OLAY şöyle bir gelip geçiverdi. Hepsi hepsi bir iki gazetede resimli kullanıldı.Sonra kaybolup gitti.
Oysa çok vahimdi ve üzerinde titizlikle durulması gerekirdi.
Olay, Antalya’da düzenlenen Anadolu Doğal Taş, Mermer ve Teknoloji Fuarı’nda yaşandı.
Enerji Bakanı Hilmi Güler, fuarı gezerken bir standa yaklaşınca orada görevli mini etekli bir hostes alel acele üzerine uzun pardösüsünü giyiyor ve bakanı öyle karşılıyor.
Bakan uzaklaştıktan sonra hostes genç kız hemen pardösüsünü çıkarıyor.
Bu olay gazeteci arkadaşların gözünden kaçmıyor, hemen hostese neden perdösüsünü giydiğini soruyorlar.
O da "Hastaydım onun için giymiştim" diyor.
Yaşanan olay gerçekten vahimdir.
AKP iktidarının dayattığı İslami düzenin insanların kafalarına kazınmaya başladığını gösteren baskıdır.
Vahim bir korku psikolojisi tüm ülkeye dalga dalga yayılmaktadır.
* * *
Bir ikinci olay daha var.
İsparta’da ilköğretim okulu öğretmeni Halil İsmail Özçimen İzmir’de mayıs ayında düzenlenen Cumhuriyet Mitingi’ne katılıyor ve Milli Eğitim Müdürlüğü’ne göre ağır suç işliyor.
Aynı öğretmen bununla da kalmıyor, mitingden birkaç gün sonra daha büyük bir suç işliyor.
19 Mayıs’ta öğrencilerine Atatürk resimli, "Cumhuriyete sahip çık" yazılı fanilalar giydiriyor.
Ve de maaşından 40 lira kesilme cezası alıyor.
"Bir şey olmaz, bir şey olmaz", "Bazı kesimlerde ’Şeriat geliyor’ paranoyası var", "5 yılda ne değişti ki bundan sonra değişsin", "Bunlar demokrasinin geliştiğinin göstergeleridir."
AKP’ye sülük gibi yapışanlar olayları böyle geçiştirdiklerini sanıyorlar ama bir gün tepelerine balyozu yiyince "hanyayı Konya’yı" anlayacaklar.
Atatürk Türkiyesi’nde, öğrencilere Atatürk resimli fanila giydirmek artık suç sayılır hale geldi.
Mini etekli genç kız bakandan korkup uzun pardösü giymek zorunluluğunu hisseder hale geldi.
Ama hálá yobazların yanında yer alan aydınlarımız inanılmaz bir tutum sergiliyor.
Bu bir aymazlık mı, yoksa AKP düzeninden beslenmek mi?
* * *
Bir başka vahim olay da AKP iktidarının ele geçirme hedeflerinin başında gelen yargı için çıkarılan yasa.
Bu yasa ile yargı bağımsızlığı sizlere ömür olacak.
Bu yasa ile yargıç ve savcıları artık iktidar seçecek.
Yargı cumhuriyetin güvencesi olmaktan çıkacak, iktidara hizmet eden bir kuruma dönüşecek.
Bunun bir örneğini Van’da Rektör Yücel Aşkın’ın yargılanması sırasında yaşadık.
Lafı döndürüp dolaştırmaya gerek yok.
Üç-beş yıl içinde tüm yargı o günkü Van Mahkemesi gibi AKP’nin yargıç ve savcılarından oluşacak.
Türkiye’nin işi zor.
Çünkü Türkiye Atatürk’ün "akıl ve bilim" yolunu terk ediyor.