Sıradan bir yurtdışı tatilinin ötesine geçip yılın ilk günlerini karşılamak için süslenmiş, coşku dolu şehirlerde yeni yıla girmek unutulmaz bir deneyime dönüşebilir. Gezginlerden oluşan jürimize yeni bir yılı eğlenceli, bol renkli karşılayan dünya kentlerini sorduk. En iyiler arasında Noel ruhunu yeni yılın ilk gününe kadar yaşatan Noel pazarıyla Madrid’den vals gösterileri meydanlara taşan Viyana’ya, 2024’ün ilk dakikalarına herkesten önce ‘merhaba’ demek için Sidney’den plaj partileriyle ünlü Rio de Janerio’ya birçok alternatif var. ◊ Pınar Tahirler/ptahirler@hurriyet.com.tr
#Pınar TahirlerAvusturya’nın başkenti Viyana, Avrupa şehirleri arasında kesinlikle vazgeçilmezlerim arasında ilk sıralarda yer alıyor. The Economist’in araştırma ve analiz bölümü Economist Intelligence Unit (EIU) tarafından 173 şehrin verilerine bakılarak yıllık hazırlanan yaşanabilirlik endeksinde 2023’te de birinci seçilerek üst üste ikinci kez ‘Dünyanın En Yaşanabilir Şehri’ olma unvanını korudu. Viyana, aynı zamanda kişi başına düşen yeşil alan bakımından da dünya birinciliğini koruyor. Ben de bu aralar güzel havaları fırsat bilip bu güzel şehri tekrar ziyaret ettim ve güzelliklerini sizlerle paylaşmak istedim.
#AVRUPADAN HABERSpor basınının duayen ismi Şansal Büyüka, nam-ı diğer ‘Şansal Abi’ ile buluştuk... Hem eski albümleri karıştırdık hem Türk sporunun dününü, bugününü konuştuk. Üç yıl önce kendini ‘televizyondan emekli’ eden Büyüka, “İnsanlar zaten seyrediyor, futbolu da herkes biliyor. Astronomi ilmi değil ki kardeşim... Uzaya adam yollamıyoruz sonuçta, burada maç seyrediyoruz! İzleyici kim taraflı kim samimi hemen anlıyor. Fanatizm inanılmaz boyutlarda” diyor.
#Şansal BüyükaViyana’ya gitmek için en güzel zaman ne derseniz, hiç düşünmeden Noel ve yılbaşı zamanı derim. Işıltılı Noel pazarları, avizelerle süslenmiş caddeleri, ihtişamlı sarayları ve müzeleriyle Viyana ziyaretçilerine tarihle iç içe nostaljik bir atmosfer sunuyor. Viyana’nın Noel pazarlarını Avrupa’nın diğer bölgelerinde bulunan pazarlardan ayıran en büyük özelliği çoğunun tarihi bir yapıyla içi içe kurulmuş olması. Bana göre Viyana Avrupa’nın en asil ve güzel şehirlerinden biri ve bu göz kamaştırıcı şehrin keyfini çıkarmanın en güzel zamanı şimdi.
#Viyana Gezi RehberiAvrupa’nın, belki dünyanın en ünlü, adına efsaneler üretilen, valsler yazılan, bazen uğruna dökülen kanla boyanan, kıyısındaki her şehir kalelerle kuşatılmış, kahramanlık hikayelerinin ve romantizmin membaı Tuna Nehri’nde yola düştüm bu kez. Viyana’dan başlayan turumuz Bratislava, Budapeşte çizgisinde, orta çağdan kalma mimari dokusu iyi korunmuş kaleleri, şatoları, kiliseleri, masalsı evleriyle bir düş yolculuğuydu sanki...
#Bratislava Gezi RehberiAvrupa ülkelerinin çoğunda, yeni yıl gelmeden haftalar önce şenlikli, rengarenk ‘Noel’ pazarları kuruluyor. Kurulan her Noel pazarı bulunduğu yerin rengini ve kültürünü yansıtıyor… Avrupa’nın en etkileyici ve en neşeli Noel pazarlarını sizler için derledik. Hâlâ Noel için plan yapmadıysanız bu liste tam sizlik...
