Güncelleme Tarihi:
PTT’nin 2002 yılında “Cumhuriyet’in 100. Yılına Mektuplar” adıyla başlattığı kampanya kapsamında 2023’te ulaştırılmak üzere muhataplarına binlerce mektup yazıldı. PTT’nin dağıtımına devam ettiği binlerce mektup arasından, bu kez Nobel’e aday olacak ilk Türk biliminsanına hitaben bir mektup çıktı. 2002’nin Temmuz ayında yazılan mektubun muhatabı da doğal olarak kimya alanındaki çalışma ve keşiflerinden dolayı 2015’de Nobel Ödülü’nü alan Prof. Dr. Aziz Sancar’dı. İpek Kışlalı’nın mektubu yazdığı dönemde Sancar ABD’de bilimsel çalışmalarına devam ediyordu. Amerikan Kimya Cemiyeti tarafından verilen Kuzey Carolina Seçkin Kimyager Ödülü’nü de yeni almıştı.
TÜRKİYE’YE GELİNCE ZİYARET EDECEK
21 yıldır bekleyen bu mektup ABD’deki Prof. Dr. Aziz Sancar’a teslim edildi. Sancar duygulandığını belirterek Türkiye’ye geldiğinde İpek Kışlalı’yı ziyaret edeceğini söyledi
BAZI KIYMETLER ZAMANI AŞAR
İpek Kışlalı mektubu yazdığında 22 yaşındaydı. İTÜ’nün Uzay Mühendisliği Bölümü’nü yeni bitirmişti. Ancak bu alanda iş bulamayınca insan kaynakları ve yönetim organizasyonu üzerine uzmanlaştı, master ve doktorasını bu alanda yaptı. Bir süre akademisyen olarak çalıştı. Hâlen “yönetim koçu” ve “araştırmacı” olarak özel sektörde çalışmaya devam eden İpek Kışlalı, Hürriyet’e şunları söyledi:
FARKLI BİR ŞEKİLDE TEŞEKKÜR ETMEK İSTEDİM
“Değerli olan Nobel ödülünü alan ilk Türk biliminsanı Prof. Dr. Aziz Sancar’ın deneyimleridir. Benim mektubum ise değerli biliminsanlarımızın uzun ve zorlu araştırma, buluş, keşif yolculuklarının ülkeleri ve insanlık için kelimelere sığmayacak şekilde zamanlara meydan okuduğunu göstermeyi hedefleyen sadece tek bir sayfadır. Bir ilki başaran Türk biliminsanına teşekkürü ve takdiri farklı bir şekilde göstermek istedim. Bazı kıymetler zamanları aşar... Mektubumda belirttiğim bilim alanındaki dileklerimin gerçekleştiğini ve olumlu gelişmelerle gerçekleşmeye devam edeceğini görmekten sevinç duyuyorum.”
İŞTE O SATIRLAR
“Değerli Biliminsanı, 21 yıl öncesinden merhaba! Her geçen günle bilimde aralanan kapılara yenileri ekleniyor. Ne var ki bugün 2002’de Türkiye’mizin bilimdeki adımlarının ne kadar aheste olduğunu görerek gelecekteki durumumuzu merak etmekle yetiniyoruz. Bu mektup elinize geçtiğinde bilimdeki adımlarımızın hızlandığını, uluslararası saygınlığımızın arttığını bilerek gururlanabiliriz. İnsanlığın geleceğine katkıda bulunan bir Türk’ün Nobel Ödülü’yle taçlandırılmaya aday olmasından dolayı duyduğumuz derin mutluluğu size hatırlatmak isterim.
GEÇMİŞTEN GELECEĞE
Bu vesileyle milletimizin ve insanlığın yararına yapmakta olduğunuz bilimsel çalışmalar ve Nobel Ödülü’nü Türk biliminsanını yaklaştırdığınız için sizi yürekten tebrik etmeyi bir borç biliyorum. Ayrıca 100. yılın verdiği coşkuyla Cumhuriyet Bayramınızı en içten dileklerimle kutluyorum. Geçmiş ve gelecek nesillerimizde bilim adına emeği geçen Türk milletinin fertlerine sizin aracılığınızla teşekkür ediyorum. Bilimde, daha nice buluşta Türk insanın imzasını görebilmek dileğiyle...”