Çoğu ofis çalışanı günün 8 saatini neredeyse hiç kalkmadan üstelik yanlış pozisyonda oturarak geçiyor. Hal böyle olunca omurganın doğal postürü bozuluyor çeşitli hastalıklar ve buna bağlı olarak ağrılar da kaçınılmaz oluyor. Alınacak basit önlemlerle omurga hastalıkları riskini en aza indirmek mümkün. Avrasya Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Uzm. Dr. Şenay Sıldır omurga hastalıkları hakkında önemli bilgiler verdi.
#Bel Ağrısı Nasıl GeçerOfis hastalıkları denince ne yazık ki akla çok geniş bir yelpaze geliyor: Kas iskelet sistemi hastalıkları, göz problemleri, psikolojik sorunlar, kalp hastalıkları, mide barsak sisteminde ortaya çıkan hastalıklar ve depresyon gibi birçok sorun ofis kaynaklı olabiliyor. Genel Cerrahi Uzmanı ve İş Yeri Hekimi Dr. Okay Mehmet Ergenoğlu, ofis hastalıklarının en büyük nedeninin çalışma esnasında uzun süre aynı pozisyonda kalmak olduğuna dikkat çekerken sağlıklı kalmanın ipuçlarını da paylaştı.
#OfisÖzellikle ofis çalışanlarının uzun süre bilgisayar kullanmak ve hareketsizlik nedeniyle fıtık, kireçlenme, omurga eğrilikleri, boyun düzleşmeleri gibi hastalıklara yakalandığını belirten uzmanlar, bu hastalıklardan korunma yönteminin ise çalışmaya verilecek kısa aralarda hareket etmek olduğunu söylüyor…
#OfisEv için ahşap, ofiste metalik ama mutlaka ergonomikİster bilgisayar başında, ister kitap ve defterlerinizin arasına gömülerek çalışın, bir işle uğraşmak fiziksel ve zihinsel bir odaklanma gerektiriyor. Bu da beraberinde yorgunluğu getiriyor. Bu yüzden çalışma sırasında size istediğiniz konforu sağlayacak bir sandalye ya da koltuk seçmeniz lazım. Markalar evlere ve ofislere uygun onlarca farklı seçenek sunuyor. Yeni teknoloji kumaşlar terlemeyi engellerken, evler için ahşap sıcaklığını veren modeller tercih ediliyor.
Boyunda kireçlenme, gerginlik, başparmakta ya da bilekte ağrı, gözlerde yanma ve batma, sırt, bel ve omuzda tutulma olması... İşte işyerinde haftada 15 saatten fazla bilgisayar başında oturmanın sonuçlarından bazıları. ‘Meslek hastalığı’ olarak da bilinen ‘Kas İskelet Sistemi Hastalıkları’, işle ilgili hastalıkların yüzde 60’ını oluşturuyor. Bu problem hem çalışanların sağlığını olumsuz etkiliyor hem de işgücü kaybı ve tedavi masrafları açısından işverene yük oluyor. Yeni İş Güvenliği Yasası, ışıklandırmadan ekipmana kadar birçok konuya standart getiriyor. Standartları iki yıl içinde uygulamaya geçirmeyen şirketler için çalışanlar yargı yoluna gidebilecek.