#NoelHayatta en sevdiğim yer hep İstiklal Caddesi oldu. Taksim’den aşağı kaptırdım mı, içimi heyecan kaplar, o hava, o renk cümbüşü kalp atışlarımı hızlandırırdı. Beyoğlu’nun karnavalımsı ortamında, insanlar kaybolur, eşitlenir ve her seferinde yeni bir maceraya atılırdı. Biliyorum, pek çoğunuz için de öyle, Beyoğlu canımızı yakan, kişisel bir mesele. 2000’lerin ortasındaki ‘altın yıllar’da burası Avrupa’nın en gözde semtlerinden biriydi. Newsweek dergisi “Cool İstanbul: Avrupa’nın en havalı kenti” kapağıyla çıktığında, kimsenin umurunda olmamıştı. Bundan şüphemiz yoktu ki... Ve başrolde Beyoğlu vardı. Peki sonra ne oldu? Sert bir düşüşe geçti. Sokaktaki masaların kaldırılması, sembol mekânların kapanması, Gezi olayları ve terör saldırılarından sonra bir süre hayalet şehre dönüştü. Batılı turist kayboldu, boşluğu Arap turist ve mülteciler doldurdu. Meyhaneler kebapçı, barlar nargileci oldu. Sokakta Türkçeden çok Arapça duyulmaya başladı. Ve ayağını kesen kesim, “Beyoğlu bitti, Ortadoğululaştı” noktasına geldi. Bu doğru mu? Yaşanan dönüşüm ne ve arkasında ne var? Açık bir kafayla gittik, haftalarca çalıştık... Esnafla, tarihçilerle, mimarlarla, sanatçılarla konuştuk. Ara Güler’e de kulak verdik, İranlı sokak müzisyenlerine de... Beyoğlu Belediye Başkanı’yla Tarlabaşı’ndaki lüks inşaatları da gezdik, tam dibindeki mültecilerin gecekondularına da konuk olduk...En önemli şey kulak vermek, anlamak ve şehir hakkına sahip çıkmak... Beyoğlu’nun kaderi Türkiye’nin de kaderi. Dört gün sürecek yazı dizimiz hafta içi Hürriyet’te devam edecek. Haydi, hep beraber Taksim’den aşağıya bir süzülelim...
#Beyoğluİki örnekle başlayayım…Haydar Aliyev Havalimanı’ndan Bakü’ye giriş yapıyorsunuz. Pasaport kontrolünde “Diğer ülke” vatandaşları için ayrılan bölümde beklerken bir görevli elinizdeki pasaportu görerek sizi uyarıyor; “Siz Türksünüz, bu ülke sizin. İstediğiniz bankodan geçebilirsiniz” diyor… Ya da gittiğiniz bir restoranda size yemek servisi yapan garson başını öne eğip biraz da utangaç bir ses tonuyla, “Biz sizi çok seviyoruz” diyor...
#AzerbaycanValslerin şehri Viyana’da en görkemli balolar şubatta düzenlenir. Ruslar ve kahvecilerden sonra 27 Şubat’ta Viyana Operası’nın düzenlediği balo Avrupa’nın bu alandaki en iddialı organizasyonudur. Filiz Akın, valslerin yankılandığı şehri gezdi, izlenimlerini yazdı.
Sonbaharın en güzel günlerini yaşıyoruz. Hava hâlâ yazı aratmayacak kadar sıcak. Uzun bir bayram tatili kapıda. Sizlere Türkiye ve yurtdışından beşer rota öneriyorum. Gözünüz kadar gönlünüz de doyacak, damağınız şenlenecek. Yazla vedalaşacaksınız ve kışa girerken enerji toplayacaksınız.
Noel yaklaşırken zamanı Avrupa kentlerinde gezinmeyi çok severim. Her yer ışıl ışıl olur, meydanlar karanfilli sıcak şarap kokar, insanlar daha hoş görülüdür. Ama Noel haftasıyla Noel gecesini birbirinden ayırmak gerekir. Çünkü 24’ü 25 Aralık’a bağlayan gece bir çok kent boşalır, evlere kapanır, aileler başbaşa kalır. Siz, kimsesiz sokaklarda ne yapacağınızı şaşırıp kalırsınız. İçinize hüzün basar.
Aylardan nisan, bahar çoktan yaymış rehavetini Viyana’nın üstüne. Klasik müziğin başkentinde, tramvaylar gelin gibi süzülmekte. Caddeler, meydanlar, göz alabildiğine uzanan yemyeşil parklar baharın ışıklarıyla yıkanıyor. Viyanalılar her zamanki sakin yaşamlarına devam ediyor. Tarihi kafelerin kaldırımlara, meydanlara taşan masalarında Türklerin üç asır önce şehrin kültürüne kazandırdığı kahvenin tadını çıkarıyorlar. Baharda çıkacağınız iki günlük Viyana gezisinde şehrin lezzetlerinden, müziğinden, sanat dolu atmosferinden payınıza çok şey düşebilir.
12 yıldır Almanya’da yaşayan Emre Elivar (31), Washington’dan Tokyo’ya dünyayı dolaşıp konser veriyor. Schubert ve Schumann’ın eserlerini yorumladığı ilk albümü iki hafta önce Sony tarafından Almanya’da yayımlandı. Beethoven’ın son üç piyano sonatı ve Diabelli Varyasyonları’ndan oluşan kaydı ise New York’ta yayın sırası bekliyor.