlı deÄŸil. Yıldız Hanım 15 kiÅŸinin çalıştığı bir laboratuarın sahibi olmanın yanısıra, yakında piyasaya çıkacak olan bir kitabın da yazarı. ‘‘Okyanus ÇiçeÄŸi’’ adındaki romanında Ä°kinci Dünya Savaşı'nda Almanya'da yaÅŸayan bir Türk’ün hayatını kaleme almış. ÇEÅžME DOSTLARI SANAT GRUBUÇeÅŸme'de sanat etkinliklerini geliÅŸtirmek için geçen yıl 20 kiÅŸi biraraya geliyor. Yazar YaÅŸar Aksoy tarafından kurulan grup, L'Apero'da sık sık biraraya gelerek, gürültücü tatilcilerin arasında sanat faaliyetlerini yürütüyor. Cafenin özel olarak hazırlanmış bir bölümünde yerli ve yabancı sanatçıların eserlerini sergiliyorlar. Emekli büyükelçi Ä°smet Birsel (Ressam), Cavit Kürnek (FotoÄŸraf sanatçısı), YaÅŸar Aksoy (Yazar), Yıldanur Ketenci (Resim-heykel), Avukat Turan Tomer (HeykeltraÅŸ), Füsun Dölek (Ressam), Hande Ataca (oda tasarımcısı) ve Catherine Grüber.Bülent GülcenÄ°lhan ErÅŸahin ilk bende çaldıİzmir Konservatuarı'nı son sınıfta terk ederek Viyana'ya gitti. Guidhall College of Music and Drama'da eÄŸitim aldı. Bu arada gastronomi kurslarına katıldı. Bir süre sonra Ä°ngiltere'ye gidip BBC'nin ünlü piyanisti Edith Bogel'le birlikte piyano çaldı. Esas tutkusu cazla daha çok haşır neÅŸir olmak için bu kez Amerika'ya uçtu. Berklee'de iki dönem okudu. Maddi durumu taklaya gelince, hobisi olan mutfakla ilgili iÅŸlere daldı. Bu arada ailenin kendisine olan ihtiyacı Gülcen'i ÇeÅŸme'ye getirdi: ‘‘84'de buralar acayip ıssız yerlerdi. Paraya ihtiyacım vardı. Ne yapayım derken buralarda sandviç ve meÅŸrubat satmaya baÅŸladım. Bir kaç gün sonra mönüye köfte ve bonfile ekledim. Ä°ki hafta içinde ağır bir Fransız mutfağı kurdum. Tahtadan derme çatma. Mutfak iki kez yangın tehlikesi atlattı. Gelen para ancak kendini döndürüyordu. Yaz baÅŸları borç alıyor, yaz sonları borcumu ödüyordum. 86' başında cebimde ancak otobüs bileti alacak parayla yeniden Viyana'ya gittim. Bir süre mutfak ÅŸefliÄŸi yaptım. Dışarıda çalışıp buraya para getiriyordum. 87'de de Paparazzi kendi çapında isim yapmıştı. Ä°lhan ErÅŸahin Türkiye'de ilk kez burada sahneye çıktı. BaÅŸlarda aşçı kıyafetiyle ben de piyanonun başına geçiyordum. SipariÅŸ gelince müziÄŸi kesip mutfaÄŸa dalıyordum.’’PÄ°YANOLU BAR ALADÄ°NÇeÅŸme'nin büyük bir inatla kışın da açık kalan ender mekanlarından. Piyanolu bar olarak da biliniyor. Barın kendisi kadar sahibi de ilgi çekici. Mehmet ÅžiÅŸman 85'de ÇeÅŸme'ye ilk kez geldiÄŸinde önce DonkiÅŸot adındaki barı iÅŸletmiÅŸ. Uzun arayışlardan sonra Ilıca'da ÅŸimdiki yerini bulmuÅŸ. Yüz yıllık eski bir Rum evini iÅŸleyerek son haline getirmiÅŸ. Mehmet ÅžiÅŸman bu iÅŸi bir zamanlar Gaskonyalı Toma'nın sahne aldığı Bebek'teki Yalı Gazinosu'nun sahibi olan babası Mustafa ÅžiÅŸman'dan öğrenmiÅŸ. En kaliteli çatal bıçak takımları, bez peçeteleri, piyanosu, özellikle deri kaplı mönüsü. Her masanın ve sandalyenin adı var. Ä°stanbul özlemini gidermek için her birine bir