Hürriyet yazarları İncili Gastronomi Rehberi için ne diyor?

ERTUĞRUL ÖZKÖK

İNCİ AVCILARI

Son zamanlarda en sevdiğim kültür dergisi olan “1843”, son sayısının kapağını, “İnci” ve istiridye konusuna ayırmış.

Büyük başlığı “İstiridyedeki kum tanesi…”

Alt başlığında ise şöyle:

“İnci pazarındaki kriz, bir yaratıcılık patlamasına yol açtı…”

***

“İnci” sektöründe tasarımcılar gerçekten de çok yaratıcı şeyler yapılıyor.

***

Bir tesadüf Ferhat Göçer de yeni çıkan albümünde Bizet’nin en sevdiğim eseri olan “İnci Avcıları’ndan” bir bölümü okumuş.

İnsanoğlu var oldukça inci de insan bedenine en güzel yakışan obje olmaya devam edecek.

***

O nedenle Hürriyet’in hazırladığı “İncili Gastronomi Rehberi’nde” klasik yıldız veya çatal yerine “İnci” gibi harika bir objenin değerlendirme ölçüsü olarak alınması fikrini çok sevdim.

Bu rehber şimdiden benim Türkiye için en etkili referans kitabım oldu.

***

Bu yüzyıl gastronominin yükseldiği ve gerçek bir yaşama kültürü haline dönüştüğü yüzyıl oldu.

Türkiye’de çeşitli üniversitelerde 90’ın üzerinde gastronomi bölümü var.  Bu da, yaşama kültürü olan herkesi amatör bir gastronom haline getiriyor.

Yani artık herkes bir eleştirmen. Günümüzde değerlendirme yapan bir kurum haline gelebilmek de kolay bir iş değil.

Bunu yapıyorsanız çok eleştirilmeyi de göze almanız gerekir.

***

Hürriyet işte bu cesareti gösterdi ve gerçek bir değerlendirme sistemi ve rehberi yaratmayı başardı…

Michelin ve Zagat gibi yılların değerlendirme kurumlarının bile eleştirildiği bu günde İncili rehberin eleştirilmesi de normaldir.

Ama kimse bugün için Türkiye’nin ilk gerçek değerlendirme sisteminin ve kurumunun oluştuğu gerçeğini inkar edemez.

Her geçen yılın, yazdığım bu cümleyi daha da gerçek hale getireceğine eminim.

***

İnci, insanoğlunun keşfettiği ve yarattığı en estetik objelerden biridir.

Bir tabiat ürünü oluşu, onun değerini daha da arttırır.

İncili Gastronomi Rehberi de Türkiye için büyük bir keşiftir ve yıllar onu bu ülkenin en itibarlı referans kurumu haline getirecektir.

AYŞE ARMAN

DEV BİR HİZMET

Yıldık ya nereye gideceğiz, nerede yiyeceğiz, ne yiyeceğiz diye düşünmekten! Hayatın en büyük zevklerinden biri yemek... Ama karar vermek zor. Hatta öldürücü. Sonunda evden çıkamaz hale bile gelebiliyorsun. Ama artık elimizde gerçekten sağlam, güvenilir, torpilsiz bir referans rehber var. Aç ‘İncili Gastronomi Rehberi’ni, seç ne yiyeceğini, gör en iyi lokantaları... Kolay, pratik ve karar verme anında hayat kurtaran bir rehber.

Aylardır uğraşılıyor. Kaptan pilot, gastronomi-kültür yazarı Müge Akgün önderliğinde, Karaca ve Hürriyet işbirliğiyle, çok sıkı bir ekip ve deli bir emekle ortaya çıktı. Sadece İstanbul mu var? Hayır; Bodrum, Çeşme ve Alaçatı da dahil.600’ün üzerinde restoran değerlendirildi, 280 tanesi rehbere girdi, inci sahibi oldu, 283 tane de lezzet noktası belirlendi, gerisi elendi. Torpil, kıyak, iltimas kesinlikle yok! Bence her eve lazım.

REFİKA BİRGÜL

LOKANTALARIN İNCİLENMESİ...

