Eymir Gölü’nün yüzeyinde ortaya çıkan müsilaja benzer görüntü ziyaretçileri tedirgin etti. ODTÜ EKOSAM Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meryem Beklioğlu, yüzeydeki tabakanın müsilaj değil, sudaki azot ve fosfat artışından kaynaklanan ‘siyanobakteri ve ipliksi alg büyümesi’ olduğunu söyledi. Prof. Dr. Beklioğlu, “Bu durum da sudaki oksijeni azaltarak balık ölümlerine neden olabilir” dedi.
#Prof. Dr. Meryem BeklioğluKarın yağması şehirlerdeki hayatı olumsuz etkilese de tüm canlılar ve doğa kardan sayısız fayda sağlıyor. Her tarafı beyaz bir örtünün kapladığı buz gibi günlerden geriye suları artmış göller, tohumları korunmuş bitkiler, birçok canlı için bolluk ve bereket kalıyor. Ormandan göle, topraktan havaya karın doğa için yararlarını uzmanlardan dinledik.
#ÇevreODTÜ Biyoloji Bölümü ve Ekosistem Uygulama ve Araştırma Merkezi (EKOSAM) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meryem Beklioğlu, ODTÜ Eymir Gölü'nde hava sıcaklıkları ve sudaki azot ile fosfor artışı nedeniyle siyanobakteri denilen bitkisel plankton türlerinin oluştuğunu ancak bunun müsilaj olmadığını söyledi. Beklioğlu, "Bu, dünyanın hemen hemen şu an birçok gölünde, özellikle Kuzey Yarım Küre'de şu an yaz dönemi olduğu için gözlenen bir durum. Havaların hızlı ısınması, ısı dalgalarının olması, meteorolojik olarak suyun çok durgun olması bunların yüzeye gelip, böyle yemyeşil boyanmış hale gelmesine sebep oluyor" ifadelerini kullandı. Beklioğlu, "ODTÜ olarak biz, önümüzdeki hafta balık stoklarına tekrar bakacağız ve dipte yaşayan ve dip çamurunu karıştırarak göle azot fosfor girmesini artıran sazan balıklarının miktarının azaltılmasını, buna 'biyomanipülasyon' deniyor, tekrar yapacağız, daha önce yapmıştık" dedi.
#AnkaraEymir Gölü’ndeki kirliliğe benzer görüntünün sebebiyle ilgili olarak EKOSAM Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meryem Beklioğlu, “Su sıcaklığının aşırı artması ve siyanobakteri denilen bitkisel plankton türlerinin aşırı artışından kaynaklanıyor” dedi.
#ANKARAODTÜ Biyoloji Bölümü ve Ekosistem Uygulama ve Araştırma Merkezi (EKOSAM) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meryem Beklioğlu, ODTÜ Eymir Gölü'nde hava sıcaklıkları ve sudaki azot ile fosfor artışı nedeniyle siyanobakteri denilen bitkisel plankton türlerinin oluştuğunu ancak bunun müsilaj olmadığını söyledi. Beklioğlu, "Bu, dünyanın hemen hemen şu an birçok gölünde, özellikle Kuzey Yarım Küre'de şu an yaz dönemi olduğu için gözlenen bir durum. Havaların hızlı ısınması, ısı dalgalarının olması, meteorolojik olarak suyun çok durgun olması bunların yüzeye gelip, böyle yemyeşil boyanmış hale gelmesine sebep oluyor" ifadelerini kullandı. Beklioğlu, "ODTÜ olarak biz, önümüzdeki hafta balık stoklarına tekrar bakacağız ve dipte yaşayan ve dip çamurunu karıştırarak göle azot fosfor girmesini artıran sazan balıklarının miktarının azaltılmasını, buna 'biyomanipülasyon' deniyor, tekrar yapacağız, daha önce yapmıştık" dedi.
#Eymir GölüTatlı su gölleri alanındaki araştırmalarıyla bilim dünyasında önemli yere sahip Nobel ödüllü bilim insanı Prof. Dr. Jeppesen, TÜBİTAK 2232 Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı kapsamında desteklenen projenin yürütücülüğü için Türkiye'yi seçti.
#Küresel Isınma AraştırmaTatlı su gölleri alanındaki araştırmalarıyla bilim dünyasında önemli yere sahip Nobel ödüllü bilim insanı Prof. Dr. Jeppesen, TÜBİTAK 2232 Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı kapsamında desteklenen projenin yürütücülüğü için Türkiye'yi seçti.
#Küresel IsınmaSon 50 yılda sulak alanlarımızın yarısından fazlası yok oldu. Ancak tek kaybımız ‘Geleceğin stratejik kaynağı’ olarak görülen sulak alanlar değil. Birçok canlı suyla birlikte yitip gidiyor. ODTÜ Biyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Meryem Beklioğlu, suyla bağlantılı bir biyolojik çeşitlilik krizi içinde yaşadığımızı, birkaç yıl içinde milyonlarca canlı türünün yok olmasının beklendiğini söylüyor.
#SuODTÜ, "AB UFUK 2020" tarafından desteklenen ve 21 ülke ortaklı AQUACOSM Projesi kapsamında, Türkiye'de mikroplastiklerin tatlı su kaynaklarına ve ekolojik dengeye zararlarını araştıran dünyanın bu alandaki en kapsamlı deneyine başladı.
#ODTÜ700’e yakın bitkiyle 231 kuş türüne ev sanipliği yapan ODTÜ Kampüsü, aynı zamanda araştırmacılar için de laboratuvar görevi görüyor. 18 yıldır Eymir Gölü’nde araştırmalar yaptıklarını anlatan Prof Dr. Meryem Beklioğlu, “Metropolün hemen yanıbaşında böyle doğal bir ekosistem olunca, sadece kuşlar, kelebekler, bitkiler yetişmiyor. Kuşçular, kelebekçiler, bitkiciler de burada yetişiyor” dedi.