Selahattin Hilav

Fasıl dinlemeyi severim

Radyo günlerinde akşamüstü 17.30’da İstanbul Radyosu’nda fasıllar icra edilirdi.

İstanbul’un müziği

İSTANBUL gibi bir kentin müzik tarihimizdeki yerini bilirsek, başta zevk tarihi olmak üzere İstanbul’u ve İstanbulluyu kuşatıcı biçimde anlamış oluruz.

Yeni bir roman geliyor: Adı Mercan

“Tahran’ın Kırmızı Sirenleri, “Rolls Royce’u Taramışlar Baba”, “İsfahan’ın Gözyaşları” kitaplarıyla tanınan Shahzadeh N. Igual’dan yeni bir roman geliyor: Adı Mercan.

Baskı rejiminde doğan edebiyat

‘Sorularla 20. Yüzyıl Edebiyatımız’da Oğuz Demiralp, II. Abdülhamit’le başlatıyor 20. yüzyıl edebiyatımızı. Cumhuriyet dönemi edebiyatı kavramından değil, ‘20. Yüzyılda Edebiyatımız’ kavramından hareketle bakıyor. İşte bu ilk... Demiralp’e göre, 20. yüzyıl edebiyatımız ‘ifade özgürlüğünün kısıtlandığı baskı rejiminde’ ortaya çıkmıştır.

Tango yaptım, tango yazdım

Lise ve üniversite yıllarında çay toplantılarına katılır, orada tango yapardım.

Entellerin aşçısı

İstanbul’da yeme-içme dünyasının sembol isimlerinden biri Ece Aksoy… Yemeklerinin müdavimleri arasında Cemal Süreya, Edip Cansever, Turgut Uyar gibi isimler var. Geçen ay sektördeki 40. yılını, lokantası ‘9 Ece Aksoy’ ise Asmalımescit’teki 15. yılını geride bıraktı. Bu vesileyle hem ‘mutfaktan önce’ki hayatının hem de mekânlarının hikayesini dinledik. Üstüne tatlı niyetine; bayram sofraları için tüyolar aldık.

Türkiye’yi seven, anılarımızı tazeleyen bir sanatçı: Dario Moreno

Hafızamızda yer eden en güçlü iz müziktir. Çünkü onu dinlerken, hayatınızdan bir kesit belleğinize düşer. Arkasından o günlerde yaşadıklarınız, sevinçleriniz, üzüntüleriniz sökün eder gelir.

Sahafların gözdesi: İmzalı kitaplar

Sahaflığın, son yıllarda eski kitaplar konusunda parlayan bir yıldızı var: ‘İmzalı kitaplar.’ Nadir, özelliği olan ve zor bulunan kitaplarda bir de yazarının imzası varsa değeri çok yükseliyor.

İlber Hoca’yı destekliyorum

İlber Ortaylı’nın pazar günü Hürriyet’te çıkan ‘Sultanahmet’ten Manzaralar’ yazısını okuyunca, ömrümün büyük bölümünü geçirdiğim o semti yalnız Sultanahmet olarak değil, bütün bir tarihi yarımada olarak düşünmeye başladım.

Bir müzik çeşitlemesi

Pazar konseri 13.30’da TRT2’de. 

Babıâli’nin fularlı patronu: Mehmet Ali Yalçın

MAY Yayınları’nın kurucusu ve gazeteci Mehmet Ali Yalçın basın yayın tarihimizin öncü isimlerindendir. Bugün birçok yayınevinde yöneticilik yapan arkadaşlarımız onun yayınevinde deneyim kazanmışlardır.

Saat beş buçuk fasıl saatiydi

İÜ OMAR TÜRK MÜZİĞİ bölümü, klasik Türk müziğine ait çalışmalarıyla hem bizi bilgilendiriyor hem de CD’lerle bunları seslendiriyor.

Yazarların kendi seçtikleri...

Edebiyatçılar hakkında hazırlanan ‘eserlerinden seçmeler’ türü kitapları, yazarların sağlığında çıkarmak, onların da bu kitabı görmesini sağlamak gerektiği kanaatindeyim.

Şarkı güfteleri ve türküler

Bir bestecinin eserini dinlerken yaşadığı çağı, bestesinin anlamını merak ederim. Ayrıca onun makamını öğrendikten sonra, o bestecinin diğer eserlerini... Bugün, kitaplığımdaki musiki kitaplarından bahsedelim.