Artık bizim de bir rehberimiz var. Dışarıda yemek yeme oranlarımız hızla artarken, mahalle bazlı lokantaların sayıları yükselip, farklı mektepli bakış açılı şefler çoğaldıkça, bu rehber bir lüks veya keyif değil zorunluluk aslında. Var olan eleştiri yazıları son derece limitli ve taraflı iken birilerinin buna soyunması, birilerinin de buna inanıp desteklemiş olması nefis. İnşallah çok uzun soluklu bir yolculuk olması ve bunun için bizlerin sahip çıkması ve restaurantlara giderken bu değerlendirmeyi göz önünde bulundurması önemli. Yemek yazarları, severleri ve restaurant sahiplerinin.. Tabiki bir kısım bundan rahatsız olacak, tabiki bir kısmı bulunduğu yeri sevmeyecek ama kim ne derse desin tanıdıkla, para ve pr gücü ile isim ve ciro yapan yerler yerine malzeme seçimi, eğitilmiş ekiple, orijinal menülerle buna ulaşan mekanların devri başlıyor.

MELİS ALPHAN

TÜKETİCİ BİLİNÇLENİYOR

Malum Türkiye'de yapılan araştırmaların hemen hepsine ağırlığını koyan mesele güven. Daha doğrusu güvensizlik. Benim kendi adıma güven sorunu yaşadığım yerlerden biri lokantalar. "Acaba kazıklanıyor muyum? Acaba donmuş gıda bana taze diye mi yutturuluyor? Acaba mutfak hijyenik mi?" gibi 'Acaba' ile başlayan cümleler kafamı kurcalıyor. Bu rehberin ardındaki emeği ve nasıl bir tarafsız gözle, itinayla, lokantalar tek tek denetlenerek hazırlandığını bildiğimden, artık başvurabileceğim bir kaynak olduğu için son derece memnunum. Hem yeme içme sektörünün kendine çeki düzen vermesine hem de tüketicinin bilinçlenmesine hizmet eden bu rehberin Türkiye'de çıtayı yükselteceğine inanıyorum.

ONUR BAŞTÜRK

RESTORANLARI MOTİVE EDEN BİR REHBER

Yeme-içme sektörünü yıllardır takip eden, yeni Türk şeflerinin gastronomi başarılarını hayranlıkla izleyen bir yazar olarak böyle bir rehberin eksikliğini hep hissediyordum; çünkü bu tür rehberlerde toplu bir şekilde restoranlara dair her türlü bilgiyi bulabiliyorsun. Ayrıca bu tarz bir rehberin restoranların kendine çeki düzen vermesi konusunda da motive edici olduğunu düşünüyorum.

CENGİZ SEMERCİOĞLU

HER SENE KÜTÜPHANEME KOYACAĞIM

Değerlendirme sistemi her sektör için önemli, Türkiye’de yeme-içme sektörünün bugüne kadar sağlıklı bir jüri tarafından değerlendirildiği bir sistemi yoktu. İncili Gastronomi Rehberi bunun ilk adımı oldu. Henüz daha bebek bu gastronomi rehberi, bundan 3-5 yıl sonra İstanbul dışında şehirler de eklenip, yol alındıkça bu inciler ve rehber hepimiz için vazgeçilmez bir kaynak olacak. Ben her sene kütüphaneme koyacağım bu rehberi…

JALE ÖZGENTÜRK

İNCİLİ TURİZM

Son yılların popüler film konuları arasında mutfak şeflerinin romantik öyküleri ilk sıralarda. Gerard Depardieu ve Gvyneth Paltrow gibi yıldızlar hazırladıkları belgesellerde dünyayı lezzet yolculukluklarına çıkarıyor. Yeme ve içmenin anlam dünyası değişirken, bu değişimin izlerini toplumsal yaşamın her köşesinde izlemek mümkün oluyor. Aslında bir bilim dalı olan gastronomi, dünyayı tanımak isteyen gezginlerin de yeni tutkusu. Turizmde iddialı olmaya çalışan Türkiye de gastronominin bir turizm değeri olduğunu resmi olarak kabul ediyor. Son olarak düzenlenen Turizm Şurası’nda ilk kez Gastronomi Turizmi ayrı bir konu olarak ele alındı. Hürriyet’in Karaca ile birlikte arkadaşım Müge Akgün öncülüğünde ortaya çıkardığı Gastronomi Rehberi benim için güzel, hikayesi olan yemekler yemek isteyen Türk tüketicisine rehber olmanın yanında, asıl Gastronomi Turizmi açısından önemli olacak. İstanbul, Bodrum, Çeşme ve Alaçatı’da değerlendirilen 600 restorandan rehbere giren 280’i artık inci sahibi. Bu rehber bir ilk. Tüm ilklerde olduğu gibi eleştirilecek yanları tabii ki vardır. Ancak harcanan emeğin bir tanığı olarak, Türkiye için önemli bir adım olduğunu düşünüyorum.

