El Nino döneminin sona ermesinin ardından eylül ayıyla birlikte La Nina hava olayının etkili olduğu döneme girildi. Bu durum, ülkemiz de dahil olmak üzere birçok bölgede yağış rejiminde değişiklikler gözlemlenmesine neden oldu. Meteoroloji Uzmanı Dr. Güven Özdemir ile bu yıl La Nina’nın getireceği hava koşullarını, önümüzdeki günlerde hava sıcaklıklarının düşüp düşmeyeceğini ve ekim ayında sonbaharın tam olarak hissedilip hissedilmeyeceğini konuştuk.
#Hava DurumuSokaklardaki can dostlarımızla ilgili kampanyalar devam ediyor. Hepsini takip ediyorum. Farkındalığı artırmak adına son derece önemli bulduğum buluşmalar. Ancak Türkiye’nin bazı gerçekleri var. Bu gerçekleri de bilerek hareket etmek zorundayız. Ve yine bilimden uzaklaşmadan, atılacak adımları doğru bir stratejiyle yapmak zorundayız.
#1Ulaştırma alanında düzenlemeleri içeren kanun Resmi Gazete'de yayınlandı. Yeni düzenlemelere göre uçuş izni almadan, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü veya mülki idare amirlerince belirlenen alanlar dışında insansız hava aracı (İHA) uçuran ve genel kolluk kuvvetleri tarafından tespit edilen kişiler hakkında mahallin en büyük mülki idare amiri tarafından 60 bin lira idari para cezası uygulanacak. Bunun yanında yolcular, havalimanlarında teknik cihazlarla yapılan kontrollerin sonuçlandırılamaması durumunda kendisinin ve eşyasının elle aranmasını kabul etmediği takdirde havaalanı ve hava aracına kabul edilmeyecek.
#İHAAK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, "Ülkemizin kuduz riskiyle karşı karşıya kaldığı bazı sorunlar var. Şimdi bunların çözümü noktasında; anatomik yapısı bozulmuş, farklı üreme durumlarından kaynaklı saldırganlaşmış ve normalleşmesi mümkün olmayan, kuduz riski taşıyan, hayvan sağlığı açısından olumsuz, acı çeken, hastalıklı hale gelmiş hayvanlarımızın bizim merhamet iklimimize uygun olarak, onları 'uyutma' dediğimiz şekliyle beraber normalleştirmemiz gerekiyor" dedi.
#AK PartiDavut Doğan ile 90‘ların başında tanıştığımda Çanakkale Biga’da Doğtaş markasını bölgeden çıkarıp bütün Türkiye’ye yayma fikri vardı. Yıllar içinde hepsi oldu. Üstelik Kelebek gibi markaları da alarak mobilyada sadece Türkiye’nin değil, Avrupa’nın önemli oyuncuları arasına girdiler.
#1Küresel ısınma veya soğuma, şiddetli yağışlar, ani seller, buzulların erimesi, deniz seviyesinin yükselmesi, ekosistemlerin etkilenmesi, çevre kirliliği ve salgın hastalıklar gibi küresel iklim değişikliğinin yıkıcı etkileri, artık insan sağlığı için de büyük bir tehdit haline geldi. Kötü haber şu ki iklim krizinin sağlığımız üzerinde yarattığı olumsuzluklara karşı her geçen gün daha fazla savunmasız kalıyoruz.
#SağlıkKarbon fiyatlamasını uygulayan ülkelerin sayısı 68’e çıktı. Karbon kredisi satışlarında ise ilk sırayı Avrupa Birliği alıyor. Ekonomik dönüşümün gerçekleştirilmesi için 10 yıllık süre kaldığına işaret eden Kadir Has Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. A. Erinç Yeldan’a göre Türkiye’nin avantajları var. Yeldan, “Türkiye, yeşil enerji dönüşümünü hızlı uygulayabilecek ve lider olabilecekken bu fırsatı kaçırmamalı” dedi.
#Yeşil DönüşümTÜRKİYE’nin sera gazı emisyonlarını yüzde 41 oranında azaltma hedefi ve AB Yeşil Mutabakatı Eylem Planı çerçevesinde harekete geçen Ankara Sanayi Odası (ASO) 2. OSB, Türkiye’nin ilk yeşil OSB belgesini almak için gün sayarken, 30 yeşil yakalı personeliyle Ankara sanayisine karbon ayak izi ölçüm hizmeti vermeye hazırlanıyor.
