AKP, AB’ye adaylık sürecinde Meclis’i devredışı bırakıyor

CHP Uşak Milletvekili, AB Uyum Komisyonu Üyesi, Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu üyesi Osman Coşkunoğlu "AKP hükümetinin samimi bir AB projesi olmadığına dair çok sayıda somut belirti vardır" diyor.

Bunlardan belki en önemlisinin, genel olarak TBMM’nin, somut olarak da AB Uyum Komisyonu’nun, çok zorunlu olmayan durumlarda, AB adaylık sürecinde devredışı kalması olduğunu gösteriyor. "Oysa" diyerek ekliyor:

"AB üyesi olan birçok ülke, adaylık sürecindeyken kendi parlamentolarında AB Uyum Komisyonu başkanını muhalefet partisinden seçerek, adaylık sürecini sadece iktidar partisinin bir projesi gibi değil ulusal bir proje olarak değerlendirmiştir. Türkiye’de ise,
GÜNÜN SÖZÜ
"Hiç bir şey devletin parasını harcamaktan daha kolay değildir. Çünkü, devletin parası hiç kimseye aittir. Hiç kimseye ait olmayan malı ve parayı da herkes kötü kullanır."
(ABD’nin 31. Başkanı Calvin Coolidge)
Haberin Devamı

başmüzakereciliği yürüttüğü süre boyunca Bakan Ali Babacan, AB Uyum Komisyonu ile tek bir toplantı bile yapmamıştır. Ayrıca, adaylık sürecinin gereği olarak hazırlanan raporlar da, iktidarın dilinden düşürmediği milli iradenin temsilcisi TBMM’de tartışılmadan, hatta paylaşılmadan önce AB’ye sunulmaktadır. Bunun son örneği, hálá tam metni açıklanmamış olan, ama AB’ye hafta başı sunulmuş ve içeriğinin bazı kısımları ilgili bakanlarca iki gün önce basına açıklanmış olan 2008 Yılı Katılım Öncesi Ekonomik Programı’dır."

Coşkunoğlu, bu nedenle Başbakan Erdoğan’a AKP’nin AB’ye adaylık yaklaşımını sorgulayan bir önerge göndermiş: Diyor ki:

"TBMM’de hiç değilse AB Uyum Komisyonu’nda, Katılım Öncesi Ekonomik Programı (KEP) gibi milletimizi yakından ilgilendiren belgelerin AB yetkililerine sunulmadan önce, milletimizin vekilleri ile tartışılması gerekmez mi? Tartışmayı bırakın, milletimizi yakından ilgilendiren KEP gibi raporları milli iradenin temsilcisine göstermeden TBMM ile veya ulusumuzla paylaşmadan önce AB’ye sunulmasının gerekçesi nedir? Tartışılmadı, paylaşılmadı; AB’ye sunulduktan sonra bile raporun tam metnini açıklamak yerine neden sadece ilgili bakanların rapor içeriğine ilişkin bazı açıklamalar yapması ile yetiniliyor? Ülkemizin AB’ye adaylık sürecini bir ulusal proje olarak mı değerlendiriyorsunuz, yoksa AKP hükümetinin bir projesi olarak mı görüyorsunuz? Bu soruya yanıtınızı yukarıdaki sorulara vereceğiniz yanıtlar ile ilişkilendirebilir misiniz?"

Org. Başbuğ ezber bozdu

SAYIN Başbuğ, Anayasal bir kavram olarak Türkiye halkı, etnik entegrasyon, kültürel kimlikler, Türk üst kimliğinin ne anlama geldiği, din konusundaki yaklaşımları ve bu konuda ısrarla oluşturulmak istenen önyargılara karşı cevapları, laiklik, demokrasi, ulusal bütünlük, yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü, ülke sorunları karşısında siviller gibi söz söyleme hakları, terör sorununun tarihsel gelişimi, süreçteki mahiyet değişimi, çözüm yolları içinde insan odaklı yaklaşımın öne çıkması gerektiği, teröristin de insan olduğu, örgüte kaptırılmış çocukların ana ve babalarının hassasiyetlerinin de nazara alınması zorunluluğu, Türk Ordusu’nun milli niteliği konularında ülke şartlarını da ortaya koyarak kapsamlı yaklaşımlarda bulundu. Sivil siyasetin temel parametreleri konusunda fikir beyanında bulunmaya devam edeceğini de vurguladı ve bu faaliyetinin Anayasa’nın 5. maddesinde tarif edilen görev gereği olduğu hususuna ısrarla vurgu yaptı. Bu değerlendirmelerin, demokratik muhtevası tartışılacaktır ama artık bu konularda kalem oynatanların karşılarında "onların retoriğine göre" ezber bozmuş bir

