Hâle Seval, on iki yıl önce yayımlanan ‘Yeryüzünde Bir Yolcu-Nedim Gürsel’ adlı nehir söyleşi eserinden sonra, şimdi de ‘Nedim Gürsel’i Okumak-Kentler, Kadınlar Yalnızlıklar’ isimli kitabıyla karşımızda. Seval bu kez Gürsel’in eserlerini, bir ‘araştırmacı’ ve ‘felsefeci’ olarak inceliyor. Gürsel’deki değişimi, yaşam biçimini ve hayata bakışının eserlerindeki yansımalarının ipuçlarını veriyor...
#Kitap SanatYeniden İskenderiye’deyim, gürültünün orta yerinde. Eskisinden daha yoğun bir keşmekeş var; korna sesleri, bağrışmalar, kilitlenen trafik ve pazar yerleriyle nargile kahvelerini dolduran öfkeli, gergin erkek kalabalığı. Kendimce yazdım bu kenti, hem bugünü hem geçmişiyle İskenderiye’yi anlatmaya çabaladım ama gerçekten nüfuz edebildim mi ruhuna? Hadi başlayalım...
#SeyahatZarif mimari dokunun desteklediği cennet gibi bir doğa manzarası karşısındayım. Keyfimi daha da arttırmak için bol köpüklü bir Alman birası söylüyorum kendime. Tam o sırada karşı kıyıda eskiden Doğu Almanya sınırı olan yeri görüyorum. Ve birden bu cennetin 75 yıl önce altı milyon Yahudi’nin cehennemini yaratan kararın alındığı yer olduğu aklıma geliyor. Berlin tüm güzelliğine rağmen içinde barındırdığı dehşeti belleklerden tamamen silemiyor.
#Wannseeİtalyancaya ‘L’Angelo Rosso’ adıyla çevrilen romanım ‘Şeytan, Melek ve Komünist’in tanıtımı için Roma’daydım. Bu kez ‘ebedi kent’in müzelerini, anıt çeşmeleriyle kiliselerini, tarihsel yapılarını gezmeye vaktim olmadı. Bir öykümü adadığım Piazza Navona’ya bile gidemedim. Buna karşılık görülmeye değer, baştan aşağı sanat abidesi bir yapı keşfettim: Türkiye’nin Roma Büyükelçiliği Palazzo Gamberini.
#RomaBu yılki Fransa Akdeniz Roman Ödülü’nü Fransızcaya ‘L’Ange Rouge’ adıyla çevrilen ve Seuil Yayınevi tarafından yayımlanan ‘Şeytan, Melek ve Komünist’le kazanan Nedim Gürsel’e ödülü önceki gün Fransa’nın Perpignan kentindeki büyük kongre salonunda yapılan törenle verildi.
#Nedim GürselFransa'nın başkenti Paris'te yaşayan yazar Nedim Gürsel, "Şeytan, Melek ve Komünist" romanının Fransızca çevirisiyle layık görüldüğü Fransız Akdeniz Roman Ödülü'nü aldı. Törende konuşan yazar, "Bu ödül gününde bile aklım Türkiye’de. Buradan Gezi direnişine selamlarımı gönderiyorum” dedi.
Assisi, kanımca İtalya’nın en güzel bölgesi olan Umbria’da adı Fransızken tarikatının kurucusu Aziz Francesco’yla (1182¬1266) özdeşleşmiş bir kent. Dik yamaçlı, yemyeşil bir tepeye tünemiş ve ortaçağda nasılsa öyle kalmış. İnişli çıkışlı sokakları, kemerli sur kapıları, kırmızı kiremitli çatıları, kuytu avluları, çan kuleleri, taş evleri, manastır ve kiliseleriyle eski mimari doku neredeyse olduğu gibi korunmuş. Burası Hıristiyanlar için bir hac mekânı aynı zamanda.
#AssisiTürkiye Cumhuriyeti bugün 91’inci yaşını kutluyor. Bu kutlu günde tarihte iz bırakan ‘Cumhuriyet kadınları’nı hatırlıyoruz. Sanatta, sporda, siyasette hep öncü oldular. Kimi bilimde çığır açtı, kimi söylediği şarkıyla gönlümüzde taht kurdu. Ülkemizi ileriye taşıdılar. İşte Cumhuriyet’in sembolü 91 kadın...
İki haftadır tüm Türkiye'de bir 'Dinci gençlik, kinci gençlik' tartışmasıdır gidiyor. Türk basının önemli 4 Yüz'ü Enis Berberoğlu, Ertuğrul Özkök, Sedat Ergin ve Ahmet Hakan da geri durmadı, gençliğe şekil verme arzu ve girişimleri üzerine fikir yürüttü: Gençlik nasıl bir şeydir, arzulanan değişim bünyesini nasıl etkiler?