Güncelleme Tarihi:
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, TBMM Genel Kurulunda, bakanlığının bütçesi üzerinde yaptığı konuşmada, herkesin eğitim ve öğretime eşit, adil şartlar altında erişmesi, çağın gerektirdiği bilgi, beceri, tutum ve değerlere yönelik davranışlar kazanması, girişimci, yenilikçi, dil becerileri yüksek, iletişime ve öğrenmeye açık, öz güven, sorumluluk sahibi bireyler olarak yetişmesinin öncelikleri arasında yer aldığını söyledi.
‘BÜTÇENİN 16.2’SİNİ OLUŞTURUYOR’
Eğitimin, kendileri için her zaman bir ülke ve millet ödevi olduğunu belirten Selçuk, konuşmasına şöyle devam etti:
“2020’de eğitim bütçesi, merkezi yönetim bütçesinin yüzde 16.2'sini oluşturuyor. 2020, okul terklerinin ve öğrenci barınma sorunlarının en aza indirileceği, güvenli eğitim ortamlarının sağlanmasına, dezavantajlı kesimlerin eğitimden azami derecede faydalanmasına, eğitimin her kademesinde niteliğin arttırılmasına, tekli eğitime geçilmesine, okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılmasına, mesleki ve teknik eğitim atölye ve laboratuvarlarının modernizasyonuna, rehberlik hizmetlerinin yaygınlaştırılmasına, tasarım ve beceri atölyelerinin kurulmasına, öğretmenlerin mesleki gelişimlerinin desteklenmesine yönelik hamle ve yatırım yılı olacak.
DERS ÇİZELGELERİNİN YENİDEN YAPILANDIRILMASI
Bulunduğumuz çağda öğrencilerin üretken bireyler olabilmesi için temel bilgi, beceri ve değerleri edindirme süreci de bu doğrultuda değişti. Çok şey beklediğimiz ve büyük umutlar bağladığımız genç nesillerin daha donanımlı bir şekilde yetiştirilmesi için öğretim programlarının buna uygun değiştirilmesi, dönüştürülmesi gerekiyor. 2023 Eğitim Vizyonu ve 11. Kalkınma Planı kapsamında öğretim programlarında değişikliklerin yapısal olarak hayata geçirilmesinin hedefleniyor, pilot çalışmalar büyük ölçüde tamamlandı. Bu hedef doğrultusunda; temel becerilerle ilgili zorunlu derslerin korunması şartıyla derinleşme, kişiselleştirme, uygulamaya yeterli zaman sağlamak için zorunlu ders saati ve çeşitlerinin azaltılması, tüm eğitim kademelerinde ders çizelgelerinin yeniden yapılandırılması, özel eğitim ihtiyacı olan bireylere yönelik müfredatın zamanın ruhuna uygun olarak tasarlanması, hayat boyu öğrenme programlarının çeşitliliği ve niteliğinin arttırılarak kazanımlarının belgelendirilmesiyle ilgili çalışmalara kararlılıkla devam edeceğiz. Öğrencilerin dört temel dil becerisi yeterliliklerinin tespit edilmesi ve bu doğrultuda dil düzeylerinin belirlenmesi çalışmaları bizim için ayrı bir önem taşıyor. Bundan hareketle 2023 Eğitim Vizyonu'nda Türkçe dil yeterlilikleri konusuna ayrı bir başlık açarak Türkçenin korunması ve geliştirilmesini temel eğitimin omurgası olarak ele aldık. ‘Türkçe Söz Varlığı Projesi’ ile ‘Dört Beceride Türkçe Dil Yeterliklerinin Belirlenmesi ve Ölçülmesi Projesini’ hayata geçirdik. Bu proje kapsamında öğrencilerin okuma, yazma, dinleme ve konuşma becerilerine sahip olma durumlarını belirlemek amacıyla ilk kez bir Türkçe sınavı uyguladık. ‘Türkçe Söz Varlığı Projesi’ ile de yazılı ve sözlü dile dayalı öğrenci derlemi, çocuk yazını derlemi ve genel Türkçe derlemi oluşturmayı amaçladık.
