Son Güncelleme:
İstanbullulara feribot uzaklığında, Bursalıların kaçış noktası MUDANYA
Hızlı feribot, Mudanya’yı İstanbullulara iyice yaklaştırdı. Bu güzel kasaba, zaten Bursalıların günübirlik kaçış noktalarından biri. Bozulmamış dokusuyla Trilye (Zeytinbağ) ve Siye (Kumyaka) gibi tanınmış turistik adreslere çok yakın. Mudanya, Trilye’ye kıyasla daha şehirleşmiş bir kasaba ama Girit Mahallesi, 158 yıllık istasyonu, cumbalı eski Türk konakları, Mudanya Mütarekesi’nin imzalandığı beyaz yalı, deniz kenarındaki balık restoranlarıyla yine de çok güzel.
Kamil Koç Otobüsleri’nin çıkardığı aylık kültür ve yaşam dergisi Yolculuk’un bu ayki sayısında Deniz Yalım Kadıoğlu, fotoğrafçı Faruk Akbaş’ın fotoğrafları eşliğinde Mudanya’yı anlatıyor. İşte bu yazıda gezginler için çizilen güzergah.
Geçmiş, gezgini çeker. Bu yüzden doğruca halk arasında Giritli Mahallesi olarak bilinen Halitpaşa Mahallesi’ne gidin. Rumlardan kalma tarihi yalılar restore edilmiş, eski günler yeniden canlanmış. Sokaklarda yürürken, gözler ister istemez yukarılara yöneliyor; birbirinden güzel ahşap evler, cumbalarıyla, balkonlarından sarkan kırmızı sardunyalarıyla gezginleri selamlıyor. Aralarında yıkılmaya yüz tutanlar da var elbet; perili köşkleri andıran duruşlarıyla, camsız gözlerini denize çevirmiş, sonu bekliyorlar.
Mudanya Mütarekesi’nin ardından, bölgede yaşayan Rumlar Yunanistan’a, Girit’teki Türkler ise buraya yerleşmişler. Mütareke yılına kadar burada yaşayan Türk nüfusu 40-45 haneyi geçmiyormuş; mütareke sonrasında gelen Türkler ise bugünkü Mudanya halkının çoğunluğunu oluşturuyor. Mahalleye, "Giritli Mahallesi" denmesi de bundan kaynaklanıyor. İtalyan bir mühendis tarafından planlanan ve günümüzde sit alanı olan bu mahallenin en önemli özelliği; nereden bakarsanız bakın, denizi görebilmeniz.
Bu evler arasında en ünlüsü, "ev güzeli" Tahir Paşa Konağı. Geçirdiği değişiklikler yüzünden ilk halini tam olarak yansıtamasa da geçmiş zaman konaklarının en alımlı örneklerinden biri. İki katlı bir yapı olan konak, 1985 yılında restore edilmiş. Vitraylı rengárenk pencereleri, kalem işi süslemeleri, duvar yüzeylerindeki alçı işi bitki ve geometrik desenleri ile Tahir Paşa Konağı, Mudanya’ya gelen herkesi etkiliyor.
158 YILLIK TREN İSTASYONU
Yıl, 1849. Fransızlar, Mudanya sahilinde görkemli bir bina inşa ederler. Deniz trafiğinin en hareketli yerlerinden biri olan Mudanya’da yapılan bu gümrük binası, 25 yıl sonra Mudanya-Bursa demiryolu hattının açılmasıyla tren istasyonuna dönüştürülür. Ancak bu istasyonun ömrü pek uzun olmayacaktır; çünkü Mudanya-Bursa hattı, tek yönlü bir hattır ve diğer demiryolu hatlarına bağlanamaz. Böylece hat kaldırılır ve bina bir süre kaderine terk edilir.
Yapımından 140 yıl sonra, 1989’da yıpranmış istasyon binasının hayata döndürülmesine karar verilir. 3,5 yıl süren restorasyon sonucunda, bugün Mudanya girişinde ziyaretçileri selamlayan Montania Hotel ortaya çıkar. Deniz ve gök mavisi arasında sapsarı dış cephesiyle ışıldayan istasyon binası, 158 yılı yansıtan güzelliğini, restorasyon sırasında özgün yapısının korunmuş olmasına borçlu. Otelin denize bakan yüzünü de mutlaka görün. Bugün lezzetli balıklarıyla ün yapmış olan otel restoranını, birbirine el sallayan, iyi yolculuklar dileyen insanların doldurduğunu düşünün.
