Biri 'dünyanın en iyileri' listesine seçildi: Türkiye'nin 'havalı' semtleri | 5 ŞEHİR 8 ADRES

Dünyanın farklı ülkelerinden turizm sektörünün önde gelenleri, her yıl pek çok kategoride ‘enler’ belirliyor. Türkiye de çoğu zaman bu listelerde kendine yer buluyor.

Son olarak İngiltere merkezli seyahat dergisi Time Out’un ‘Dünyanın en havalı 40 semti’ seçkisine İstanbul’un Beşiktaş ilçesinin popüler semti Bebek dahil edildi.

Her yıl binlerce kişiyle yapılan anketle derlenen ve Time Out’un küresel editör ekibi tarafından son şekli verilen listenin bu yılki zirvesinde, Kolombiya’nın Medellin kentindeki Laureles bulunuyor.

Gece hayatı ile popüler olan İrlanda’nın başkenti Dublin’deki Smithfield ikinci olurken, İspanya’nın başkenti Madrid’deki Carabanchel de üçüncü sırada yer aldı. 32'nci sıradaki Bebek ise ülkemizden listeye giren tek semt oldu.

“Bebek’te görülecek çok şey var ama akıllarda kalacak olan harika bir Boğaz manzarası” denen yazıda “Bebek, hayatın yavaş aktığı bir tatil hissi veriyor. Sakinlerinin düzenli olarak semtteki dükkânlardan dondurma alıp Boğaz boyunca dolaştığını göreceksiniz. Burası doğal güzelliğinin yanı sıra hem lüks hem de eski tarz muhteşem restoranlara, kafelere ve mağazalara sahip. İstanbul'un deniz kıyısındaki bu semtinin sahil şeridi gün batımında harika oluyor” ifadeleri kullanıldı.

Biz de bu haber üzerine gezgin ve seyahat yazarları Nurgül Büyükkalay, Özlem Köseoğlu ve Erdoğan Gümüş’e ‘Ülkemizde mutlaka görülmesi gereken en havalı semtler hangileri?’ diye sorduk. 5 şehirden birbirinden özel 8 adresi önerdiler.

Sahildeki kafeleri, birbirinden güzel restoranları ve badem ezmesiyle meşhur olan Bebek, son dönemde turistlerin uğrak noktası haline geldi

Boğaz’ın incisi: ARNAVUTKÖY / İSTANBUL

İstanbul’un en güzel semtlerinden biri Arnavutköy… Kuruçeşme ve Bebek arasında yer alan, geçmiş değerlerini korumayı başaran otantik bir Boğaz semti. 

Özlem Köseoğlu, “Kalabalık metropolün en havalı semtlerinden biri olan Arnavutköy sahilinde yürüyüş yapmak ya da bisiklet sürmek harika... Rengârenk evleriyle sanki İstanbul’da değilmişçesine bir havaya sahip olan semt, tarihi yapıları ve muhteşem Boğaz manzarasıyla dikkatleri üzerine çekiyor” dedi. 

Arnavutköy, Kuruçeşme ve Bebek arasında yer alıyor

“Tarihi köşkleri, yalıları, kordondaki balıkçı tekneleri, eğlenceli gece hayatı ve kahvaltı mekânlarıyla ziyaret edilmeyi hak eden Arnavutköy, İstanbul’da yaşanacak nadide bir semt” diyen Köseoğlu, “Çok eskilere dayanan geçmişiyle de tarihe meraklıların uğrak noktası” ifadelerini kullandı.

Semtteki tarihi köşkler, fotoğraf tutkunlarının vazgeçilmez adresi

1980’lerde yaşıyormuş hissine kapılacaksınız: SAMATYA / İSTANBUL

Samatya, İstanbul’un Avrupa Yakası’nda Yenikapı’dan sonra yer alan eski bir Rum semti. Balıkçı dükkânları, restoranları ve et lokantalarıyla ünlü. 

Özlem Köseoğlu, “Samatya’nın tarihinin Marmaray kazılarında 8 bin 500 yıl öncesine kadar uzandığı ortaya çıktı. Semtin Arnavut kaldırımlı taşlarıyla dolu sokaklarında her adım attığınızda geçmişte bir gezinti yapıyor hissine kapılacaksınız” dedi. Köseoğlu, şu önerilerin altını çizdi: 

“Bu şirin semte geldiğinizde adeta bir kasaba havasına gireceksiniz ve 1980’lerde yaşıyormuş gibi olacaksınız. Mutlaka görmeniz gereken yerler; Agios Minas Kilisesi, Surp Kevork Ortodoks Kilisesi, Samatya Meydanı ve Samatya Aya Analipsiz Kilisesi…”

Huzur dolu bir Boğaz semti: KUZGUNCUK / İSTANBUL

Kuzguncuk; Üsküdar’da yer alan, koca çınarlar, yalılar ve ahşap evlerle süslü huzur dolu bir Boğaz semti… Edebiyattan sinemaya nice esere konu olmuş.

