TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde oluşturulan, ‘Avrupa Ülkelerinde Yükselen Irkçılık ve İslamofobi İnceleme Alt Komisyonu’, çalışmalarını tamamlayarak rapor haline getirdi. Rapor hakkında bilgi veren AK Parti Bursa milletvekili Hakan Çavuşoğlu, “İslamofobi, Avrupa’da Müslümanları tamamen kıskacı altına aldı. Avrupa Birliği bu yönde bir çalışma gerçekleştirmeli” dedi.
#Avrupa - İslamofobiÇocukları ve gençleri intihara sürükleyen Mavi Balina'dan sonra ailelerin yeni korkusu Mariam adlı oyun oldu. Kaybolan küçük kızın eve dönmesine yardım edilen oyunda korkunç ses efektleri ve görseller dikkat çekiyor. Son aşamaya gelenler 03.00'te bilinmeyen numaradan aranıyor. Aile Bakanlığı başvurusuyla erişimi engellenen oyunla ilgili uzmanlar uyarıyor: Çocuklar şiddeti yaşamın normal bir parçası gibi algılayabilirler."
#OyunKKTC’li iş adamı eşi Erhan Kanioğlu’na 2 milyon lira tazminat istemli boşanma davası açan oyuncu-sunucu Meral Kaplan, eşinin kardeşi Kani Kanioğlu’ndan da korunma istedi. Kaplan’ın talebini değerlendiren mahkeme, Kani Kanioğlu’nun 2 ay süreyle Kaplan’ın oturduğu konuta, okula ve işyerine yaklaşmamasına, şiddet tehdidi, hakaret ve küçük düşürücü söz ve davranışlarda bulunmamasına ve iletişim araçlarıyla rahatsız etmemesine karar verdi.
#Erhan KanioğluBilişim hukuku uzmanları, birçok sosyal medya kullanıcısının daha önce de paylaştığı "resmileşti dikkat" başlıklı, hesaplarının çalınması halinde yapılacak paylaşımlardan da kendilerinin sorumlu tutulamayacağına ilişkin uyarılar içeren ve hukuki bir dayanağı olmayan metinlerin yeniden çoğaldığını kaydetti.
#FacebookMHP’nin Ankara 1’inci bölge 2’nci sıra adayı Erkan Haberal, bugüne kadar babası eski CHP milletvekili Mehmet Haberal da dahil hiçbir milletvekili arkadaşının odasına gitmediğini söyledi. Haberal şimdi hayalini gerçekleştirmeye çok yakın: “Babamın odasına dahi gitmedim. Partiden milletvekili olarak o odaya girmeyi hep istedim. Bence orası bir değer, benim için çok daha değerli olması lazım” dedi.
#Erkan HaberalBAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu, memleketi Konya’da bir televizyon kanalına katıldığı programda HDP’nin Diyarbakır mitingindeki bombalı saldırının arkasında kirli bir el olduğunu söyledi. Başbakan Davutoğlu, "Bu siyasi bir partiye değil, Türk demokrasisine yapılan bir saldırıdır. Açık bir şekilde bir sabotaj, provokasyon, şiddet olayıyla karşı karşıyayız. Kirli bir el var burada. Kirli eli deşifre etmek lazım" dedi. Davutoğlu, bu kirli elin çıkartılıp, hesabının sorulacağını belirtti. Olayın hemen ardından Selahattin Demirtaş ile görüşmeye çalıştığını ancak görüşemediğini dile getiren Davutoğlu, Bakan Mehdi Eker’den kendi adına taziyesini iletmesini istediğini belirtti.
#KonyaEkonominin kötüye gittiği, Irak’ta kaosun yaşandığı ortamda Bush’un seçim kazanmasının sırrı terörizmle mücadele ve ahlaki değerlerde yatıyor. Bush özellikle kırsal kesimde 3G mesajı vererek oy topladı. Yani God (Tanrı), Gun (Silah) ve Gays (Eşcinseller). Tanrı vurgusunun yanı sıra, Kerry’nin silahlara karşı olması ve eşcinsellerle ilgili liberal tutumu kırsal kesimi etkiledi.
