Jessica Palud imzalı ‘Maria Olmak’, sinema tarihinin en sansasyonel yapıtlarından ‘Paris’te Son Tango’nun başrol oyuncularından Maria Schneider’in, filmin akıllarda en çok yer eden sahnesinin çekimleri esnasında yaşadığı travmayı ve sonrasında dengesi bozulan hayat hikâyesini anlatıyor.
#Maria OlmakKariyerinde 3 Emmy Ödülü, 1 Altın Küre ödülü bulunan Hollywood yıldızı Jeremy Piven hurriyet.com.tr'de Ferit Ömeroğlu'nun konuğu oldu. HBO'nun Entourage isimli dizisinde canlandırdığı Ari Gold karakteri ile Türkiye'de tanınan Piven, yakın zaman önce Aşk Olsun Baba "(My Dad's Christmas Date) isimli filmle sevenlerinin karşısına çıktı.
#Jeremy PivenKoronavirüs salgınına tedbir için adeta tüm Türkiye eve kapandı. Evde vakit geçirmenin en keyifli yanı da hiç kuşkusuz film izlemek. Sanatçı, gazeteci ve yazarlardan oluşan 10 ünlü isim, karantina döneminde izleyebileceğimiz filmleri sıraladı. İşte yaptıkları öneriler:
#GazetehaberiUsta senarist ve yönetmen Ali Özgentürk, 70 yıldır 500’den fazla defterde tuttuğu notlarını ‘Gizli Defterlerim’ kitabında bir araya getirdi. Kimler yok ki: Yaşar Kemal, Yılmaz Güney, Atıf Yılmaz, Hülya Avşar, Türkan Şoray, Kemal Sunal ve niceleri... Anılar, sevinçler, acılar... Kısa süre önce hayatını kaybeden Bernardo Bertolucci’nin de yakın dostu olan Özgentürk’le buluştuk, gizli defterlerin sayfalarında dolaştık.
#Oğuz AralVe Ferzan Özpetek...‘Özpetekyani’ dokunuşuyla yaptı yine yapacağını! Yine çok konuşulacak bir film çekti. Dünyanın her tarafında çok beğenildi, ödüller aldı, şimdi de Türkiye’de vizyonda. İtalyan eleştirmenlere göre ‘Paris’te Son Tango’dan bu yana en cesur sahne çekildi!’ Türkiye’de de şimdiden tartışma yarattı. Aynı gazetenin bir yazarı, “Bu ne ya! Resmen porno!” derken, bir kadın yazarı da, “Filme âşık oldum. Hayatımda gördüğüm en estetik sevişme sahneleri!” diye yazdı. Kimi “Başyapıt”, kimi “Usta, ben bu filmden hiçbir şey anlamadım!” diyor. Bu tartışmalar da Ferzan’ın çok hoşuna gidiyor. Gülümsüyor ve diyor ki, “E tabii ki kafaları karışacak. Tabii ki birtakım şeyler havada asılı kalacak. Çünkü hayat öyle. Bir film öyle olmuş çok mu?”
#AYŞE ARMANMurat Gözübüyük borsa yatırımcısı. 12 yıllık evli ve beş yaşında bir kız çocuğu sahibi. Gözübüyük’ün çok ilginç bir tutkusu var. Sevdiği filmlerin çekildiği ülkelere gidip hangi sahne nerede çekilmişse o noktayı buluyor, fotoğrafını çektiriyor. Özellikle yönetmenlerin de çok tercih ettiği Paris, New York ve Londra’ya gidiyor. Gözübüyük’e nasıl böyle bir tutkuya sahip olduğunu, bunun nasıl bir duygu olduğunu sorduk.
#Filmlerin İzinde Dünyayı GeziyorMurat Gözübüyük borsa yatırımcısı. 12 yıllık evli ve beş yaşında bir kız çocuğu sahibi. Gözübüyük’ün çok ilginç bir tutkusu var. Sevdiği filmlerin çekildiği ülkelere gidip hangi sahne nerede çekilmişse o noktayı buluyor, fotoğrafını çektiriyor. Özellikle yönetmenlerin de çok tercih ettiği Paris, New York ve Londra’ya gidiyor. Gözübüyük’e nasıl böyle bir tutkuya sahip olduğunu, bunun nasıl bir duygu olduğunu sorduk.
#Filmlerin İzinde Dünyayı GeziyorFransa’nın başkenti hayatını Sen Nehri’ne borçlu. Kentin ilk yerleşimi nehir üzerindeki adacıklardan Île de la Cité’e kurulmuştu. Bugün bu ünlü nehir 37 köprünün altından geçiyor ve Işık Kenti’nin etrafında 12 kilometrelik kavis yapıyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren taş duvarların arasından akan nehir başlı başına bir cazibe merkezi. Tarih, mimari derseniz Notre Dame’ın ortaçağdan kalma kuleleri, 19. yy anıtı Eyfel Kulesi, Monde Arabe Enstitüsü gibi post modern yapılar... Sanat, tasarım derseniz Louvre ve Musee d’Orsay’ın yanı sıra dünya çapında eserlerin sergilendiği pek çok küçük müze... Yemek, festival derseniz hedonistleri cennete taşıyacak restoranlar... Bunların yanında kentin soluk aldığı Tuileries bahçeleri, Jardin des Plantes... Nehir kenarını takip eden 72 numaralı otobüse, nehirdeki Batobus’a atlayın ya da büyük bölümü trafiğe kapalı parkurda doyasıya yürüyün. Sonbaharda Sen kıyısında keşfedecek çok şey var.
#FRANSASinema farklı hikayeleri ve hiç düşünülmemiş fantazileri bizimle buluşturan büyülü bir perde. Şimdiye kadarki gelişimini ise yenilikçi yönetmenlerin cesur girişimlerine boRçlu olduğu bir gerçek. Ancak bazı filmler var ki rahatsız edici fantezileri tüm çıplaklığıyla göz önüne serdiği için bünyemize biraz fazla geliyor. Bu nedenle de tepki görüp yasaklanıyor. İşte tarihte izleyenlere biraz fazla ve hatta sapkın gelen hikayeleri ve görsellikleri nedeniyle yasaklanan filmler.
#Yasaklanmış FilmlerWoody Allen, bu yıl Cannes’ın açılış filmi olan son çalışması ‘Café Society’de hüzünlü bir aşk hikâyesini komedi formatında anlatıyor. Jesse Eisenberg, Kristen Stewart, Blake Lively, Steve Carell ve Corey Stoll'un başrollerini paylaştığı film, Hollywood’un ‘Altın çağları’na da saygı duruşu niteliğinde...
#Uğur VardanPeter Greenaway, İstanbul Film Festivali’nin bir anlamda ‘Sinematek’ görevini üstlendiği dönemin bize tanıttığı büyük ustalardan. Galli yönetmen, çoğu sert, özellikle görsel açıdan izlenmesi meşakkatli ama kayıtsız da kalınamayacak onca filmiyle attığı her yeni adım heyecanla takip edilen bir yaratıcı oldu hep...
#‘Eisenstein Meksika’DaEski model (‘Tosbağa’ diye de tarif edilen) bir Volkswagen’i olan üniversitesi öğrencisi bir kız, garaja girildiğinde “Hangi araba seninkisi?” sorusuna, “Hepsi’ cevabını veren genç bir işadamıyla birlikte olabilir mi? Hayat bu, ‘Üç puanlı sistem’de her şey olabilir. Hele hele karşınızdaki bir filmse her şey olabilir; malum bu sanat olmazı oldurmanın ifadesidir biraz da...