GeriMutfak Tüyoları Şekerlenmeyen, tane tane reçellerin sırrını açıklıyoruz
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Şekerlenmeyen, tane tane reçellerin sırrını açıklıyoruz

Şekerlenmeyen, tane tane reçellerin sırrını açıklıyoruz

Rengarenk reçeller kahvaltı sofralarımızın tat kaynağı. Kimi zaman ekmeğin üzerine sürülen, kimi zaman kreple yenen ya da tatlı tariflerine malzeme olan reçelleri her mevsim yapmak mümkün. Ancak özellikle yaz aylarında çilek, vişne, kayısı, incir, üzüm, karpuz gibi meyvelerin bollaşmasıyla mutfaklardan da tatlı tatlı kokular gelmeye başlıyor. Peki iyi bir reçel yapmak için nelere dikkat edilmeli? Reçelin rengini, lezzetini, kıvamını uzun süre koruması, şekerlenmemesi için neler yapılmalı? İşte reçel yapmak isteyenler için başlangıç seviyesinden ileri seviyeye birkaç püf noktası…

Her şeyde olduğu gibi reçel yaparken de kullanılan malzemenin kalitesi ve tazeliği çok önemli. Reçel yapacağınız meyveleri mevsimine göre seçin. Doğal, hormonsuz meyveler kullandığınızdan emin olun.

Diriliğini kaybetmiş meyveleri kullanmamalısınız. Eğer meyvelerinizin arasında ezilmiş, bozulmaya yüz tutmuş olanlar varsa onları ayıklayın. Ezilmiş meyveleri reçel yaparak kullanmak size ekonomik bir çözüm gibi geliyor olabilir. Ancak ortaya çıkan reçelin kötü olması şeker, enerji, zaman gibi birçok şeyin boşa gitmesi anlamına gelebilir.

Böğürtlen, çilek, dut gibi yumuşak meyvelerle reçel yapacaksanız toplanır toplanmaz hemen çalışmalara başlayın. Ayva, armut, elma gibi sert meyveler kullanacaksanız da meyvelerin üzerindeki lekeli kısımları bıçakla temizleyin. Meyvelerin üzerindeki tarım ilacı vb. kalıntıları iyice yıkayarak arındırın.

Meyveleri reçel yapmadan önce üzerine toz şeker ekerek bir süre bekletin. Bu meyvelerin yapılarındaki suyun ve tadın açığa çıkmasını sağlayacak. Böylece reçelinize çok fazla su ve şeker koymadan, daha sağlıklı ve lezzetli sonuçlar elde edebileceksiniz.

Su demişken, meyvenin kendi suyunun yanı sıra içine koyduğunuz su da önemli. Kireçsiz, klorsuz, dinlenmiş içme suyu kullanırsanız reçeliniz daha doğal ve lezzetli olacak.

Reçelin şeker miktarını çok iyi ayarlamalısınız. Göz kararı şeker eklemek reçelinizin lezzetinin ve kıvamının hayal ettiğiniz gibi olmasına engel olur. Meyve miktarına ve hangi meyveyi kullandığınıza bağlı olarak şeker miktarını her seferinde ayarlamalısınız. Ekşi meyveler daha fazla şeker kaldırır.

Reçelin içine eklediğiniz şekeri dengelemek için kaynatma aşamasının sonlarına doğru tencereye limon suyu ve hatta limon tuzu ilave etmelisiniz. Bu hem reçelinizin kıvamına katkı yapar, hem de uzun ömürlü olmasını sağlar.

Reçel yaparken meyveler çok fazla erimesin, tane tane kalsın istiyorsanız yapabileceğiniz iki şey var: Bir tanesi sert, diri meyveler seçmek. İkincisi de reçeli bir müddet kaynattıktan sonra meyveleri tencereden alıp sadece suyunu kaynatmaya devam etmek, ardından meyveleri yeniden reçelin içine eklemek.

