Okul öncesi eğitim, başlangıçta özellikle çalışan aileler için bir sığınak olarak değerlendirilmiş ve eğitimin temelini çocukların bakımı ve çeşitli temel becerilerin kazandırılması oluşturmuştur. Zaman içinde gelişen eğitim literatüründe ayrı bir konu alanı haline gelen okul öncesi eğitimin sağladığı faydalara yönelik yapılan çalışmalar bu eğitim kademesinin çok boyutlu katkılar sağladığını ortaya koymuş, bu katkıların sonucunda eğitim sistemlerinde hızla yaygınlaştırılmaya başlandı. Bugün, okul öncesi eğitimi almanın sağladığı getirilerin eğitimin ötesine geçtiğini; istihdama geçişten yaşam doyumuna kadar birçok yaşam göstergesinde önemli avantajlar sağladığı biliniyor.
#Konuk YazarPISA 2022 sonuçlarını Hürriyet Gazetesi için değerlendiren OECD Eğitim ve Beceriler Direktörü Andreas Schleicher, Türkiye’nin matematik ve fen alanlarında PISA tarafından şimdiye kadar ölçülen en yüksek sonuçları aldığını belirtti. Schleicher, “Türkiye matematikte cinsiyet uçurumunu kapatmayı başardı. Türkiye’de kız ve erkek öğrenciler matematikte ortalama olarak benzer düzeyde performans gösterdi” dedi.
#PISAEkonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) tarafından uygulanan Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) 2022 sonuçları yayımlandı. Buna göre Türkiye; matematik, fen ve okuma becerilerinin ölçüldüğü her üç alanda sıralamasını yükseltti ve bu alanlarda tüm ülkelerin ortalamasını geçti.
#PISAOCED tarafından 2019 yılında hayata geçirilen Öğrenme Pusulası 2030, öğrencilerin potansiyellerini yerine getirmeleri ve topluluklarla birlikte dünyanın refahına katkıda bulunmaları için gereken bilgi, beceri, tutum ve değerleri ortaya koyuyor. Eğitim sistemlerinin geleceği için bir vizyon ve bazı temel prensipler sunan Pusula kapsamında oluşturulan “Eğitimin Geleceği ve Beceriler 2030” projesi, öğrencilerin gelişmek ve geleceklerini şekillendirmek için ihtiyaç duydukları bilgi, beceri, tutum ve değerleri belirlemesine rehberlik ediyor. Buna göre en önemli gerekliliklerden biri ebeveynler, akranlar, öğretmenler ve daha geniş toplulukların öğrencilerin daha etkili bir çalışma çevresi oluşturabilmesi için “işbirlikçi kuruluş” olarak birlikte hareket edebilmesi.
#OCEDMillî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Bahçelievler Anadolu Lisesi Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada yarıyıl tatiline bir hafta kaldığını belirterek okullardaki son durumu paylaştı. Bakan Özer, "Bugün itibarıyla Kovidden dolayı tüm sınıfları kapalı olan hiçbir okulumuz bulunmamakta. Yüz yüze eğitime devam." dedi. Bakan Özer, 31 Ocak'ta yapılacak 15 bin öğretmen atamasına ilişkin "15 bin öğretmenin yüzde 50'sini, yani 7 bin 500'ünü İstanbul'a vereceğiz" ifadelerini kullandı.
#Yüz Yüze EğitimPISA patronu olarak bilinen OECD Eğitim ve Beceriler Başkanlığı Direktörü Andreas Schleicher, Türkiye’nin PISA 2018’deki karnesini değerlendirdi. Hürriyet’e konuşan Schleicher, öğretmene yatırımın ve eğitim kalitesinin arttığını, bunun da Türkiye’yi üst sıralara taşıdığını söyledi. 2023 Eğitim Vizyonu’nu olumlu bulan direktör, “Sınav sistemi değişmezse 2023 vizyonu olmaz”dedi.
#GazetehaberleriMilli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, "(PISA) Bu bir eğitim yarışı değil. Türkiye her üç alanda da ilerleme sağlayan tek ülke. Bu olumlu bir yaklaşım ama en üst seviyedeki öğrencilere baktığımızda da bizim oradaki öğrenci sayımız çok az. Dolayısıyla çalışmamız gerekiyor" dedi.
