Siyaset bir satranç oyunudur

Bu yazdıklarım her parti için geçerli belirtmek de isterim.
Türkiye gibi gündemin çok sık değiştiği ülkelerde; bir hafta bile uzundur. Demirel’in o meşhur “Siyasette 24 saat bile uzundur” sözünü de unutmamak gerekir.
Gerçekten de saatler içinde değişimler olabileceğini unutmamak gerekir.
Bugün için tablo şöyle...
Millet İttifakı bir yön arayışında...
Daha doğrusu seçimden sonra dağılmış ve bir araya gelmesi zor olan Millet İttifakı’ndaki işbirliği görüşmeleri bir süre daha devam eder.
İYİ Parti kapıları kapatmış gibi gözükse de; İstanbul ve Ankara özelinde bazı konuşmalar yeniden yapılabilir. Bu görüşmelerden çıkacak sonuçlar diğer bazı şehirleri de etkileyebilir.
O şehirlerden biri İzmir olabilir.
İzmir adaylarının belirlenmesinde İYİ Parti ve CHP arasında bundan sonra geçecek görüşmelerin seyrine bakmak gerekir.
Bunun kadar önemli olan HDP’nin tavrıdır.
HDP’nin özellikle İstanbul seçimlerinde atacağı adım daha da önem kazanmış bulunuyor. Doğal olarak İstanbul kararı Ankara ve İzmir için de belirleyici olacaktır.
Mansur Yavaş Ankara’da CHP’nin adayı bu kesin ama CHP’nin İzmir kararında da HDP’nin bu tutumu belirleyici olabilir.
Dolayısıyla Aralık bu kulislerle geçer.
Cumhur İttifakı’nın daha rahat olduğunu söylemek mümkün.
Erdoğan ve Bahçeli arasındaki uyum yerel seçimlere de yansıyacaktır.
Manisa, Adana, Mersin’in MHP’de kalması durumunda; diğer büyükşehirlerde AK Parti adaylarının desteklenmesi garanti gibi gözüküyor.
Ancak AK Parti’nin İzmir, İstanbul, Ankara aday seçiminde de İYİ Parti ve HDP seçmeninin oyunu, gönlünü kazanabilecek aday profilinin tercih edilmesi sözkonusu olacaktır.
Evet bir satranç oyunu...
Ama siyaset de böyle yapılır.

Adaylar Ocak’ın ikinci
yarısı belli olacak gibi

Konuştuğum siyasetçiler partiler için takvimin Ocak sonunda başlayacağını söylüyorlar.
Yani Aralık ve Ocak’ın ilk yarısı partiler anket çalışmalarıyla, temayül yoklamalarıyla geçirecek.
Ama adaylık sürecindeki nihai kararların Ocak’ın ikinci yarısında verileceğini söylüyorlar.
Yani Yüksek Seçim Kurulu’nun takvimine uygun bir süreç olacak.
Çünkü bugünün iletişim araçları sayesinde daha kısa kampanyalar yapmak mümkün...
Üstelik siyasetin finansmanı da giderek zorlaşıyor.
Artık uzun kampanya dönemleri sona ermiş gözüküyor.
İyi ve etkin bir kampanyayla adaylar seçmenlerine söylemek istediklerini rahatlıkla anlatabiliyorlar.
Meydanların dili elbette önemli ancak büyük mitingler de yerini daha farklı iletişim araçlarına bırakacak.
Üstelik belli bir zaman dilimi içinde değil; bunu sürekli, 24 saat yapmak da mümkün olabilecek.
Her parti ve her şehir için değil belki ama birçok aday Ocak’ın ikinci yarısından sonra belli olacak.

İyileşme var ama Türkiye
daha iyisini yapmalı

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından uygulanan Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) 2022 sonuçları yayımlandı.
Raporda, “Türkiye 10 yılı aşkın bir süre içinde çoğu alanda PISA sonuçları iyileşme gösteren az sayıda ülkeden biri” denildi.
Haberin iyi tarafı böyle...
Eğitimde bir iyileşme var; bu istatistiklere yansıyor.
Ancak Türkiye’nin her zaman daha iyisini yapabileceğine inanan biri olarak bu sonuçları tatmin edici bulamıyorum.
Evet; bir iyileşme var ama bana göre yeterli değil.
Türkiye matematik alanında 37 OECD ülkesi arasında 32’inci sırada, Fen alanında ise 29’uncu sırada yer aldı.
Okuma becerileri konusunda da bir gerileme var.
Gerçi bütün ülkelerde bu düşüş görülüyor ama Türkiye’deki düşüş daha fazla... Eğitimde fırsat eşitliğine dikkat etmeli; eğitim kadromuzu güçlendirmeye de devam etmeliyiz.
Bu ülkeyi bir ileri aşamaya taşımak istiyorsak; bunun yolunun eğitimden geçtiğini de bilmeliyiz.

Tebrikler Baran hocam...

İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörü Prof. Dr. Yusuf Baran’ı yakından takip ediyorum.
Üniversiteyle ilgili önemli gelişmeler de oluyor.
Üniversiteleri sürdürülebilirlik, eğitim ve araştırma gibi alanlarda değerlendiren Uluslararası GreenMetric 2023 sıralamasında İYTE; dünyanın en iyi 153’üncü üniversitesi olma başarısını gösterdi.
İYTE sıralamasını geçen seneye oranla 44 basamak birden yükseltmiş oldu.
Baran; “Üniversitemizde bilgi ve teknoloji üretmenin yanı sıra doğayla dost bir kampüs yaşantısı tesis etmek adına çalışıyoruz. Arıttığımız sulardan içme suyu sağlıyor, yağmur hasadıyla Kampüsümüzün sulamasını yapıyor, yenilenebilir enerji kaynaklarıyla binalarımızın enerji ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Öğrencimizle, personelimizle akademisyenimizle her anlamda örnek bir kampüs inşa etmek, daha güzel ve yaşanılabilir bir dünya için çalışmaya, üretmeye, fark yaratmaya devam edeceğiz” diyor.
Fark yaratan insanları, kurumları her zaman desteklediğimi belirtmek isterim.
Tebrikler Baran hocam...