Reçeli kaynatırken üzerinde oluşan köpükler görüntüsüne ve berraklığına zarar verebilir. Bu nedenle kaynama sürecinin sonunda reçelin üzerindeki köpükleri bir kaşıkla toplayın. Aşırı köpürmeyi önlemenin yolu ise tencereye bir çay kaşığı kadar tereyağı ekleyin. Reçeliniz daha parlak ve berrak olacak.

Reçelin kıvamını tutturmak için doğru sıcaklık çok önemli. Doğru sıcaklığı ayarlamanın en kolay yolu mutfak termometresi kullanmaktır. Termometre 105 dereceyi gösterdiğinde tencereyi ocaktan alırsanız reçelinizin kıvamı gayet iyi olur.

Eğer termometreniz yoksa yaptığınız reçelden bir kaşık alıp düz bir tabağa damlatın. Eğer damla dağılıyorsa kaynatmaya devam edin. Dağılmadan kalıyor, formunu koruyorsa reçeliniz olması gereken kıvama ulaşmıştır, ocaktan alabilirsiniz. Reçeli tabak yerine bir bardak dolusu suya da damlatabilirsiniz. Dağılmadan, top halinde bardağın dibine kadar inen reçelin kıvamı tutmuş demektir. Unutmayın soğuyunca da biraz katılaşacak.

Sulu reçelin kıvamını artırmak için içine bir adet elmayı doğrayıp kaynatmaya devam edebilirsiniz. Kıvamı koyulaşana kadar karıştırmak da etkili olacaktır. Reçeliniz soğuduktan sonra halen sıvı gibiyse yeniden ocağa alıp içine biraz daha limon suyu ya da portakal suyu ilave edebilirsiniz. Bu eklemeyi yaptıktan sonra reçelinizi 5 dakika daha kaynatmak koyulaşmasını sağlayacaktır.

Reçeli karıştırmak için metal kaşık kullanmayın, temiz bir tahta kaşıkla karıştırın. Metal kaşık kullandığınızda ortaya çıkabilecek kimyasal reaksiyonlar reçelinizin kolay bozulmasına neden olabilir.

Reçelinize farklı lezzetler katmak için kokulu otlar ve baharatlardan faydalanabilirsiniz. Yasemin ya da menekşe yaprakları, çubuk tarçın, karanfil gibi malzemeler geleneksel reçel lezzetlerinin dışına çıkabilmenizi sağlar. Elma, ayva gibi reçellerde meyvelerin çekirdeklerini de küçük bir kese içine yerleştirip reçelle birlikte kaynatırsanız daha parlak bir reçel elde edebilirsiniz.

Her şey tamam, reçelinizin rengi, kıvamı, lezzeti hepsi yerli yerinde. Peki bununla bitiyor mu? Tabii ki hayır. Reçelin saklama koşulları da aynı şekilde çok önemli. Reçeli koyduğunuz kavanozların kullanmadan önce sıcak suyla güzelce yıkanmış, kurulanmış ve dezenfekte edilmiş olmasına dikkat edin.

Kullandığınız kavanozlar çok büyük olmamalı. Aksi takdirde kavanozun üzerinde hava boşluğu kalır. Bu da reçelin ömrünü kısaltır. Üstelik kavanozu doldursanız bile kapağını bir kez açtığınızda kısa süre içinde tüketmeniz gerekir. Halbuki reçeli birkaç ufak kavanoza bölüştürebilir, ihtiyacınız oldukça kapaklarını açıp reçellerinizi uzun süre güvenle tüketebilirsiniz.

Kavanozların kapağını iyice kapattığınızdan eminseniz, kavanozları kapağı altta kalacak şekilde güneş görmeyen serin bir yere kaldırabilirsiniz. Kavanozları kapağı alta gelecek şekilde yerleştirdiğinizde hava almasını önlemiş olursunuz.

False