Her yıl düzenli olarak verilen Nobel Ödülleri 2023 kazananları belli oldu! Nobel Ödülleri, İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi, İsveç Akademisi, Karolinska Enstitüsü ve Norveç Nobel Komitesi tarafından kişiler veya kuruluşlara fizik, kimya, edebiyat, barış ve fizyoloji veya tıp alanlarındaki olağanüstü başarılarına verilmektedir. 2023 Nobel fizik, kimya, tıp, edebiyat ve ekonomi ödülleri sahipleri açıklandı! İşte 2023 Nobel ödülü kazananlar!
#Nobel Ödülleri 20232023 Nobel Ödülleri sahiplerini bulmaya devam ediyor. Son olarak dün Nobel Kimya Ödülü verilmişti. Nobel Kimya Ödülü 2023, ‘kuantum noktalarının keşfi ve sentezi’ çalışmaları nedeniyle Moungi G. Bawendi, Louis E. Brus ve Alexei I. Ekimov’a verildi. Hemen öncesinde ise Pierre Agostini, Ferenc Krausz ve Anne L'Huillier Nobel Fizik Ödülü'nü kazanmıştı. Nobel Edebiyat Ödülü 2023 sahibini buldu. Peki, Nobel Edebiyat Ödülü'nü kim aldı? İşte Norveçli Yazarın hayatı...
#Nobel Edebiyat Ödülü 2023Nobel Fizik Ödülü'nden sonra Nobel Kimya Ödülü 2023 yılı sahiplerini buldu. Pierre Agostini, Ferenc Krausz ve Anne L'Huillier Nobel Fizik Ödülü'nü kazanmıştı. Nobel Tıp Ödülü COVID-19 aşılarının önünü açan çığır açan teknolojileri nedeniyle mRNA araştırmacıları Macar doğumlu ABD vatandaşları Katalin Kariko ve Drew Weissman'a verilmişti. Peki, Nobel Kimya Ödülü sahipleri kimler oldu, çalışmaları neler? İşte, 2023 Nobel Kimya Ödülü sahipleri...
#Nobel Kimya Ödülü 20232024 Nobel Kimya Ödülü'nü, David Baker, Demis Hassabis ve John Jumper kazandı. David Baker'a "bilgi-işlemsel protein tasarımı" alanındaki çalışmaları, Demis Hassabis ve John Jumper ise "protein yapı tahmini" konusundaki katkılarıyla ödüle layık görüldü.
#2024Kırgız asıllı, Türk gazeteci araştırmacı-yazar Muhammed Ruzubay, hayatını, çalışmalarını, başarılarını takip ettiği Nobel Ödüllü Bilim İnsanı Prof. Dr. Aziz Sancar’la bir araya gelme hayalini gerçekleştirdi. Bir hafta, Aziz Sancar’la vakit geçiren Ruzubay, ‘Aziz Sancar ile 7 Gün’ kitabını kaleme aldı.
#Muhammed RuzubayYükseköğretimde uluslararasılaşma kapsamlı bir konu. Makaleye, hem dünyadan hem de ülkemizden kısa tarihsel bilgiler sunarak başlamak istedim… Yüksek öğretimde uluslararasılaşma kavramı üniversitelerin tarihi kadar eski. Literatürde 8’inci yüzyılda Endülüs, 9’uncu yüzyılda Bağdat, 13 ve 14’ncü yüzyılda Semerkant ve Buhara, daha sonra Roma ve İstanbul hep etkileyici eğitim merkezleri olarak anlatılır. Abbasiler döneminde Bağdat, Endülüs Emeviler döneminde, Kurtuba (Cordoba) en üst düzeyde değerlendirilen bilim merkezleri olarak sunulur.
#Konuk YazarPTT’nin ‘Cumhuriyet’in 100. Yılına Mektuplar’ kampanyası kapsamında 21 yıl önce yazılan mektuplar adreslerine ulaştırılmaya devam ediyor. Uzay mühendisi İpek Kışlalı’nın 2002’de ‘Nobel’e aday ilk Türk biliminsanı’ için yazdığı mektup, Nobel ödüllü Aziz Sancar’a teslim edildi.
#Aziz SancarKüresel ısınma sebebiyle son günlerde televizyon kanallarının vazgeçilmez haberi ‘kuraklık’ oluyor. Türkiye’nin her tarafından göllerin, akarsuların ve derelerin kuruduğu ya da azaldığı haberleri ardı ardına gelmeye başladı. Hem içme suları hem de tarımsal amaçlı kullanılan sular bitme noktasında.
#YazarTürkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Marmara Araştırma Merkezi (MAM) İş Geliştirme Birimi Yöneticisi Nuh Yılmaz, "Tüm gelişmiş ülkelerin yaptığı gibi gençlerin bilime yönelmelerini ve bilimi meslek olarak seçmelerini teşvik etmek gerekiyor. Merkezimizde yaptırdığımız geziler sonrasında gençlerin bilime ilgisi, merakı somut bir seviyeye geliyor" dedi.
#TÜBİTAKMerkezi Almanya’da bulunan ve bilimsel araştırmalara sağladığı katkıyla tanınan Max Planck Topluluğu’nun dünyaca ünlü Bilim Tüneli Sergisi, “Türk – Alman Araştırma, Eğitim ve İnovasyon Yılı” kapsamında İstanbul’da açıldı. Sergide güneş sisteminden nano teknolojiye, ilaç tasarımından insan yaşamına kadar birçok alanda gelecekteki dünya hakkında bilgileri içeriyor.
Adalet ve Kalkınma partisi dördüncü olağan kongresinde sayın başbakan 2023 Türkiye'sini 63 madde ile kodladı. Bir ülkenin her alanda ilerlemesi kendi geçmişine bakarak değil diğer ülkelerin nerede olduğuna göre ölçülür.Hiç bir ülke olduğu yerde durmuyor, herkes koşuyor. 21'inci yüzyılın ilk çeyreğinde acaba dünya nasıl bilimsel, teknolojik, kültürel ve politik bir resim verecek ve biz bu resmin neresinde olacağız? Sanayi ötesi Enformasyon çağına giren dünya nerede olacak biz nerde olacağız? Problem burada.
Bir düşünün, beynin kılcal damarları inceliğinde bir ya da birkaç nanorobotun bedeninizde dolaştığını, burnunuzun içinde, damarlarınızda. Bu gezinti sırasında normal işlevini görmeyen bir organa rastladıklarına ya da bir sorunla karşılaştıklarında derhal gerekli müdahalede bulunduklarını, virüsleri öldürüp, hücreleri onardıklarını.