#Sera Gazı EmisyonlarıÇevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Mısır'ın Şarm El Şeyh kentinde düzenlenen COP27 zirvesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Türkiye’nin enerji ihtiyacını karşılayacak ve kendi kendine yetecek bir ülke olmak zorunda olduğunu vurgulayan Bakan Kurum, “Türkiye'nin emisyon üretiminde tarihsel sorumluluğu yok denecek kadar az 0.6, biz bu dünyayı kirletmedik.” dedi. Depozito sistemi zamanla alışkanlık kazanacağını belirten Bakan Kurum, “Aslolan burada döngüsel ekonomi anlayışı, ‘al kullan at’ değil, ‘al kullan dönüş’tür. Bu her şey için geçerli. Bizim artık yaşam şeklimizi iklim değişikliğine uyumlu hale getirmemiz gerekiyor… Köyümüze dönelim, çok ileri gitmeye gerek yok. 3 milyar 157 milyon dolarlık mutabakat anlaşmamızla önemli bir finansman desteğini sağlayarak iklim değişikliği mücadelemizde kullanıyoruz… 2030 yılı için 1 milyar 175 milyon ton, yüzde 21 emisyon hedefimizi, yüzde 41'e çıkardık.” ifadelerini kullandı.
#Bakan KurumBilim insanları, küresel iklim değişikliği ile ilgili uzun yıllar boyunca uyarılarda bulundu ama dünya durumun ne kadar kritik olduğunu bu yıl tüm gezegende birbiri ardına gelen felaketlerle çok iyi anladı. Ancak maalesef dahası da var....
#Kuzey YarımküreSosyal medya platformu Twitter’ın çeşitli sektörlerdeki veri ve uzman analizlerini içeren BirdsEye raporuna göre, pandemiyle birlikte sosyal medyada sürdürülebilir gıda üzerine yapılan tartışmalar arttı. Burada gerçekleşen konuşmaların yüzde 46.5’i Z kuşağı tarafından yapılırken, gıda kullanımı ve geri dönüştürme yöntemleri öne çıkan başlıklar arasında yer aldı.
#Z KuşağıRusya, Ukrayna'yı işgalinden sonra bazı ülkeler tarafından getirilen ekonomik yaptırımların etkisini sınırlamaya yönelik ittifak arayışlarına girdi. Bu noktada gözler Batı yaptırımlarını kınayan Çin'e çevrildi. Çin Rusya'ya ne kadar yardım edebilir, işte dikkat çeken bir analiz...
#RusyaAnkara Üniversitesi (AÜ) Teknokent, iklim değişikliğinin azaltılması, adaptasyonu ve finansmanı hakkında imzalanan Paris Anlaşması’nın TBMM’de onaylanmasının ardından, Türkiye’de ’karbon ayak izini’ (üretilen sera gazı miktarı açısından insan faaliyetlerinin çevreye verdiği zararın ölçüsü) hesaplayan ilk teknokent oldu. 8 kişilik ekibin 6 sera gazını karbon cinsinden hesaplayarak yaptığı çalışmada Ankara Üniversitesi Teknokent’in, 2021 yılında 650 tonluk karbon saldığı ortaya çıktı. Teknokent, şimdi bu oranı düşürmek için projeler geliştiriyor.
#Ankara ÜniversitesiPandemi doğaya yaptığımız birçok yanlışı gözümüze soktu. Biz bundan ders aldık mı? Şimdilik pek de öyle görünmüyor. Ama en azından boşalan şehirlerde mutlu mesut gezen hayvanları, temizlenen havayla uzak dağların karlı doruklarını gördük; sağlıklı doğanın sağlıklı insan demek olduğunu anladık.
#Pandemiİklim krizi, özellikle son yıllarda çok yoğun bir şekilde hissediliyor ve tartışılıyor. Karbon ayak izlerinin azaltılması, küresel ısınmayı 1.5 santigrat derece ile sınırlandırma çalışmaları yapılıyor. Peki, milyarderlerin lüks harcamalarının iklim krizine etkisinin çok büyük olduğunu biliyor muydunuz? Yapılan araştırmalar, süper zenginlerin, ortalama olarak her yıl kişi başına 70 tondan fazla karbondioksite sebep olduğunu söylüyor. İşte milyarderler ve iklim krizine olan korkutucu etkileri...
