Art Basel’de üç üniversiteli
13-16 Haziran tarihleri arasında İsviçre’de gerçekleştirilen Art Basel’i oraya gittiği için ‘en çok heyecan duyan’ isimlerle gezdim.
Dünyanın en önemli koleksiyonerleri, sanatçıları, küratörleri ve sanatseverlerine ev sahipliği yapan Art Basel, 13-16 Haziran tarihlerinde İsviçre’nin Basel kentinde gerçekleştirildi. Pek çok müzede bile bulunmayan sanat tarihinin başyapıtlarının alınıp satıldığı, geleceğin sanatçılarının onlarla yan yana sergilenebildiği bir fuar Art Basel. Dünya sanat piyasasının da kalbi aynı zamanda. Türkiye’den de pek çok koleksiyoner, sanatçı ve sanat sever Basel’deydi bu yıl. Ben belki de onlardan en heyecanlılarıyla birlikte gittim fuara. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Resim bölümü öğrencisi Emine Dokumacı, Tarık Töre Elgay ile Heykel Bölümü öğrencisi Nergiz Yeşil’le. Mimar Sinan Üniversitesi ve Hitay Yatırım Holding’in ortak projesiydu bu. Seyahate katılacak öğrencileri M.S.G.S.Ü. Heykel Bölümü öğretim üyeleri; Prof. Vedat Somay, Prof. Rahmi Aksungur, Prof. Fatma Akyürek ve Doç. Neslihan Pala ile Resim Bölümü öğretim üyeleri; Prof. Kemal İskender, Prof. Aydın Ayan, Prof. Nedret Sekban, Yrd. Doç. Sedat Balkır ve öğrencilere sponsor olan Hitay Yatırım Holding Başkanı Emin Hitay belirledi.
Yıllardır aksatmadan fuara giden ve kendisi de bir koleksiyoner olan Emin Hitay projeyi başlatmasının nedenini şöyle açıklıyor: “Dünyanın her yerinden seçilmiş galeriler burada çok değerli eserlerini sergiliyor. Birçok kültürü aynı platformda görebilme ve tanıma fırsatı bulabiliyorsunuz. Eğer Türk çağdaş sanat dünyası, uluslararası alanda konuşulup takip edilecekse, artık binlerce kişiye istihdam yaratan sanat sektörü büyümeye devam edecekse Art Basel’de bizim de sanatçılarımızla eserlerinin yer alması gerekiyor. Gençlerimizin çoğu, okulunu bitirene kadar yurtdışındaki sanat etkinliklerine katılamıyor ne yazık ki. Ben de Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi’nden üç öğrenciye sponsor olarak, üç gün Art Basel’de olmalarını sağlamak istedim. Bu desteğimi önümüzdeki yıllarda da sürdürmeyi planlıyorum.”
Kitaplarda, albümlerde gördükleri, derslerinde okudukları sanatçıların eserlerinin orijinallerini görmek öğrencileri belki de en çok heyecanlandıran şeydi. Bu eşsiz deneyim eminim sanat çizgilerinde önemli bir yer tutacaktır.
Emine Dokumacı: Eserleri yakından görmenin önemini anladım
Daha önce yurtdışına sanatsal etkinler ya da seyahat amaçlı hiç çıkmamıştım. Türkiye’de sanat açısından imkânlar kısıtlı. Daha fazla ne olabilir, nereye kadar gideri algılamak ya da hayal etmek, eskiye takılıp kalmamak ya da modern algısını yorumlamak, oturduğumuz yerden yapılacak iş değildi. Bu yüzden Art-Basel’in sanat hayatıma, olayları ya da nesneleri algılayışıma çok fazla katkısı olacak. Bu yüzden oldukça heyecanlıydım. Dünyaca ünlü ressamların orijinal işlerini yakından görme fırsatım oldu. Picasso’dan Bacon’a, Freud’dan Andy Warhol’a... Kitaplarda çok önemli detaylar maalesef izleyiciye geçmiyor. Sizden çok uzaklarda, farklı kişilikte ve de farklı kültürlerdeki insanların birbirinden bu kadar farklı işlerle biraraya gelerek algınızı zorlayan ve sanatın tek bir kısır-döngü olmadığını, farklılıklarla nasıl zenginleştiğini gösteren bir ortamda bulunmanın mutluluğunu ve heyecanını yaşadım.
Nergis Yeşil: Heykel disiplinini baştan sorgulamama yol açtı
Özellikle heykel disiplini adına kitaplardan internetten ulaştığım görsellerin sanat eserlererinin etki aktarımı ve doğru okunması açısından yetersizliğini gördüm. Mezuniyete hazırlık aşamasındaki bir heykel bölümü öğrencisi olarak form, anlam bağlamı ve heykel disiplinini baştan sorgulamama yol açan bir sanat fuarı ve müzeler gezisiydi.