Seyahat fotoğrafları

Neva’nın akşam renkleri: St. Petersburg’da Neva Nehri kıyısı. Bir ağustos gecesi nehirden Baltık Denizi’ne çıkacak gemiler kuyruk oluşturmuş, köprünün açılmasını bekliyorlar. 42 adacığın üzerindeki şehir adeta inci gibi işlenmiş birçok binayla dolu. Karşı taraf ünlü Hermitaj Müzesi. İleride şehrin diğer ünlü binaları ve köprüleri görülüyor. Osman Kubilay Karay

Yılanlı şov başlıyor: Fotoğrafı mart ayında, Hindistan’ın Rajastan Eyaleti’ndeki Jaipur’da çektim. Namı diğer Pembe Şehir’de... 16’ncı yüzyıldan kalma Amber Kalesi’nin kapısındaki yılan oynatıcılar.. Baba, sesi zurnaya benzeyen pungi, oğlu ise telli, vurmalı bhapang çalıyor. Telli, çanlı bu nadir enstrümanın sesi Rajastan’daki farklı etnik toplulukların dinsel ritüellerinde, meşklerinde, gezgin dervişlerin zikirlerinde de duyuluyor. Kimi zaman kemençe benzeri sarangi ile birlikte destan söyleyen masalcılara eşlik ediyor. Umut İlkay Kavlak

Niagara Şelalesi: Suyun gücü insanı büyülüyor. Diğer yandan bir kıyısı ABD diğer kıyısı Kanada olan buranın iki yakasının çok yakın olduğunu fark ediyor ve şaşırıyorsunuz. Şelaleye yaklaştıkça tek duyabildiğiniz suyun güçlü sesi oluyor. İnsan o an kendi düşüncelerini bile duyamıyor. Ayfer Alıcı

Kastamonu sürprizi: İstanbul’dan başladığımız Kastamonu yolculuğu, Ramazan Bayramı’nın trafik yoğunluğu nedeniyle 13 saat sürmüştü. Kastamonu’yu ilk defa görecektik. Heyecanlıydık. Yorucu bir yolculuktan sonra kente ulaştık. Ilgaz Dağı tesislerinde iyi bir uyku ve dinlenmeden sonra Kastamonu’yu gezdik. Akşam olunca kentin diğer bir güzelliği ortaya çıktı: Gece ışıklandırması. Gördüğüm güzel bir gece manzarasını fotoğrafladım. Bu güzelliği sizinle de paylaşmak istedim. Sedat Mimaroğlu

Masai Mara çocukları: Afrika’nın ortasında, Maasai Mara’nın düzlükleri ve sonsuzluğunda, hayatta kalmaktan başka bir uğraşları olmayan çocuklar... “Onların yerinde ben de olabilirdi, diye düşünüp, kendimi onların yerine koymaya nafile çabaladığım bir anda objektife takıldılar. İster istemez, Nâzım Usta’nın, şiiri akla geliyor: Büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın / bir sincap gibi mesela,yani, / yaşamanın dışında ve ötesinde / hiçbir şey beklemeden, / yani bütün işin gücün yaşamak olacak. Tuğçe Ertan