İZMİR merkezli olarak 18 ilde yapılan paralel yapı iddialarına yönelik operasyonda tutuklanması istenen 36 kişiye ait, savcılık fezlekesinde şok suçlamalarda bulunulduğu ortaya çıktı. Operasyonun kamuoyunda casusluk davası olarak bilinmesine rağmen gerçek adı olan ’testi’ isminin Fethullah Gülen’in ’Kırık Testi’ adlı kitabından alındığı ileri sürüldü. Savcılık fezlekesinde zanlıların 3 bin 100 kişiyi mağdur ettikleri, Fethullah Gülen’in ise casusluk soruşturmasında emrinde olan devlet içindeki yapıyı harekete geçirip ’sözde adli soruşturmayı’ başlattığı öne sürüldü.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, bir numaralı hedeflerinin Körfez'de yüzmek olduğunu açıkladı. Bu gerçekleştiğinde İzmir'in dünyada çevre konusunda şampiyon olacağını belirten Kocaoğlu, İzmir'in durağanlıktan kurtulduğunu, tekerinin dönmeye başladığını artık geri döndürülemeyeceğini söyledi.
Kısa süre önce “Genetiğiyle oynanan Ankara ödülü nasıl aldı” başlığıyla bir yazı kaleme almıştım. Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in, şehrin dört bir tarafını “2009 Avrupa Ödülü”nü Ankara’nın kazandığını belirten afişlerle donatmasına değinip, herkesçe malum şovlarını eleştirmiştim. Avrupa Parlamentosu’nun internet sitesinde yayınlanan ödül hikayesinin de Gökçek’in anlattığından çok farklı olduğunu vurgulamıştım.
Cumhurbaşkanı Gül, “Eğer önemli konularınızı tartışmazsanız, saklarsanız, görmezlikten gelirseniz bunlar ilerde daha büyük kronik şekilde ortaya çıkar. Problemleri kronikleştirmeden halletmek, çözmek, onları küçültmek, minimize etmek, yok edemeseniz bile bu, aslında en doğru metotdur” dedi.
ALTINI çizerek tekrarlayalım: Tayyip Erdoğan'ın bugünkü Meclis tarafından Cumhurbaşkanı seçilmesi kanunen meşru olur, hukuken meşru olamaz. Kanuna uygunluk, her zaman hukuka uygunluk değildir. Ama ne yazık ki ülkemizde, nasıl elde edilirse edilsin, çoğunluk kararı meşruiyet için yeterli kabul edilmektedir!