boÄŸaz semtinin adını vermiÅŸ. Mekanı kadar kendisine de özen gösteriyor. Her gün mutlaka kolalı beyaz gömlek, beyaz pantolon ve parfüm. Çelik gibi yakasında bir kovboy kravatı. Müzik konusunda da oldukça tutucu. Yerli olarak sadece Alpay, Tanju Okan, Sezen Aksu. Aladin'in kalite konusunda taviz vermez tutumu, karşısındaki pejmurde mekanın müziÄŸi tarafından zaman zaman tacize uÄŸruyor. Catherine GrüberBelçika'dan Dalyan'a 1969'da Brüksel'de Türkiye'li beyaz Ruslar'dan Nikita ile evlendim. Belçika'da mühendislik yapıyordu. 74'de beni Türkiye'ye getirdi. Tekneyle kıyıları dolaşırken Dalyan'ı denizden keÅŸfettik. O zaman küçük bir balıkçı köyüydü. EÅŸim de balık tutmayı seviyordu. Köylülerle tanıştık. 4 yıla yakın kirada oturduk. 1978'de bu evi yaptık. Evin içinde dolu dolu yaÅŸadık. 83'de Ä°zmir'de bir trafik kazasında eÅŸimi kaybettim. Çocuklar da büyüyünce kocaman evde yalnız kaldım. Eve yeniden hayat vermek istiyordum. Önceleri antika resim satmak için düşünmüştüm evin bahçesini. Gelenler için iki masa koydum. Bir baktım ki gelen müşteriye bira satmak resim satmaktan daha kolay. Ben de cafe yaptım. Bu seçtiÄŸim bir hayat tarzı deÄŸildi. Ama çok iyi dostlar edindim. Evin bakım masrafları için de iyi oldu. Bayan Catherine'i en çok ÅŸaşırtan Türkiye'de evlerin pırıl pırıl, sokakların özensiz olması. Dalyan'ın son on yılda olumsuz geliÅŸtiÄŸini söylüyor. TaÅŸ evleri yıkarak ikinci konut yapanlar, yarım inÅŸaatlar, kötü reklam tabelaları, gazete kağıtlarıyla kaplanmış boÅŸ dükkan vitrinleri Dalyan'ın karekteristik yapısını bozmuÅŸ. Sahildeki Cevat Restoran'ın dumanı da bütün Dalyan'ı sarmalayınca iyice kızıyor. Ferforje sandalyeli Cafe'sinde ambians yaratırken ızgara kokuları bayan Catherine'i yerinden kaldırıyor: ‘‘En kısa zamanda belediye baÅŸkanlığına aday olacağım.’’Habana, ÇeÅŸme'nin yazlık ve kışlık mekanlarından. Vakti zamanında dört papazın yaÅŸadığı eski bir taÅŸ ev. AkÅŸam saatlerinde terasında konservatuvarlı üç genç napoliten ÅŸarkılar çalıyor (solda). Gece yarısı ise muhteÅŸem bir orkestra var, Grup Kaygı. Okay Aynur (vokal,davul), Oktay Aynur (perküsyon), ArmaÄŸan Sönmez (gitar,vokal), Ebru KalabaÅŸ (vokal), Yavuz Darıdar (klavye ve nefesliler), Caner Canay (bas) sahne alıyor. Onların ilerleyen saatlerdeki ritm gösterileri izlenmeye deÄŸer.NEREDE NE VAR?Aladin Ilıca (nostaljik, latin, caz, klasik)Pecos Yıldız BurnuHabanaÇeÅŸme (caz, rock, latin)Plaza Wine Hause ÇeÅŸme (müzikli bar restoran)Sea Side Alaçatı (gündüz plaj, gece disco bar)Sun-Set PaÅŸalimanı (restoran,bar)Baküs Bar Altınyunus (Atilla DemircioÄŸlu çalıyor)Neptün Bar AltınyunusMask Ayayorgi (beach-club, gece disco,bar)Fly Inn Ayayorgi (beach-club)Paparazzi Ayayorgi (beach club restoran,rock)Mekan Ayayorgi (beach-club, gece disco bar)Envelo Dalyan (canlı müzik, bar)Deep Hancı Sakızlıköy (beach club, bar)Grand Hotel Sahil (beach-club, bar)NispetIlıcaHancıIlıcaÂ