Haber Hattı

Küresel ısınma ütopik kaygı olmaktan çıktı

ORTA Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Biyoloji Bölümü’nce düzenlenen, "İklim Değişiminin Sucul Ekosistemler ve Toplumsal Yaşama Etkisi" konulu uluslararası çalıştayanda, "Küresel ısınma artık sadece bilim insanlarının ütopik kaygısı olmaktan çıktı" görüşü ifade edildi.ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde yapılan çalıştayın açılışında konuşan, ODTÜ Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meryem Beklioğlu, bilim insanlarının, küresel ısınma konusundaki kaygılarını, yıllardır dünyayla paylaştıklarını hatırlatarak, "Küresel ısınma artık sadece bilim insanlarının ütopik kaygısı olmaktan çıktı. Politikacıların, medyanın ve sıradan insanın da en fazla konuştuğu konulardan biri oldu" dedi. Danimarka’dan öğretim üyesi Prof. Dr. Erik Jeppesen, "Değişik İklimsel Bölgelerdeki Sığ Göllerin İşlevleri ve Restorasyon Yöntemleriyle İlgili Öneriler" başlıklı bir sunum yaparak, Danimarka ve Florida’daki bazı göllerde yaptığı karşılaştırmalı çalışmadan örnekler sundu.Söz konusu göllerde yaşayan "alg", "balık", "makrofit" ve "zooplankton" miktarları üzerinde duran Jeppesen, bu canlıların dengesinin bozulması halinde, göl suyunda bazı olumsuz değişikliklerin meydana gelebileceğine işaret etti.ESKİ HALİNE GELEBİLİR Jeppesen, göl sularındaki olumsuz değişimin, "biyomanipülasyon" yöntemiyle eski haline getirilebileceğini belirterek, çalışmaya konu göllerde bu yöntemle yapılan müdahalelere ilişkin sayısal veriler sundu. Jeppesen, daha sonra iki ülke gölleri arasındaki balık oranlarını karşılaştırdı.Türkiye’deki göller hakkında da genel bir değerlendirme yapan Jeppesen, bu göllerde, "kuraklık", "tuzlanma" ve "su kaybı" sorunlarının yaşandığını söyledi. Prof. Dr. Jeppesen, özellikle su miktarını korumanın oldukça gerekli bir önlem olduğunu ifade etti.İstanbul Teknik Üniversitesi’nden (İTÜ) Prof. Dr. Mehmet Karaca ise "Küresel İklim Değişikliği ve Bölgesel Etkileri" başlıklı bir bildiri sundu. İnsanların, iklim değişikliği konusunda korku yaşadıklarını ifade eden Karaca, bu korkunun, bilgilendirme ve önlem alma ile yenilebileceğine dikkat çekti.Dört ayrı senaryoİKLİM değişikliğinin tarihçesini grafiklerle anlatan Karaca, "Küçük buzul çağı" ve "orta sıcak çağ"dan bugüne kadarki sıcaklık derecelerinden örnekler verdi. "Güneş lekeleri"ne de değinen Karaca, söz konusu lekelerin, küçük buzul çağında yok denecek kadar az görüldüğünü, son yıllarda ise bu lekelerde çok büyük artış gözlendiğini ifade etti. Gelecek için iyimser ve kötümser olarak adlandırılan dört ayrı senaryodan bahsedildiğini belirten Karaca, kötümser bir senaryoya göre, 2090-2099 yılları arasında, sıcaklıkların 4,5-5 derece artmasının ve bu sıcaklık artışının da en fazla kuzey yarım kürede görülmesinin beklendiğini kaydetti.Türkiye’nin Ulusal İklim Bildirimi’ne de değinen Karaca, bu bildirimde yer alan yağış beklentilerinden örnekler verdi. Karaca, kış yağışlarında Ege Bölgesi’nde bir azalma olacağını, İç Anadolu Bölgesi’nin kuzey kesimlerinde ise sonbahar yağışlarında bir artış gözleneceğini belirtti. Karaca, sıcaklıklar açısından da yaz aylarında Türkiye’nin batı bölgelerinde anlamlı bir artış yaşanacağını dile getirdi.Şeytan Kulak burs fonu için çalacakTÜRKİYE’de caz müziğin önemli isimlerinden olan "Şeytan Kulak" lakabıyla tanınan Tuna Ötenel, yarın Ankara’da burs fonu yararına bir konser verecek.Ankara Caz Derneği’nin organizasyonu kapsamında Ankara’ya gelecek olan Ötenel, Akyurt Çankırı yolu 6. kilometredeki Kav Club’ta sahne alacak. Sabah saatlerinde başlayacak olan ve Kavaklıdere Şarapları ve Leo Organizasyon’un da katkıda bulunduğu organizasyona katılacak konuklar, Kavaklıdere Şarapları üretim tesislerini gezebilecekler ve saat 20.00’den itibaren tesisin havuz başında Tuna Ötenel’i dinleyebilecekler.Tüm gün katılımın 70 YTL, saat 18:00’dan sonra katılımın 60 YTL olduğu organizasyondan elde edilecek gelir, Ankara Caz Derneği burs fonuna aktarılacak.Ötenel 5 yaşından bu yana piyano çalıyor. Türkiye’nin ilk caz albümünü kaydeden Ötenel, profesyonel müzik hayatına 1960’larda Metin Gürel orkestrasında başladı. Arkadaşları tarafından dinlediği melodiyi hemen ezberlediği için "Şeytan Kulak" lakabı takılan Ötenel, ünlü Fransız yazar Boris Vian’ın başyapıtı "Günlerin Köpüğü" isimli kitabından esinlenerek "puslu bir günde yaptığı" "Vian Köpüğü" isimli parçanın, içinde yer aldığı albüm, çıktığında Jazz Dergisi okuyucuları tarafından "Yılın Caz Albümü" seçildi.Piyanonun yanında tenor ve alto saksafon da çalan sanatçı, kendi kuşağının önemli saksafon sanatçıları arasında kabul ediliyor.

