Güncelleme Tarihi:
Cumhuriyet gazetesinin istihbarat odasından eski Yeni Sabah, sonradan Meydan Larousse’un binası görünürdü. Meydan Larousse başlamadan önce Yeni Sabah’taki birçok arkadaş Cumhuriyet çalışanlarıyla dosttu, mesai bitiminde buluşulurdu.
Ansiklopedinin başında bulunan Hakkı Devrim’i ismen bilirdim ama tanışıklığım yoktu. Meydan’ın okuruydum. Devrim daha sonra Radikal’de yazmaya başlayınca yazılarını okudum, eleştirilerine katıldım.
Stephen Spender’in İngiltere’de çıkardığı Encounter dergisinde 12 Mart’ın fırtınasına dair bir haberi anımsadım. Birçok kimse o günlerde sol kitaplarını saklıyor, baskın ihtimaline karşı evinde tutamıyordu.
İşte bir ev baskınında Meydan Larousse’u görünce Rus dergisi diye almışlar. Başka bir eseri alırken de kütüphane sahibi “O antikomünist bir kitap” deyince, yetkili “Biz komünizmin her çeşidiyle mücadele ediyoruz” demiş.
Ansiklopedide çalışmış Birgül Ergev’in (Akkoca) anılarını okurken orada çalışan, aramızdan ayrılan birçok dostu rahmetle andım. O günlerden aklımda kalan Selâhattin Hilâv’la aynı zevki bölüşmemizdi. Bu zevk, saat 17.30’da İstanbul Radyosu’ndaki fasılı dinlemekti. İkimizin de sevdiği besteci Şerif İçli’ydi.
Sonradan Hürriyet Yayınları’nda birlikte çalıştık, çeviri bölümünü yönetiyordu, onun seçtiği kitapların çoğu ödül aldı. Hürriyet Yayınları’nın başına daha sonra ben geçtim, benden sonra orayı rahmetli Aydın Emeç yönetti. Birçok önemli kitabı dilimize çevirdi, o kitapların yeniden basılmasını düşünmez mi yayıncılar...
Selâhattin Hilâv’dan bir anı: Jean Paul Sartre’dan ‘Edebiyat Nedir?’i çeviriyor, Ankara’ya gidiyor, lokantada yemek yiyor, ertesi gün çeviriyi teslim edecek, bulamıyor, birisi ya bilerek ya yanlışlıkla almış.
Şu çevirideki hatayı da bizim yaştaki okurlar anımsar. Jean Paul Sartre’ın ‘Sözcükler’ kitabının ilk cümlesi birinci baskıda şöyleydi:
“Çocuğu boğulmuş bir öğretmen” olarak yazılmıştı, oysa doğrusu “Çocuğa boğulmuş” olacaktı.
Çok önemli bir ansiklopedi yapılacaktı. Selâhattin Hilâv ile Atillâ Tokatlı, May Yayınları adına (Mehmet Ali Yalçın) bir yazarlar ansiklopedisi hazırlayacaklardı. Bütün türleri taramışlardı. Kitap yazmış herkes bu ansiklopedide yer alacaktı. Ne yazık ki sadece 64 sayfalık bir cilt yayımlanabildi. Ansiklopedide çalışan Oğuz Atay kısa film çekmişti, filmin adı ‘Mantolu Adam’dı. Filmde Çaycı Mehmet de rol almıştı.
Yazımızın amacını unutmayalım, okuma tavsiyelerimiz şöyle:
◊ Selâhattin Hilâv’ın kitapları
◊ Atillâ Tokatlı’nın çevirileri
◊ Aydın Emeç’in çevirileri.