‘GÜÇLÜ ÖĞRETMEN, GÜÇLÜ GELECEK’
Eğitim politikaları başta olmak üzere müfredat, materyal, teknoloji gibi alanlarda yapılan her türlü reform ve iyileştirme çabalarının başarısı, uygulamada büyük ölçüde öğretmenlerin ve okul yöneticilerinin mesleki yeterlilikleri, adanmışlıkları bakımından önemli. Bu çerçevede, odağı çocuğun refahı olan kapsayıcı ve nitelikli bir eğitim hizmetinin sağlanmasında, öğretmen ve okul yöneticilerinin mesleki becerilerinin geliştirilmesi önemli. Eğitimle ilgili hareket noktamız, ‘Güçlü öğretmen, güçlü gelecek’. Değişim ve dönüşüm ancak ve ancak öğretmenle olabilir. ‘Öğretmen Destek Noktaları’ ile Türkiye'nin dört bir yanında mesleki gelişim programlarıyla dünyadaki güncel gelişmeler ışığında öğretmenlerin yanında olacağız. İl ve ilçe düzeyinde destek noktaları vasıtasıyla Türkiye'nin öğretmen eğitiminin, okullarındaki, sınıflarındaki her türlü iş ve işlemin nasıl geliştirileceğine dair ortak bir fikir, dil ve eylem alanı oluşturuyoruz. Destek noktaları vasıtasıyla sürdürülebilir ve sürekli eğitimi hedefliyoruz. Üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, özel sektör temsilcileri gibi Türkiye'nin birikimi ile öğretmenlerin mesleki gelişimindeki her ihtiyacını anlık olarak belirleyen, destekleyen bir yapı kurmayı hedefliyoruz. Ayrıca mevcut insan kaynağının en verimli şekilde kıymetlendirilmesi ve aidiyetin güçlenmesi için öğretmen ve yöneticilerin hakları konusunda gerekli duyarlılık gösterilerek öğretmen ve okul yöneticilerimizin atanmaları, çalışma şartları, görevde yükselmeleri, özlük hakları ve benzeri diğer hususları dikkate alan Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili dosyamızı Cumhurbaşkanlığına sunduk.
GENÇ ÖĞRETMEN KADROSU
Bakanlığa bağlı resmi eğitim kurumlarında 946 bin 114 öğretmen bulunuyor. Hükümetimiz döneminde atanan öğretmen sayısı, mevcut öğretmen sayısının yüzde 69'una karşılık geliyor. Bu aynı zamanda genç bir öğretmen kadrosuna sahip olduğumuzu gösteriyor. 40 yaş ve altındaki öğretmen sayısı, toplam öğretmen sayısının yüzde 65'i. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı ilköğretimde 16; ortaöğretimde de 11'e düştü. Tüm coğrafi bölgelerdeki öğretmen doluluk oranları birbirine yakın düzeye yükseltildi, norm kadro doluluk oranları Doğu Anadolu Bölgesi'nde yüzde 90.61, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yüzde 88.45, ülke genelinde ise yüzde 90.34 seviyesinde.
VERİYE DAYALI YÖNETİM ANLAYIŞI
Bakanlığın 2023 Eğitim Vizyonu çerçevesinde veriye dayalı yönetim anlayışını benimsedik, bu anlayıştan hareketle eğitime ayrılan kaynakların daha etkin planlanabilmesi ve okul kapasitelerinin belirlenebilmesi amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı Coğrafi Bilgi Sistemini hayata geçirdik. Bu sistemle planlaması, izlenmesi, denetlenmesi çok daha kolay ve sağlıklı hale getirilen eğitim altyapısını, derslik başına düşen öğrenci sayısını azaltmak ve ikili öğretime son vererek okullarda tam gün eğitim ve öğretime geçme hedefi doğrultusunda güçlendirdik. Bu çerçevede 2003'ten bugüne kadar, 51 bin 912'si hayırsever vatandaş tarafından olmak üzere toplam 315 bin 884 yeni dersliğin yapımının tamamlanarak eğitim ve öğretimin hizmetine sunuldu. Bütün bu çalışmalar sonrasında derslik başına düşen öğrenci sayısı ilköğretimde 24'e, ortaöğretimde ise 20'ye düştü. Türk eğitim sisteminin daha iyi hale gelmesinde hayırseverlerin büyük katkısı oldu. Eğitime katkı sağlamak isteyen her bir yurttaşımızın bu arzusunu daha kolay gerçekleştirebilmesi için yazılımsal bir altyapı kurduk. Pilot çalışmasını tamamladık. Okul yurttaş işbirliğini gerçekleştirmek için hazırladığımız bu altyapının pilot çalışmasının ardından uygulamasına önümüzdeki yıldan itibaren geçilecek.