Oto drag yarışları başkenti ısıtacakANKARA Drag Kulübü ev sahipliğinde 1 Temmuz’da Hipodrom’da gerçekleşecek otomobil sporları şenliği hız tutkunlarını bir araya getirecek.Ankara Drag Kulübü Başkanı Erkan Erdalı’nın yaptığı açıklamaya göre, şenlik havasında geçecek yarışlarda çift kalkışlı slalom yarışı, drift gösterileri, karting yarış pisti, ralli turu, drag kalkışı ve otomobil Turing fuarı gerçekleşecek. Otomobil sporları şenliğinde pop sanatçısı Murat Başaran da konser verecek. Amatör hız tutkunları da otomobillerini sergileyecek. Yarışlara ayrıca Ankara milletvekili adaylarının da katılacağı bildirildi.Beypazarı’nın tanıtımı Çin Olimpiyatları’ndaÇİNLİ televizyon ekibi, 2008 Pekin Olimpiyat Oyunları’nda Türkiye’nin tanıtımında kullanılmak amacıyla Ankara’nın Beypazarı ilçesinde çekim yaptı.Beypazarı Belediyesi’nden yapılan açıklamaya göre, 2008 yılında Pekin’de gerçekleştirilecek olimpiyat oyunları için Türkiye’nin tanıtım belgesellerini çekmek üzere, Çin’in en büyük ulusal televizyonlarından olan CCTV’nin yapımcı ve teknik ekibi ilçeye geldi.Televizyon ekibinin üç gün boyunca Beypazarı’nda çekim yaptığı belirtilen açıklamada, ekibin ayrıca İstanbul, Ankara, İzmir, Denizli, Kapadokya’da da Türkiye’yi tanıtan belgesel çekimi yapılacağı ifade edildi.Çinli televizyon ekibinin ilçede telkari işlemeciliği, dokumacılık, bakırcılık, ayakkabıcılık gibi kaybolmaya yüz tutmuş mesleklerle ilgili çekimler yaptığı ve yöresel türkülerin seslendirildiği özel bir geceye de katıldığı belirtildi.CCTV Program Yapımcısı Ciren Duojie de Beypazarı’nda geleneksel yaşamın halen devam etmesinden çok etkilendiklerini ifade ederek, özellikle el sanatlarını, kültürel yaşamı ve tarihi dokuyu ön plana çıkaran çekimler yaptıklarını kaydetti. Ciren Duojie, çekimlerin 2008 Pekin Olimpiyat Oyunları süresince uydu üzerinden tüm dünyadan izlenebileceğini bildirdi.Dünya kentlere göçüyorBİRLEŞMİŞ Milletler Nüfus Fonu tarafından her yıl yayınlanan "Dünya Nüfusunun Durumu-2007" raporuda, bir nesil sonra kentsel nüfusun yüzde 100 artacağı belirtildi. Nüfus Fonu, yeni kentlilerin birçoğunun yoksul olacağına dikkat çekerek, insanlığın geleceği için yetkililerin şimdiden önlem almasını istedi. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), bugün tüm dünyada aynı anda açıklanan "Dünya Nüfusunun Durumu" yıllık raporunda "Kentsel Büyümenin Boyutları"nı ele aldı. Raporda, 2008 yılından itibaren, insanlık tarihinde ilk kez dünya nüfusunun yarısından fazlası olan 3.3 milyar kişinin kentlerde yaşayacağı, 2030 yılında ise nüfusun 5 milyara dayanacağı öngörüldü.Nüfus Fonu’ndan yapılan yazılı açıklamada da kent nüfusundaki artışla yoksulluğun da tırmanacağına dikkat çekildi. UNFPA İletişim Direktörü Safiye Çağlar birçok kentin, hala günün ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığını ve büyümeye karşı hazırlıksız olduğunu belirterek, "Kentlerin geleceği, gelişmekte olan ülkelerin geleceği hatta insanlığın geleceği şimdi verilecek kararlara dayanmaktadır" dedi. UNFPA Türkiye’den Dr. Tunga Tüzer ise kentlerdeki nüfus artışının olumlu yönleri de olduğunu ifade ederek, "Kentler, çevresel sorunlar yarattıkları gibi bu problemlere çözümler de üretirler. Asıl önemli olan, kentleşmenin getirebileceği fırsatları ortaya çıkarabilmek" diye konuştu.