#İklim KriziCumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda dünyaya seslendi. Konuşmasının önemli bir bölümünü iklim krizine ayıran Erdoğan, Paris İklim Anlaşması'nı gelecek ay TBMM'nin onayına sunmayı planladıklarını duyurdu.
#Paris İklim AnlaşmasıCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda önemli açıklamalar yaptı. Koronavirüs aşısı konusunda dünyada eşitsizlik olduğunu belirten Erdoğan, "Yerli aşımızı yakın zamanda milletimizle birlikte tüm insanlığın istifadesine sunacağız" ifadelerini kullandı. Afganistan'da Taliban yönetimi sonrası oluşan yeni göç dalgaları konusunda da açıklamalarda bulunan Erdoğan, "Artık yeni göç dalgalarını karşılamaya ne imkanımız ne de tahammülümüz vardır. Adil yük ve sorumluluk paylaşımı temelinde tüm paydaşların bu konuda üzerine düşeni yapmasının vakti gelmiştir" dedi. Erdoğan, Kıbrıs'ta iki devletli çözümle ilgili olarak tüm dünyaya çağrı yaparak şöyle konuştu: Çözüm için adanın asli lideri olan Kıbrıs Türk halkının uluslararası statüsünün tescil edilmesi gerekiyor. Buradan uluslararası topluma Kıbrıs Türklerinin görüşlerini açık fikirlilikle değerlendirme çağrısında bulunuyorum.
#BM ZirvesiBoğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden Prof. Dr. Murat Türkeş, “Hayatımızı mühendisler planlıyor ama onlarda coğrafya ve iklim eğitimi çok düşük. Bu bilgi eksikliği ile yapılan planlamalar üretim süreçlerini riske atıyor. Bilgisizlik yüzünden su kaynakları kirleniyor, tarımsal rekolte düşüyor” dedi.
#Prof. Dr. Murat Türkeş9 Ağustos 2021 tarihinde açıklanan ve “insanlık için kırmızı alarm” olarak nitelendirilen, Birleşmiş Milletler Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) raporuna yönelik Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres, şu önemli tespitleri paylaşmıştı: “Alarm sesleri artık kulakları sağır ediyor, somut kanıtlar reddedilemez noktaya geldi. Fosil yakıtların kullanımından ve ormanların yok edilmesinden kaynaklanan sera gazı emisyonları gezegenimizi boğuyor ve milyarlarca insanı riske atıyor. Küresel ısınma Dünya üzerindeki her bölgeyi etkiliyor ve birçok değişikliğin geri dönüşü yok…Yatırım yöneticileri, varlık sahipleri ve işletmeler için iklim krizi çok büyük finansal riskler oluşturuyor… Şimdi güçlerimizi birleştirirsek iklim felaketini önleyebiliriz. Ancak gecikme için zaman yok ve mazeretlere yer yok…”
#Ergi ŞenerKasıp kavuran sıcaklar, ani hava değişimleri, ormanları küle çeviren yangınlar, kentleri boğan seller, kuruyan nehirler, tükenen türler, azalan tarımsal üretim derken ekolojik krizin uzak bir gelecekte değil, bizzat şu anda yaşanmakta olduğunu sert bir şekilde fark ediyoruz. Peki, iklim krizini çözmek elimizde mi? Karbon ayak izi ne demek? Bireysel olarak ne yapabiliriz? Yerel yöneticilerden, hükümetlerden ne tür taleplerde bulunabiliriz? İklime ve ekolojiye dair zihnimizi aydınlatacak, günlük hayatımızda bize yol gösterecek kitapları seçtik.
#En İyi İklim KitaplarıKüresel iklim krizinin boyutlarını her geçen gün biraz daha iyi anlıyoruz. Yakın zamanda yaşadığımız yangınlar ve seller, krizin ilk güçlü emareleri ancak önümüzdeki 80 yıllık dönemde ülkemizin haritasının değişmesine yol açacak değişimler maalesef bizi bekliyor...
#Küresel İklim Krizi