Güncelleme Tarihi:
Yılmaz, yaptığı açıklamada, Türkiye'de yeniliğin ve gelişmenin en yoğun olduğu merkezlerden biri olan TÜBİTAK MAM'a gençlerin yoğun ilgi gösterdiğini söyledi.
Merkezi yılda yaklaşık 2 bin öğrencinin ziyaret ettiğini ifade eden Nuh Yılmaz, bunların yarısının üniversite öğrencisi olduğunu dile getirdi.
Yılmaz, özellikle mühendislik fakültesi öğrencilerinin burada yer almak istediğini belirterek, "TÜBİTAK MAM olarak bilimin ve yeniliğin Türkiye sathına yayılmasını istiyoruz. Maalesef Türkiye'de gençlerimiz bilime kullanıcı düzeyinde ilgi gösteriyor. Oysa bilim adamlarıyla bir araya gelebilecekleri, onlarla laboratuvarda deney yapabilecekleri ortamların sayısı fazla olsa, gençlerin bilime yönelik ilgisinin artacağını düşünüyorum. Çünkü bizim teknolojiyi oluşturacak insana ihtiyacımız var. Tüm gelişmiş ülkelerin yaptığı gibi gençlerin bilime yönelmelerini ve bilimi meslek olarak seçmelerini teşvik etmek gerekiyor. Merkezimizde yaptırdığımız geziler sonrasında gençlerin bilime ilgisi, merakı somut bir seviyeye geliyor" diye konuştu.
Prof. Dr. Aziz Sancar'ın geçen yıl Nobel Kimya Ödülü'nü kazanmasının merkezlerine ilgiyi artırdığını anlatan Nuh Yılmaz, bundan da memnun olduklarını dile getirdi.
"Her yıl 350 öğrenciye staj yaptırıyoruz"
Yılmaz, gençleri laboratuvarda bilim adamlarıyla buluşturduklarını belirterek, şöyle konuştu:
"Burada deneylerin içinde yer alıyorlar. Dolayısıyla bilimin sıkıcı olmadığını, bilim insanlarının dış dünyaya kapalı olarak çalışmadıklarını, aslında bilimin araştırdıkça çok zevkli olduğunu bu gezilerde öğreniyorlar. Bize yaptıkları geri dönüşten bunu anlıyoruz. Türkiye'de her bin kişiye düşen araştırmacı sayısı Avrupa ve ABD'nin altında. Türkiye'de bin kişi başına düşen tam zamanlı araştırmacı sayısı 3,5 iken, bu rakam ABD'de 8,7, Güney Kore'de 12 düzeyinde. Türkiye olarak 2023 hedeflerimize ulaşmak istiyorsak, hem kalite olarak hem de sayı olarak araştırmacı sayımızı artırmamız gerekiyor. Her yıl merkezimizde 350 öğrenciye staj yaptırıyoruz. Gezilere katılanların çoğu staj başvurusunda bulunuyor. Merkeze hayran kalıyorlar. Demek ki bu geziler gençlerin bilime karşı bakış açısında olumlu etki yapmış."
"Milli" kavramının yerli imkanlarla geliştirilebilir anlamı taşıdığını vurgulayan Nuh Yılmaz, buradan ürünü geliştirecek insanın yerli olmasının da ortaya çıkan sonucu milli yaptığına işaret etti.
Yılmaz, Türkiye'de genellikle ürün ve proje bazında hedeflemeler yapıldığını aktararak "Eğitilmiş insan gücü, yurt dışına sattığınız malın kilogram fiyatından daha değerlidir. TÜBİTAK MAM olarak biz bu değere, insanımıza yatırım yapıyoruz. 900'ün üzerinde çalışan sayımız var. Araştırmacılarımızın yüzde 50'si de yüksek lisans ve doktora yapmış. Bu ve bunun gibi insanlar yapacakları çalışmalarla ülkemizi daha iyi noktalara taşıyacak" şeklinde konuştu.
"Araştırmacı olarak ülkemize katkı sağlamak istiyoruz"
Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği 4'üncü sınıf öğrencisi Zihni Baykara da çeşitli üniversitelerin mühendislik fakültelerinden 15 arkadaşıyla TÜBİTAK MAM'ı gezdiklerini dile getirerek, buradaki enstitü ve laboratuvarlardaki çalışmaları incelediklerini ifade etti.
Enstitüdeki insanların bilim adına önemli çalışmalar yürüttüğüne dikkati çeken Baykara, şunları söyledi:
"Bizler Türkiye'nin geleceğinin mühendisleriyiz. Buradaki çalışmaları yakından takip etmemiz, gelişmemiz açısından önemli. Okulda gördükleri teorik bilgilerin burada uygulamasını da gördük. Merkezi gördükten sonra, lisansı bitirdikten sonra yüksek lisans yapıp TÜBİTAK MAM'daki Enerji Enstitüsü'nde yenilenebilir enerji ve diğer bir alan olan otomotiv alanında çalışmak istiyorum. Diğer arkadaşlarım da artık yüksek lisans yapmayı düşünüyor. 2023 hedefleri doğrultusunda lisans eğitiminin ötesinde bir alan çalışması gerekli. Ar-Ge alanında çalışma önemli ve bizim teknolojiyi yönetmemiz gerekiyor. Biz gençler bunun üstesinde gelebiliriz."