Şirketler, masaj yoluyla çalışanlarının verimini artırıyor. Masör Nedret Oğus ve 10 kişilik ekibi tarafından oluşturulan Ekspres Masaj, işyerlerinde çalışanlara 5-15 dakika süren baş, boyun, omuz ve kol masajı yapıyor. Mesai saatleri içinde 10 dakikalık terapik masajlarla rahatlayan çalışanlar, ruhsal ve fiziksel açıdan zindeleşmiş olarak işlerinin başına dönüyor.<br>
İnsanoğlu milyonlarca yıl doğayla iç içe yaşadı. Medeniyet insanları doğadan aldı, evlere ve işyerlerine taşıdı. Çalışan insanların zamanının önemli bölümü ofislerde geçiyor. 'Dört duvar' ofisler, akıllı binalar, bilgisayarlar, sandalyeler, havalandırmalar vs. çalışanları 'hasta' ediyor. Sırt, bel ağrıları, göz bozuklukları, adale sorunları, en yaygın ofis hastalıkları arasında yer alıyor. Basit önlemlerle riski 'en aza' indirmek mümkün oluyor. Ancak işyerlerinin çoğu, ofis hastalıklarının işe ve çalışana verdiği zararın farkında bile değil.<br>
Geçen hafta yazarımız Vedat Milor’un sosyal medyada paylaştığı videoyla ateşlenen ‘Kahvaltı gerekli bir öğün mü’ tartışmasını masaya yatırdık. Kahvaltı sözcüğünün kültürümüze girişini, bugün ettiğimiz klasik kahvaltının ne zaman başlayıp şekillendiğini ve en sağlıklısının, doğrusunun ne olduğunu işin uzmanlarına sorduk; çeşitli ulusların alışkanlıklarına baktık.
#KahvaltıYaz mevsimine sayılı günler kala turizm bölgelerinde tatil hareketliği yaşanırken, uzmanlar uzun süre hareketsiz kalınan otobüs, tren veya uçak yolculuklarının ölümcül risk taşıyan 'pıhtı atma' sorununa yol açabileceği konusunda uyarıyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, "Sadece yolculuk sırasında değil, sürekli masada, oturur vaziyette, 'home ofis' kalkmadan çalışan kişilerde, memurlarda hatta ders çalışırken sabahlayan öğrencilerde de bu olgular olabiliyor. Onun için uzun süre hareketsiz oturmak, koltukta veya sandalyede ayaklarınızı sarkıtarak oturmak sağlıklı değil" dedi.
#Home OfisÇalışanların günlerinin büyük bir kısmını geçirdikleri iş yerlerinde kendilerini mutlu ya da aşırı stres altında hissetmeleri, ruh sağlıklarını, üretkenliklerini hatta zamanlarının geri kalanını bile etkiliyor. Yapılan araştırmalar, iş yerinde aşırı strese maruz kalmanın kalp sağlığını tehdit ettiğini, buna karşılık esnek çalışma saatleri olanlarda kalp damar rahatsızlıklarına yakalanma riskinin düşük olduğunu söylüyor. Biz de hem iş hayatındaki stresin kalbimize ve ruh sağlığımız etkisini uzmanlarla konuştuk hem de iş stresinden dolayı sağlık sorunu yaşayanların hikayelerini dinledik.
#İş Hayatı‘Çalışan Destek Programı’ kapsamında yapılan araştırmanın sonuçları açıklandı. Araştırmaya göre, çalışanların en çok tercih ettiği hizmet yüzde 45 ile psikolojik danışmanlık oldu. Çalışanların en çok talep ettiği ikinci hizmet ise yüzde 26 ile mevzuat danışmanlığı oldu.
#PsikolojiBiliminsanlarına göre şu anda dünyanın neredeyse var oluşundan beri en sıcak yaz ayını yaşıyoruz. Dayanılmaz sıcaklar sağlımız için büyük tehdit. Peki bu havaları zarar görmeden nasıl atlatmalı, sıcağa karşı ne önlemler almalı? Uzmanlar Hürriyet için yanıtladı... Öte yandan Sağlık Bakanlığı da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla vatandaşları sıcak havanın olumsuzluklarına karşı uyardı. Yapılan uyarıda "Aşırı sıcak havada mecbur kalmadıkça dışarı çıkmayın. Mecburen dışarı çıktığınız durumlarda gölge yerleri tercih edin ve dışarıda uzun süre kalmamaya dikkat edin." denildi.
#Hava SıcaklıklarıYaz aylarında otomobilde unutulan çocuklar ve kurtarılma anları ile ilgili yürekleri ağızlara getiren haberleri daha sık duymaya başlıyoruz. Ne yazık ki bu çocukların bir kısmı kapalı otomobillerin içinde hayatlarını kaybediyor. Ebeveynlerin anlık unutkanlığı, minicik hayatların son bulmasına, ömür boyu sürecek vicdan azaplarına, yuvaların yıkılmasına neden oluyor. Peki, çocukları bu şekilde arabada unutmak bir hafıza sorunu mu yoksa bir ihmal sorunu mu?
