Atlas'tan Avrupa’dan Anadolu’ya kadar uzanan bilgi dolu kitap!
Atlas’ın aralık ayında tüm okurlarına hediye ettiği “Avrupa’dan Anadolu’ya 20 Şehir, 20 Proje, 20 Yemek” kitabında, Hollandalı şef Wilco van Herpen ve ünlü yönetmen Yüksel Aksu, Anadolu’nun 20 ilini ziyaret ediyor. AB desteğiyle hayata geçirilen 20 projeyi tanıtırken, Wilco’nun yöresel malzemelerle yorumladığı 20 yemek tarifi veriyor.
Atlas dergisinin aralık sayısında okurlarına yine özel bir hediyesi var: “Avrupa’dan Anadolu’ya-20 Şehir, 20 Proje, 20 Yemek” kitabı. Bu özel çalışmada yıllardır Türkiye’de yaşayan Hollandalı şef Wilco van Herpen ve ünlü yönetmen Yüksel Aksu, Anadolu’nun 20 ilini ziyaret ediyor. AB desteğiyle hayata geçirilen, Türkiye çapında tarımın ve kırsal kalkınmanın desteklenmesini amaçlayan program çerçevesinde 20 proje ve 20 yöresel yemek tanıtılıyor. İkili 20 başarılı AB projesini ziyaret ediyor ve Anadolu’nun zenginliklerini kullanarak kendilerine yeni ufuklar açan insanları dinliyor.
Aksu, Anadolu’nun kültürel mirasının en ince noktalarına değinirken Wilco van Herpen, yerel lezzetlere yepyeni yorumlar getirerek nefis yemekler yapıyor. Artvin’de sebzeli alabalık, Denizli’de portakallı mantar dolması, Erzurum’da peynir soslu pirzola, İzmir’de kavun içi deniz mahsulleri salatası, Mersin’de mavi yengeç makarna ve çorbası, Kars’ta kaşarlı fondü ve daha nice özel tarif,özel proje ve başarı öyküsü, Atlas’ın ücretsiz ekinde.
YİRMİ PROJEDEN BİRİ: TOBAV, Avrupa Birliği finansmanıyla gerçekleştirdiği “Anlatamam, Görmen Lazım” projesiyle; Ankara
Genç Kızları Sanatla Buluşturan Proje: Anlatamam Görmen Lazım
Saray çocuk evleri sitesi'nde kalan 13-18 yaş arasındaki 60 kız çocuğuna seramik,resim,heykel,fotoğrafçılık,tiyatro,dans ve müzik gibi sanat dallarında 9 ay süreyle eğitim verildi.
Ankara’nın Saray ilçesinde, ikişer katlı, geniş bahçeli evlerin olduğu bir site… İçeride yoğun bir hareketlilik var… Heyecanla koşuşturan genç kızlar evlerden çıkıp bir binada toplanıyor. Dış görünüşüyle diğerlerinden farklı olmayan bu binaya girdiğimizde küçük bir sanat okulunu andırdığını görüyoruz. Heykel, seramik atölyeleri, küçük dans salonu, müzik odaları katlara dağılmış. Müzik stüdyosundan gelen sesler, dans salonundan gelen alkışlara karışıyor. Burası ne bir güzel sanatlar lisesi, ne de bir sanat kursu. Burası dezavantajlı gruba dahil, 13-18 yaş arasındaki kızları devletin koruma altına aldığı Saray Çocuk Evleri Sitesi. Aileleriyle birlikte yaşayamayan bu gençlerin barınma, yeme içme, korunma gibi her türlü ihtiyacı devlet tarafından karşılanıyor. Bu gençlere bir yardım eli de TOBAV ve Avrupa Birliği’nden uzandı.
Devlet Tiyatrosu, Opera ve Balesi Çalışanları Yardımlaşma Vakfı (TOBAV) Başkanı Mehmet Yılmaz, dezavantajlı durumdaki kızları sanatla buluşturmanın öyküsünü anlatırken bile heyecanlanıyor: “Biz projeyi hazırlarken, çeşitli sorunlar yaşamış, devletin koruma altına aldığı 60 kız çocuğumuzu sanatla buluşturmak istedik. Ama burada kalan 230 kız çocuğunun hemen hepsi eğitimlerimize katıldı. Katılımın bu kadar yüksek olması bizi mutlu etti. Sanatçı arkadaşlarımız gönüllü olarak projeye eğitmen olarak katıldı. Heykel, seramik, müzik, dans, fotoğrafçılık, resim, tiyatro dallarında verdiğimiz 9 aylık eğitim sonunda kız çocuklarının geldiği nokta, kazandıkları özgüven müthiş. İnanıyorum ki, projeyle hayata dezavantajlı başlayan bu kız çocuklarımıza bir umut penceresi açtık.” Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Ankara İl Müdürlüğü’yle yürütülen bu projeye Avrupa Birliği 250 bin Euro finansman desteği verdi.
Wilco'nun Ankara'da yaptığı yemek: Sebzeli domates çorbası
Malzemeler:
1 kilo domates, 1 tane yeşil biber,1 tane kırmızı acı biber,2 kereviz sapı, 1 salatalık,1 soğan, 3 diş sarımsak,5 dilim bayat ekmek,1 su bardağı et suyu (tercihe bağlı),5 çorba kaşığı zeytinyağı,2 - 3 çorba kaşığı şarap sirkesi,Acı sos,Fesleğen, maydanoz, taze kekik,Lavanta, karabiber,tuz.
Garnitür:
2 dilim bayat ekmek,1 kırmızı biber,1 taze acı biber,1/4 salatalık, 2 dal taze soğan,100 gram siyah zeytin.
Yapılışı:
Domatesleri, kabuğu artı şeklinde çizdikten sonra kaynar suya atın. On beş, yirmi saniye kadar kaynattıktan sonra çıkararak, içi buzlu başka bir kaba alın. Artık kabuğunu kolayca soyabilirsiniz. Kabukları soyun, çekirdeklerini çıkarın, küçük parçalar halinde doğrayarak, içinde zeytinyağı bulunan tencereye koyun. Diğer bütün sebzeleri de aynı şekilde, küçük parçalar halinde kestikten sonra tencerenin içine atın. Baharatları, tuzu ekleyip kaynatın. Dilerseniz et suyunu bu aşamada kullanın. Sebzeler pişince bir öğütücüden geçirerek, sıvı haline getirin. Daha sonra ekmek içini, küçük parçalara bölüp tencereye atın, tekrar öğütücüden geçirin. Çorbanızı uygun bir kâsede servis yaparken, garnitür olarak da kırmızı ve yeşil biberleri, salatalığı, soğanı küçük küçük kesin, ayrı tabaklarla servis edin.