BEYAZ MÜTAREKE YALISI
Bugün bembeyaz cephesiyle dimdik ayakta duran yalı, tarih sayfalarında önemli bir yer tutuyor. Kurtuluş Savaşı’nı sonlandıran, Trakya, İstanbul ve Boğazlar’ı işgalden kurtaran Mudanya Mütarekesi, bu beyaz duvarlar arasında imzalanmıştı. Büyük Taarruz’la elde edilen zaferin ve İtilaf Devletleri’nin mütareke çağrısında bulunmalarının ardından, 3 Ekim 1922 tarihinde başlayan görüşmeler, 11 Ekim’de tüm taraflar arasında uzlaşma sağlanmasıyla sona ermişti.
Bugün ziyarete açık olan müze-eve girdiğinizde, kendinizi zamanda yolculuk yapmış gibi hissediyorsunuz. Evin 13 odası ve iki büyük salonu bulunuyor. İlk kattaki salonlardan biri, mütarekenin imzalandığı ünlü salon. Aynı katta İsmet İnönü’nün çalışma odası da görülebiliyor. Odalarda döneme ait eşyalar, fotoğraf ve belgeler sergileniyor.
HER GÜN İSTANBUL’DAN FERİBOT VAR
Yenikapı’dan, Mudanya’ya iki kilometre uzaklıktaki Güzelyalı’ya her gün feribot seferi düzenleniyor. Bir saat 15dakika süren yolculuktan sonra Mudanya’ya minibüsle gidiliyor. Otomobille gidenler İstanbul’dan 268, İzmir’den 322 kilometre yol katediyor.
MUDANYA’NIN RESSAMI HELVACI ALİ
Derginin kapağında o var. 40 senedir resim yapıyor. Trilye’nin, Mudanya’nın duvarlarını, mekán içlerini, pansiyon, lokanta tabelalarını o tasarlıyor. Bir dönem helvacılık yaptığından, 2001’de Bursa’dan gelerek yerleştiği Mudanya’da Helvacı Ali diye tanınıyor.
NE YENİR
Mudanya balık lokantalarıyla ünlü. Montania, Koç, Ablanın Yeri, Ahtapot, Filiz Restoran ve Erol Balık bunlardan birkaçı. Gece eğlencesi için de Montania Otel’in barı, Elit Cafe, Öğretmenler Lokali tercih edilebilir.
NEREDE KALINIR
Mudanya’da yazın rezervasyonsuz yer bulamayacağınız dört otel bulunuyor. En lüksü, yüzme havuzlu Montania Otel: 0(224) 544 60 00, Koç Otel: 0(224) 544 10 36, Ferah Otel: 0(224) 544 66 26, Mudanya Otel: 0(224) 544 55 26. Ayrıca Trilye’de de kalınabilir: Otel Tirilye 0(224) 563 22 20; Savorana Pansiyon 0(224) 563 26 08.
Geçmiş, gezgini çeker. Bu yüzden doğruca halk arasında Giritli Mahallesi olarak bilinen Halitpaşa Mahallesi’ne gidin. Rumlardan kalma tarihi yalılar restore edilmiş, eski günler yeniden canlanmış. Sokaklarda yürürken, gözler ister istemez yukarılara yöneliyor; birbirinden güzel ahşap evler, cumbalarıyla, balkonlarından sarkan kırmızı sardunyalarıyla gezginleri selamlıyor. Aralarında yıkılmaya yüz tutanlar da var elbet; perili köşkleri andıran duruşlarıyla, camsız gözlerini denize çevirmiş, sonu bekliyorlar.
Mudanya Mütarekesi’nin ardından, bölgede yaşayan Rumlar Yunanistan’a, Girit’teki Türkler ise buraya yerleşmişler. Mütareke yılına kadar burada yaşayan Türk nüfusu 40-45 haneyi geçmiyormuş; mütareke sonrasında gelen Türkler ise bugünkü Mudanya halkının çoğunluğunu oluşturuyor. Mahalleye, "Giritli Mahallesi" denmesi de bundan kaynaklanıyor. İtalyan bir mühendis tarafından planlanan ve günümüzde sit alanı olan bu mahallenin en önemli özelliği; nereden bakarsanız bakın, denizi görebilmeniz.
Bu evler arasında en ünlüsü, "ev güzeli" Tahir Paşa Konağı. Geçirdiği değişiklikler yüzünden ilk halini tam olarak yansıtamasa da geçmiş zaman konaklarının en alımlı örneklerinden biri. İki katlı bir yapı olan konak, 1985 yılında restore edilmiş. Vitraylı rengárenk pencereleri, kalem işi süslemeleri, duvar yüzeylerindeki alçı işi bitki ve geometrik desenleri ile Tahir Paşa Konağı, Mudanya’ya gelen herkesi etkiliyor.
