Gelin havaalanına takılalım

Havaalanının büyük bir şaşaayla açılan yeni Dış Hatlar Terminali'nde bir gün geçirdim. Ve gördüm ki, cafe'leri, restoranları ve İstiklal Caddesi'yle orası gerçekten de bir şenlik... Eksikleri, gedikleri, eleştirileri bir yana bırakın, gidip görün.

Havaalanına ne diye gideriz? Tabii ki sadece bir yere uçmak için ve yolcu karşılamak için. Ya da eskiden öyleydi. Çünkü şimdi yeni Dış Hatlar Terminali'ne gidip orada takılmak çok trendi... Avrupa ve Amerika'nın, eskiden ağzımız açık, keşke bizde de olsa diye seyrettiğimiz havaalanlarının çok daha güzeli ve lüksü şimdi bizde de var.

Gidişteki bedava kiosklar

Pasaport kontrolünden geçtiğiniz bölümde sizi bir adet minyatür İstiklal Caddesi bekliyor. Ortası boş bir alanın sol tarafı freeshop'lar, sağ tarafı ise tamamen Beyoğluvari bir tarzda kurulmuş Türk dükkanlarıyla çevrili. Lokumlar, Türk işi boyanmış tabaklar, çiniler, kilimler, bakırlar ve tabii ki nazar boncukları da burada. Freeshop-ların içinde henüz açılmamış olanları var ama, Bulgari, Esprit, Ferragamo gibi markalar sırada. Her an bir ünlüyle karşılaşmanız mümkün. Air France uçağına binip Paris'e gitmek üzere olan Sinan Çetin gibi. Bir de diğer ülkelerin havaalanlarında görmediğimiz bir uygulama var: Uçaklara binmek için beklediğiniz çıkış kapılarının aralarında altı adet kiosk var. Uçağınız rötar yaparsa, uçağa biniş kartınızla gidiyorsunuz ve bu kiosklardan bedava olarak yiyip içiyorsunuz.

Kral Fahd'ın aşçısı Divan'da

Gidiş bölümünün üst katında iki tane de ‘‘lüks’’ pub var. Millenium Lounge ve Divan Pub. İlkinde daha çok tatlı, börek ve çörek tarzı şeyler ve aperatifler alıyorsunuz. Ama Divan'da pekala bir yemek ziyafeti çekebilirsiniz.Üstelik Suudi Arabistan eski kralı Fahd'ın aşçısı Ali Usta'nın elinden çıkan leziz yemeklerle. Hafif ama çok doyurucu olan porsiyonlardan, Divan Pub salatasıyla başlayıp, burrito'yla ara sıcakları yapıp, üstüne de somon balığı veya şnitzel yemek mümkün.Ünlü mimar Hasan Mingü de iki arkadaşıyla oturmuş yemek yiyordu. Divan'ın alt katında da bir fast-food bölümü var ki, orada da değişik dünya yemeklerinden bulmak mümkün. Burger King'den İtalyan mutfağına, Çin yemeklerinden Türk usulü cızbız köftelere kadar herşey var. Havaalanı genelindeki cafe ve barlarda bir günde tüketilen portakal suyu ve kahve miktarı, İstanbul'un tüm cafe-bar'larında bir günde tüketilenden fazlaymış.

‘‘Greenfields Sports Bar’’

Geliş katında en çok göze çarpan şey, takkeli, sarıklı ve çarşaflı Arap'ların çokluğuydu. Üç erkek önde, gençten yaşlıya on kadar kadın da arkada dizilmiş yürüyorlardı. ‘‘Kar turizmi’’olmalı. Girişin solunda Greenfields Sports Bar, sadece havaalanına gelenlerin değil, dışarıdakilerin de gelip takılabileceği ve de futbol maçlarını seyredebileceği bir yer. Duvarlarda takımların formaları asılı, büyük ekranda ise dünyadan spor olayları yayınlanıyor. Bir Galatasaray-Fenerbahçe karşılaşması sırasında, iki karşı takımın taraftarları barda iki ayrı bölüme oturuyorlar ve hangi takım gol atarsa, onun tarafındaki neon ışıkları yanıp sönmeye başlıyor. Ama öyle böyle değil, şıkır şıkır oluyor her taraf...

Rakamlarla tüketim durumu

Kaç tane dükkan var?

25 kadar puro, içki, giysi, tatlı, ev eşyası, kitap satan dükkan var.

Kaç tane restoran-cafe-bar var?

Toplam 23 adet yeme-içme yeri var.

Kaç tane yiyecek-içecek görevlisi var?

Bütün birimlerde toplam 80 aşçı ve 90'ın üzerinde de steward var.

Günlük içecek tüketimi nedir?

14 bin şişe soğuk meşrubat ve 1 ton portakal suyu içiliyor.İstanbul’un tüm cafe-barlarından fazla.

Günlük yiyecek tüketimi nedir?

Günde yaklaşık 6500 sandviç yeniyor.