Genelkurmay bulunmaktadır.
S.ÖZKAN

ÇYDD’ye katkıyı unutmayın

TÜRKİYE zor günlerden geçiyor. ÇYDD Başkanı Prof. Türkan Saylan’a yapılan muamele herkeste isyan duyguları uyandırdı.

Okurlarımızdan birçok mesaj geliyor:

1- CHP’nin de tam bu zamanda toplumsal muhalefetin öncülüğü rolünü üstlenmesi gerekmez mi? 23 Nisan Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda gençlere yönelik bir etkinlik düşünülemez mi?

2- ÇYDD ve ÇEV vakıflarının burslarını almayan öğrencilere için bir bağış kampanyası açılamaz mı?

(Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği; O212-252 44 33; www.cydd.org.tr)

(ÇEV; 0212- 297 69 79-80; www.cev.org.tr)

Üstgeçide yumuşak halı

BİR süredir İstanbul’un tüm üst geçitlerini yumuşak halı görünümünde, bordo renkte bir malzeme ile kaplıyorlar. Geçitlerde parke taş görünümünde olan bu malzemeler bazı yerlerde kalkıyor, merdivenlerde ileriye doğru kayıyor ve düşme tehlikesi yaratıyor. Bu malzemelerin üst geçitlere döşenmesinin sebebini anlayamadık. Bir gün İstanbul’un yollarına da bu malzemelerden döşerlerse hiç şaşırmayacağız.

Bu kadar israf şu ekonomik krizde doğru mu? Kimlere para kazandırılıyor? Bu malzemeler nerelerden ithal ediliyor? Ya da yerli imalat mı bilmiyoruz...

Deprem için önlem alması gereken belediyeler, üst geçitlere halı yaymakla meşguller.

Lütfen konuya köşenizde yer vermenizi rica ederim.
Tülay HERGÜNLÜ-İSTANBUL

Biliyor musunuz

BÜYÜKŞEHİR Belediyesi’nin 22 komisyonundan en önemlisi olan İmar Komisyonu üyeliklerine (6+3) seçilenlerin AKP’den Sefer Kocabaş (Zeytinburnu), Mustafa Demirkan (Bayrampaşa), Veli Sarıkaya (Bahçelievler), İrfan Mert (Pendik), Osman Demir (Arnavutköy), Timur Soysal (Bağcılar) ile CHP’den

Halil Sarıca (Çekmeköy), Mahmut Sedat Özkan (Küçükçekmece) ve Nevzat Şelimen (Ümraniye) olduklarını... BÜYÜKŞEHİR Belediye Başkanı Kadir

Topbaş’
ın bugün Fatih, Kağıthane ve Eyüp Belediye Başkanlarını ziyaret edeceğini ve CRR Konser Salonunda da ’Geçmişten Günümüze İstanbul’ laleleri adlı resim sergisinin açılışını yapacağını... MİMARSİNAN, Mimaroba mevkii Çarmıklı Caddesi Akbank Şubesi arkası Mutlu İnşaat bitişiğinde bulunan inşaat alanına trilyonlarca liralık inşaat artığı döküm yapıldığını, aralarında bazı AKP’lilerin bulunduğu bu vurgunun hesabının Mimarsinan Belediyesi tarafından sorulmadığını...

MESAJ PANOSU

Haberin Devamı

AZERİ milletvekili, canlı yayında Uğur Dündar’a, "Azerbeycan’ın çıkarları, Türkiye’ye Atatürk’ün vasiyetidir" dedi. Atatürk’ün vasiyetini yerine getirme çabası içinde olanların çoğu bugün ’Ergenekon mağduru’... Sayın vekil, samimi sitemini dile getirirken haklı ama bu gerçeğin farkında değil herhalde.
Metin ALTAY

Yazarın Tüm Yazıları