“Güne deniz havası alarak başlamak için Kuzguncuk gezinizde ilk nokta sahil olmalı” diyen Nurgül Büyükkalay, “Sonrasında Kuzguncuk’un samimi atmosferinde muhteşem sokaklarını dolaşın. Her sokağı bir başka güzel. Paşalimanı Caddesi tarihi dokuya deniz manzarasının eşlik ettiği harika bir köşe” dedi.

Kuzguncuk sahili

Peki Kuzguncuk’ta nereleri gezmeli? İşte Büyükkalay’ın önerileri:

-- İcadiye Kuzguncuk’un ana caddesi ve tipik Kuzguncuk evleriyle beraber kafe ve restoranlar sıralanıyor. Çay ve kahve molası verebileceğiniz harika kafeler ve kitabevleri var. Begonviller arasındaki rengarenk cumbalı evleriyle Arnavut kaldırımlı Üryanizade Sokağı ve Simitçi Tahir Sokağı semtin en popüler fotoğraf noktalarından. 

Simitçi Tahir Sokağı

-- Meşhur ‘Perihan Abla’ dizisinin çekildiği sokağa uğramadan da geçmeyin. Kendinizi dizi setinde gibi hissedeceksiniz. Kuzguncuk’un en güzel tarihi yapılarından Cemil Molla Köşkü, Marko Paşa Köşkü ve Fethi Ahmet Paşa Yalısı'nı da yürüyüşünüz boyunca görebilirsiniz…

Harika bir manzara: KARATAŞ / İZMİR

Konak ilçesinde yer alan Karataş, İzmir’in kültürel yapısını korumayı başarmış nadide semtlerinden biri. Şehirde ‘Hoşgörünün Başkenti’ olarak anılan Karataş, 1800’lü yıllara kadar uzanan tarihiyle dikkat çekiyor.

Özlem Köseoğlu, “Göztepe ve Küçükyalı semtlerinden sonra Alsancak tarafına giderken, sahil yolunda iç kısımda kalan Karataş, tarih ve kültür dolu ortamıyla hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekmeyi başarıyor” dedi.

Dario Moreno Sokağı

Karataş’ta bulunan Tarihi Asansör’ün bulunduğu Dario Moreno Sokağı’nın mutlaka görülmesi gerektiğini söyleyen Köseoğlu, “Sokakta ağaçların süslediği sağlı sollu otantik kafeler, dekorları ve atmosferiyle ziyaretçileri kendine hayran bırakıyor. Bu kafelerde, İzmir’in meşhur boyozu, kumrusu, midyesi ve çeşitli tatlılarını mutlaka deneyin. Tarihi Asansör ile yukarıya çıktığınızda da sizi muhteşem bir manzara karşılayacak” ifadelerini kullandı.

Tarihi Asansör

İzmir güzeli: KEMERALTI / İZMİR

Kemeraltı; Mezarlıkbaşı semtinden başlayarak, Konak Meydanı'na kadar uzanan ve ticari faaliyetlerin yoğun şekilde yaşandığı bir semt. 

Şehirde tarihe tanıklık etmek isteniyorsa mutlaka Kemeraltı Çarşısı’na uğranması gerektiğinin altını çizen Özlem Köseoğlu, “2020’de UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınan Kemeraltı Çarşısı, Helenistik dönemden itibaren başlayan ve günümüze kadar süregelen yaklaşık 2 bin 500 yıllık bir geçmişe sahip. Çarşıdaki pek çok kuyumcudan ve gümüş satan dükkânlardan sevdiklerinize hediyeler alabilirsiniz. Ayrıca baharat ve Türk kahvesi mekânlarının da meşhur olduğunu belirtmeden geçmeyeyim” dedi. 

Kemeraltı

Kemeraltı’nın bir çarşıdan daha fazlası olduğunun da altını çizen Köseoğlu, “Meşhur Kızlarağası Hanı ve en taze peynirlerin bulunduğu Havra Sokağı’nı mutlaka listenize ekleyin. Özellikle Havra’daki kokoreççi, söğüşçü ve esnaf lokantaları şehrin en iyileri. Ayrıca buraya geldiğinizde İzmir’in simgelerinden biri olan Konak Meydanı’ndaki Saat Kulesi’ni fotoğraflamayı ihmal etmeyin” ifadelerini kullandı.