#Milli Eğitim BakanlığıCumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "S-400, F-35 ile başlayan süreçte bizi yaptırımlarla tehdit edenler, tehditlerin bizi yerli tasarım ve üretime daha motive edeceğini bilmelidir" açıklamasında bulundu.
#Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat OktayAnkara Eğitim Platformu tarafından MEB Şura Salonu’nda’21. Yüzyıl Becerileri ve Tasarım Beceri Atölyeleri Konferansı’ düzenlendi. Etkinliğe, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, PISA Direktörü Andreas Schleicher ve çok sayıda öğretmen katıldı. Schleicher, “Türkiye’de 2018’de öğrenciler öğrenme sonuçları alanında gerçekten iyi sonuçlar elde etti” dedi.
#PisaOECD’nin yeni raporu, Türkiye’nin okul özerkliğinde son sırada olduğunu gösteriyor. 2017 verilerine göre Türkiye’de devlet okulları kendi eğitimleriyle ilgili kararların sadece yüzde 8’ini alabiliyor. En yüksek oransa yüzde 90 ile Hollanda’ya ait. OECD’ye göre kendi kararlarını alabilen okullar daha başarılı öğrenciler yetiştiriyor.
#Gazetehaberleri40 yıllık eğitimci Salih Yılmaz, bugüne kadar ortaklıklar yoluyla dershane, özel okul kuruluşlarını yaptı. Final ve Ekol dershaneleri , BJK Okulları’nda farklı kişilerle ortaklık yapan Yılmaz, Final Dershaneleri’ni kapattıktan sonra 1992 yılında açılan ve kurucusu olduğu Oğuzkaan Koleji’ne ağırlık verdi. Bu okulların sayısını 10’a çıkaran Salih Yılmaz, başarıyla üniversiteden mezun olduktan sonra öğrenci karşısına çıkmak için sabahlara kadar çalıştığını ve bu nedenle 4 dişinin düştüğünü söyleyerek, “Öğrenci karşısında mahcup olmamak için çok çalıştım, fakültenin en başarılı mezunuydum, 3,5 yılda bitirdim. Ama çocukların sorularına yanıt vermek için günlerce sabahlara kadar çalıştım, birçok yeni yayın aldım, oradaki soruları çözdüm. Yeni öğretmenlerin de böyle olması lazım” diyor.
#ÖĞRENCİOECD’nin 15 yaş düzeyindeki öğrencilere matematik, okuma ve fen bilimleri alanlarında üç yılda bir yaptığı Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı’nın (PISA) sonuçları, birçok ülkenin eğitim programında dikkate alınıyor. Geçen yıl açıklanan PISA 2015’te Türkiye, üç alanda sıra kaybı yaşadı ve bu uzun süre konuşuldu. Şimdi dünyanın gözü PISA 2018’de. ‘PISA’nın patronu’ olarak bilenen OECD Eğitim ve Beceriler Başkanlığı Direktörü Andreas Schleicher, Hürriyet’in sorularını yanıtladı. Schleicher Türkiye’nin eğitimde katılım, eşitlik ve performansı bir araya getirmek için daha sıkı çalışması gerektiğini de söyledi.
#GazetehaberleriERG’nin ‘Eğitim İzleme Raporu 2016-2017’ye göre, 2019’da bitirilmesi planlanan ikili eğitim için yeterli bütçe ayrılmadı. TEOG yerine gelecek sistemin ekonomik durum ve başarı arasındaki ilişkiyi göz önünde bulundurması önemli. Ayrıca PISA 2015’ten edinilen bulgulara göre, batı ile doğudaki öğrenciler arasında neredeyse iki okul yılı gibi ciddi bir fark olduğu vurgulandı.
#EğitimStrateji belgesi, önümüzdeki yıllarda öğretmenleri ve dolayısıyla eğitimimizin geleceğini nelerin beklediği konusunda sürprizleri önleyecek bir tablo sunuyor. Onu sürekli tartışmaya açık bir belge olarak görmek gerek. Çünkü çelişkilerini nasıl çözeceğimizi, eksiklerini nasıl gidereceğimizi birlikte düşüneceğimiz bir metin olursa daha yararlı olur.
#Öğretmen