MELİKE KARAKARTAL

REHBERİMİZİN GÜCÜ, BAĞIMSIZLIĞINDAN KAYNAKLANIYOR

İncili Gastronomi Rehberi’miz, Türkiye gastronomi dünyasına standartları yükseltecek, kalitenin artmasına önayak olacak önemli bir değer olarak girdi. Son on yılda yeme-içme sektörü büyüdü ancak nitelik konusunda belirli bir standarttan bahsetmek mümkün değildi. Sektör genişlemesine rağmen, müşteriler fiyat-kalite dengesi konusunda hayal kırıklığına uğrar hale geldi, kimi iyi bildiğimiz işletmeler yıllar önceki hizmetlerini aratır oldu. Kapanıp farklı isimle ortaya çıkan işletmeleri, el değiştirmeleri, dolayısıyla hizmetin istikrarını takip etmek imkansızlaştı, tatsız deneyimler ve kötü sürprizlerde artış yaşandı. İşte bu noktada İncili Gastronomi Rehberi’nin piyasaya çıkışı, hem işletmeler, hem de müşteri tarafında memnuniyetin artması ve sektörde nitelikli büyüme için son derece gerekli bir hamle oldu.

Rehberimizin gücü, işletmeleri sadece mönülerinde sundukları lezzetler açısından değil, verilen hizmetin bütünsel olarak, eşitlikçi bir anlayışla detaylıca değerlendirmiş olmasından geliyor. Bu gücün kaynağında ise tarafsız, özgür ve gastronomi konusunda donanımlı 130 bağımsız müfettiş var. “Müdavim”, “ünlü gurme” veya siması tanınır kişilerin işletmelerde özel hizmet görmeleri, ayrıcalıklı ikramlarla karşılaşmaları az rastlanır durum değildir fakat bir işletmenin gerçek kalitesi ve niteliği, yolu oradan geçen herhangi bir müşteriye sunduğu hizmetten anlaşılır. Türkiye gastronomisine, yeme-içme kültürüne değer katabilecek işletmeler, herhangi bir zamanda, herhangi bir müşterisine en iyiyi sunma iddiasında olanlardır.

İşte bu 130 müfettiş, işletmelere “herhangi bir müşteri” olarak, haber vermeden ve kendilerini tanıtmadan gittiler. Dolayısıyla sunulan lezzetler kadar, müşterinin aldığı hizmeti de tarafsızca ve hakkaniyetle değerlendirme fırsatı yakaladılar. İncili Gastronomi Rehberi’miz, işletmelere daha iyisini yapmaları konusunda gerçek bir motivasyon kaynağı olacaktır.

GİLA BENMAYOR

REHBER'İN SÜRPRİZLERİ

İncili rehberi elime aldığımda biraz da hayatım gözlerimin önünden geçti. Çünkü çocukluğumda, gençliğimde gittiğim lokantaların kayıplara karışmamıştı. olduklarını fark ettim. Ailemle birlikte gittiğim Beyti, Kıyı lokantaları örneğin. Üstelik ikisi de üç inciliydi. 1990’lı yıllarda “Osmanlı mutfağını yaşatıyor” diye merakla keşfettiğim Asitane de öyle iki inciyi kapmıştı. Yine 90’lı yıllarda sıklıkla gittiğim, yerinde olup olmadığını bilmediğim Armada Oteli’nin arkasındaki Balıkçı Sabahattin de duruyordu. Ancak rehberin en güzel sürprizi kadın şeflerin artması oldu benim için. 10-15 yıl öncesine kadar “kadın şef” dediğinizde insanlar yüzünüze şaşkınlıkla bakabilirlerdi. Şimdi “İncili Rehbere” bir göz atın,  üç incili Nicole’un kurucusu şefi Aylin Yazıcıoğlu, Kantin’den Şemsa Denizel, Gram’ın şefi Didem Şenol, Cantinery’den Pelin Çakar, Sanayi 313’ten Müge Ergül, Bir Nevi Deli’den Belkis Boyacıgil… Yaşasın kadın şefler.