İçi yanan dışı donan dağın hediyesi: Nemrut Krateri
Türkiye, eşi benzeri olmayan, dünyada sayılı örnekleri bulunan güzelliklerden içinde mutlaka barındıran bir ülke… Bu güzelliklerden biri de Türkiye’de birinci, Avrupa’da dördüncü, Dünyada 16’ncı olan Nemrut Krater Gölü… İçinde volkanlar patlayan, tepesinden dumanlar çıkan Nemrut’un armağanı ise: Nemrut Kalderası…
Nemrut Kalderası, Van ve Bitlis Ovalarının en yüksek tepesinde uyuyan aktif bir yanardağ olan ve en son 1441 yılında son kez lav çıkışı görülen Nemrut Dağı’nın patlaması sonucu oluşmuştur. Büyük bir kaldera çöküşünün yapısal özelliklerini gösteren ülkemizin volkanizma faaliyetleri açısından en karakteristik ve en orijinal yeryüzü şekillerinden birisi özelliği taşıması nedeniyle Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından “Tabiat Anıtı” olarak ilan edilmiştir.
Kaldera; volkanik kökenli kazan şeklinde çok büyük çöküntülerdir. Bu çöküntülerin içinin su dolmasıyla oluşan Nemrut Kalderası, gerek oluşumu ve buna bağlı olarak jeolojik, jeomorfolojik ve hidrojeolojik özellikleri açısından, gerekse de floristik ve görsel peyzaj değerleri açısından zenginliği ve bakirliği nedeniyle günümüze kadar pek çok koruma statüsü ile koruma altına alınmıştır ve uluslararası önemdedir.
Kalderanın günümüzdeki görünümünü almasının yaklaşık 100 bin yıl önce olan büyük patlama sonucu gerçekleştiği düşünülmektedir. Bu patlamada dağın 4100 m civarında olan yüksekliğinin, şiddetli bir kaldera patlaması sonucu en yüksek tepesi 2935 m olan Sivritepe düzeyine indiği topoğrafik analizler ile belirlenmiştir. Yaklaşık 6 km çapındaki Nemrut Krater Gölü ise büyüklük bakımından ABD’nin Oregon eyaletindeki Mount Mazama krater gölünden sonra Dünya’da ikinci durumdadır. Büyük Göl’ün ortalama derinliği 100 m olup, en derin yeri 155 m’dir. Bundan başka 4 göl daha vardır. Ilık Göl ikinci büyük göldür. Diğer 3 göl ise yaz mevsimlerinde kurumaktadırlar.
Tabiat Anıtının iç tarafında bulunan büyük göl ve küçük göl önemli kaynak değerlerdir. Yol büyük göl ve küçük göle kadar bulunmaktadır ve ulaşım anlamında problem bulunmamaktadır. Ilık Göl’ün kıyılarında sıcak su kaynakları vardır. 150 m doğusunda da sıcak buhar yarıkları bulunmaktadır. Sıcak suyun içinde erimiş olarak mineraller mevcuttur. Ilık Göl’ün sıcaklığı çevresinden karışan sıcak sular sebebiyle kış mevsiminde 40 ºC’ye, yaz mevsiminde ise 60 ºC’ye kadar çıkmaktadır.
Dünyanın en büyük ikinci krater gölünü içinde barındıran kaldera floristik açıdan önemli özelliklere sahiptir. Yapısı itibariyle hem sıcak hem soğuk bir göldür. Bu yönleriyle önemli bir sulak alan hem de doğanın gücünü gösteren müthiş bir krater ağzı gibi örnekler oluşturmaktadır. Tabiat Anıtı’nın iç tarafında bulunan buhar bacaları ve buz mağarası eşsiz güzellikte ve olağanüstü yapıya sahiptir. Buhar bacalarında buharın dışarıya çıkışını çıplak gözle görmek mümkündür. Buz mağarasına yaklaşıldığında soğuk havanın etkisi hemen anlaşılmaktadır.
Nemrut Kalderası Tabiat Anıtı’nda zengin tabii değerlerle birlikte kültürel yapı da oldukça zengin bir çeşitliliğe sahip olup bu miras günümüze kadar ulaşmaktadır. Özgün mimari dokusunu koruyan ve özel taşlarla yapılan köy evleri, kadınların günlük yaşamlarında hala kullandıkları geleneksel renkli giysiler, yöreye has yemekler korunan kültürel değerlerin önemli unsurlarıdır. Bazı bitki türleri yöre halkı kültürünün bir parçası olarak tıbbi, aromatik ve gastronomi maksatlarla kullanılmaktadır. Hoşgörü, dayanışma ve saygıya dayalı geleneksel yaşam tarzı yöre halkının uyum içinde yaşamasına olanak tanımakta ve bu da ziyaretçilere misafirperverlik olarak yansımaktadır. Yaz aylarında art arda yapılan festivaller sosyo–kültürel yaşamın renkliliğini daha da gözler önüne sermektedir.
