Doğa pandemiyle dile geldi, biz ne kadarını dinledik?

Güncelleme Tarihi:

Doğa pandemiyle dile geldi, biz ne kadarını dinledik
Oluşturulma Tarihi: Mart 13, 2022 07:00

Pandemi doğaya yaptığımız birçok yanlışı gözümüze soktu. Biz bundan ders aldık mı? Şimdilik pek de öyle görünmüyor. Ama en azından boşalan şehirlerde mutlu mesut gezen hayvanları, temizlenen havayla uzak dağların karlı doruklarını gördük; sağlıklı doğanın sağlıklı insan demek olduğunu anladık.

Haberin Devamı

Ülkelerin sosyal mesafe ve kapanma konusunda uyguladıkları katı politikalar dünyanın büyük bir bölümünde insanların yaşam tarzını değiştirdi: Seyahatler azaldı; okullar, ofisler, fabrikalar, sokaklar boş kaldı; evde geçirilen zaman arttı. Bu etkiler insan ve doğa arasındaki ilişkinin dinamiklerini değiştirdi ve eşi benzeri görülmemiş değişimlere şahit olmamızı sağladı. İstanbul Boğazı’nda yunusların dans etmesi, Londra’da şehir merkezini geyiklerin ziyaret etmesi ve tüm dünyada karbon salımının azalması doğanın kendini hızlıca tazeleyebileceği yönünde bizlere umut verdi. İnsan elini eteğini çekince aslında doğada yarattığımız tahribatın sonuçlarının değişebileceğini gördük. Ama hâlâ istenen değişimi yaratamadık...

Bilinçlendik ama sonuç yeterli değil

Haberin Devamı

Peki, salgından neyi öğrendik, ne yaptık, neyi görmek istemiyoruz ve yapmıyoruz? İşte 3 maddede insan ve doğa ilişkisinde pandeminin etkileri:

1) Virüs bir hayvandan insana geçti. İnsan ve yabani yaşamın iç içe girmesinin bir sonucu olan salgın, yabanı rahat bırakmanın zamanının geldiğini açıkça ortaya koydu. Bunun birtakım güzel sonuçları da oldu. Birçok ülke vahşi hayvan ticaretini yasakladı, başta Afrika olmak üzere kimi ülkeler yabani hayvanların da satıldığı hayvan pazarlarını kapattı. Ancak diğer yandan Conservation International’ın (Dünya Doğa Koruma Kurumu) araştırmasına göre tropik bölgelerdeki birçok kırsal alan işgal edildi; ormansızlaşma, yaban hayatı avcılığı ve özellikle Latin Amerika ve Afrika’da yasadışı madencilik arttı. Şehirlerde istihdamını kaybeden insanlar kırsaldaki evlerine dönerek doğal kaynaklar üzerindeki baskıyı yoğunlaştırdı. Örneğin Afrika’da yabani hayvan eti tüketimi arttı. 

Doğa pandemiyle dile geldi, biz ne kadarını dinledik

Adana’da yabankazları boş şehirleri ziyarete çıktı

2) Pandemi doğa algımızı da önemli ölçüde etkiledi. Sokakların boşalmasıyla şehirlere giren hayvanlar dünyanın dört bir yanında sosyal medyadan paylaşıldı ve ‘doğa sıfırlama düğmesine bastı’ yorumlarına neden oldu. Şehir kuşlarının şarkı söyleme süresi ve azalan arka plan gürültüsü nedeniyle kuş şarkısının algılanabilirliği arttı. Önce pandeminin başladığı Çin’de sera gazı emisyonlarında bir düşüş fark edildi. Nitekim salgın dünyaya yayıldıkça ve endüstriyel faaliyetler azaldıkça, küresel ısınmanın ana sorumlularından kabul edilen sera gazı emisyonları ve hava kirliliği de azaldı. Böylece İstanbul’dan Uludağ’ın, Hindistan’da Himalayalar’ın dorukları göründü. Ancak bunun devamı gelmedi. Bırakın azalmayı, fosil yakıt kullanımı ve plastik atıklar arttı. Ayrıca hava kirliliğiyse tam gaz devam ediyor. Pandeminin başlamasından bir yıl sonra Birleşmiş Milletler hava kirliliğinin COVID-19’dan daha çok can aldığını açıkladı. 

Haberin Devamı

Doğa pandemiyle dile geldi, biz ne kadarını dinledik

Galler’deyse dağkeçileri pandemide boşalan şehirleri ziyarete çıktı

3) Pandemide çevremize bakışımız ve güvenlik anlayışımız da ciddi oranda değişti. Kapı kollarından yediğimiz gıdalara kadar her şeyin güvenliği önemli kazandı. Biliminsanları kuvvetli bir bağışıklığa vurgu yaptıkça yediğimize içtiğimize daha dikkat eder olduk. ‘İlaç var mı, organik mi’ derken bir de
gördük ki hiç bitmeyecekmiş gibi düşündüğümüz gıda ürünleri, tedarik ağındaki aksamalar nedeniyle bitebilirmiş. Bu durumun dünya genelinde fark edilmesinin ardından neredeyse tüm ülkeler birtakım çalışmalar başlatsa da henüz beklenen seviyede olumlu gelişme yaşanmadı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!