Keşfedilecek çok şey var: HAMAMÖNÜ / ANKARA

Ankara’nın Altındağ ilçesinde bulunan semt, eğlence ve sanatla buluşma noktası olma özelliğiyle şehrin son yıllardaki gözde adreslerinden… Semtte bulunan otantik kafe ve restoranlar,  öğrencilerin ve komşu illerden gelen ailelerin uğrak noktası…

Erdoğan Gümüş, “Adını semtte bulunan Karacabey Hamamı’ndan alan Hamamönü, Ankara’nın turistik cazibe merkezlerinden biri… Tarihi konaklar, camiler, müzeler ve anıtlarla şehrin tarihiğdurak görevini üstleniyor” dedi.

Hamamönü tarihi konaklar

Semtte gezilecek yerlerle ilgili önerilerde bulunan Gümüş, “Kamil Paşa Konağı, İshak Ağa Konağı, Kabakçı Konağı, Karacabey Cami, Tacettin Sultan Camii ve Dergâhı görülecek ilk yerler olmalı. Semtin hemen yanı başında yer alan Ulucanlar Cezaevi, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Rahmi Koç Müzesi ve Pirinç Han da diğer gezilecek yerler” ifadelerini kullandı.

Rengârenk evler: ODUNPAZARI / ESKİŞEHİR

Eskişehir’in en eski adreslerinden Odunpazarı… Bir zamanlar köylülerin dağlardan getirdikleri odunları sattıkları yer olduğundan bu adı almış.

Osmanlı sivil mimari yapıları olan ahşap binaların günümüze kadar bozulmadan gelmesi nedeniyle sit alanı olarak koruma altına alınan semt; restore edilen evleri, konakları ve müzeleriyle öne çıkıyor.

“Sokak aralarında adım adım dolaşmak ve tarihe yolculuk yapmak tatlı bir yorgunluk yaratabilir. O zaman da lezzet bahçelerine dönüştürülmüş şirin mekânlar duraklarınız olsun…” diyen Erdoğan Gümüş, “Bu mekânlarda yöresel lezzetler başta olmak üzere, çay ya da kahve içme molası hem bedeninize hem ruhunuza iyi gelecek…” dedi.

Odunpazarı

Gümüş, gezilecek yerlerle ilgili şu önerileri paylaştı:

“Lületaşı Galerisi (Müzesi), Ahşap Eserler Galerisi, farklı ve önemli eserlere ev sahipliği yapan Çağdaş Sanatlar Galerisi, cam sanatının inceliklerini öğrenmek isteyen meraklı ziyaretçilerin ilgi gösterdiği ve yapılan eserlerin satışının yapıldığı Cam Sanatlar Müzesi, aralarında ünlü siyaset, sanat ve bilim insanlarının birebir kopya heykellerinin olduğu Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi, Odunpazarı Modern Müze, Kurşunlu Külliyesi ve Camii gezip dolaşabileceğiniz yerlerden bazıları…”

Gecesi gerdanlık, gündüzü seyranlık: ARTUKLU / MARDİN

Medeniyetler beşiği Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin ve ülkemizin en güzel şehirlerinden biri Mardin. Şehirde camileri, manastırları, taş evleri ve tarihi çarşıları gezerken kendinizi açık hava müzesinde hissediyorsunuz.

‘Gecesi gerdanlık, gündüzü seyranlık’ olarak anılan Mardin hayranlık uyandırıcı güzelliklerle dolu. Eski şehir Artuklu ise bu güzelliklerin başını çekiyor. 

“Artuklu’nun sokaklarında dolaşıp, camileri, türbeleri, manastır ve kiliseleri gezerken her köşesinde içinde barındırdığı kültürlerin izlerini göreceksiniz” diyen Nurgül Büyükkalay, “Gezinize eski Mardin’in kalbi olan hediyelik eşya, sabun, gümüşçü ve restoranların sıralandığı tarihi Birinci Cadde ile başlayabilirsiniz. Zinciriye Medresesi, harika mimarisi ve manzarasıyla Olgunlaşma Enstitüsü, Mardin’in simgelerinden Ulu Cami, otantik atmosferiyle Revaklı Çarşı, PTT Binası, Mardin Müzesi ve Sabancı Müzesi şehirde görmeniz gereken en önemli duraklar” dedi.

Şehrin manzarasının hem gündüz hem de gece çok güzel olduğunu söyleyen Büyükkalay, “Seyr-i Mardin, şehrin büyülü manzarasını izleyip harika fotoğraflar çekebileceğiniz bir nokta. Bir akşamınızı bu tarihi konakların birinde yöresel yemeklere ve sıra gecesine ayırın. Özellikle meze tabaklarını deneyin. Lebeniye çorbası, kaburga dolması ve sembusek yöresel lezzetlerden bazıları” ifadelerini kullandı. 

Fotoğraflar: Alamy, iStock