#ÇocukTEKNOFEST Girişim Programı’na girmeye hak kazanan 44 girişimin seçildiği etkinlikte Hürriyet’e açıklamalarda bulunan T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, “Büyük teknolojili girişimlerinin hepsi bir gün garajdı. Garaj şirketi denilen şirketlerden ve ufak takımlardan oluşuyorlardı. İşte bugün burada o ateşin, o kıvılcımın yaşadığı yerdeyiz. O girişimlerin doğduğu yerdeyiz. Burada geleceğin Baykar’ları, bizden de daha iyileri gelecek” ifadelerini kullandı.
#TEKNOFESTYaz aylarında otomobilde unutulan çocuklar ve kurtarılma anları ile ilgili yürekleri ağızlara getiren haberleri daha sık duymaya başlıyoruz. Ne yazık ki bu çocukların bir kısmı kapalı otomobillerin içinde hayatlarını kaybediyor. Ebeveynlerin anlık unutkanlığı, minicik hayatların son bulmasına, ömür boyu sürecek vicdan azaplarına, yuvaların yıkılmasına neden oluyor. Peki, çocukları bu şekilde arabada unutmak bir hafıza sorunu mu yoksa bir ihmal sorunu mu?
#Bebek ÖlümleriTwitter, Facebook, Tiktok... Cep telefonu, akıllı saat, tablet... Her geçen gün daha fazla vakit geçirdiğimiz sosyal medya platformları ve teknolojik araçlar, adına 'dijital çağ hastalıkları' denilen bir sürü rahatsızlığı da ortaya çıkardı. İşte “Bundan 30 yıl önce obezite bir hastalık dediğimizde 'yiyen insansan zarar gelmez' diye karşı çıkılıyordu. Bugün ise Hikikomori, WhatsAppitis dediğimizde uzaydan gelmişiz gibi bakıyorlar ama durum ciddi" diyen uzmanların ışığında yeni çağın hastalıkları ve uzmanlardan önemli uyarılar...
#Dijital HastalıklarGençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu ile Nobel ödüllü Türk bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar, gençlerle bir araya geldi. Prof. Dr. Aziz Sancar, gençlere, "Bazı anne ve babalardan duyuyorum, eğitim için çocuklarını dış ülkelere göndermek istiyorlar. Türkiye’de çok güzel üniversiteler var. Ben Türkiye’de çok güzel bir eğitim aldım. Bilim yapmayı Türkiye’de öğrendim" dedi. Sancar, Bir öğrencinin sorduğu "Bakanımızdan bir şey isteseydiniz ne olurdu?" sorusuna “Yaptığınız sunumdan gördüğüm kadarıyla bir şey istemezdim. Bu sağlanan imkanların ötesinde ben bir şey istemezdim. Benim zamanımda bu gibi organizasyonlar, teşkilatlar yoktu. Bunları görünce gerçekten memnun oldum. Teknofest’te gördüklerim beni çok mutlu etti. O yüzden başka bir şey istemezdim.” yanıtını verdi.
#Aziz SancarCovid-19 pandemisinde aşıdan sonra en önemli korunma şekli maske-mesafe ve hijyen. Ancak pek çok gelişmiş ülke bu kuralları gevşetmeye başladı. Pek çok ülkede ise vaka ve ölüm sayıları hala ciddiyetini korumaya devam ediyor. Peki bazı ülkeler Covid-19’u kafalarında bitirdi mi? Bu salgının gidişatı açısından ne anlama geliyor? Uzmanlar yanıtladı…
#KoronavirüsDijitalleşen ve hızlanan dünyada dikkatimizi günden güne kaybediyoruz. Sosyal medya uygulamalarının geliştiği, sınırların ortadan kalktığı bugünlerde sadece bir konu üzerine en fazla üç dakika odaklanabiliyoruz. Teknoloji bağımlılığından kurtulamayan, dijital cihazlara mahkûm olan insanlık çok geç olmadan benliğini kurtarabilecek mi? İşte uzmanların önerileri...
#Teknoloji