GÜVENLİ EĞİTİM ÇALIŞMALARI GELECEK AY AÇIKLANACAK
Geleceğin teminatı çocukların güvenli bir eğitim ve öğretim hayatı geçirmelerini, muhtemel şiddet olayları ile madde bağımlılığı ve diğer zararlı alışkanlıklardan korunmalarını sağlamak amacıyla 752 okul, Emniyet Genel Müdürlüğü Kent Güvenliği Yönetim Sistemi'ne entegre edildi. Bir yıldır süren çalışmaların sonucunu önümüzdeki ay açıklama imkânımız olacak. Kültür, sanat, spor, bilim ve hayat becerilerinde çocuklara derinlikli bir bakış açısı sunmak ve ellerini kullanmalarına fırsat vererek teori ve pratiği birleştirmeleri için bir ortam oluşturmak için çaba harcıyoruz. Elleriyle, gözleriyle, duygularıyla, zihniyle, parmak uçlarıyla muhteşem bir sistem olan varlığının her detayını harekete geçirsin, öğrensin diye tasarım beceri atölyeleri oluşturduk. Son bir yıl içinde 5 binden fazla atölyeyi hizmete soktuk.
700 OKULA ETKİLEŞİMLİ TAHTA
Öğrenme süreçlerinin teknolojik altyapıyla desteklenmesinde önemli mesafe kaydedildi. Bugüne kadar 432 bin 288 adet etkileşimli tahta okullarımıza kuruldu. Yaklaşık 700 okul için 11 bin adet etkileşimli tahtanın sözleşmesi yapıldı, 2019 sonuna kadar ilgili okullara kurulumu yapılacak. 13 bin 489 okula Sanal Özel Ağ (VPN) üzerinden geniş bant internet erişimi veriliyor. Altyapının verimli ve etkili kullanılabilmesi öğretmenlerimizin yetkinliğine ve özellikle de dijital eğitim içeriklerinin kalitesine, yeterliliğine ve kullanılabilir olmasına bağlı. TÜBİTAK Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi’yle imzalanan sözleşmeyle; milli işletim sistemi Pardus'un okullarda yaygınlaştırılması sağlayarak Türk yazılım endüstrisine destek de veriliyor.
İLK VE ORTAÖĞRETİMDEKİ ÖĞRENCİLERE 1 MİLYAR BURS
2020 yılı bütçesinden öğrencilere doğrudan nakdi ve ayni olarak önemli destekler sağlamaya devam edeceğiz. İlköğretim ve ortaöğretimde 284 bin 535 öğrencinin faydalandığı burslar için 1 milyar 20 milyon lira; 1 milyon 248 bin 983 öğrencinin faydalandığı taşımalı eğitim ve yemek yardım programı için 4.5 milyar lira, 385 bin 943 engelli çocuğun faydalanacağı eğitim programları için 3 milyar 680 milyon lira; destekleme ve yetiştirme kursu çerçevesinde 1 milyar 800 milyon lira; özel okullara giden 157 bin 32 öğrenciye eğitim öğretim desteği kapsamında 804 milyon lira; pansiyonlarda barınan 344 bin öğrenciye barınma, harçlık ve giyim-kırtasiye desteği olarak 1 milyar 480 milyon lira; ücretsiz kitap desteği kapsamında 1 milyar 334 milyon lira, üniversitelerde harcı kaldırılması sonucunda 2 milyon 186 bin üniversite öğrencisi için üniversitelere 600 milyon lira destek verilecek. Özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilere sunulan eğitim hizmetlerinin niteliğini arttırmak, sağlıklı ve nitelikli malzemelerden oluşan materyal teminini sağlamak amacıyla 100 farklı çeşitten toplam 143 bin materyal seti hazırlandı. Üretilen bu materyaller 81 ilde öğrenim gören özel çocuklarımızın okullarına gönderildi. Söz konusu materyaller 6 bin özel eğitim sınıfının ve okulunun materyal ihtiyacını karşıladı. Bunun yanında dijital içerikli özel eğitim materyallerinin oluşturulmasına yönelik olarak çalışmalara başlandı.
