Paylaş
AMAÇ KORKU YAYMAK VE O KORKUYU YÖNETMEK
Terör ve Güvenlik Uzmanı, Emekli İstihbarat Albay Coşkun Başbuğ, emperyalistlerce beslenen terör örgütlerinin “trol orduları”na sahip olduğunu söylüyor ve diyor ki: “Spontane bir olay değil bu. Ne yazacaklarını talimat alıyor, hazırlayıp, yayıyorlar. Bu da bu yapının bu kapsamda yürüttüğü faaliyetlerden biri.” İyi de amaçları ne? “Korku yaymak ve o korkuyu yönetmek” diyor Başbuğ, şöyle devam ediyor:
“Korku sadece silahlı eylemler ile yayılmaz, bu tür söylentilerle de yayılır ve hatta böyle daha kolay kontrol edilir. ‘Türkiye’de can güvenliği yok!’, ‘Türkiye, rahat sokağa çıkamadığın bir ülke’, ‘Her an saldırı olabilir’ gibi bir algı oluşturmaya çalışıyorlar. Bir örnek; Bitlis’te geçtiğimiz günlerde DEAŞ’lı bir terörist yakalandı. B.K. isimli bu teröristin, basit asayiş olayı gibi görünmek üzere sokakta, hiç tanımadığı insanlara bıçakla saldırması yönünde emir aldığı ortaya çıktı. FETÖ de yaptı bunu bir dönem, herkes devlet tarafından telefonunun dinlendiğini düşünüyordu. Bunlar zaman zaman teröristlerce denenen taktiklerdir. Kasıtlı ve bilerek yayılan haberler... Toplumsal huzuru, barışı bozma, Türkiye’nin güvenilir bir ülke olmadığını yayma amacı taşıyor. Elbette uyanık olacağız ama misenformasyonlara (zarar verme amaçlı üretilen yanlış bilgi) da kanmayacağız.”
TOPLUM PSİKOLOJİSİ HEDEF ALINIYOR
Hasan Kalyoncu Üniversitesi öğretim üyesi, SETA Güvenlik Çalışmaları Araştırmacısı Prof. Dr. Murat Aslan, bu ve benzeri mesajların amacının terör örgütleri eli korkuyu beslemek ve yaymak olduğuna katılıyor:
“Kimi bu mesajları okumadan siler kimisi zaten inanmaz kimi de kaygılanarak, elden ele yayar. Örgütün hedef kitlesi de zaten sonuncusu, psikolojik olarak hassas olan bu kişilerdir. Sosyal medya zaten dipsiz kuyu! Kimin ne olduğu kim olduğu belli değil. Gri propaganda için elverişli bir ortam. Söylentilerin kaynağı belirsiz, yöntemi belirsiz... ‘Acaba Türkiye’de yeniden yoğun bir terör olayı olur mu?’ sorusunu sordurarak, geçmiş travmaları tetiklemek amaç. Zaten terörün yapmak istediği şey de bu; ‘korku iklimi oluşturmak.’ Burada hedeflenen başlıca bir diğer unsur da ülke gündemini işgal etmek ve toplumsal hafızada kalıcı bir hasar bırakmak. Atılan mesaja bakalım. Ben zaten uzun yıllardır hiç tanımadığım biri gelip bana ‘Şu valize sahip çıkar mısın?’ ya da ‘2 dakika telefonunuzu kullanmak isterim’ dediğinde hemen oradan uzaklaşıyor, güvenlik güçlerine haber veriyorum. Her ne kadar insani gibi görünmese de bazen olması gereken bu. Ortaya atılan gerçek dışı iddialar veya yarattıkları fısıltılarla paniği artırmayı hedefleyen ve mesaj ya da sosyal medya eli ile yayılan ‘etkileşim gücü yüksek’ paylaşımlara karşı çok uyanık olmalıyız.”
TERÖR ÖRGÜTLERİNİN 5. KOL FAALİYETLERİ BUNLAR
Emekli Albay, Siyaset, Strateji ve Güvenlik Uzmanı Yusuf Alabarda da bu ve benzeri mesajların terör örgütlerinin yapmak istediklerine hizmet eden bir 5. kol faaliyeti olduğunu belirterek, amacı nedir bu mesajların soruma şu yanıtı veriyor: “Eskiden bu ve benzeri mesajları medya eli ile yayarlardı ancak şimdi sosyal medya ve WhatsApp eli ile yapılıyor çünkü çok daha kolay. Yani günümüzde ortada bir terör saldırısı olmasa dahi her vatandaşın duyarlı olması gereken önemli bir konu başlığı aslında bu; tanımadığımız insanlardan bir şey emanet almamak, terk edilmiş eşyalara sahip çıkmamak.” Bugün TUSAŞ saldırısı yaşanmamış olsaydı dahi bu ve benzeri durumlara karşı artık dikkat seviyemizin yüksek ve müteyakkız olmanın vatandaşlık görevi olduğunu zaten biliyoruz. Elbette geçtiğimiz kritik süreçlerden dolayı terör örgütleri saldırı yapmak isteyebilir. Ancak bu konularda resmi makamlar dışında yapılan açıklamalara gereğinden fazla ehemmiyet verilmemesi gerekiyor. Bak mesela bu mesajda da ‘ABD uyardı!’ diyerek bile Türk istihbaratının yetersiz olduğu, ABD’den gelen bilginin daha kıymetli olduğu algısı yaratılıyor. ABD’nin ilacı varsa kendi başına sürsün, kendi ülkelerindeki terör eylemlerini engellesinler önce. Türkiye’yi her gün bombaların patladığı, korkunun hüküm sürdüğü bir ülke gibi gösterme telaşı ancak terörün ekmeğine yağ sürer. Dolayısıyla
dikkatli olacağız ama sadece resmi makamları dinleyeceğiz.”
Paylaş