GeriYemek Kültürü Eski büyükelçi lokanta işletiyor, dişçi eşi yemekleri pişiriyor
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Eski büyükelçi lokanta işletiyor, dişçi eşi yemekleri pişiriyor

Eski büyükelçi lokanta işletiyor, dişçi eşi yemekleri pişiriyor

"Afganistan Sofrası"nda eski büyükelçi Abdul Selam Asım, yaklaşık 10 yıldır ülkesine özgü yemekleri ve kültürünü tanıtıyor. Orta Asya, Afrika, Avrupa ve Arap ülkelerinden birçok kişinin ziyaret ettiği lokantada Buhara mantısı, Özbek pilavı, badıncan burani ve Afgan köftesi rağbet görüyor

Eski Afgan Büyükelçi Abdul Selam Asım, Ankara'da açtığı lokantayla Afganistan mutfağının yanı sıra kültürünü de tanıtma fırsatı buluyor. Ülkesinde psikiyatri eğitimi alan ve bu alanda yurt dışında da çalışmalarda bulunan Afganistan'ın eski Ankara büyükelçilerinden Asım, uzun yıllardır yaşadığı Türkiye'de "Doktor Asım" olarak tanınıyor.

Büyükelçi olarak 1997'de eşi ve 8 çocuğuyla Türkiye'ye gelen Dr. Asım'ın görevi, Afganistan'daki yönetim değişikliği nedeniyle sona erse de Asım, o tarihten bu yana Türkiye'de ikamet ediyor.

Anadili Peştunca'nın yanı sıra Farsça, Türkçe, İngilizce ve orta seviyede Rusça ve Arapça bilen Dr. Asım, aynı zamanda şiir ve güfte yazıyor.
Yaşamak için Türkiye'yi tercih eden ve aslen Çağatay Türkü olan Asım, 2000'den beri de Türkiye vatandaşı.

Dr. Asım, psikiyatri uzmanı olsa da yaşı nedeniyle Türkiye'de alanında çalışamadığı için geçimini sağlamak adına 2009'da Ankara'da bir lokanta açtı.
"Afganistan Sofrası" adını verdiği lokantada Asım, misafirlerine Afganistan'ın "gerçek yüzünü" ve kültürünü tanıtmayı hedefliyor. Bunun yanı sıra Asım, lokantayı Türkiye'de eğitim gören Afgan öğrencilere sahip çıkmak için bir mekan olarak da değerlendiriyor.

Ülkesinde bir müddet öğretim görevlisi olarak çalışan ve en sevdiği mesleğin öğretmenlik olduğunu dile getiren Asım, lokantasına gelen öğrencilere danışmanlık yapıyor ve onlara her fırsatta ülkesinden getirttiği kitapları hediye ediyor.

EŞ DOST MİSAFİRHANESİ

Asım, lokantasını "eşin-dostun geldiği bir misafirhane" şeklinde tanımlıyor. Ancak Afganistan Sofrası, yalnızca öğrencilerin ve Afganların geldiği bir mekan değil. Asım, Türkiye'den birçok üst düzey yetkilinin de "misafirhanelerini" ziyaret ettiğini söylüyor.

"Ben (Türkiye'de) her zaman hoşgörüyle karşılandım." diyen Asım, mekanını eşi, çocukları ve damadıyla beraber işletiyor.

Orta Asya ülkelerinin vatandaşlarının yanı sıra Afrika, Batı ve Arap ülkelerinden birçok kişinin Afganistan Sofrası'nı ziyaret ettiğini kaydeden Asım, gelen müşterilerle sohbet edip, aynı sofrada yemek yiyor.

Afganistan Sofrası'nın menüsü ağırlıklı Orta Asya lezzetlerinden oluşuyor. Yemekler için gerekli malzemelerin orijinal olması gerektiğini anlatan Dr. Asım, pirinç, yeşil çay ve çeşitli baharatları kaynağından getiriyor.

Fonda Afgan müziklerinin çaldığı lokantanın en rağbet gören yemekleri geleneksel usullerle hazırlanan Buhara mantısı, Özbek pilavı, badıncan burani ve Afgan köftesi.

Dr. Asım'ın diş hekimi olan eşi Mesude Asım da Afgan Sofrası'nın mutfağında şef olarak çalışıyor. Yerel lezzetleri elleriyle pişiren Mesude Asım, kendi mesleğini icra edemese de ailesiyle Türkiye'de çalışmaktan memnun.

Misafirler bir yandan Afgan mutfağından lezzetler tadarken, diğer yandan da Afgan kültürünü yakından tanıma fırsatı buluyor.

Müşteriler, eski Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai'nin giydiği bölge Türklerine özgü "çapan" adlı renkli yöresel kıyafetlerin yanı sıra Afganistan halısı, pakol (Afgan şapkası) ve burkanın da sergilendiği lokantada yerel kültürden parçaları da görme imkanına sahip.

Eski büyükelçi lokanta işletiyor, dişçi eşi yemekleri pişiriyor
Dr. Asım, Afgan kültürü hakkında meraklı müşterilerini de bizzat kendisi bilgilendiriyor.

AFGANİSTAN ZENGİN ANCAK FAKİR YAŞAMAYA MAHKUM EDİLMİŞ

Eski Afgan Büyükelçi, ülkesinin köklü bir tarihi olduğunu ancak Türkiye'de bu ülkeye olan ilginin 1979 Sovyet işgali sonrasına odaklandığını söylüyor.
Ülkesinin savaş, terör ve uyuşturucu ile özdeşleşmesinden rahatsızlık duyan Asım, "Afganistan zengin ancak fakir yaşamaya mahkum edilmiş bir ülke." ifadeleriyle ülkesinin durumunu özetliyor.

Afganistan'daki en büyük sıkıntının etnik temelli ayrılıklar olduğunu anlatan Asım, halkın bunu benimsemediğine fakat bazı kesimlerin bu gruplaşmaları kendi çıkarları doğrultusunda kullandığına dikkati çekiyor.

MEVLANA'NIN TÜRKİYE'Yİ SEÇMESİ TESADÜF DEĞİL

Türkiye'de ailesiyle hayat mücadelesi veren Asım, ülkesinden uzak olmanın burukluğunu yaşasa da Afganistan'ın küçük bir yansıması olan lokantasında memleketine duyduğu özlemi bir nebze de olsa gideriyor.

Öte yandan, "Mevlana'nın Türkiye'yi seçmesi bir tesadüf değil" diyen Asım, Türkiye ve Afganistan arasında derin ve dostane bir ilişkinin bulunduğunu vurguluyor.

Afganistan halkının da Türkiye'yi ve Türk halkını çok sevdiğini söyleyen Asım, NATO bünyesindeki bazı yabancı ülkelerin Kabil'de göreve giderken arabalarına Türk bayrağı astığı örneğini vererek ülkesindeki Türkiye sevgisini özetliyor. 

False