Neler Yapılır?
Uluslararası öneme sahip Nemrut Kalderası içerisindeki göller, buhar bacaları, buz mağarası, yürüyüş alanları ve görsel değeri nedeniyle ekoturizm potansiyeli açısından tabiat anıtı içerisinde bulunan önemli alanlardır. Nemrut Kalderası’nda dağ ve doğa yürüyüşü, kuş gözlemciliği, sportif olta balıkçılığı, yayla turizmi, bitki inceleme, bisiklet turları, foto safari, yaban hayatı gözlemi, motorsuz tekne gezisi, çadırlı veya günübirlik kamp gibi etkinlikler için oldukça ideal bir alandır. Tabiat Anıtının girişinde kayak merkezi ve telesiyej hattı bulunmaktadır. Kışın kayak sporu için ideal bir alandır. Ayrıca telesiyej hattı ile Tatvan Van Gölü Süphan Dağı ve Nemrut Kalderası’nın eşsiz ve olağanüstü güzelliklerini gözler önüne sermektedir. Nemrut Kalderası belirli noktaları itibariyle etkileyici bir görünüm sergilemektedir. Birçok mağaranın da bulunduğu kaya, yamaç paraşütü, kaya tırmanışı, foto safari vb. etkinlikler için eşsiz bir yer olma özelliği de taşımaktadır.
Ne Yenir?
Göçebe kültürün izlerini yemeklerinde de bulabileceğiniz Tabiat Anıtının bulunduğu bölgelerde yemek kültürü gelişmiştir. Yemek çeşitleri bakımından yöre oldukça zengin olup, özellikle turizme açılan konaklarda bu yemekleri tatmak mümkündür. Bitlis ili özellikle büryan kebabı ile çok meşhurdur. Ayrıca bölgede üretilen bal ile ceviz dünyaya ün salmıştır. Avşor çorba, farklı hamur işleri, ciğer tablaması, içli köfte, çorti aşı, katıklı dolma, keledoş, yalancı dolma, çorti tablaması, turşu aşı, halise yemeği, has dolması, kebap çeşitleri Bitlis’in meşhur yemekleridir.
Nerede Kalınır?
Konaklama yerleri olarak Bitlis merkezde öğretmenevi, Tatvan ilçesinde öğretmenevi ve 4 yıldızlı otel, Ahlat ilçesinde çeşitli konaklama yerleri bulunmaktadır. Ayrıca Tabiat Anıtının girişine yakın noktada uygulama oteli bulunmaktadır.
Nasıl Gidilir?
Tabiat Anıtının iki girişi bulunmaktadır. Birisi Tatvan ilçesinden, diğeri ise Ahlat ilçesinden giriş yapılmaktadır. Nemrut Kalderası Tabiat Anıtı/RAMSAR Alanı Doğu Anadolu Bölgesinde Van Gölü’nün batısında Bitlis il sınırları içinde Tatvan (Bitlis), Ahlat (Bitlis) ve Güroymak (Bitlis) ilçelerine ait topraklar üzerinde yer almaktadır. Tabiat Anıtı, Tatvan İlçesinden yaklaşık 12 km, Ahlat İlçesinden 24 km. uzaklıktadır. Bitlis iline 32 km, Muş iline 61,5 km. mesafededir. Tabiat Anıtının bulunduğu bölge içinde hiçbir yerleşim birimi bulunmamaktadır.
Ayaklarınızın altında zirvenin soğuğunda üşüyen suları ısıtan, içi ateş dolu kızgın bir dağ var; bir zamanlar patlamış belki bir daha patlayacak… Macera aramak için dünyanın öbür ucuna gitmeye gerek yok, ülkemizde arayıp da bulamadığınız bir şey mi var? Yalnız buralara gelirken bavulunuz biraz kabarık olabilir. Özellikle de bu mevsimden sonrası için kışlık giyilmesi gereken ne varsa hepsi yanınızda bulunmalıdır. Zira Türkiye’nin çatısına çıkıp öyle bakılıyor buradan Dünya’ya. Güneşin doğuşu da batışı da buralardan bir başka…
Fotoğraflar: Oktay Subaşı
Kaynak: Orman ve Su İşleri Bakanlığı