14 BİN ÖZEL OKUL
2019-2020 eğitim ve öğretim yılı itibarıyla tüm eğitim kademelerinde toplam 14 bin 332 özel okul bulunuyor. 2018-2019 eğitim ve öğretim yılında açık öğretim öğrencileri hariç tüm özel okullarda kayıtlı öğrencilerin toplam öğrenci sayısına oranı yüzde 8.72’ye ulaştı. Örgün eğitim içerisindeki özel okul sayılarının toplam okul sayısına oranının ise yüzde 19.2. Eğitim sisteminde ciddi bir yük üstlenen özel öğretim alanı gelecek üç yıllık süreçte daha esnek ve amaca dönük bir yapıya kavuşturulacak. Uluslararası standartlar getirilerek gelişen özel öğretim, tüm okullar için destekleyici ve geliştirici bir işlev üstlenecek. Özel öğretime teşvik uygulamasını kademeli olarak kaldırma kararı almıştık. Bu kapsamda, 2019-2020 eğitim ve öğretim yılında eğitim-öğretim desteği kapsamına yeni öğrenci alınmadı. 2020 yılı bütçemizde, henüz öğretim kademesini tamamlamayan 84 bin 964 öğrencinin eğitim ve öğretim desteği olarak 329 milyon lira ödenek öngörüldü.
SINAV EVRAKLARININ BASILDIĞI TESİS YENİLENDİ
Ölçme ve değerlendirmenin üç temel ilkesi olan ‘güvenirlik, geçerlik ve kullanışlılık’ ilkelerini göz önüne alarak Ankara'da bulunan sınav evrakının hazırlandığı ve basıldığı tesisleri yeniledik. Çocuğun sadece adını, soyadını, derste nasıl olduğunu, uslu mu, hareketli mi olduğunu bilmek bize yetmez. İlgisini, merakını, hayalini, elinin becerisini, evde ne okuduğunu, ne yaptığını, bütün bu süreçleriyle bilmek gerekir. Bilelim ki çocuklarımızı izleyelim, değerlendirelim, eksik gördüğümüz yerlere müdahale edelim istiyoruz. Öğrencilerimizi tanıdığımız haliyle yönlendirmek için e-Portfolyo sistemini geliştirdik.
PISA SONUÇLARI
PISA 2018 Türkiye'nin, okuma becerileri alanındaki değerlendirme sonuçlarına göre ortalama puanı 428’ten 466’ya; matematik alanındaki sonuçlara göre ortalama puanı 420’den 454’e; fen alanında ortalama puanı ise 425’ten 468’e çıkardı. Eğitim, Türkiye'nin yarınını şekillendiren en önemli unsur ve insana dair yapılacak yatırımların en değerlisi. Hükümetimiz bu bilinçle hareket ediyor, eğitim alanına yönelik yatırımlarını bilimsel ve pedagojik gelişmelerle koşut bir şekilde sürdürüyor. Eğitimin ortak memleket meselesi olarak görülüp bu desteğin sürdürülmesi önemli.
ŞİKAYET DEĞİL ÇÖZÜM MAKAMIYIZ
Bakanlıkla ilgili birçok sorun bulunuyor. Bunlar, öncelikle bizim sorunumuz. Şikayet değil çözüm makamıyız. Bu çözüm makamı pozisyonu içinde birçok sorun var, bunu elbette hepimiz görüyoruz, biliyoruz. Bunu bir akademisyen olarak, bu görevin başında bulunan bir bakan olarak da çok daha derinden, yakından inceleme imkânımız var. Gelecek yıl Liselere Giriş Sınavı’na girecek öğrenci sayısının hiçbir şekilde sorun olmaması konusunda her türlü önlemi aldık. Yaklaşık 20 bin derslik, gelecek öğretim yılı içinde hayata geçecek. Bunun dışında da başka modellemelerle bu sorunun üstesinden geleceğiz.
ŞUBATTA 750 ENGELLİ ÖĞRETMEN ATANACAK
2003'ten beri 23 bin 590 engelli çalışanımız bulunuyor. Bunların 7 bin 728'inin öğretmen kadrosunda. Şubatta 750 engelli öğretmeni kadromuza katacağız. Engelli personelle ilgili başka bir çalışmamız daha var. Bunu, atama takvimi ve sayısıyla beraber, gelecek hafta içinde ilan edeceğiz. Milli bütçeden Suriyeli öğretmen ataması yapmadık. Suriyeli çocukların uyumuyla ilgili, Türkçe öğrenmeden sınıflara girmelerini istemedik.”