Güncelleme Tarihi:
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), ‘Eğitimde Okul Özerkliği’ raporunu yayınlandı. Buna göre kendi müfredat, standart ve değerlendirmelerini yapabilen okullar daha başarılı oluyor. 35 üye ülke arasında, okul özerkliğinde İsviçre ve Yunanistan ile birlikte son sırada yer alan Türkiye’de, eğitimle ilgili her 10 karardan 7’si hükümetten geliyor. İşte rapordan öne çıkan başlıklar:
ÖZERKLİK BAŞARI DA GETİRİYOR
1980’den itibaren Avustralya, Kanada, İsveç, Finlandiya ve Hollanda gibi birçok ülkede devlet okullarının özerkleşmesi için reformlar yapıldı. PISA sonuçları kendi eğitim, müfredat ve değerlendirmeleriyle ilgili karar alma özgürlüğüne sahip okullarda, öğrencilerin akademik performanslarının yükseldiğini gösteriyor. Ancak okul özerkliği; açık bir ulusal vizyon, iyi eğitilmiş yöneticiler ve eğitim kurumları için güçlü hesap verilebilirlik mekanizmalarıyla desteklenmeli.
LİSTENİN BİR NUMARASI HOLLANDA
Hollanda, okul özerkliğinde OECD’nin açık ara lider ülkesi. Her 10 karardan 9’unu okullar veriyor. Ülkede, eğitim kurumlarına geniş bir özgürlük alanı tanınıyor. Kendi öğretim programlarını tasarlayabiliyor, değerlendirme sistemleri geliştirebiliyorlar. Bu ülkeyi yüzde 68 ile Çek Cumhuriyeti ve yüzde 65 ile İngiltere takip ediyor. Kıta Avrupası’ndaki eğitime göre farklı olan ABD’de ise okulların karar alma oranı yüzde 16. Ancak ülkede yerel eğitim bölgeleri bu sorumluluğun yüzde 72’sini üstleniyor.
TÜRKİYE’DE SÖZ MERKEZDE
Türkiye, okul özerkliğinde yüzde 8 ile OECD ülkeleri arasında İsviçre ve Yunanistan ile son sırada. Okullar her 10 karardan sadece birini tek başına alabiliyor. Karar konusunda MEB’e bağlı eğitim müdürlükleri gibi otoritelerinin söz sahibi olma oranı yüzde 19’u bulurken; hükümette ise yüzde 73’e yükseliyor. Türkiye ile birlikte İsviçre, Fransa, İspanya ve Yunanistan’da okulların karar alma oranı yüzde 10’u geçmiyor. Ancak bu ülkelerde yerel mekanizmalar daha etkili.
ÖZERK OKUL İYİ MÜDÜR İSTİYOR
Okul özerkliğiyle birlikte, iyi eğitilmiş ve tecrübeli okul yöneticileri ihtiyacı da artıyor. Öğretmenler ile okul yöneticileri arasında işbirliğinin de ele alınması gerekiyor. Özellikle okul müdürlerinin iş yükü arttığı için yöneticiler yoğun stresle karşı karşıya kalabiliyor. Bu nedenle hükümet veya yerel yönetimler okul yöneticilerinin eğitiminde daha kapsamlı programlar geliştirebilmeli.