158 YILLIK TREN İSTASYONU
Yıl, 1849. Fransızlar, Mudanya sahilinde görkemli bir bina inşa ederler. Deniz trafiğinin en hareketli yerlerinden biri olan Mudanya’da yapılan bu gümrük binası, 25 yıl sonra Mudanya-Bursa demiryolu hattının açılmasıyla tren istasyonuna dönüştürülür. Ancak bu istasyonun ömrü pek uzun olmayacaktır; çünkü Mudanya-Bursa hattı, tek yönlü bir hattır ve diğer demiryolu hatlarına bağlanamaz. Böylece hat kaldırılır ve bina bir süre kaderine terk edilir.
Yapımından 140 yıl sonra, 1989’da yıpranmış istasyon binasının hayata döndürülmesine karar verilir. 3,5 yıl süren restorasyon sonucunda, bugün Mudanya girişinde ziyaretçileri selamlayan Montania Hotel ortaya çıkar. Deniz ve gök mavisi arasında sapsarı dış cephesiyle ışıldayan istasyon binası, 158 yılı yansıtan güzelliğini, restorasyon sırasında özgün yapısının korunmuş olmasına borçlu. Otelin denize bakan yüzünü de mutlaka görün. Bugün lezzetli balıklarıyla ün yapmış olan otel restoranını, birbirine el sallayan, iyi yolculuklar dileyen insanların doldurduğunu düşünün.
BEYAZ MÜTAREKE YALISI
Bugün bembeyaz cephesiyle dimdik ayakta duran yalı, tarih sayfalarında önemli bir yer tutuyor. Kurtuluş Savaşı’nı sonlandıran, Trakya, İstanbul ve Boğazlar’ı işgalden kurtaran Mudanya Mütarekesi, bu beyaz duvarlar arasında imzalanmıştı. Büyük Taarruz’la elde edilen zaferin ve İtilaf Devletleri’nin mütareke çağrısında bulunmalarının ardından, 3 Ekim 1922 tarihinde başlayan görüşmeler, 11 Ekim’de tüm taraflar arasında uzlaşma sağlanmasıyla sona ermişti.
Bugün ziyarete açık olan müze-eve girdiğinizde, kendinizi zamanda yolculuk yapmış gibi hissediyorsunuz. Evin 13 odası ve iki büyük salonu bulunuyor. İlk kattaki salonlardan biri, mütarekenin imzalandığı ünlü salon. Aynı katta İsmet İnönü’nün çalışma odası da görülebiliyor. Odalarda döneme ait eşyalar, fotoğraf ve belgeler sergileniyor.
HER GÜN İSTANBUL’DAN FERİBOT VAR
Yenikapı’dan, Mudanya’ya iki kilometre uzaklıktaki Güzelyalı’ya her gün feribot seferi düzenleniyor. Bir saat 15dakika süren yolculuktan sonra Mudanya’ya minibüsle gidiliyor. Otomobille gidenler İstanbul’dan 268, İzmir’den 322 kilometre yol katediyor.
MUDANYA’NIN RESSAMI HELVACI ALİ
Derginin kapağında o var. 40 senedir resim yapıyor. Trilye’nin, Mudanya’nın duvarlarını, mekán içlerini, pansiyon, lokanta tabelalarını o tasarlıyor. Bir dönem helvacılık yaptığından, 2001’de Bursa’dan gelerek yerleştiği Mudanya’da Helvacı Ali diye tanınıyor.
NE YENİR
Mudanya balık lokantalarıyla ünlü. Montania, Koç, Ablanın Yeri, Ahtapot, Filiz Restoran ve Erol Balık bunlardan birkaçı. Gece eğlencesi için de Montania Otel’in barı, Elit Cafe, Öğretmenler Lokali tercih edilebilir.
NEREDE KALINIR
Mudanya’da yazın rezervasyonsuz yer bulamayacağınız dört otel bulunuyor. En lüksü, yüzme havuzlu Montania Otel: 0(224) 544 60 00, Koç Otel: 0(224) 544 10 36, Ferah Otel: 0(224) 544 66 26, Mudanya Otel: 0(224) 544 55 26. Ayrıca Trilye’de de kalınabilir: Otel Tirilye 0(224) 563 22 20; Savorana Pansiyon 0(224) 563 26 08.