‘Komünist tehlike’ olarak Meydan Larousse

12 Mart döneminde bir ev baskınında Meydan Larousse ansiklopedisini görünce Rus dergisi diye almışlar... Başka bir eseri alırken de kütüphane sahibi “O antikomünist bir kitap” deyince, yetkili “Biz komünizmin her çeşidiyle mücadele ediyoruz” demiş.

Fenerbahçeli Cemil, çeviri romana nasıl isim oldu?

Dönemin futbol dünyasının yıldızlarından biri Fenerbahçeli Cemil’di. 1972’de, Jonathan Black’in çok satan kitaplarından birini çevirmiştik. Hürriyet Yayınları’nın çıkardığı bu çeviri kitaba, yayınevinin başında olan Adnan Semih Yazıcıoğlu tarafından ‘Cemil’ adı koyulmuştu... Amaç, bu adın popülerliğinden yararlanmaktı...

1950 kuşağı...

1950 kuşağının fotoğraflarını ben çektim... Agfa marka fotoğraf makinemle çektiklerim arasında Ece Ayhan, Berna Moran, Onat Kutlar, Erdal Öz, Namık Kemal Yalçınkaya vardı...

a dergisi’nin ‘Varoluşçuluk’ sayısı

‘düşünbil’ dergisinin ‘Varoluşçuluk’ özel sayısını görünce, yıllar önce ‘a dergisi’ için hazırladığımız sayıyı hatırladım.

Kitapları tamamlamak

Asım Bezirci’nin hazırladığı ‘Dünden Bugüne Türk Şiiri Antolojisi’ni, Kemal Özer tamamlamıştı. İyi bir seçimdi. İyi bir şair, iyi bir eleştirmenin şiir anlayışını bildiği, aynı dünya görüşünü paylaştığı için isabetli bir tamamlamaydı.

Teorilerle hayat arasında sıkışıp kalmak

Ünal Ersözlü’nün kitabı ‘Tanrının Yaşam Kılavuzu’, yukarıdan yapılmış bir nasihatler, tavsiyeler, reçeteler toplamı değil. Ama sunulan bilgilerden yararlanabilir, yaşam felsefesini çıkarabilirsiniz.

Bir zamanlar Bâb-ı Âli’deki yayınevleri

Yeni bir kitap fuarının açılması beni anılarımda kalmış, artık yaşamayan yayınevlerinin olduğu hayali bir kitap fuarına götürdü...

Entelektüel bir ırgat Sevin Okyay

Onun için ‘emekçi’ de diyebilirdim ama onun belli mesai saatleri olmadığı, 24 saat bilgisayarın başından kalkmadığı için en uygun unvan buydu: Irgat.

Eğer yayıncı olmasaydım...

Yayıncılık ve yayınevi yöneticiliği yapmasaydım, çevirmenlerin önemini bu derece anlayamazdım. Çeviri ağırlıklı yayın yapan yayınevleri için hayati öneme sahiptir çevirmenler.

Geçmişten bugüne İstanbul’un sesini dinlemek

MÜZİSYEN Fulya Özlem’in bana gönderdiği notu okuyalım:

Selahattin Hilav ile Kınalıada sefası

Hürriyet Yayınları’nda birlikte çalıştığımız Adnan Semih Yazıcıoğlu bizi sık sık hafta sonlarında Kınalıada’daki evinde ağırlardı. Selahattin Hilav’la gittiğimiz bu davetlerde bize zaman zaman ünlü grafiker İhap Hulusi de katılırdı.

İlk kitap fuarı girişimi

İstanbul’daki ilk kitap fuarı girişimlerinden birini başlatan isim, o dönem Hürriyet’in genel müdürlüğünü yapan rahmetli Nezih Demirkent’ti. Şişli Terakki Lisesi’nin dar ve uzun koridorunda açmıştık fuarı...

Şurası söyleşip güldüğümüz yer...

Bu bir gün olacaktı! Bu kez yolum, çocukluğumun ve gençliğimin geçtiği mahalleye düştü. Bildik sokaklara, tanıdık insanlara, hatta akrabalara dışarıdan bakmaya çalışmak zor; şahsi geçmişin izini sürmek eğlenceliydi. Hasılı, sınırları Çatalçeşme’den Altıntepe’ye genişleterek yaptığım Bostancı turunun yeri apayrı...

Bir Cumhuriyet aydını bir dil sevdalısı

EMİN ÖZDEMİR’i tanıtmak için, çalışmalarından, inançlı bir aydın olmasından, öğrencilerin deyimiyle “efsane öğretim üyeliğinden” söz etmek gerekiyor.