5 şehit verdiğimiz TUSAŞ saldırısı sonrasında Millî Savunma Bakanlığı’nın Irak’ın kuzeyindeki Pençe-Kilit Operasyonu ve Kandil ile Suriye’nin kuzeyindeki Fırat Kalkanı bölgesinde PKK’lı teröristleri etkisiz hale getirdiği, İçişleri Bakanlığı’nın da önce CHP’li İstanbul Esenyurt Belediyesi ardından da DEM Parti yönetimindeki Mardin Büyükşehir Belediyesi ile Batman Belediyesi ve Şanlıurfa Halfeti Belediyesi’ne kayyum atadığını açıkladığı bir dönemde hem sosyal medya hem de WhatsApp’tan sürekli aynı mesaj düşüyor önüme: “Yakın bir istihbaratçı arkadaşıma ABD’den gelen bilgiye göre; AVM, havalimanı ve kalabalık yerlere terör saldırısı olacak! Tanımadığınız kişilerden emanet eşya almayın, aracımı park edeceğim ya da bavuluma iki dakika göz kulak olun diyerek yardım isteyenlere kanmayın!” Mesajı atanlara “kim o yakın istihbaratçı arkadaşın?” diye soruyorum ama nedense hep birinin tanıdığının tanıdığı... Durdurulamayacak bir hızla yayılan bu ve benzeri mesajlara inanmalı mıyız? Nedir amacı? Sordum.
#TUSAŞTürkiye'yi sarsan 'Yenidoğan çetesi' soruşturmasında kan donduran detaylar ortaya çıkmaya devam ediyor. Esenyurt'ta faaliyetine son verilen hastane ile ilgili iddialarda bulunan Cemil Imrak, "Ben ne gerekiyorsa yapın, gerekirse bebeğimi alıp başka hastaneye götüreyim dedim. 'Sen götürürsen bebeği yolda ambulansta kaybedebiliriz, öyle bir şansımız da var çünkü bebeğin durumu kritik' dedi. Sapasağlam bebeğimi burada kaybettiler işte. Canına kıydılar.' dediler" ifadelerini kullandı. Özel Reyap Hastanesi'nde 2020 yılında sezaryen ile doğum yapan ve yaklaşık 1 ay boyunca bebeği yoğun bakımda kalıp çocuğunda kronik hastalık oluştuğunu anlatan Neslihan Ünlü P. ise yoğun bakımdaki bebeği için ‘anne sütü' götürünce ‘neden bu kadar çok süt getiriyorsun' cevabını aldığını belirten anne, “O kapılar açıldığında bebeklerin çığlıklarını duyuyorduk. O çığlıkları hiç unutmuyorum” dedi.
#Yenidoğan ÇetesiKahramanmaraşlı depremzede Nevres Akkaya, depremde yıkılan binanın enkazında duvarı yumruklayıp kırdığını, daha sonra tünel kazarak oğlu ile enkazdan çıktığını söyledi. Nevres Akkaya yaşadığı süreci anlatırken, 'Şu an iyiyiz ama geceleri o duyguları yaşıyoruz. İlginçtir sarsıntıların çoğunu hissetmiyoruz. Biz gözümüzü kapattığımız anda sarsıntıyı hissediyoruz.' ifadelerini kullandı.
#KahramanmaraşAdalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Cezalandırıcı adalet anlayışından öte, çocuğun içinde bulunduğu ortamdan çıkarılıp korunmasını amaçlıyoruz. İstiyoruz ki; suça konu eyleme değil, çocuğa odaklanılsın. Çocukların psikolojisi çok farklı. Yani o süreç içerisinde çocuk eğer korku ve kaygı duyuyorsa orada maddi gerçeğin ortaya çıkarılması da mümkün olmayabilir. Eğer korkuyorsa, belki de işlemediği bir suçu da kabul etmek durumunda kalabilir. O nedenle çocuk psikolojisine uygun bir yargılama sürecinin gerçekleştirilmesi, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması bakımından çok önemli olduğunu düşünüyoruz” dedi.
#Bakan Tunçİnsanoğlu dünyaya geldiği ilk andan itibaren çevresindeki uyaranların etkisiyle yaşamını devam ettirir. Süreç boyunca yaşa bağlı olarak belirli fiziksel, duygusal, nörolojik, psikomotor özelliklerle gelişimini sürdürür. İnsan yaşamı değişken ve dinamik yapısıyla karmaşık bir döngü halindedir. Bu süreçte yaşamını şekillendiren birçok unsurun etkisiyle kendini keşfeder, kendi kimliğini yaratır ve bu durum ‘öğrendiklerimiz’ ve ‘yeni öğreneceklerimiz’ şeklinde zihnimizde birtakım düşünceler oluşturur.
#Konuk YazarPınar Deniz, her geçen yıl başarılarıyla ve oyunculuğuyla daha da parlıyor. Ödüllerine ödül, projelerine proje ekliyor, “Oynadıkça travmalarımı şifalandırmayı öğrendim” diyor. Bir yandan sosyal sorumluluk projeleriyle de karşımıza çıkıyor: “Toplumu değiştiremem ama toplumda dokunabileceğim insanlar olacağını biliyorum.” Pınar Deniz’le hayatındaki değişimleri, başarılarını, dizisi ‘Yargı’yı ve artan şöhretini konuşuyoruz: “Ünlü oldukça çevren genişlemiyor, tam tersi küçülüyor.”
#Pınar Deniz