Dünyanın en güzel 5 şelalesi
Klasik turist rotalarını takip ederek kolay ulaşılan yerlerde, başı sonu belli olan programları tercih etmeyip macera arayanlardansanız, bu şelaleleri mutlaka ziyaret edin.
Sutherland Şelalesi, Güney Adası, Yeni Zelanda
580 metre yüksekliği ile Yeni Zelanda’nın en yüksek şelalesi olan Sutherland Şelalesi’ne ulaşmak için Yeni Zelanda’nın meşhur Milford Patikası’nda dört günlük bir yürüyüş yapmak gerekiyor. Dağları aşacak, asma köprülerden geçecek ve orman kulübelerinde konaklayarak masal gibi bir maceranın içine düşebilirsiniz.
Kaieteur Şelalesi, Mazaruni Potaro, Guyana
Dünyanın tek bir noktadan akan en geniş ve en güçlü şelalelerinden biri olan Kaieteur Şelalesi’ne ulaşmanın tek yolu şelaleye yakın küçük bir alana charter uçuşu ile inmek. Bundan sonra ise yağmur ormanında iki üç - saatlik bir yürüyüş yapmak gerekiyor. Bulunduğu çevre ile birlikte nefes kesen bir manzara oluşturan şelalenin çevresi ünlü altın kurbağalarla dolu.
Virginia Şelalesi, Kuzey Batı Bölgelesi, Kanada
Hem dev bir şelale, hem de 1970’li yıllarda UNESCO Dünya Mirası listesine alınan ilk dört yerden biri olan Virgina Şelalesi’ne giden en kolay yol, suya inebilen küçük bir charter uçağına binip Nahanni Ulusal Parkı’na inmek ve şelaleye kadar kısa bir yürüyüş yapmak. Ama bu macerayı ömür boyu hatırlanacak bir geziye dönüştürmek için, aynı mesafeyi kanoyla 21 günde geçmek de bir seçenek. 100 metre yüksekten aşağıya dökülen suları tam tepede ikiye ayıran Mason’s Rock da bu manzarayı eşsiz kılan en önemli unsur.
Kerepakupai Meru, Bolivar, Venezuela
Bir Diğer adı Angel Şelalesi veya Salto Angel olan şelale, bilgi biraz tartışmalı da olsa, 979 metre ile dünyanın en yüksek şelalesi. Buraya ulaşmak pek kolay değil. İlk önce, başlangıç noktası olan ve gidilecek yere kadar size eşlik edecek yerel rehberlerle buluşma noktası olan Canaima kampına giden bir uçak bulmak gerekiyor. Nehrin yukarısına yapılan dört saatlik bir kano yolculuğundan sonra sık ormanın içerisinde yaklaşık 90 dakika yürümek hedefe ulaşmanızı sağlıyor. Bir gece ormanda konakladıktan sonra ise geriye yine aynı rota ile dönülüyor. Gelirken ve giderken yapılan uçak yolculuğunun bir avantajı da bölgeyi, burayı 1930 yılında keşfeden ilk insan olan havacı Jimmie Angel’ın gözünden görecek olmak.
Cascades du Trou de Fer, Reunion Adası
725 metre yüksekliğindeki şelale balta girmemiş bir ormanın tam ortasında ve 305 metrelik tek bir düşüşe sahip. Hint Okyanusu’nda yer alan Reunion Adası’ndaki şelaleye ulaşmak için ilk önce uygun bir uçuş bulmak, daha sonra da sık ve çamurlu ormanın içinde üç saat kadar yürümek gerekiyor. Fakat hava yağmurlu olursa gezintiye devam etmek olanaksız hale gelebiliyor. Sabah erkenden yola çıkan yürüyüş kafileleri eğer şansları varsa bu el değmemiş doğa harikasını yakından görebiliyorlar. Şelaleye ulaşmanın bir yolu da iki üç gün süren ve zorluk derecesi dört olan bir kano macerasına atılmak.
Fotoğraflar: Alamy